Eski Türk Edebiyatına Giriş: Söz Sanatları Ara 1. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
“Kaldırımlar çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, durulur ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
”Yukarıdaki Necip Fazıl Kısakürek dizelerinde hangi söz sanatına ağırlık verilmiştir?
Mezheb-i Kelami-Mukabele |
Tevriye-Rücu |
Tekrir-Teşbih |
Hüsn-i Ta’lil-Tezad |
Mübalağa-Hüsn-i Ta’lil |
Şairin içinde bulunduğu ruh hâli ile şiirinin her mısraında bize hissettirdiği kasvetli, ürkütücü, insanı sıkan ve boğan “kaldırımlar” arasında bir ilişki söz konusudur. Bu yoğun ilişki bize her mısraın başında tekrarlanan “kaldırımlar” sözü ile yansıtılmaktadır. Bu mısralarda tekrarlarla sağlanan ifade gücü her mısrada kaldırımların müşebbehi olduğu farklı birer teşbihle daha da güçlü hâle getirilmiştir.
2.Soru
Bu ifade biçiminde önce ispatı yapılmamış, tartışılabilir nitelikte bir düşünce ileri sürülür, sonra da bu düşünceyi desteklemek ya da önermenin doğruluğunu ispat amacıyla kanıt niteliğinde bir örnek verilir. Burada bahsedilen söz sanatı aşağıdakilerden hangisidr?
Te’kîdü’l-medh bimâ yüşbihü’zzemm |
Te’kîdü’z-zemm bimâ yüşbihü’lmedh |
Mezheb-i kelâmî |
Tekrîr |
Müşâkele |
Mezheb-i Kelâmî bir tür temsilî teşbihtir. Kelam bilginlerinin önermelerini ispat yöntemini hatırlattığı için mezheb-i kelâmî adı verilen bu ifade biçiminde önce ispatı yapılmamış, tartışılabilir nitelikte bir düşünce ileri sürülür, sonra da bu düşünceyi desteklemek ya da önermenin doğruluğunu ispat amacıyla kanıt niteliğinde bir örnek verilir.
3.Soru
“Gökten bir inci
Seçemeyen gemici
Yol bulamadı gemisine”
Arif Nihat Asya tarafından kaleme alınan yukarıdaki dizelerde hangi söz sanatı vardır?
Mecaz-ı mürsel |
Teşbih |
Açık istiare |
Kapalı istiare |
Ta’rîz |
Burada bir açık istiare vard›r. ?air “yıldız”ı bir “inci”ye benzetmiş, fakat benzeyeni söylememiştir.
4.Soru
“Seni gelür işidüb bâğa yâsemen cânâ
Çıkup o şevk ile dîvâra reh-güzâra bakar”
Şeyhülislâm Yahyâ yukarıdaki beyitte nasıl bir Hüsn-i Ta’lîl yapmıştır?
Yasemin’in duvarın üstüne çıktığını söylemiştir. |
Yaseminin sevgilinin geldiğini işittiğini söylemiştir |
Yaseminin sevgili geldiği için duvara çıkıp baktığını söylemiştir. |
Yaseminin sevgilinin geldiğini işiterek şevkle duvara çıkıp baktığını söylemiştir. |
Hiçbiri |
Hüsn-i ta’lîl, bir olaya ya da duruma, ifadeye güzellik katacak tarzda, kendi sebebi dışında bir sebep göstermektir. Beyit “Ey sevgili, yasemin senin bahçeye geleceğini duymuş, o şevkle duvarın üstüne çıkmış yola bakıyor.” anlamındadır. Beyitte başarılı bir hüsn-i ta’lîl vardır. Yaseminin duvar üzerinde görünmesi doğal bir durumdur. Şair bu doğal durumu yaseminin sevgilinin geldiğini işiterek şevkle duvara çıkıp bakması gibi bir hayalî nedene bağlamaktadır.
5.Soru
Manzum ya da mensur bir metinde bir şahsı ya da nesneyi art arda sıralanan sıfatlar ile nitelemeye ne isim verilir?
Mukabele |
Cem’ |
Tefrîk |
Taksîm |
Tensîkü’s-sıfât |
Asıl anlamı “bir varlığın niteliklerini sıralamak” olan tensîkü’s-sıfât bir belâgat terimi olarak manzum ya da mensur bir metinde bir şahsı ya da nesneyi art arda sıralanan sıfatlar ile nitelemektir. Tensîkü’s-sıfâtta her beyit kendi içinde bir bütün olmalı, cümle söz ve anlam yönünden tamamlanmalıdır.
6.Soru
Değirmeni döndürmek zor
Tek başına
Behçet Necatigil’in bu dizelerinde hangi söz sanatı kullanılmıştır?
Kinaye |
İntak |
Teşhis |
İcaz |
Haşiv |
Bu dizelerde tek başına değirmeni döndürmenin zor olduğu ifadesi gerçek anlamında da anlaşılabilecek bir ifadedir. Ancak burada anlaşılması gereken tek başına geçimini temin etmenin zorluğudur. Burada kinayeli bir anlatım vardır.
7.Soru
Bir ibarede iki ya da daha fazla sözcüğü veya hükmü zikrettikten sonra bunlarla ilişkili sözcük ya da hükümleri sıralamak yoluyla meydana getirilen ifade biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
Tenâsüb |
Îhâm-ı Tenâsüb |
Leff ü Neşr |
Tezâd |
Îhâm-ı Tezâd |
Sözlük anlamı “dürme, toplama ve yayma” olan leff ü neşr, bir ibarede iki ya da daha fazla sözcüğü veya hükmü zikrettikten sonra bunlarla ilişkili sözcük ya da hükümleri sıralamak yoluyla meydana getirilen bir ifade biçimidir. Bu sanat, “bir ibarede önce birtakım unsurları söylemek, sonra da bunların her biriyle ilgili başka unsurları sıralamak” şeklinde de tanımlanabilir.
8.Soru
“Zihnin gösteren/işaret eden ile gösterilen/işaret edilen arasındaki psikolojik, fizyolojik bir ilişki aracılığıyla bir bilgiye ulaşmasıdır.”
Yukarıda yer alan tanım aşağıdakilerden hangisine aittir?
Lafzı delalet |
Gayr-ı lafzı delalet |
Akli delalet |
Vaz’ı delalet |
Tabî’î delâlet |
Tabî’î delâlet, zihnin gösteren/işaret eden ile gösterilen/işaret edilen arasındaki psikolojik, fizyolojik bir ilişki aracılığıyla bir bilgiye ulaşmasıdır.
9.Soru
“Uçtukça hayâl-i yâr gözden” cümlesinde istiare türlerinden hangisi kullanılmıştır?
Temsilî istiare |
Müfred isti’âre |
İstiâre-i musarraha |
İstiâre-i mekniyye |
Mürekkeb istiare |
Kendisine benzetilenin açıkça söylenmediği sadece onu hatırlatan, onunla ilgili bir unsurun bulunduğu istiare türü olan İstiâre-i mekniyye (kapalı istiâre) kullanılmıştır. Sevgilinin hayâli bir “kuş”a benzetilmiş, ama müşebbehün bih, yani kendisine benzetilen söylenmeyerek onun uçma özelliğinin belirtilmesiyle yetinilmiştir.
10.Soru
Bir ibarede iki ya da daha fazla sözcüğü veya hükmü zikrettikten sonra bunlarla ilişkili sözcük ya da hükümleri sıralamak yoluyla meydana getirilen ifade biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
Tenâsüb |
Îhâm-ı Tenâsüb |
Leff ü Neşr |
Tezâd |
Îhâm-ı Tezâd |
Sözlük anlamı “dürme, toplama ve yayma” olan leff ü neşr, bir ibarede iki ya da daha fazla sözcüğü veya hükmü zikrettikten sonra bunlarla ilişkili sözcük ya da hükümleri sıralamak yoluyla meydana getirilen bir ifade biçimidir. Bu sanat, “bir ibarede önce birtakım unsurları söylemek, sonra da bunların her biriyle ilgili başka unsurları sıralamak” şeklinde de tanımlanabilir.
11.Soru
”Dalgalanan sen de şafaklar gibi ey nazlı hilâl! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl” Dizelerinde aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi vardır?
Haşiv
|
Kinaye
|
Mecaz-ı Mürsel
|
Hakikat
|
İtnâb
|
12.Soru
“Bir sözü temel (=gerçek, hakiki) anlamının da kas- tedilmiş olması mümkün olmakla birlikte temel anlamı dışında kullanmak” olarak tanımlanan anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
meca^z
|
meca^z-ı mürsel
|
teşbi^h-i mü’ekked
|
isti’a^re
|
kina^ye
|
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Teşbih’ te bulunması gereken unsurlardan biridir?
Müşebbeh (=benzeyen) |
Müşebbehün bih (=kendisine benzetilen) |
Vech-i şebeh (=benzetme yönü) |
Edât-ı teşbîh (=benzetme edatı) |
Hepsi |
A, B, C, D şıkları teşbihte bulunması gereken unsurlardandır.
14.Soru
Aşağıdaki verilen özellikler hangi anlatım sanatına ait özelliklerdir?
I. Sözlük anlamı “bir şeyi diğer şeyin içine sıkıştırmaktır. Bir belâgat terimi olarak belli bir maksadı dile getiren söze bir başka anlam daha ilâve etmektir.
II. İlâve edilen anlam, ilk anlam ile olumlu ya da olumsuz, aynı yönde olur. Bununla birlikte bu anlamlardan biri asıl maksattır.
III. Sözde, bir anlamı diğer bir anlam ile ilişkilendirmektir. Birinin cömertliğini överken laf arasında onun cesur olduğunu da söylemek buna bir örnek olabilir
IV. Bazı “haşv-i melîh” ve “haşv-i mütevassıt” örnekleri de bu anlatım grubuna dahildir.
Mübâlağa |
İdmâc |
Tecâhül-i Ârif |
Hüsn-i Ta’lîl |
Mezheb-i Kelâmî |
Yukarıdaki şıklarda verilen özellikler anlam sanatlarından ”İdmac”ın özellikleridir.
15.Soru
İki ya da ikiden fazla anlamı bir hüküm altında toplamak anlamına gelen terim aşağıdakilerden hangisidr
Mukabele |
Cem’ |
Tefrîk |
Taksîm |
Tensîkü’s-sıfât |
Cem’ sözlük anlamı, “toplamak, birleştirmek” olan cem’, bir belâgat terimi olarak iki ya da ikiden fazla anlamı bir hüküm altında toplamaktır. İki şey cem’ edildikten sonra aralarını tefrîk (=ayırma) etmeye cem’ ma’a’t-tefrîk (=tefrikle yapılan cem’) denir. Tefrîk, cem’ edilen iki şeyin farklı oldukları yönler ayrı ayrı belirtilerek yapılabileceği gibi bu farklı yönler söylenmeden sadece ikisinin ayrı şeyler olduğu ifade edilerek de yapılabilir.
16.Soru
“Bu ifade biçiminde önce ispatı yapılmamış, tartışılabilir nitelikte bir düşünce ileri sürülür, sonra da bu düşünceyi desteklemek ya da önermenin doğruluğunu ispat amacıyla kanıt niteliğinde bir örnek verilir.”
Yukarıda hangi anlam sanatı ile ilgili bilgi verilmiştir?
Te’kîdü’l-medh bimâ yüşbihü’zzemm |
Te’kîdü’z-zemm bimâ yüşbihü’lmedh |
Mezheb-i kelâmî |
Tekrîr |
Müşâkele |
Mezheb-i Kelâmî bir tür temsilî teşbihtir. Kelam bilginlerinin önermelerini ispat yöntemini hatırlattığı için mezheb-i kelâmî adı verilen bu ifade biçiminde önce ispatı yapılmamış, tartışılabilir nitelikte bir düşünce ileri sürülür, sonra da bu düşünceyi desteklemek ya da önermenin doğruluğunu ispat amacıyla kanıt niteliğinde bir örnek verilir.
17.Soru
Değirmeni döndürmek zor
Tek başına
B. Necatigil
Yukarıdaki dizelerde hangi anlatım biçimi kullanılmıştır?
Mecaz |
Kinaye |
Ta’ riz |
Teşhis |
İstiare |
Yukarıdaki dizelerde Anlatım biçimlerinden “Ta’riz” kullanılmıştır. Bu dizelerdeki, “tek başına değirmeni döndürmenin zor olduğu” ifadesi gerçek anlamında da anlaşılabilecek bir ifadedir. Ta’rîz; tenkit, alay, doğruyu gösterme maksatlarıyla söylenmiş sözlerdir.
18.Soru
Aralarında anlam bakımından tezad (=karşıtlık) dışında bir ilişki bulunan iki ya da daha fazla sözcüğü bir ibarede toplamaya dayanan sanat aşağıdakilerden hangisidir?
Tenâsüb |
Leff ü Neşr |
Mürettep |
Gayr-i mürettep |
Tezâd |
Tenâsüb, aralarında anlam bakımından tezad (=karşıtlık) dışında bir ilişki bulunan iki ya da daha fazla sözcüğü bir ibarede toplamaktır: “Gül”, “bülbül” ve “gül bahçesi” sözcüklerinin aynı ibare içinde toplanması gibi. Bu ifade özelliğinin birbiriyle ilişkili sözcüklerin kavram alanlarını belirginleştirmek, söylenmeyen diğer ögeleri de hatırlatmak ve metnin ana fikrini hissettirmek, yazarın ya da şairin üslubunu belirlemek gibi işlevleri vardır.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi “eksiltmeyle yapılan icaz” anlamına gelmektredir?
Îcâz-ı muhillÎcâz-ı muhill |
İhtisâr-ı muhill |
Îcâz-ı hazif |
Îcâz-ı kısar |
İtnâb |
Îcâz-ı hazif (=eksiltmeyle yapılan îcâz): Sözden kelime ya da cümle çıkarma ile yapılan îcâzdır. Bu tür îcâzda, ibarede eksiltme yapıldığının belli olması, anlaşılması gerekir. Eksiltme ile yapılan îcâzın bazı örnekleri dilbilgisindeki kısaltma gruplarına girer. Bu yolla yapılan îcâza genellikle bilinen ya da tahmini kolay hususları söyleyerek ibareyi uzatmamak, dikkati asıl önemli olan noktaya çekmek ya da karine(=ipucu)yle anlaşılabilecek şeyleri dile getirmeden bunların anlaşılmasını muhatabın yorumuna bırakarak anlam zenginliği kazandırmak amacıyla başvurulur. Bu yolla meydana gelen îcâzlar, estetik kaygılar ve benzeri nedenlerle yapılabileceği gibi, vezin gereği de yapılmış olabilir.
20.Soru
“Sanma kim bâd-ı hevâdan saçılur hâk üzre âb1. “Sanma kim bâd-ı hevâdan saçılur hâk üzre âbNâr-ı âhumdan arak-rîz olur ey meh-rû sehâb”Emrî tarafından kaleme alınan bu beyitte hangi anlam sanatına rastlanır?
Tenâsüb |
Leff ü Neşr |
Mürettep |
Gayr-i mürettep |
Tezâd |
“Ey ay yüzlü güzel! Yağmurun toprak üzerine kendiliğinden döküldüğünü sanma, çektiğim ahın ateşinden bulut terlemiştir, senin yağmur sandığın onun ter damlalarıdır.” anlamındaki bu beyitte de “anâsır-ı erba’a” denilen “havâ”, “hâk (=toprak)”, “âb (=su)” ve “nâr (=ateş)” bir arada zikredilerek bir tenâsüb meydana getirilmiştir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ