Estetik ve Sanat Felsefesi Ara 1. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi felsefi estetiğin ilgi alanına girmez?
Sanatçı-yapıt-izleyici ilişkisi |
Görsel estetik |
Sanatın niteliği |
Güzellik |
Çirkinlik |
Felsefi bir estetik; güzel, hoş, narin, duygusal, zarif, gösterişli, çirkin, yüce, çocuksu gibi pek çok özelliği, sanatçı-sanat yapıtı-izleyici ilişkisini ve genel olarak sanatın neliğini araştıran felsefenin bir alanıdır. Burada "felsefi" sözcüğünün kullanılma nedeni estetiğin felsefi olmayan bir şekilde de ele alınabilir olmasıdır. Örnek vermek gerekirse fotoğraf ve film gibi görsel sanatlar alanı içerisinde yer alan bir “görsel estetik” felsefi olmayan estetiktir. Bu alanda felsefi konuların ve sorunların tartışılmasından çok ışık, aydınlatma ve renk gibi görsel öğelerin fotoğraf ve filmlerde ortaya çıkan incelikleri esas alınmaktadır.
2.Soru
I. Karşılaştırmalı yargılar
II. Mutlak yargılar
III. Estetik deneyim yargıları
IV. İlgisizlik
V. Duygusal ayrılma
Yukarıdakilerden hangileri Dabney Townsend'e göre var olan estetik değer yargılarındandır?
IV ve V |
I, IV ve V |
I, II ve III |
III ve IV |
II ve V |
Dabney Townsend’e göre üç tür estetik yargı vardır: Karşılaştırmalı yargılar, mutlak yargılar ve estetik deneyim yargıları.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi estetik deneyim konusundaki iki yaygın görüş olan bağlamcılık ve biçimcilik değerlendirildiğinde, biçimciliğin bir özelliğini ortaya koymuştur?
Kişinin bilgili olması gerekliliğinin savunulması |
İçeriğin biçimden önemli sayılabileceği görüşü |
İçeriğin öneminin vurgulanması |
Kişinin ilgili nesneyle araya mesafe koymaması |
Kişinin söz konusu nesneyle kendisi arasına mesafe koyması |
Estetik deneyim konusunda iki yaygın görüş bulunmaktadır. Bu görüşlerden biri biçimcilik diğeri ise bağlamcılıktır. Biçimcilik, estetik deneyimin nesnesini biçimsel özellikler olarak kabul eder. Renk, şekil, çizgiler, ses, yapı, kalıp gibi özellikler biçimseldir. Buna göre bir kişinin estetik deneyim yaşaması dikkatinin ilgili nesnenin biçimsel özelliklerine yönelmesini gerektirir. Bu bir resimse örneğin, tuvaldeki renklere, bu renklerin tonlarına, aralarındaki uyuma, resmedilen şekillere dikkat ettiğinde ya da dikkat ettiği için estetik bir deneyim yaşamış olacaktır. Bir müzikse, bestedeki notaların birbiriyle uyumuna, çıkan seslerdeki vurgulara, müzikteki genel yapıya dikkat edecektir. Biçimcilerin anladığı türden bir estetik deneyim aynı zamanda kişinin söz konusu nesneyle kendisi arasına mesafe koyması anlamına gelmektedir. Bağlamcılık görüşü ise biçimciliğin tam tersidir. Estetik deneyim için biçimsel özellikler tek başına yeterli olmaz, içerik son derece önemlidir. Hatta bağlamcılara göre kimi durumlarda içerik biçimden çok daha önemli olabilir. İçeriğe dikkat etmek, ilgili nesneyle araya mesafe koymamaktır. Kişi kendi ahlaki, bilimsel, dini görüşlerini, inandıklarını bir kenara koymadan zihinsel olarak meşgul olmalıdır ki tam anlamıyla bir estetik deneyim yaşayabilsin. Kimi durumlarda “bilgili” de olmak durumundadır. Gördüğü bir mimarinin hangi tarzda yapılmış olduğunu öğrenmişse ve bu tarz hakkında bilgiye sahipse bilgi sahibi olmayana kıyasla estetik deneyim yaşaması daha olanaklıdır. Bu bilgiler ışığında sorunun doğru cevabı "kişinin söz konusu nesneyle kendisi arasına mesafe koyması" seçeneğidir.
4.Soru
Bir şeyi sanat eseri yapan o şeyin nasıl göründüğü, duyulduğu vs. ya da hangi malzemeden yapıldığı gibi içsel özellikleri değil bu şeyin bir kurumla nasıl ilintili olduğudur. Buna göre “sanat” denen kurum olmadan sanat eserlerinden söz edilemez diyen “kurumsal sanat kuramı” anlayışını ortaya atan kimdir?
Arthur Danto |
George Dickie |
Salvador Dali |
Jerrold Levinson |
Andy Warhol |
George Dickie, Arthur Danto’nun görüşünü belirli yönden geliştirerek “kurumsal sanat kuramı” anlayışını ortaya atmıştır. Bu anlayışa göre bir şeyi sanat eseri yapan o şeyin nasıl göründüğü, duyulduğu vs. ya da hangi malzemeden yapıldığı gibi içsel özellikleri değil bu şeyin bir kurumla nasıl ilintili olduğudur. Buna göre
“sanat” denen kurum olmadan sanat eserlerinden söz edilemez
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi sanatı bilgi kaynağı olarak gören görüşlerden birisi değildir?
Bilgi kategorilerini şekillendirmede rölü |
Sanatın ahlaki bilgi sağladığı görüşü |
Sanatın mistik uyarı sağladığı görüşü |
Sanatın deneyimsel bilgi sağladığı göürüşü |
Sanatın bilişsel uyarı sağladığı görüşü |
Sanatın mistik uyarı sağladığı görüşü, bilgi kaynağı olarak gören görüşlerden birisi değildir
6.Soru
Pythagoras güzelliği hangi kavramla birlikte açıklamıştır?
İlgisizlik |
Evrensellik |
Uyum |
İyilik |
Yüce |
M.Ö. 6. yüzyılda yaşamış olan Yunanlı filozof Pythagoras güzel olanı kendi evren anlayışının bütünü içerisine yerleştirmiştir. Ona göre en güzel şey uyumdur. Pythagoras, evrenin adeta bir müziğinin, melodisinin olduğuna inanmış, gökyüzündeki yıldızların, ayın, güneşin dans ederek dönerlerken uyumlu bir ses çıkardıklarını düşünmüştür.
7.Soru
Aydınlanma Dönemine birıtepki olarak ortaya çıkan, bilgilenmenin, dünyayı deneyimleme, anlama ve kurmanın tek bir yolunun olmadığını göstermeye çalışan ve akla ek olarak ya da aklın üstünde sezgi, hayal gücü ve duygulara önem veren akım hangisidir?
Rasyonalizm |
Empirizm |
Romantizm |
Realizm |
Naturalizm |
Romantizmin Aydınlanma Dönemine bir tepki olarak ortaya çıkmasından ötürü bu dönem düşünürlerin aklın önemini vurgulamak yerine akla ek olarak ya da aklın üstünde sezgi, hayal gücü ve duygulara önem verdiklerini görüyoruz.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi çirkinliği estetik alana katmıştır?
Hegel |
Kant |
Schiller |
Rosenkranz |
Sibley |
Kant, “güzel”i incelediği gibi “yüce”yi de estetik alan içerisine dahil etmiştir. Schiller, “hoş”, “çekici”, “soylu”, “duyusal” ve “çocuksuyu” estetik değer olarak görür. Hegel’in öğrencisi olan Rosenkranz da “çirkinliği” estetik alana katmıştır.
9.Soru
Sanatın bilgi ile ilişkisini inceleyen alana hangi isim verilir?
Sanat Ontolojisi |
Estetik |
Sanat Epistemolojisi |
Sanat Sosyolojisi |
Eleştirel Kuram |
Kitabımızda da belirtildiği gibi, "c" seçeneğinde yer alan "... sanat epistemolojisi, sanatın bilgi ile arasındaki ilişkiyi araştıran alandır".
10.Soru
Sanatçı ile sanat yapıtı arasında kurulan özel ilişki hangi kavramla ifade edilebilir?
Özgünlük |
Yaratıcılık |
Sınırsızlık |
Uyum |
Belirsizlik |
Kitabımız, "sanatçı ile sanat yapıtı arasında kurulan özel ilişki"'yi "b" seçeneğinde yer alan "yaratıcılık" kavramıyla izah ediyor.
11.Soru
Aşağıdaki iddialardan hangisi yanlıştır?
Sanatçılar da izleyici ve çoğu zaman eleştirmen konumundadırlar. |
Eleştirmenler de izleyici kitlesinin bir parçasıdırlar. |
Eleştirmenler, sanat otoriteleri olarak kabul edilirler. |
Sanat yapıtını her eleştiren aynı zamanda eleştirmendir. |
Eleştiri sayesinde belirli bir kültür oluşur. |
Sanat yapıtını her eleştiren aynı zamanda eleştirmendir. İddiası doğru olamaz. İzleyici eğer sanat yapıtını değerlendirmeyi iş olarak edinirse “eleştirmen” olur
12.Soru
Sanatın İlkeleri (1938) adlı eserinde hayali varlık görüşü adı verilen bir görüşü ortaya koyarak fiziksel nesne görüşüne karşı çıkmış düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Frank Sibley |
Robin George Collingwood |
Monroe Beardsley |
Clive Bell |
Leo Tolstoy |
İngiliz felsefeci Collingwood (1889-1943), Sanatın ilkeleri (1938) adlı eserinde hayali varlık görüşü adı verilen bir görüşü ortaya koyarak fiziksel nesne görüşüne özellikle iki açıdan karşı çıkmıştır: 1) Sanat yapıtlarının yaratılmalarında fiziksel nesnelerden farklı olarak hayal gücü şarttır. 2) Bir sanat yapıtı yalnızca bir müziğin seslerini duyarak ya da bir resmin renklerini görerek algılanmaz. Sorunun doğru cevabı “Robin George Collingwood” seçeneğidir.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi bir başlangıç noktası olarak sanatçının çevresindeki, zihnindeki, deneyimlerindeki her türlü şey için kullanılan ifadedir?
Süreç içinde şekil alan nesne |
Şekilsel nesne |
Esinlenilen nesne |
Hareket resmi |
Soyut dışavurumcu |
Sanatçı çevresindeki, zihnindeki, deneyimlerindeki her türlü şeyden etkilenebilir. Bu başlangıç noktasıdır. Bir ses, bir gülümseme, bir kavram, bir eşya, yeni tanışılan bir kişi sanatçının yaratım nesnesi olabilir. Buna aynı zamanda esinlenilen nesne de diyebiliriz. Doğru cevap C şıkkıdır.
14.Soru
Bir ressam aşağıdaki durumlardan hangisinde eleştirmen kimliğine sahip olur?
Resim yaparken |
Resim sergisi gezerken |
Klasik müzik dinlerken |
Roman okurken |
Bir tiyatro oyunu izlerken |
Ressam, resim yaparken sanatçıdır. Resim sergisi gezerken eleştirmen, müzik dinlerken, roman okurken, bir tiyatro oyunu izlerken sıradan izleyicidir. Bu nedenle doğru cevap "b" seçeneğindedir.
15.Soru
"Sanatın toplum içerisindeki ahlaki öneminin estetik değeri için zorunlu olduğuna vurgu yapan Tolstoy sanatın insan yaşamındaki hizmet ettiği amaca göre tanımlanması gerektiğini de iddia etmiştir" açıklamasına göre Tolstoy aşağıdaki hangi etik değerlendirmeyi benimsemiştir?
Ahlakçılığı |
Aşırı Ahlakçılığı |
Özerkçiliği |
Aşırı Özerkçiliği |
Estetikçiliği |
Aşırı ahlakçılığın en tipik savunucusu on dokuzuncu yüzyıl Rus yazarlarından
Leo Tolstoy’dur. "Sanatın toplum içerisindeki ahlaki öneminin estetik değeri için zorunlu olduğuna vurgu yapan Tolstoy sanatın insan yaşamındaki hizmet ettiği amaca göre tanımlanması gerektiğini de iddia etmiştir".
16.Soru
“Estetik” kelimesi özünde, ……………, ………….. ortaya koyduğu bilgi anlamında kullanılmış bir epistemolojik kelimedir?
duyularımızın, aklımızın |
duyularımızın, ahlakımızın |
duyularımızın, algılarımızın |
düşüncelerimizin, algılarımızın |
düşlerimizin, algılarımızın |
“Estetik” kelimesi Yunanca “duyular yoluyla algılama” anlamına gelen aisthanomai kelimesinden gelmektedir. Aisthesis de algı, duyum anlamında kullanılmıştır. Yunanlı düşünürler bu kelimeleri epistemolojik bir bağlamda kullanmışlardır. Bu bağlamda akıl yoluyla ulaşılan bilgi ile duyusal dünyadan yola çıkılarak üretilen bilgi arasındaki karşıtlık ortaya konmuştur. Buna göre “estetik” kelimesi özünde duyularımızın, algılarımızın ortaya koyduğu bilgi anlamında kullanılmış bir epistemolojik kelimedir. Akıl yoluyla ulaşılan bilgiden farklı olarak değişen dünyaya dair bildiklerimizi ortaya koyar.
17.Soru
Sanatın bilgi ile olan ilişkisinin irdelendiği alana genel olarak ne adı verilir?
Sanat Epistemolojisi |
Sanat Felsefesi |
Sanat Ontolojisi |
Sanat Sosyolojisi |
Sanat Tarihi |
Bu bölümde sanatın bilgi ile olan ilişkisini tartışacağız. Bu ilişkinin irdelendiği alana genel olarak sanat epistemolojisi adı verilir. Başka bir deyişle sanat epistemolojisi, sanatın bilgi ile arasındaki ilişkiyi araştıran alandır. Bu aynı zamanda sanatın bilişsel değerinin olup olmadığının yapıldığı sorgulamadır. Bu tartışma alanı içerisinde olmak demek en temelde şu iki soruyu sormak demektir: “Sanat bilginin kaynağı olabilir mi?”, “Sanat bize bir şeyler öğretebilir mi?”
18.Soru
Sanatın toplum içerisindeki ahlaki öneminin estetik değeri için zorunlu olduğuna vurgu yapmış, aşırı ahlakçılık görüşünün savunucusu düşünür aşağıdakilerden hangisidir?
Richard Wollheim |
Robin George Collingwood |
Leo Tolstoy |
Virginia Woolf |
Platon |
“Aşırı ahlakçılık bir sanat eserinin estetik değerinin ahlaki değeriyle belirlendiği görüşüdür.” Bu görüşün en uç savunulan şekli bütün estetik değerleri ahlaki değerlere indirger. Aşırı ahlakçılığın en tipik savunucusu on dokuzuncu yüzyıl Rus yazarlarından Leo Tolstoy’dur. Sanatın toplum içerisindeki ahlaki öneminin estetik değeri için zorunlu olduğuna vurgu yapan Tolstoy sanatın insan yaşamındaki hizmet ettiği amaca göre tanımlanması gerektiğini de iddia etmiştir (Peek 2005). Sorunun doğru cevabı “Leo Tolstoy” seçeneğidir.
19.Soru
Aşağıdaki cümlelerden hangisi sanatı duyguların dışavurumu olarak değerlendiren görüşü yansıtır?
Bir şeyi sanat yapan o şeyin biçimsel özellikleridir. |
Bir sanat eseri, izleyicisine birtakım duyguları deneyimleme olanağı sunmalıdır. |
Sanat fiziksel ya da kamusal bir nesne değil; daha çok bir edimdir. |
Sanat, hayal gücüyle dili birleştiren uyumdur. |
Sanat yaşamın bir yansımasıdır. |
Sanatı duyguların dışa vurumu olarak ele alan kuram duyguculuk olarak adlandırılmaktadır ve bu kuramın en önemli temsilcisi sayılan Tolstoy'a göre bir sanat eseri ancak ve ancak;
a) izleyicisine bir takım duyguları deneyimlemesine neden oluyorsa,
b) yaratıcısı tarafından tam da bunun için amaçlandıysa
c) yaratıcısı ortaya çıkan duyguları kendisi de yaşadıysa sanat eseridir.
20.Soru
Ahlaki özerkçiliğe göre estetik tutuma sahip olabilmek için yaygın olan görüş nedir?
Ahlaki düşüncelere duyarsız kalmak |
Ahlaki düşünceleri benimsemek |
Ahlaki görüşleri aktarmak |
Ahlaki görüşleri ve estetik görüşlere sahip çıkmak |
Ahlaki görüşe aykırı tutumları desteklemek |
Aşırı özerkçiliğe göre nasıl ki sayıların ahlaki değerlendirmesini yapmanın hiç bir anlamı yoksa aynı şekilde sanat yapıtlarının ahlaki değerlendirmesini yapmanın da hiçbir anlamı yoktur. Estetik tutuma sahip olabilmek için yaygın olan görüş ahlaki görüşlere duyarsız kalmak gerektiğidir. Doğru cevap A'dır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ