Estetik ve Sanat Felsefesi Ara 7. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Hangi felsefeci de “güzel”i “hoş”tan diğer felsefeciler gibi benzer sebeplerle ayırmıştır ve hangi felsefeciye göre “hoş” duyusal bir öğedir ve nesnelere belirli bir ilgiyle ya da çıkarla yaklaşmamız sonucu oluşmaktadır ?
Herder |
Rosenkranz |
Hegel |
Kant |
Platon |
Alman felsefeci Kant ta “güzel”i “hoş”tan benzer sebeplerle ayırmıştır. Ona göre “hoş” duyusal bir öğedir ve nesnelere belirli bir ilgiyle ya da çıkarla yaklaşmamız sonucu oluşmaktadır. Dolayısıyla cevap D şıkkıdır.
2.Soru
Sanat eseri, hangi düşünürün ifadesiyle, “görülmek için kendini sunan bir nesnedir”?
Danto |
Townsend |
Derrida |
Focuault |
Read |
Kitabımızda belirtildiği üzere, Sanat eseri, "b" seçeneğinde yer alan "Townsend"’in ifadesiyle, “görülmek için kendini sunan bir nesnedir.”
3.Soru
Sibley, bir eleştirmenin verdiği yargılarla bir nesnedeki estetik özellikleri görmemizi sağladığını ve bunu yaparken yedi tane yoldan faydalandığını söylemektedir. Aşağıdakilerden hangisi bu yedi yoldan biri değildir?
Estetik olan özelliklere işaret ederek |
İnsanların görmelerini istediğimiz özellikleri dile getirerek |
Estetik özelliklerle estetik-olmayan özellikler arasındaki bağlantıyı göstererek |
Tezat, karşılaştırma ve anıları kullanarak |
Benzetme ve metaforlar kullanarak |
Sibley'in işaret ettiği noktanın ilki 'Estetik olmayan özelliklere işaret ederek'tir.
4.Soru
Ontoloji (varlıkbilim) genel olarak varlıkları, bu varlıkların ne tür birer varlık olduğunu araştıran alanın adıdır. Ontolojiyle uğraşan düşünürler gerçekliğin geniş bir haritasını sunarlar. Bu harita içerisine kimi zaman birbiriyle örtüşen kimi zaman da birbirinden bağımsız varlık türleri ya da kategorileri girer. Varlık kategorileri içerisinde aşağıdaki hangi seçeneklerde belirtilenler bulunur ?
I-) Fiziksel ve zihinsel varlıklar
II-) Somut ve soyut varlıklar
III-) Görsel ve işitsel varlıklar
IV-) Tümel ve tikel varlıklar
I, II ve III |
I, II ve IV |
II ve III |
I ve IV |
II, III ve IV |
Ontoloji (varlıkbilim) genel olarak varlıkları, bu varlıkların ne tür birer varlık olduğunu araştıran alanın adıdır. Ontolojiyle uğraşan düşünürler gerçekliğin geniş bir haritasını sunarlar. Bu harita içerisine kimi zaman birbiriyle örtüşen kimi zaman da birbirinden bağımsız varlık türleri ya da kategorileri girer. Varlık kategorileri içerisinde şunlar bulunur: Fiziksel ve zihinsel varlıklar (fiziksel ve zihinsel ontolojik kategorileri); somut ve soyut varlıklar (somut ve soyut ontolojik kategorileri) ve tümel ve tikel varlıklar (tümel ve tikel ontolojik kategorileri). Dolayısıyla cevap B şıkkıdır.
5.Soru
Aristoteles hocası Platon’un sanatın kişinin ahlaki karakterinin gelişimini etkilemesi görüşüne katılmıştır. Ne var ki Aristoteles kişinin karakteri üzerindeki bu etkilenmenin olumsuz değil olumlu olduğunu iddia etmiştir. Poetika adlı eserinde özellikle tragedyalar üzerine eğilen Aristoteles izleyiciler açısından hangi ad verdiği bir görüş geliştirmiştir ?
Eidola |
Doxa |
Tekil varlıklar |
Empatik inançlar |
Katharsis |
Aristoteles hocası Platon’un sanatın kişinin ahlaki karakterinin gelişimini etkilemesi görüşüne katılmıştır. Ne var ki Aristoteles kişinin karakteri üzerindeki bu etkilenmenin olumsuz değil olumlu olduğunu iddia etmiştir. Poetika adlı eserinde özellikle tragedyalar üzerine eğilen Aristoteles izleyiciler açısından katharsis adını verdiği bir görüş geliştirmiştir.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi "sanatın toplum içerisindeki ahlaki öneminin estetik değeri için zorunlu olduğuna vurgu yapan, sanatın insan yaşamında hizmet ettiği amaca göre tanımlanması gerektiğini" iddia eden görüştür?
Aşırı ahlakçılık |
Ilımlı ahlakçılık |
Estetikçilik |
Ilımlı Özerkçilik |
Aşırı Özerkçilik |
“Aşırı ahlakçılık bir sanat eserinin estetik değerinin ahlaki değeriyle belirlendiği görüşüdür.” Bu görüşün en uç savunulan şekli bütün estetik değerleri ahlaki değerlere indirger. Aşırı ahlakçılığın en tipik savunucusu on dokuzuncu yüzyıl Rus yazarlarından Leo Tolstoy’dur. Sanatın toplum içerisindeki ahlaki öneminin estetik değeri için zorunlu olduğuna vurgu yapan Tolstoy sanatın insan yaşamındaki hizmet ettiği amaca göre tanımlanması gerektiğini de iddia etmiştir (Peek 2005). Sanatın hizmet ettiği amaç da tüm toplumlarda var olan dini bilinç temelinde insanlığın birliği ve kardeşliğidir.
7.Soru
Virginia Woolf’un Deniz Feneri adlı yapıtından elde edilen sempatiyle ilgili deneyimsel bilgi, sanatı bilgi kaynağı olarak ele alabilmenin olanaklı yollarından hangisine göndermektedir?
Sanatın bilgi kategorilerini şekillendirmede rolünün olduğu öne sürülebilir. |
Sanat yapıtları ahlaklı etkinliğin örnekleri olarak değerlendirilebilir. |
Sanatın ahlaki yargılarla ve ahlaki bilgiyle alakalı olan deneyimlere hayali erişim sağlama gücü olduğu söylenebilir. |
Sanatın deneyimsel bilgi sağladığı da ileri sürülebilir. |
Sanat bilişsel ulaşım kaynağıdır. |
Sanatı bilgi kaynağı olarak ele alabilmenin olanaklı yollarından biri de sanatın
bilgi kategorilerini şekillendirmede rolünün olduğunu öne sürmektir. Bu görüşe
göre örneğin “kavramsal bilgi” kategorisi yeniden şekillenebilir. Kimi düşünürler
(Hagberg ve Wilson gibi) sanatın bize kavramsal bilgi sağladığı görüşünü savunmuşlardır. Örneğin, Virginia Woolf’un Deniz Feneri adlı yapıtında ağırlıklı olarak işlenen konu “sempati”dir. Bu yapıttan sempatiyle ilgili edinilen deneyimsel bilgi genel olarak “sempati” kavramı hakkında genel bir şeyler öğrenmemize katkıda bulunur.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi biçimciliğe göre bir şeyi sanat yapan özelliklerden değildir?
Renk |
Şekil |
Ses |
Yapı |
Tarihsel bağlamı |
Biçimciliğe göre bir eserin tarihsel bağlamı ya da eserin yaratıcısının hangi niyetle eseri yarattığının bir önemi yoktur. Önemli olan şeyler renk, şekil, çizgiler, ses, yapı, kalıp gibi biçimsel özelliklerdir. Doğru cevap E şıkkıdır.
9.Soru
- “Sanat insanlığın yaşamında nasıl bir amaca hizmet etmektedir?” sorusunu sormuş on dokuzuncu yüzyıl Rus yazar ve düşünürlerinden Leo Tolstoy aşağıda adı verilmiş sanat kuramlarından hangisinin temsilcilerinden sayılmıştır?
Duyguculuk |
Biçimcilik |
Öykünmecilik |
Sezgicilik |
İradecilik |
Duygucu görüşün en önemli temsilcisi on dokuzuncu yüzyıl Rus yazar ve düşünürlerinden Leo Tolstoy’dur. Tolstoy başlangıç noktası olarak şu soruyu sormuştur: “Sanat insanlığın yaşamında nasıl bir amaca hizmet etmektedir?” Bu açıdan yaklaşılınca sanat Tolstoy’a göre insanla insan arasında gerçekleşen ilişki araçlarından biri olarak kabul edilir. Sorunun doğru cevabı “duyguculuk” seçeneğidir.
10.Soru
Verilmiş en eski bilgi tanımlarından biri olan "gerekçelendirilmiş doğru inanç" tanımı kime aittir?
Thales |
Platon |
Aristo |
Herodot |
Cicero |
Platon’un Theaitetos diyaloğunda verilen bilgi tanımlarından biri ve en eskisi gerekçelendirilmiş doğru inançtır.
11.Soru
Bir şeyin sanat eseri olarak kabul edilmesi için gerekli görülen sanat kuramı, sanat tarihi bilinci, sanatçının niyeti, sanat yapıtları mirası gibi bağlamlara ve sanat eleştirmenleri, küratörler, organizatörler gibi bir çevreye karşılık gelen terim hangisidir?
Sanat Dünyası |
Sanat Tarihçileri |
Sanat Piyasası |
Sanat Eleştirmenleri |
Sanat Yönetmenleri |
Sanat dünyası; bir şeyin sanat eseri olarak kabul edilmesi için gerekli görülen sanat kuramı, sanat tarihi bilinci, sanatçının niyeti, sanat yapıtları mirası gibi bağlamlara ve sanat eleştirmenleri, küratörler, organizatörler gibi bir çevreye karşılık gelen bir terimdir.
12.Soru
Estetik deneyimde ilgili nesneyle araya mesafe koymamak gerektiğini savunan görüş aşağıdakilerden hangisidir?
Biçimcilik |
Bağlamcılık |
Ahlakçılık |
Duyumculuk |
Akılcılık |
Bağlamcılara göre kimi durumlarda içerik biçimden çok daha önemli olabilir. İçeriğe dikkat etmek, ilgili nesneyle araya mesafe koymamaktır. Kişi kendi ahlaki, bilimsel, dini görüşlerini, inandıklarını bir kenara koymadan zihinsel olarak meşgul olmalıdır ki tam anlamıyla bir estetik deneyim yaşayabilsin.
13.Soru
Güzel olan yalnızca “Güzel İdeası”dır. Güzel İdeası dışında güzel olan her şey hep belirli bir açıdan, belirli bir zamanda güzeldir ya da bir başka şeyle karşılaştırıldığında güzeldir önermesinin sahibi kimdir?
Aristo |
Platon |
Plutarkos |
Anaksimenes |
Demokritos |
Platon'a göre güzel olan yalnızca “Güzel İdeası”dır. Güzel İdeası dışında güzel olan her şey hep belirli bir açıdan, belirli bir zamanda güzeldir ya da bir başka şeyle karşılaştırıldığında güzeldir.
14.Soru
Sanatsal etkinliklerin insanların dengesiz bir ruha ve dolayısıyla kötü bir karaktere sahip olmalarına yol açmasından ötürü zararlı şeyler olduğu fikrini dile getiren düşünür kimdir?
Hesiodos |
Herodot |
Thales |
Aristo |
Platon |
Platon'a göre sanatsal etkinlikler insanların dengesiz bir ruha ve dolayısıyla kötü bir karaktere sahip olmalarına yol açmasından ötürü zararlı şeylerdir.
15.Soru
Yirminci yüzyılın sonlarına doğru geliştirilen sanat tanımları sanatın özsel özelliklerini aramak yerine bağıntısal özelliklerini araştırmış ve bu doğrultuda sanatı karmaşık bağıntısal özellikler bütünü olarak tanımlamıştır. Sanatın bu şekilde hangi özelliklerine yönelim gerçekleşmiştir?
Dışsal özelliklerine |
İçsel özelliklerine |
Yan özelliklerine |
Geçmiş özelliklerine |
Gelecek özelliklerine |
Yirminci yüzyılın sonlarına doğru geliştirilen sanat tanımları sanatın özsel özelliklerini aramak yerine bağıntısal özelliklerini araştırmış ve bu doğrultuda sanatı karmaşık bağıntısal özellikler bütünü olarak tanımlamıştır. Sanatın bu şekilde içsel özellikleri yerine dışsal özelliklerine yönelim özellikle Weitz’ın özcülük karşıtı görüşünün etkisiyle olmuştur.
16.Soru
Güzelin araştırılmasını konu "güzellik bilimi", "güzel sanat felsefesi" ya da "güzellik teorisi" olarak adlandırılabilecek disiplin, on dokuzuncu yüzyıl Alman filozoflarından Hegel tarafından nasıl adlandırılmıştır?
kalligom |
kallos |
kalliologie |
aesthetica |
aisthanomai |
Estetiğin güzellik fenomenini incelediğini düşünen kimi filozoflara göre tam da bu nedenle “estetik” s.zcü.ü bu araştırma alanı için uygun düşmemektedir. Madem ki söz konusu olan güzelin araştırılmasıdır, o hâlde bu disiplinin adının da bu duruma uygun olarak “güzellik bilimi” ya da “güzellik teorisi” gibi bir şey olması gerekir. Nitekim, on sekizinci yüzyılda yaşamış olan Alman filozoflardan Herder bu bilime Yunanca güzel anlamına gelen “kallos” sözcüğünden türetilen “kalligone” adını; on dokuzuncu yüzyıl Alman filozoflarından olan Hegel de güzel sanat felsefesi “kalliologie” adını vermiştir (Tunalı 1989: 15).
17.Soru
“Bir eserin tarihsel bağlamı ya da eserin yaratıcısının hangi niyetle eseri yarattığının bir önemi yoktur. O¨nemli olan şeyler renk, şekil, çizgiler, ses, yapı, kalıp gibi biçimsel özelliklerdir. Bu görüş sanatı “anlamlı biçim” olarak tanımlar. “Anlamlı biçim” de bu sıraladığımız unsurlar gibi belirli unsurların özgün birlikteliğidir. Sanatı gerçekten sanat yapan yani sanatın doğası, bu unsurlar arasındaki ilişkidir. Bu görüşe göre çizgilerin ve renklerin birleşimi bir nesneyi sanat eseri yapar ve izleyici de ancak “anlamlı biçim” temelinde bir estetik deneyim yaşayabilir.” Bu ifadeler aşağıdaki sanat kuramlarından hangisinin içeriğiyle örtüşmektedir.
Sezgicilik |
Öykünmecilik |
Biçimcilik |
İradecilik |
Taklitçilik |
Biçimciliğe göre bir şeyi sanat yapan o şeyin biçimsel özellikleridir. Bir eserin tarihsel bağlamı ya da eserin yaratıcısının hangi niyetle eseri yarattığının bir önemi yoktur. O¨nemli olan şeyler renk, şekil, çizgiler, ses, yapı, kalıp gibi biçimsel özelliklerdir. Biçimci görüş sanatı “anlamlı biçim” olarak tanımlar. “Anlamlı biçim” de bu sıraladığımız unsurlar gibi belirli unsurların özgün birlikteliğidir. Sanatı gerçekten sanat yapan yani sanatın doğası, bu unsurlar arasındaki ilişkidir. Biçimcilere göre çizgilerin ve renklerin birleşimi bir nesneyi sanat eseri yapar ve izleyici de ancak “anlamlı biçim” temelinde bir estetik deneyim yaşayabilir.” Bu ifadeler aşağıdaki sanat kuramlarından hangisinin içeriğiyle örtüşmektedir
18.Soru
Hangi yüzyılla birlikte taklit kuramları yavaş yavaş etkisini yitirmeye başlamış, sanatçının nesnelere öykünmek yerine yaratıcılığının önemli olduğu, sanat etkinliğinin özgün yapıtlar üretmek olduğu iddiaları ağırlık kazanmıştır ?
Onbeşinci yüzyıl |
Ondokuzuncu yüzyıl |
Onsekizinci yüzyıl |
Ondördüncü yüzyıl |
Onaltıncı yüzyıl |
Onsekizinci yüzyılla birlikte taklit kuramları yavaş yavaş etkisini yitirmeye başlamış, sanatçının nesnelere öykünmek yerine yaratıcılığının önemli olduğu, sanat etkinliğinin özgün yapıtlar üretmek olduğu iddiaları ağırlık kazanmıştır. Dolayısıyla cevap C şıkkıdır.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi soyut dışavurumculuğa ait değildir?
Akımın ilk temsilcisi George Dickie‘dir. |
New York’da ortaya çıkmıştır. |
1940’da Amerika’da başlamış bir akımdır. |
Sadece renk ve şekillerin kullanıldığı bir akımdır. |
Sanat dünyasının merkezini değiştirmiştir. |
Soyut dışavurumculuk:
(soyut ekspresyonizm) 1940’ların ortalarında New York’ta ortaya çıkan, ressamların gerçek nesnelerin temsiline yer vermeden kendilerini sadece renk ve şekillerle ifade ettikleri bir tür soyut sanattır. İlk Amerikan sanat akımı olarak kabul edilip, sanat dünyasının merkezinin Paris’ten New York’a kaymasında etkili olmuştur.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi sanat ontolojisi alanının bir tanımı olabilir?
Sanatın bilgi ile olan ilişkisinin irdelendiği alan |
Sanat yapıtlarının genel olarak varlıklar içerisindeki yerinin irdelendiği alan |
Sanatın bilişsel değerinin olup olmadığının sorgulandığı alan |
Sanatın bilişsel uyarım gücünün araştırılması |
Sanatın kişinin ahlaki karakterinin gelişimini etkilemesi |
Ontoloji (varlıkbilim) genel olarak varlıkları, bu varlıkların ne tür birer varlık olduğunu araştıran alanın adıdır. Ontolojiyle uğraşan düşünürler gerçekliğin geniş bir haritasını sunarlar. Bu harita içerisine kimi zaman birbiriyle örtüşen kimi zaman da birbirinden bağımsız varlık türleri ya da kategorileri girer. Varlık kategorileri içerisinde şunlar bulunur: Fiziksel ve zihinsel varlıklar (fiziksel ve zihinsel ontolojik kategorileri); somut ve soyut varlıklar (somut ve soyut ontolojik kategorileri) ve tümel ve tikel varlıklar (tümel ve tikel ontolojik kategorileri). Özelde sanat ontolojisi ile uğraşanlar da sanat yapıtlarının bu varlık çeşitliliği içerisinde nerede yer aldıklarını yani bir sanat yapıtının ne tür bir şey/varlık olduğunu araştırırlar (Rohrbaugh 2005: 241). Başka bir deyişle sanat yapıtlarının genel olarak varlıklar içerisindeki yerinin irdelendiği alana sanat ontolojisi adı verilir. Bundan dolayı sorunun doğru cevabı “sanat yapıtlarının genel olarak varlıklar içerisindeki yerinin irdelendiği alan” seçeneğidir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ