Estetik ve Sanat Felsefesi Final 19. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
“Sanatsal güzellik her zaman doğal güzellikten üstündür. Çünkü, sanatsal güzel tinden doğmuş bir güzelliktir” ifadesi aşağıdaki düşünürlerden hangisine aittir?
Hume |
Hutcheson |
Hegel |
Kant |
Baumgarten |
Hegel, doğa güzelliğini estetik ya da sanatsal güzelin incelemesi alanının dışında tutar. Ona göre güzellik doğrudan tinsel olanla ilişkilidir; yani Tin’in dışavurumu, nesnelleşmesi, duyular dünyasında görünüşe çıkmasıdır. Sanat eseri kendi başına bir duygu içermez; hatta bir sanat eseri kendi başına dışsal bir nesne olarak ele alındığında o ölüdür: “Bir sanat eseri, ancak tinden kaynaklanmakla ve artık tinin bölgesine ait olmakla sanat eseri olur; o, tinsel olan tarafından kutsanmış ve yalnızca tin ile uyum içerisinde meydana getirilmiş şeyi ortaya serer”. Hegel’e göre sanatsal güzellik her zaman doğal güzellikten üstündür. Çünkü, sanatsal güzel tinden doğmuş bir güzelliktir. Doğru cevap C'dir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Orta Çağ liberal sanatlar sınıflandırmasında yer almaz?
Şiir |
Mantık |
Retorik |
Gramer |
Geometri |
Şiir, Orta Çağ liberal sanatlar sınıflandırmasında yer almaz.
3.Soru
"……………… göre sanatların ve sanat eserlerinin amacı sadece estetik hoşlanma veya haz yaratmak değil aynı zamanda ahlaki bir değer yaratmak ve seyircisini ahlaki bir süreçten geçirmektir." Boşluğa hangi düşünürün ismi gelmelidir?
Aristoteles |
Platon |
Mevlana |
Aquinas |
Plotinus |
"Aristoteles'e göre sanatların ve sanat eserlerinin amacı sadece estetik hoşlanma veya haz yaratmak değil aynı zamanda ahlaki bir değer yaratmak ve seyircisini ahlaki bir süreçten geçirmektir."
4.Soru
“Sanatsal bilgi sezgisel bilgidir.” diyen İtalyan felsefesinin en önde gelen temsilcisi kimdir?
Marcuse |
Heidegger |
Croce |
Lukacs |
Tolstoy |
BENEDETTO CROCE: Sanatsal bilgi sezgisel bilgidir. Benedetto Croce (1866-1952) İtalyan felsefesinin en önde gelen temsilcisidir.
5.Soru
Aşağıdaki düşünürlerden hangi ikisi güzele yönelmeyi insan doğasında var olan bir eğilim olarak görür?
Farabi-Mevlana |
Plotinus - St. Augustinus |
Platon - Aristoteles |
Plotinus - Aquinas |
Aristoteteles - İbn Sina |
Aristoteles sanatın varlığını insan doğasındaki taklit içtepisi ve taklit edilen nesne karşısında duyulan hoşlanma duygusuna bağlar. İbn Sina da özellikle şiir sanatını tartışırken şiir sanatının taklide dayandığını ve insanların doğal olarak vezin ve melodilere sevgi duyduklarını söyler. Her iki felsefeci için de güzele yönelme insan doğasında var olan taklit içtepisi ve hoşlanma eğilimlerinden kaynaklanır.
6.Soru
Sanatçının eserini yaratırken geçtiği aşamalardan sonuncusu hangisidir?
Sona gelme |
Bitirme durumu |
Sonuncu dokunuş |
Tamamlama |
Son çizgi |
Sanatçı eserini yaratırken belirli aşamalardan geçer. Yaratmanın aşamalarını şu şekilde sıralayabiliriz: Etkilenme aşaması, tasarlama aşaması ve tamamlama aşaması.
7.Soru
Sartre'a göre dünyayı açma işlevini öteki sanat dallarına göre daha başarılı olarak yapan hangi daldır?
Müzik |
Resim |
Edebiyat |
Heykel |
sinema |
Sartre’a göre edebiyat ve düzyazı dünyayı açma işlevini diğer sanat türlerinden daha başarılı yapar. şair, ressam gibi suskundur. Ona göre, bazı sanat türleri ve eserleri fenomenoloji yapmaya yeterince imkân vermez.
8.Soru
Hutcheson’un ‘iç duyu’ kavramına karşılık ‘içsel duygululuk veya duygu’ kavramını kullanan düşünür kimdir?
Friedrich Schiller |
G. W. F. Hegel |
Arthur Schophenhauer |
Friedrich Nietzsche |
David Hume |
Hutcheson’un ‘iç duyu’ kavramına karşılık Hume ‘içsel duygululuk veya duygu’ kavramını kullanır.
9.Soru
Baumgarten’ın “estetik bilme” görüşü için aşağıdakilerden hangileri söylenebilir?
- Estetik, duyumsal bilmenin bilimi olduğuna göre açık ve seçik olarak bilinenin değil, muğlak ve bulanık olarak bilinenin bilimidir.
- Estetik bilmenin görevi, muğlâk duyumsal çeşitliliğin açık algısal imgeye dönüştürülmesine, mantıksal bilişin yetilerine yardım etmektir.
- Duyumsal biliş eksik veya hatalı biliştir.
- Baumgarten’a göre, bir nesneyi muğlak, karmaşık veya ayırt edicisiz düşünmek bir hata değil, ruhun belli bir başarısı, yani bağımsız ve özerk bir bilme başarısı olarak görülmelidir.
I, II, IV |
I, II, III, IV |
II, III, IV |
I, II, III |
I, IV |
- Baumgarten’a göre, bazı algılarımız açık ve seçik iken bazıları da bulanıktır. Bilme yetisi de açık seçik ya da bulanık olanın bilinmesine göre çeşitlenir. Salt akıl veya akıl yürütmeyle ilişkili olan üst bilme yetisi açık ve seçik algı sağlar. Duyumsal olanla ilişkili olan alt bilme veya aşağı bilme yetisi ise muğlâk, açık ve seçik olmayan algı kazandırır. Estetik, duyumsal bilmenin bilimi olduğuna göre açık ve seçik olarak bilinenin değil, muğlak ve bulanık olarak bilinenin bilimidir. Öte yandan, göre estetik bilme, kendi yetkinliği olan ve kendi amacına ulaşan belli bir eylemdir. Estetik bilmenin görevi, muğlâk duyumsal çeşitliliğin açık algısal imgeye dönüştürülmesine, mantıksal bilişin yetilerine yardım etmektir. Aslında duyumsal biliş eksik veya hatalı biliş olarak düşünülmemelidir. Baumgarten’a göre, bir nesneyi muğlak, karmaşık veya ayırt edicisiz düşünmek bir hata değil, ruhun belli bir başarısı, yani bağımsız ve özerk bir bilme başarısı olarak görülmelidir (Hammermeister, 2002). Buna göre I., II. ve IV. maddelerde verilenler doğrudur. Ancak III. madde de verilen yanlıştır. Baumgarten'a göre duyumsal biliş eksik ya da hatalı biliş olarak düşünülmemelidir. Doğru cevap A'dır.
10.Soru
Felsefenin konusunun kozmostan nomosa dönüşmesini sağlayan Antik Yunan filozofu aşağıdakilerden hangisidir?
Anaksimenes |
Thales |
Herakleitos |
Hegel |
Sokrates |
Felsefenin birçok konusunda olduğu gibi, estetiğin bazi temel problemlerinin ilkin Antik Çağda ele alindiğini söyleyebiliriz. Bu dönemde sanat ve estetik üzerine incelemelerin gelişmesinde Sokrates’le birlikte felsefi çalişmalarin içeriğinde meydana gelen değişmenin etkisini vurgulamak gerekir. Bilindiği gibi Sokrates öncesi felsefenin konusu kozmos Thales, Anaksimenes, Anaksimandros, Herakleitos ve Demokritos gibi düşünürler varliği, varliğin özünü ve doğayi araştirmaya çalişmişlardir. Sokrates’le birlikte felsefenin konusu kozmostan nomosa dönmüştür. Nomosa dönüşle birlikte felsefenin konusu genel olarak insan, onun eylemleri, davrani şlari, yapip ettikleri, duygulari, tutkulari, hazlari, değerleri, içinde yaşadiği ve geliştirdiği sosyal kurumlar olmuştur. Doğru cevap E'dir.
11.Soru
Wittgenstein, aile benzerliği kavramını açıklamak için hangi kavramı kullanır?
Yakınlık |
Göz |
Oyun |
Dil |
Bilmece |
Wittgenstein, aile benzerliği kavramını açıklamak için oyun kavramını kullanır.
12.Soru
Estetiğin temel konularından biri olan “beğeni” kavramı ana teması olan “Güzel ve Yüce idealarının Kaynağı Üzerine Felsefi Bir İnceleme” adlı çalışma kime aittir?
Francis Hutcheson |
David Hume |
Edmund Burke |
John Locke |
George Berkeley |
Estetiğin temel konularından biri olan “beğeni” kavramı bu dönemde konuyla ilgili eserlerin ana teması olmuştur. Örneğin, Francis Hutcheson’un “Güzellik, Düzen, Uyum ve Dizayn”; David Hume’un “Beğeni Ölçütü Üzerine” ve Edmund Burke’un “Güzel ve Yüce idealarının Kaynağı Üzerine Felsefi Bir İnceleme”
adlı çalışmaları beğeni yargısını ele alır.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi sanatçının yaratım sürecinin bir aşaması değildir?
Etkilenme aşaması |
Zihinsel tasarı aşaması |
Süreç içinde şekil alan nesne aşaması |
İzleme aşaması |
Tamamlama aşaması |
Sanatçı eserini yaratırken belirli aşamalardan geçer. Yaratmanın aşamalarını şu şekilde sıralayabiliriz: Etkilenme aşaması, tasarlama aşaması ve tamamlama aşaması.İlk durumda bir zihinsel tasarı nesnesi söz konusuyken ikinci durumda bir süreç içinde şekil alan nesne söz konusudur. İzleme aşaması yaratım sürecinin bir parçası değildir.
14.Soru
Platon'un hangi dönem ya da dönemleri ''güzel '' kavramının tanımından çok onun ontolojik temellerini araştırmaya yöneliktir?
Sokratik devir veya gençlik dönemi |
Gençlik dönemi-Yaşlılık dönemi |
Yaşlılık dönemi |
Olgunluk dönemi -yaşlılık dönemi |
Olgunluk dönemi |
Bunlardan birincisi Sokratik devir veya gençlik dönemi, ikincisi olgunluk dönemi, üçüncüsü ise yaşlılık dönemidir. Onun estetik konusundaki düşünceleri de bu gelişim dönemlerine göre farklılık gösterir. Platon, Sokrates’in etkisinin açıkça görüldüğü gençlik döneminde felsefe tarihinde ilk kez sistematik bir şekilde “Güzel nedir?” sorusunu bazı kavramsal çözümlemelerle yanıtlamaya çalışır. Olgunluk döneminde ise Platon’un güzel sorgulamasının amacı “güzel” kavramının tanımından çok onun ontolojik temellerini araştırmaktır
15.Soru
Güzelin özsel veya metafiziksel olarak belirlenmesi Platon’un olgunluk döneminde yazdığı hangi eserinde yer alır?
Devlet |
Şölen |
Politika |
Etika |
Poetika |
Güzelin özsel veya metafiziksel olarak belirlenmesi Platon’un olgunluk döneminde yazdığı Şölen adlı eserinde yer alır.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Hegel’in sanat düşüncesini özetleyen görüşü dile getirmektedir?
Hakiki olan şey ideadır. |
Zevkler ve renkler tartışılmaz |
Estetik haz iç duyu aracılığıyla ortaya çıkar |
Ortak hüküm beğeni ve güzelliğin gerçek ölçütüdür. |
Estetik doğruluk kesin değildi |
Hegel idealist bir düşünür olarak “hakiki olan şey idea’dır” görüşünü benimser
17.Soru
Kant’ın kendinde şey ile Platon’un idea kavramının aslında aynı şey olduğunu söyleyen düşünür kimdir?
Hegel |
Hume |
Schopenhauer |
Nietzsche |
Sartre |
Kant’ın kendinde şey ile Platon’un idea kavramı aslında Schopenhauer'e göre aynı şeydir.
18.Soru
Platon’un Büyük Hippias eserinde Sokrates’in güzelin kavramsal olarak belirlenmesini ele aldığı diyaloglarda güzel için aşağıdaki ölçütlerin hangilerinin uygun olup olmadığı irdelenmiştir?
Yararlılık, uygunluk, kullanışlılık, görelilik, haz |
Yararlılık, uygunluk, mantıksallık, nesnellik |
Mantıksallık, nesnellik, kullanışlılık, görelilik |
Evrensellik, nesnellik, uygunluk, kullanışlılık |
Evrensellik, yararlılık, ahlaklılık, uygunluk |
Platon’un Büyük Hippias eserinde Sokrates’in güzelin kavramsal olarak belirlenmesini ele aldığı diyaloglarda güzel için yararlılık, uygunluk, kullanışlılık, görelilik, haz ölçütlerinin uygun olup olmadığı irdelenmiştir.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Alman düşünür Alexander Gottlieb Baumgarten’in estetik ve sanat felsefesi açısından önemini ortaya koymuştur?
Kant’tan miras kalan özgürlük-zorunluluk problemini felsefi çalışmalarının merkezine koymuş olması |
Estetik duyumun veya yargının rasyonelliğini ele almış olması |
Estetik sözcüğünü özel bir bilim alanını adlandırmak için kullanmış olması |
Estetik duyumun veya yargının nesnelliğini ele almış olması |
Beğeni yargısını ele alması |
Estetik ve sanat felsefesi açısından Alexander Gottlieb Baumgarten (1714-1762) ile ilgili söylenecek ilk şey onun “Estetik” sözcüğünü ilk kullanan felsefeci olmasıdır. 1735 yılında bitirdiği doktora çalışmasında estetik sözcüğünü özel bir bilim alanını adlandırmak için kullanmış, 1750-1758 yılları arasında yazdığı Aesthetica (Estetik) adlı çalışmasında da bu kavramın felsefenin bir dalı olarak özerkliğini, sınırlarını ve içeriğini ortaya koymaya çalışmıştır. Sorunun doğru cevabı “Estetik sözcüğünü özel bir bilim alanını adlandırmak için kullanmış olması” seçeneğidir.
20.Soru
“İki bin yıl önce Atina ve Roma’da beğenilen aynı Homer’e Paris ve Londra’da hala hayran duyuluyor. Hiçbir iklim, hükümet, din ve dil değişikliği bu ünü engelleyememiştir. Otorite veya önyargı kötü bir şaire veya hatibe geçici bir itibar sağlayabilir, fakat bu şöhret hiçbir zaman kalıcı ve genel olmaz.... Öte yandan, gerçek bir dahi, eserleri var olmaya devam etikçe ünü artar ve ona duyulan hayranlık daha içten olur” (Hume, 1987: 233).Yukarıdaki ifadeye göre aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri söylenebilir?
- İnsanlık deneyimi göstermiştir ki bazı sanat ürünleri zaman, mekân, ülke ve kültür farkı olmaksızın ortak olarak güzel ve değerli olarak kabul edilmekte ve beğenilmektedir.
- Bir şeyi onaylamamızı veya onaylamamamızı belirleyen belli genel ilkelerin olduğunu göstermektedir.
- Birçok düşünür ve sanatçının eserlerinin beğenilmesinin ana nedeni bu eserlerde zihnimizin hoşlanacağı belli niteliklerin olmasıdır. Bu niteliklerden ortak olarak zevk alıyor olmamız zihnimizin ortak “beğeni ilkelerine” veya “sanat kurallarına” göre işliyor olmasından kaynaklanmaktadır.
I, II, III |
I, II |
II, III |
I, III |
Yalnız III |
Hume’a göre, genel sağduyu kuşkucu iddiayı desteklese de onu reddeden, en azından değiştiren veya sınırlandıran bir başka sağduyu görüşü de vardır. Bu ikinci sağduyu görüşüne göre, insanlık deneyimi göstermiştir ki bazı sanat ürünleri zaman, mekân, ülke ve kültür farkı olmaksızın ortak olarak güzel ve değerli olarak kabul edilmekte ve beğenilmektedir. Yukarıdaki ifadeye göre tüm bu kanıtlar, bir şeyi onaylamamızı veya onaylamamamızı belirleyen belli genel ilkelerin olduğunu göstermektedir. Homer, Virgil, Terence ve Cicero gibi birçok düşünür ve sanatçının eserlerinin beğenilmesinin ana nedeni bu eserlerde zihnimizin hoşlanacağı belli niteliklerin olmasıdır. Bu niteliklerden ortak olarak zevk alıyor olmamız zihnimizin ortak “beğeni ilkelerine” veya “sanat kurallarına” göre işliyor olmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle soruda verilen ifadeye göre I., II. ve III. maddelerde verilenler söylnebilir. Doğru cevap A'dır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ