Estetik ve Sanat Felsefesi Final 7. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Aristoteles'in Poetika adlı eserinde araştırılan konulardan biridir?
taklit içtepisi |
doxa |
arkhe |
tekil güzellik |
gerçeklik |
taklit içtepisi
2.Soru
Aşağıdaki nedenlerden hangisi sanatı tanımlamadaki sorunlardan birisidir?
Sanat yapıtlarının bir şeyi taklit ya da temsil etmemesi |
Sanat yapıtlarının ortak özelliklere sahip olması |
Sanat yapıtlarıyla sınırlandırılabilecek özellikler kümesinin oluşturulabilmesi |
Sanatın kapalı bir kavram olarak değerlendirilebilmesi |
Sanatın zorunlu ve yeterli koşulları olabilmesi |
*Kimi müzik parçaları ya da resimler herhangi bir şeyi taklit ya da temsil etmezler.
*Sanat yapıtlarının ortak özelliklere sahip olmaması
*Sanat yapıtlarıyla sınırlandırılabilecek özellikler kümesinin oluşturulamaması
*Sanatın kapalı bir kavram olarak değil açık bir kavram olarak değerlendirilmesi
*Sanatın zorunlu ve yeterli koşullarından bahsedilememesi
sanatı tanımlamadaki sorunlardan bazılarıdır.
3.Soru
Hangi felsefeciyle birlikte felsefeninin konusu kozmostan nomosa'ya dönmüştür?
Anaksimenes |
Thales |
Anaksimandros |
Herakleitos |
Sokrates |
4.Soru
Aristoteles’in (M.Ö. 384-322) estetik ve sanat felsefesi üzerine görüşleri onun çeşitli eserlerinde yer almaktadır. Bunlardan doğrudan sanatla ilişkili olanı ve şiir üzerine açıklamalarının yer aldığı eser aşağıdaki hangi şıkta belirtilmiştir ?
Poetika |
Metafizik |
Kategoriler |
Sofistçe Çürütmeler |
Magna Morelia |
Aristoteles’in (M.Ö. 384-322) estetik ve sanat felsefesi üzerine görüşleri onun çeşitli eserlerinde yer almaktadır. Bunlardan doğrudan sanatla ilişkili olanı şiir üzerine açıklamalarının yer aldığı Poetika adlı eseridir. Dolayısıyla cevap A şıkkıdır.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Schophenhauer sanat için düşüncelerinden biri değildir?
Tüm sanatların amacı algılanabilir ve kavranabilir ideanın canlandırılması ve diğer insanlara iletilmesidir |
Estetik bilginin kaynağı da sanat eseri yoluyla aktarılan idealardır |
Sanatın taklit değildir |
Sanatçı yaratırken bireyselliğinden vazgeçmez |
Gerçek sanatçı, ideaları kavrayarak eseriyle yaratır |
Schophenhauer’a göre, tüm sanatların amacoı algılanabilir ve kavranabilir ideanın canlandırılması ve diğer insanlara iletilmesidir. Estetik bilginin kaynağı da sanat eseri yoluyla aktarılan idealardır. Schophenhauer sanatın taklit olduğu görüşüne karşıdır. Taklitçi sanat sadece biçime önem verir ve sanat yapıtının değerini biçimsel ve kavramsal olarak gerçekliği birebir taklit edip etmeme açısından belirler. Böyle bir sanat, sanat eserine “iç yaşam” veya içerik sağlamaz; doğada olanı olduğu gibi canlandırmayı hedefler. Oysa ki, gerçek sanatçı, ideaları kavrayarak eseriyle yaratır. O, yaratırken bireyselliğinden vazgeçmiş, nesnelleşmiş ve bu anlamda doğayı aşmıştır.
6.Soru
Nietzsche hangi insan uğraşısının sanat olduğunu savunmuştur?
Felsefe |
Jeofizik |
Metafizik |
Jeofizik |
Jeoloji |
Nietzsche insanın asıl metafizik uğrafşısının sanat olduğunu
ve dünyanın varoluşunun yalnızca estetik fenomen olarak temellendirilebileceğini savunarak, sanata yaşamın gözüyle bakmaya çalışır. Doğru yanıt C'dir.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Platinus'un güzellik anlayışını yansıtmamaktadır.
Metafizik ile doğrudan ilişkilidir. |
Akılsal alan ve duyusal alan ikilemi üzerine kuruludur. |
Hiyerarşik bir ontolojiye sahiptir. |
Uygun, yararlı ve kullanışlı özelliklerine sahiptir |
Tüm varlıkların nedeni birdir ve bölünmez |
‘Uygun’, ‘yararlı’ ve ‘kullanışlı’ kavramları Platon'un güzellik anlayışına karşılık gelmektedir.
8.Soru
I. Beğeni yargıları mantıksal yargılardır.
II. Beğeni yargıları kanıtlanamazlar.
III. Beğeni yargıları kavramlara ve kurallara dayanmaz.
IV. Beğeni yargılarında öznel amaçsallık bulunur.
Kant'a göre, beğeni yargısı ile ilgili yukarıdaki maddelerden hangisi ya da hangilerini söylemek mümkündür.
I ve II |
I ve III |
II ve IV |
II, III ve IV |
I,II ve III |
II,III ve IV
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ya da hangileri 18. yy. deneyimci estetik kuramının özellikleridir? I. Sanat ve estetik incelemede nesneden özneye, sanat yapıtından onu algılayan ve değerlendiren özneye doğru bir yönelme olmasıdır. II. Estetik beğeninin kaynağı sanat eseri veya estetik objeden ziyade estetik öznenin iç deneyimlerinde, iç duyusunda, içsel duygululuğunda veya hissindedir. III. Estetik haz belli bir ilgiye veya çıkara değil, insanın iç duyusuna veya duygusuna dayanmakta olup, doğrudan ve aracısız algılama sonucu ortaya çıkar. IV. Kant'tan miras kalan özgürlük-zorunluluk problemini felsefi çalışmalarının merkezinde ele alır.
I, II, III, IV |
I, II, III |
I, II |
I, III |
II, IV |
On sekizinci yüzyıl deneyimci estetik kuramının ana özelliği sanat ve estetik incelemede nesneden özneye, sanat yapıtından onu algılayan ve değerlendiren özneye doğru bir yönelme olmasıdır. Böyle bir yaklaşımda, estetik beğeninin kaynağı sanat eseri veya estetik objeden ziyade estetik öznenin iç deneyimlerinde, iç duyusunda, içsel duygululuğunda veya hissindedir. Tüm deneyimci düşünürlere göre estetik haz belli bir ilgiye veya çıkara değil, insanın iç duyusuna veya duygusuna dayanmakta olup, doğrudan ve aracısız algılama sonucu ortaya çıkar. Ancak Kant'tan miras kalan özgürlük-zorunluluk problemini felsefi çalışmalarının merkezinde ele alan Alman İdealizmi ve Sanat felsefesidir. Doğru cevap B'dir.
10.Soru
Lukacs’ın savunduğu sosyal gerçeklik yaklaşımına göre varlık kategorisi aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?
Evrensellik, Yerellik, Bireylik |
Özgünlük, Bireylik, Toplumsalcılık |
Genellik, Özgünlük, Bireylik |
Özerklik, Nitelik, Özgünlük |
Bireylik, Nitelik, Özerklik |
Lukacs, genellik, özgünlük ve bireylik olmak üzere üç varlık kategorisi tespit eder.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Hutcheson'ın estetik bakış açısını tam olarak yansıtır?
Estetik hazzın kaynağı insandaki içsel duygu olmasına karşın estetik yargı kişiden kişiye değişen öznel bir yargı değildir. Ona göre bir insan yeterli duyarlılığa, pratiğe, karşılaştırma yapma deneyimine sahipse ve önyargılardan arınmışsa doğal olarak bir sanat eserinden haz duyar |
Estetik hazzın insandaki “iç duyu” aracılığıyla ortaya çıktığını savunan düşünürlerden biridir. Güzellik hazzı, bu iç duyu yardımıyla bilginin, aklın ve deneyimin herhangi bir katkısı olmadan; kişisel ilgiden ve yarardan uzak; doğrudan ve zorunlu olarak elde edilir. |
Estetik doğruluk hem kesin değildir, hem de doğruluğu tam olarak kavranamaz. Ancak, estetik doğruluğun mantıksal doğruluktan önemli bir farkı vardır. Mantıksal doğruluk zengin duyumsal içeriği feda ederek algıyı renksiz ve cansız bir duruma sokarken, estetik doğruluk zenginliği, kaosu ve maddeyi çağırır. |
Güzel nitelik bakımından hoşa giden, nicelik bakımından herkesin hoşuna giden, ilişki bakımından her tür ilgi ve kavramdan ayrı olarak hoşa giden, modalite bakımından ise zorunlu olarak hoşa giden şeydir. |
Estetik beğeni bir mantıksal çıkarım sürecidir. Bu nedenle duygu ve yargılarla ilgili değildir. |
A, C, D ve E seçeneklerinde verilenler Kant, Hume, Baumgarten ve diğerlerinin estetik bakış açısını yansıtmaktadır. Ancak Francis Hutcheson (1694-1746/7), etik ve estetik yargıların duyguya bağlı olduğunu savunan ilk düşünürlerden biridir. Hutcheson’un güzellik görüşünün ana ilkesi onun “güzellik, bizde ortaya çıkan ideadır” ifadesinde yatar. Estetik haz ‘iç duyu’ aracılığıyla elde edilir. Bu duyu, beş duyu aracılığıyla elde ettiğimiz uyarıcılara dayansa da onlardan tamamen farklıdır. Çünkü, estetik duyunun nesnesi insanın yapısında var olan belli dış objelerden hoşlanmayla ortaya çıkan hazdır. Bu nedenle, güzellik nesnelerdeki bir nitelik değil, nesneleri algılayanın belli duyumlarla elde ettiği hazza karşılık gelir. Doğru cvap B'dir.
12.Soru
Marcuse’a göre, sanat siyasal potansiyelini ve eleştirel gücünü nereden alır?
Yarattığı duygulardan |
Siyasal amaçlarından |
Toplumsal öneminden |
Estetik formundan |
Toplumsal içeriğinden |
Marcuse’a göre sanatın siyasal potansiyeli ve eleştirel gücü sanatın kendisinde, yani onun estetik formundadır.
13.Soru
Marcuse’a göre, sanat siyasal potansiyelini ve eleştirel gücünü nereden alır?
Yarattığı duygulardan |
Siyasal amaçlarından |
Toplumsal öneminden |
Estetik formundan |
Toplumsal içeriğinden |
Marcuse’a göre, sanat siyasal potansiyelini ve eleştirel gücünü estetik formundan alır.
14.Soru
Sanat yapıtı her ne kadar tamamlanmış bir nesne olarak sonlanmış bir sürece karşılık geliyor gibi gözükse de yapıtın izleyiciyle olan ilişkisi sanat etkinliğini izleyici olduğu sürece devam ettirir. İzleyiciler kimlerden oluşmaktadır ?
I-) Sanatseverlerden
II-) Sanat eleştirmenlerinden
III-) Kuratörlerden
IV-) Operatörlerden
I, II ve III |
II, III ve IV |
I, III ve IV |
II ve III |
I ve III |
Sanat yapıtı her ne kadar tamamlanmış bir nesne olarak sonlanmış bir sürece karşılık geliyor gibi gözükse de yapıtın izleyiciyle olan ilişkisi sanat etkinliğini izleyici olduğu sürece devam ettirir. İzleyiciler; sergilere, müzelere giden sanatseverlerden oluştuğu gibi sanatla daha iç içe yaşayan sanat eleştirmenleri, küratörler, organizatörler gibi insanlardan da oluşmaktadır. Dolayısıyla cevap A şıkkıdır.
15.Soru
Aşağıdaki düşünürlerden hangisi sanatsal güzelliğin, tinden doğmuş bir güzellik olduğu için doğal güzellikten üstün olduğunu savunmaktadır?
Schiller |
Baumgarten |
Fichte |
Hegel |
Schiller |
Hegel sanatsal güzelliğin, tinden doğmuş bir güzellik olduğu için doğal güzellikten üstün olduğunu savunmaktadır. Doğru cevap D şıkkıdır.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Kant'ın beğeni yargısı konusundaki felsefi yaklaşımlarından biri değildir?
Nitelik bakımından beğeni yargısı ne bir bilgi, ne de bir mantıksal |
Beğeni yargısı, haz ve hazsızlık, hoşlanma ve hoşlanmama duygularına |
Nicelik yönünden beğeni yargısını ele alırken onun temelde öznel bir yargı olmasına karşın nesnel bir yargı olması gerektiğini savunur. |
Haz ve hoşlanma söz konusu olduğunda bu duyuya dayanan beğeniler tartışılmaz. |
Herkesin kendi (duyu) beğenisi vardır. |
Kant, nicelik yönünden beğeni yargısını ele alırken onun temelde öznel bir yargı olmasına karşın nesnel bir yargı olması gerektiğini değil, genel bir yargı olması gerektiğini savunur. Doğru yanıt C'dir.
17.Soru
“hakiki olan şey idea’dır” görüşünü benimsemiş olan idealist düşünür kimdir?
Friedrich Schiller |
İmmanuel Kant |
Arthur Schophenhauer |
Friedrich Schelling |
G. W. F. Hegel |
Hegel idealist bir düşünür olarak “hakiki olan şey idea’dır” görüşünü benimser.
18.Soru
I. Yalnızca sanat yapıtlarıyla sınırlandırılamayacak bir özellikler kümesi tanımlanması
II. Sanatın gerçek işlevi olan dışavurumculuğun göz ardı edilmesi
III. Tüm sanat yapıtlarının sahip olmadığı bir özelliği sıralanması
IV. Sanatın kamusallığının ortaya konmaması
Yukarıdakilerden hangileri sanat kuramlarının sanat tanımlarının başarısız olma nedeni olarak değerlendirilmiştir?
II ve IV |
I ve II |
I ve II |
II ve III |
I ve IV |
Sanatı zorunlu ve yeterli koşullarından yola çıkarak tanımlamak pek de olanaklı değildir. Bir sanat tanımının başarısız olmasının iki nedeni vardır:
1) Tüm sanat yapıtlarının sahip olmadığı bir özelliği sıralayarak,
2) Yalnızca sanat yapıtlarıyla sınırlandırılamayacak bir özellikler kümesi tanımlayarak.
İşte sanat kuramları, bu iki noktada da başarısızdır. Kimi müzik parçaları ya da resimler herhangi bir şeyi taklit ya da temsil etmezler. Örneğin soyut yapıtlar bu şekilde değerlendirilir.
19.Soru
Transendantal İdealizm Sistemi adlı kitabında felsefenin tek ve ebedi aracının sanat olduğunu ileri süren Alman filozof aşağıdakilerden hangisidir?
Schelling |
Schopenhauer |
Kant |
Hegel |
Schiller |
Kant sonrası Alman idealizminin temsilcilerinden olan Schelling (1775-1854) aynı
zamanda Jena çevresi romantizmine mensup bir düşünürdür. Romantik felsefe genel olarak sanatı felsefi incelemenin tamamlayıcısı olarak görmüştür. Ancak, hiçbir
romantik düşünür sanatın felsefedeki yeri konusunda Schelling kadar açık ve kesin bir ifadede bulunmamştır. Schelling, Transendantal İdealizm Sistemi adlı eserinde şöyle der: “Felsefenin tek ve ebedi aracı sanattır”
20.Soru
Aşağıdaki düşünürlerden hangisi sanatın dünyayı açma işlevi olduğu görüşünü savunur?
Tolstoy- Sartre-Merleau-Ponty |
Heidegger-Sartre-Dewey |
Adorno-Tolstoy-Lukacs |
Heidegger-Sartre-Merleau-Ponty |
Croce -Sartre-Marcuse |
Heidegger-Sartre-Merleau-Ponty, sanatın dünyayı açma işlevi olduğu görüşünü savunur.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ