Mobbing üzerine yapılan çalışmalarda mobbing mağdurunun cinsiyetine ilişkin kimi farklı görüşler ortaya çıkmaktadır. Niedl kadın ve erkek çalışanlar arasında mobbinge uğrama oranları açısından anlamlı bir fark olmadığını ileri sürmektedir. Buna karşın, Ascenzi ve Bergagio kurumların niteliğine, ekonomik koşullara ve ülkeden ülkeye var olan farklılıklara bağlı olarak değişkenlik gösterse de kadınların erkeklerden daha fazla mobbinge uğradığını bulgulamışlardır. Sevda Ergenekon ise Türkiye’de işyerinde duygusal tacizin Avrupa ülkelerinden daha fazla yaşandığını ileri sürmektedir.

Davranış ve karakter olarak, erkeklerin hırslı, güçlü, kararlı, risk alan, bağımsız, rasyonel, aktif ve atak olması, kadınların ise şefkatli, neşeli, sevecen, duygulu, duyarlı, yumuşak nazik, sadık, sabırlı, anlayışlı olması beklenir.

Paragrafın tamamı dinleme davranışlı ile ilgilidir. Kitabınızda, etkin dinleme başlığını tekrar okuyunuz.

Küskünlük, engellenmenin yarattığı kızgınlık, engelleyen kişiye yöneltilemediğinde ortaya çıkar.

Karşımızdaki kişilerle sorun yaşadığımızda, dikkati karşımızdakinin yanlış olan davranışlarına çekmekle sorunu çözemeyiz. Bu aksine, kişilerin savunmaya geçmesine neden olur. Böylece ortaya çıkan problemli durumla ilgili olarak kişiler, kendi payına düşen sorumluluğu almazlar ve soruna yönelik kendi katkısını doğru değerlendirmezler. İletişimde bunun yerine sorunun ne olduğu, sizin üzerinizde nasıl bir etkisi olduğu ve sonucunda nasıl bir durum ortaya çıktığı açıklanırsa, savunmaya geçme riski olmaksızın karşı tarafı işbirliğine çekmiş oluruz. Örneğin “sürekli sözümü kesiyorsun” diyen,  sorun yaşayan kişi, karşı tarafı suçlayarak sen dilini kullanmaktadır.

Kadınlar sözsüz iletişimde daha olumlu jestlere sahiptir. 

Toplumsal cinsiyet kalıplarının oluşturulmasında biyolojik, sosyal ve tarihsel süreçler etkili olup, kişinin kadın ve erkek olarak içine doğduğu topluma uyumlanması ve kendini olduğu kadar çevresini de anlamlandırmasını sağlar.

Anlamak, niyet, bilgi ve gayretin başarılı bir biçimde bir arada tutulabilmesine bağlıdır. Önce karşımızdakini anlama niyeti taşımalı, eğer bir çatışma varsa, bunu çözmek için gereken yöntemleri bilmeli, nihayet bunun için gereken gayreti göstermeliyiz.

Bell'e göre modern toplum üç parçaya bölünmüştür ve her parça farklı ilkelerle yönetilir. Modern toplumu oluşturan bu parçalar: Sosyal yapı, yönetim biçimi ve kültürdür.

Öfkelerini yenemeyen, onları kontrol edemeyen ve olduğu gibi ortaya koyan kimselerin duygusal açıdan olgunlaşmadıkları söylenebilir.

İletişim sürecinde kitap okuma, okuyan kişi olarak; bir yazarın(kodlayıcı)  kodladığı mesajları alan (alıcı)  ve kodlarını açımlayan (kod açıcı) kişi olduğunuz anlamına gelmektedir. Dolayısıyla siz bu durumda alıcı ve kod açıcı konumdasınız.

Çatışma genel ve en basit, kavranabilir anlamıyla toplumsal taraflar arasında etkinlikler, ilişkiler ve davranışlar bağlamında yaşanan uyuşmazlık olduğu söylenebilir.

Elle tutulur ya da maddi ortam ve çevrelerde gerçekleşen iletişimde fiziksel boyut ön plandadır. Fiziksel boyut iletişimin gerçekleştiği fiziksel ortam ya da çevredir. İletişim bağlamının zamansal boyut’u iletişimin gerçekleştiği günün ve tarihin zamanı olarak açıklanabilir. Pek çok insan için sabah saatleri iletişim için uygun bir zaman değildir, ama diğerleri için ise en uygun zaman olabilir. Tarih içinde bir zamanda gerçekleşen iletişimin etkisi, önemi ve uygunluğu açısından oldukça önemlidir  Bireyler arasındaki sosyal statü farklarını, oyunlardaki rolleri, toplumdaki töre ve gelenekleri, bazı durumlardaki arkadaşlık ilişkilerini, kurallı ya da kurallı olmayan durumları, yine bazı durumlardaki ciddiyeti ya da şakaları kapsayan iletişim bağlamının sosyo-psikolojik boyutudur.

Japonya’da Umesao isimli yazar “informatisation”  terimini kullanarak bilgi toplumunu anlatmış  ve bu fikirleri Japon Hükumeti dikkate alarak değerlendirmiştir. Bilgilendirmek ya da bilgilendirme süreci olarak dilimize tercüme edilebilecek “informatisation” terimi bilgi toplumu kuramcıları tarafından, sosyo-ekonomik yapıdaki değişimleri açıklamak için kullanılmaktaydı.

Erkekler karşı cinsle iletişim halindeyken gözlerini dikerek bakma eğilimindedir.

Çatışma sırasında doğrudan mesajlarını iletmektense genellikle meta mesajlar yoluyla sıkıntılarını dillendirmeyi tercih eden grup kadınlardır.

Empati üç aşamadan oluşur. Bunlar:
-Birinci aşama: Olayları karşımızdaki gibi algılamaya çalışmak
-İkinci aşama: Karşımızdakinin duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlamak
-Üçüncü aşama: Kendisini anladığımızı karşımızdakine sözlerimizle, ses tonumuzla ve beden dilimizle ifade etmek.