Filmlerimizin Almanya’daki pazar gücünü keşfeden ilk dağıtım şirketi, Propaganda (Sinan Çetin, 1999), Güle Güle (Zeki Ökten, 1999) ve Komser Şekspir (Sinan Çetin, 2001) gibi filmlerle hem Türk hem de Alman sinema seyircisini salonlara çekmeyi başaran Hollywood devlerinden Warner Bros. olmuştur.

Çok popüler olan bu hikâye sadece dizi olarak uyarlanmamıştır. Onun dışındaki bütün türlerde sahnelenmiş hatta film olarak pek çok farklı versiyona da uyarlanmıştır.

Sesli film 1927 yılında gerçekleşmiştir. Daha önceki yıllarda önemli konuşmalar yazı olarak yer alır, oyuncular abartılı mimik ve hareketlerle bir şeyleri ifade etmeye çalışırlardı.

Eurimages üyeliğinin, birkaç komşu ülkeyle ve az sayı da örnekle sınırlı bir ortak yapım geçmişi olan Türkiye sinemasının bu alandaki pratiğini ve ilişkilerini geliştirmesini, farklı Avrupa ülke sinemalarının film yapım pratikleriyle tanışmasını filmlerin sermaye, çalışma ortamı, teknoloji gibi faktörler açısından daha iyi koşullarda çekilebilir hale gelmesini, Türkiye filmlerinin dış pazar potansiyelinin artmasını sağladığı ileri sürülebilir. Fakat Türkiye sinemasının üzerindeki siyasi sansürü kaldırdığı söylenemez.

Giriş bölümünün ilk parafrafının inceleyiniz.

Doğru cevap B'dir. Eurimages üyeliğinin, birkaç komşu ülkeyle ve az sayıda örnekle sınırlı bir ortak yapım geçmişi olan Türkiye sinemasının bu alandaki pratiğini ve ilişkilerini geliştirmesini, farklı Avrupa ülke sinemalarının film yapım pratikleriyle tanışmasını, filmlerin sermaye, çalışma ortamı, teknoloji gibi faktörler açısından daha iyi koşullarda çekilebilir hale gelmesini, Türkiye filmlerinin dış pazar potansiyelinin artmasını sağladığı ileri sürülebilir.

Bu arada, geçmişte yalnızca sansür aracılığıyla sinema sektörü üzerinde sıkı bir denetim oluşturmaya çalışan devlet, yerli film yapımına finansal destek sağlamak üzere yasal düzenlemeler getirmiş ve uluslararası düzlemde Türkiye sinemasının tanıtımını gerçekleştirmek görevini de üstlenmiştir. Örneğin, Kültür Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de sinema sektörüne verilen destek 1990-2004 arasında beş milyon 756 bin 109 ABD doları iken, 2005-2010 yılları arasındaki dönemde bu destek 89 milyon 654 bin ABD dolarına yükselmiştir

Giriş bölümünü inceleyiniz.

Anlatı Biçimi bölümünü inceleyiniz.

Hollywood’un klasik dönemi olarak kabul edilen 1920’ler ile 1960’ların ilk yılları arasında ABD’de film yapımı, dağıtımı ve gösterimi Ford’unkine benzer bir sistemle yürütüldü.

Dekor bölümünü inceleyiniz.

Sinemanın anlatım araçları; mizansen, fotoğrafik imge, çerçeveleme, hareket, kurgu ve sestir. Renk bunlardan biri değildir. 

Anlatıda zamanın kurgulanmasının yolları şöyle sıralanabilir:

• Olayların art arda gelişiyle.
• Farklı zaman dilimlerinin ardıl olayların arasına girmesiyle.
• Öykü süresinin sıkıştırılması ya da genişletilmesiyle.
• Seyircinin süreyi algılayışının yönetilmesiyle.

Olay örüntüsünde tahmin edilebilirliğin azaltılması bu yollar arasında yer almamaktadır.

İlk yerli yapım şirketi olan Kemal Film 1922 yılında kurulmuştur.

Şirketin başına Türkiye’de tiyatronun önde gelen isimlerinden Muhsin Ertuğrul getirilmiş ve Ertuğrul 1922 ile 1953 arasında 29 film yönetmiştir.

Filmler olayların belli bir sırada anlatılmasından oluşur. Klasik anlatılarda olay örgüsünün biçimi çok belirleyicidir. Olaylar doğrusal biçimde birbirlerine eklenmişlerdir. Olaylar arasındaki neden-sonuç ilişkileri belirgin ve güçlüdür. Başka bir deyişle, olaylar birbirlerine neden-sonuç ilişkileriyle bağlanırlar. Karakterlerin hayatındaki düzeni bozan bir şeyler olur. Bundan sonra olup bitenler düzeni yeniden oluşturmak içindir. Her şey önceki olaylar nedeniyle ortaya çıkar. Bu bilgiler ışığında olaylar arasındaki neden-sonuç ilişkilerinin belirsiz ve zayıf olmadığı görülmektedir.

Söz konusu ifadeler İran sineması tarihine aittir. Doğru cevap E' dir.

Karakterin eylemlerinin, fiziksel, toplumsal ve ruhsal boyutlarıyla uyumlu olmasına tutarlılık adı verilir.