Hadis Tarihi ve Usulü Ara 10. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Altı temel sahih hadis kitabı olan Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tırmizi ve Nesai'nin eserlerinden oluşan kitap türü aşağıdakilerden hangisi olarak adlandırılır?
Usûl-i hamse |
Kütüb-i erbaa |
Sahîhayn |
Kütüb-i hamse |
Kütüb-i sitte |
Ebû Dâvûd, Tirmizî, İbn Mâce ve Nesâî’nin Sünen’leri Kütüb-i erbaa (dört temel kaynak); Buhârî ve Müslim’in el-Câmiu’s-sahîh’leri ile, Ebû Dâvûd, Tirmizî, ve Nesâî’nin Sünen’leri Kütüb-i hamse veya Usûl-i hamse (beş temel kaynak); Bu beş esere İbn Mâce’nin Sünen’inin eklenmesiyle meydana gelen altı kitap ise Kütüb-i sitte kavramlarıyla anılmaktaydı.
2.Soru
Sahâbeden sonra gelen Müslümanların arasında, nadiren de olsa, hadisin önemini kavrayamayanlar görülmeye başladı. Bunlar Kur’ân’da hüküm koyma yetkisinin sadece Allah’a ait olduğunu belirten bazı âyetlere bakarak Kur’ân’da yer almayan hükümler taşıyan hadisleri kabul etmemeye kalkışmışlardı. Aşağıdakilerden hangisi o dönemde bu davranışları gösteren kişileri ifade etmektedir?
Sahâbiler |
Bâğdâdîler |
Âlimler |
Râvîler |
Hâricîler |
Sahâbîlerin içinde hadisin dindeki yerini ve değerini tartışan, onu kabul etmeme eğiliminde olan hiç kimse görülmemiştir. Bilakis onlarda görülen şey, en basitinden en mühimine kadar bütün konularda Hz. Peygamber’in sünnetini araştırmak, onu öğrenip ona göre hareket etmekti. Ancak sahâbeden sonra gelen Müslümanların arasında, nadiren de olsa, hadisin önemini kavrayamayanlar görülmeye başladı. Bunlardan olan Hâricîler, Kur’ân’da hüküm koyma yetkisinin sadece Allah’a ait olduğunu belirten bazı âyetlere bakarak Kur’ân’da yer almayan hükümler taşıyan hadisleri kabul etmemeye kalkışmışlardı. Oysa Kur’ân-ı Kerîm’i getiren de Hz. Peygamber’di ve onu herkesten daha iyi anlayabilecek olan da ancak o olabilirdi. Bu durumda Hz. Peygamber’den gelen bir hadisin ona ait olduğu kabul edildikten sonra söylenecek hiçbir şey olamaz. Binaenaleyh söz konusu görüşte olan Hâricîler, herhalde, bu muhtevada olan hadislerin Hz. Peygamber’e ait olamayacakları kanaatiyle, öyle düşünmekteydiler. Böyle de olsa bu, Kur’ân’ı bir bütün olarak ele almamaktan kaynaklanan yanlış bir düşüncedir. Çünkü bizzat Kur’ân-ı Kerîm Hz. Peygamber’e hüküm koyma yetkisi vermiştir. Dolayısıyla Hz. Peygamber’in hüküm koyma işi de Kur’ân-ı Kerîm’in bir hükmüdür.
3.Soru
Hadis ilminde az kullanıldığı, yaygın olmadığı ya da manası kapalı olduğu için anlaşılması zor olan kelimeler ve bunları konu eden ilim dalına ne ad verilir?
İlelü’l Hadis İlmi |
Rical İlmi |
İhtilafü’l Hadis İlmi |
Esbabü Virudi’l-Hadis İlmi |
Garibü’l-Hadis İlmi |
İlelü’l Hadis İlmi hadislerdeki gizli ve fark edilmesi zor kusurlarla ilgilenen ilim dalıdır. Rical İlmi hadisi nakleden kişileri yani ravileri kendisine konu eder. İhtilafü’l Hadis İlmi bir birine zıtlık teşkil eden hadisler ele alır. Esbabü Virudi’l-Hadis hadislerin söyleniş sebepleri, hangi ortamlarda, ne amaçla söylendiklerini araştırır.
4.Soru
Modern oryantalizm çalışmaları ne zaman başlamıştır?
I. Dünya Savaşından Sonra |
Sanayi Devriminden sonra |
Fransız Devriminden sonra |
Arap-Bizans Savaşından sonra |
II. Dünya Savaşından sonra |
Modern oryantalizmin başlangıcı Fransız İnkılabı’ndan (1789) sonra olmuştur. 1795’de Paris’te Sylvestre de Sacy tarafından Yaşayan Doğu Dilleri Yüksek Okulu kuruldu. Bu okul bütün Avrupa’ya şarkiyatçı hocalar yetiştirdi.
5.Soru
İlk Müslümanlar, özellikle sahâbîler, hadislerle ilgili olarak rivayette hata yapma endişesiyle aşağıdaki yaklaşımlardan hangisini benimsememişlerdir?
Hadis Rivayetini arttırma |
Hadis Rivâyet Edenden Şâhid İsteme |
Hadis Rivayet Edene Yemin Ettirme |
Hadisi Kur’ân ve Önceden Bildikleri Hadislerle Karşılaştırma |
Hadisin Râvîlerini İnceleme |
Bazı sahâbîler, Hz. Peygamber’in buyurduğu gibi rivayet edememe, başka bir ifadeyle rivayette hata yapma endişesiyle hadis rivayetinden kaçınmışlar, mümkün olduğu kadar az hadis rivayet etmeye çalışmışlardı.
6.Soru
- Temel hadis kaynaklarını bir araya getiren eserlerdir.
- Hadis aramanın zor olduğu kitapların zevâidleri tespit edilmektedir.
- Bu tür eserler genellikle “bir araya getirme” anlamına gelen cem’ veya câmi’ başlığını taşımaktadır.
- Bu tür eserler temel hadis kaynaklarını esas alarak onlarda bulunmayan hadisleri toplamaktadır.
- Bu çalışma türü, Buhârî ve Müslim’in Sahîh’lerini bir araya getirmekle başlamıştır.
Yukarıda verilen ifadelerden hangisi ya hangileri derleme niteliğindeki çalışmaların özelliklerindendir?
I ve IV |
I, III ve V |
I, II ve III |
II, IV ve V |
II ve IV |
Bu dönemde temel hadis kaynakları üzerine yapılan çalışmalardan biri de temel hadis kaynaklarını bir araya getiren eserlerin yer aldığı derleme niteliğindeki çalışmalardır. Bu çalışma türü, Buhârî ve Müslim’in Sahîh’lerini bir araya getirmekle başlamıştır. Daha sonra Kütüb-i sitte ve hatta bütün hadis kaynaklarındaki hadisleri bir araya getirmeye kadar uzanmıştır. Bu tür eserler genellikle “bir araya getirme” anlamına gelen cem’ veya câmi’ başlığını taşımaktadır.
7.Soru
“Ensâr” ne demektir?
hadis öğrenimi için yapılan yolculuk |
erkekle kadının zamanı belirlenen bir süreye kadar, yani geçici olarak aralarında kıyılan nikâh |
hadis tarihinde hadislerin tesbit, tedvin ve tasnif çalışmalarının sürdürüldüğü dönem |
Medine’nin yerlisi Müslüman hanımlar |
hadisin, onu rivayet eden kimselerin isimlerinin sırayla zikredildiği kısmı |
Medine’nin yerlisi Müslüman hanımlara “ensâr” denir. “Er-Rıhle fî talebi’l-hadîs”, hadis öğrenimi için yapılan yolculuk demektir. “Mut‘a nikâhı”, erkekle kadının zamanı belirlenen bir süreye kadar, yani geçici olarak aralarında kıyılan nikâha denir. “Mütekaddimûn”, hadis tarihinde bu faaliyetlerin sürdürüldüğü dönem demektir. “Sened” ise hadisin, onu rivayet eden kimselerin isimlerinin sırayla zikredildiği kısmıdır.
8.Soru
Tasnif Dönemi hangi tarihler arasında yapılmıştır?
571-632 |
632-700 |
70-750 |
750-1258 |
1258 sonrası |
Tasnif döneminde İslam Coğrafyası Abbasi Devleti (750-1238) hükümranlığı altındadır. Abbasilerin ilk yüz elli senelik yükseliş ve güç dönemi, hicreti ikinci ve üçüncü yüzyıllarını kapsar. Bu da tasnif döneminin başlangıç ve olgunlaşma dönemine tekabül eder.
9.Soru
Buhari ve Müslim'in sahih hadis kitaplarında bulunmamasına rağmen sahih olan hadislerin toplandığı eserler aşağıdakilerden hangisidir?
Müstahrec |
Müstedrek |
Zevaid |
Etraf |
Şerh çalışmaları |
Buhârî ve Müslim’in el-Câmiu’s-sahîh’leri sahih hadislerin tamamını ihtiva etmemektedir. Bu durum onların eserlerinde bulunmadığı halde sahih olan hadisleri bir araya getirme ihtiyacını doğurmaktaydı. Söz konusu eserleri esas alan müstedrek türü eserler bu ihtiyacı karşılamak amacıyla telif edildi.
10.Soru
Mısırlı muhaddis Ahmed b. Ebî Bekir’in yazdığı eser aşağıdakilerden hangisidir?
Mecma’u’z- zevâid |
İthâfü’l-hıyere |
el-Metâlibü’l-‘âliye |
et-Terğîb ve’t-terhîb |
Riyâzü’s-sâlihîn |
Bûsîrî nisbesiyle tanınan Mısırlı muhaddis Ahmed b. Ebî Bekir’in (ö.
840/1436) İthâfü’s-sâdeti’l-mehere adıyla da tanınan İthâfü’l-hıyere bi 102
zevâidi’l-mesânîdi’l-aşere isimli kitabında on müsnedin zevâidini yapmıştır. Bunlar, Ebû Dâvûd et-Tayâlisî, Müsedded, Humeydî, İbn Ebî Ömer, İshak b. Râhûye, Ahmed b. Meni’, İbn Ebî Şeybe, Abd b. Humeyd, Hâris b. Ebî Üsâme ve Ebû Ya’lâ el-Mevsılî’nin Müsned’lerinde olup Kütüb-i sitte’de bulunmayan hadisleri bir araya getiren bir eserdir.
11.Soru
İbnu Ömer anlatıyor ;”Hz. Peygamber buyurdular ki: Namazın ilk vaktinde Allah’ın rızası vardır. Son vaktinde de affı vardır.”
Yukarıdaki ifade aşağıdaki kavramlardan hangisine örnek olabilir?
Hadis |
Farz |
Mübah |
Mekruh |
Helal |
Hadis “Peygamber şöyle söyledi, şöyle yaptı veya falan kişinin davranışını onayladı” gibi sözlü ifadeler ve haberlere, bunların yazıya dökülmüş haline denir.
12.Soru
- Yorumlama
- Öğrenme
- Derleme
- Derin anlayış
- Nakletme
Hadis ilmi ve hadisler ilgili faaliyetlerden olan rivayet hangilerini kapsar?
I ve III |
I,II ve III |
I, II, III, IV |
II, III, IV, V |
II, III ve V |
Hadislerin anlamı ve yorumları ile ilgili her türlü birikim ve derin anlayışa sahip olma dirayet faaliyetini kapsar.
13.Soru
"Hadis ilminde, başında senedi yani isnad zinciri zikredilmeyen hadislere ______ denir"
Yukarıdaki cümleyi en iyi şekilde tamalayan ifade aşağıdakilerden hangisidir?
Muallâk hadis |
Sünnet |
Metin |
Mevkuf hadis |
Maktu hadis |
Cevap A
14.Soru
“Mescid-i Nebî’de ders halkası olan ve hadiste yetkili bir âlim sayılan bir sahâbî idi. Onun da hacla ilgili bir kitabının olduğu nakledilmektedir. Bu kitabın kâtibi kesin olarak belli değildir.” Aşağıdakilerden hangisi açıklamada belirtilen ve Hz. Peygamber’in vefatından sonra, Sahâbe döneminde yaşamış sahâbîdir?
Ebû Hüreyre |
Abdullah b. Abbâs |
Câbir b. Abdullah |
Semüre b. Cündeb |
Abdullah b. Ömer |
Câbir b. Abdullah, Mescid-i Nebî’de ders halkası olan ve hadiste yetkili bir âlim sayılan bir sahâbî idi. Onun da hacla ilgili bir kitabının olduğu nakledilmektedir. Bu kitabın da kâtibi kesin olarak belli değildir. Hz. Peygamber’in Vefatından Sora Sahâbe Döneminde yazılanların meşhurlarındandır.
15.Soru
I. Mısır’ın Osmanlı yönetimine katılması, Anadolu hadisçiliğinin gelişmesinde dönüm noktası olmuştur
II. Osmanlı egemen olduğu hemen her yere bir hadis okulu (dârulhadîs) açmıştır
III. İslâm kültür tarihinde Osmanlı dönemi bir üretim/eser verme dönemi olarak kabul edilebilir
Osmanlı Devleti'nde hadis ilminin gelişimi ile ilgili yukarıdaki ifadelerden hangileri doğrudur?
Yalnız I |
Yalnız II |
I ve II |
I ve III |
I, II ve III |
Hadisin kurumsal yükselişi hiç şüphesiz Osmanlıların elinde çok önemli bir ivme kazanmıştır. Kısaca Osmanlı egemen olduğu hemen her yere bir hadis okulu (dârulhadîs) açmıştır. Bununla birlikte Yavuz Sultan Selim döneminde Mısır’ın Osmanlı yönetimine katılması sadece siyasî bir açılım değil, aynı zamanda bilimsel ve kültürel bir kazanım da olmuştur. Sultan Selim İstanbul’a döndüğünde beraberinde pek çok âlim ve sanatkâr da getirmişti. Mısır’ın Osmanlı yönetimine katılması, Anadolu hadisçiliğinin gelişmesinde dönüm noktası olmuştur. İslâm kültür tarihinde Osmanlı dönemi bir olgunluk ve özümseme dönemi olarak kabul edilebilir. Her alanda olduğu gibi hadis sahasında da bu dönem bir üretim/eser verme değil, hazım ve özümseme dönemidir. Yaklaşık sekiz asırlık birikim Osmanlının elinde siyaset, eğitim, sanat-edebiyat, toplumsal teşkilatlanma ve nitelikli insan yetiştirme için derinlemesine özümsenmeye çalışılmıştır. Doğru cevap C'dir.
16.Soru
Aşağıdaki eserlerden hangisi temel hadis kaynaklarını tamamlamak amacıyla yazılmıştır?
el-Mevzûât |
el-Kemâl |
el-Müsnedü’l-müstahrec alâ Sahîhi’l-İmâm Müslim |
Tehzîbü’t-Tehzîb |
el-Makâsıdu’l-hasene |
el-Müsnedü’l-müstahrec alâ Sahîhi’l-İmâm Müslim tamamlayıcı eserlerdendir.
17.Soru
İlk Osmanlı dârulhadîsinin I. Murad devrinde Çandarlı Hayreddin Paşa tarafından nerede yaptırılmıştır?
İnegöl |
İznik |
Tire |
Mudanya |
Amasya |
lk Osmanlı dârulhadîsinin I. Murad devrinde İznik’te Çandarlı Hayreddin Paşa (ö. 789/1387) tarafından yaptırıldığı kabul edilir.
18.Soru
Hadislerin büyük bir kısmının uydurma olduğunu ilk defa kim iddia etmiştir?
Aloys Sprenger |
Reinhart Dozy |
William Muir |
Goldziher |
Joseph Schacht |
G. H. A. Juynboll’ün belirttiğine göre, hadislerin büyük bir kısmının uydurma olduğunu ilk defa Avusturyalı oryantalist Aloys Sprenger iddia etmiştir. Juynboll, Sprenger’in Sahîh-i Buhârî’deki hadislerin en az yarısının sahihliğini kabul eden Reinhart Dozy, Weil ve William Muir’den daha şüpheci olduğunu ifade etmiştir.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Dönemi’nde, 1525 yılında kaleme alınan siyaset konularını içeren hadis kitabıdır?
Mustahrec mine’l-Buhârî |
Ta‘lîka ale’l-Câm‘i’ssahîh |
el- Kevseru’l-cârî ilâ riyâzi’l-Buhârî |
Meşâriku’l-envâr |
Râmûzü’l-ehâdîs |
Edirne ve Süleymaniye Dârulhadîsleri Osmanlı üst düzey yöneticilerinin hem yetiştirildiği hem de yönetim hiyerarşisinde görev üstlendikleri yerlerdir. Bu asırda Seydî Çelebi’nin (ö.932/1525) kaleme aldığı Mustahrec mine’l-Buhârî adlı hadis kitabı siyaset konuludur. Molla Lütfi de (ö. 901/1495) Ta‘lîka ale’l-Câm‘i’ssahîh adlı bir hadis kitabı telif etmiştir.
20.Soru
Hangisi bir hadisi Hz. Peygamber’den doğrudan duymadığında Şâm’a gitmiştir?
Hz. Ali |
Sahabi Câbir b. Abdullah |
Ebû Eyyûb el-Ensârî |
Abdullah b. Abbâs |
Hz. Ebû Bekir |
Sahabi Câbir b. Abdullah, Abdullah b. Üneys’in Hz. Peygamber’den duymuş olduğu bir hadisi ondan almak için Şâm’a gitmiştir. Hz. Ali, kendisine hadis rivayet edene yemin ettirmiştir. Ebû Eyyûb el-Ensârî, Hz. Peygamber’den bizzat işitmiş olduğu bir hadisin aklında doğru kalıp kalmadığını tahkik için Mısır’a gitmiştir. Abdullah b. Abbâs, duyduğu bir hadisi o konuda sabit olan sünnetle karşılaştırmıştır. Hz. Ebû Bekir, hadis rivayet edenden şahid istemiştir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ