Hadis Tarihi ve Usulü Final 15. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi hadis kitaplarının halka yönelik olarak okutulması durumunda uygulanan bir usuldür?
Okuyup geçme yöntemi |
Açıklama ve araştırma yöntemi |
Geniş açıklamalı yöntem |
Nakil yöntemi |
Serd yöntemi |
Hadis öğrenimi ve öğretimi konusunda rivayet döneminin sona ermesinin ardından nakil dönemi olarak adlandırılan bir dönem başlamıştır. Artık kitapların rivayeti değil nakli ve okunması söz konusudur. Burada üç yöntem izlenmektedir. Okuyup geçme Açıklama ve araştırma ve geniş açıklamalı yöntem. Serd yöntemi okuyup geçme yönteminin bir diğer adıdır. Bir hadis kitabının halka yönelik okutulması usulü genellikle geniş açıklamalı yöntem olarak adlandırılır.
2.Soru
Hangisi uydurma hadisler için râvîdeki belirtilerden ayrı olarak değerlendirilir?
Uyduran kimsenin itirafı |
Râvînin hadisi rivayet ederken içinde bulunduğu ortam |
Râvînin rivayet ettiği hadisi kendisinden aldığını söylediği hocadan öğrenme zamanı olarak verdiği tarihin imkânsız olması |
Lehte hadis uydurmayı caiz gören bir anlayış |
Uyduranın bizzat kendisinin düzmesi veya başkasının sözünü alıp hadis diye ortaya sürme |
Uyduranın bizzat kendisinin düzmesi veya başkasının sözünü alıp hadis diye ortaya sürme bir uydurma belirtisi olmayıp uydurma yöntemidir.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Hadis öğrenmek maksatlı çıkılan uzun yolculuklara verilen bir isimdir?
Rahhale |
Cevvale |
Ali isnad |
Tavvâfü’l-ekâlîm |
Errihle fî talebi’l-hadîs |
Hadisi bizzat hocadan semâ’ ve kırâat metotlardan biriyle alma isteği hadis talebelerinin yorucu yolculuklara çıkmalarını gerektirmiştir. İlk dönemde pek çok hadis âlimi hadis metinlerini doğrudan hocadan almak için uzun yolculuklara çıkmıştır. Hadis öğrenmek amacıyla yapılan bu yolculuklara errihle fî talebi’l-hadîs bu maksatla çok yolculuk yapanlar ise çok seyahat eden anlamlarına gelen, rahhâle , cevvâle , tavvâfü’l-ekâlîm gibi ifadelerle anılmaktaydı. Rihleye genellikle kendi bölgesindeki hadis âlimlerinin rivâyetlerini öğrendikten sonra çıkılmaktaydı. Öncelikle fetihler dolayısıyla farklı ülkelere dağılmış sahâbîlerin bildiği hadisler rihleler sayesinde kaybolmaktan kurtulmuştu. Rıhlenin amaçlarından biri de hadisi âlî isnadla elde etmek, başka bir ifadeyle aracıları mümkün olduğunca aradan çıkararak ilk kaynağından almaktı.
4.Soru
I. Hatalı kısmın üstüne yazıya temas etmeyecek şekilde çizgi çekilir
II. Hatalı kısmın üzeri çizilerek iptal edilir
III. Hatalı kısmın başına ve sonuna sıfır (o o) şeklinde boş daire konulur.
IV. Hatalı kısma yan yana noktalar (…) konululur.
V. Hatalı kısma < > şeklinde işaret edilir.
Hangileri rivâyet döneminde hata düzelme şekli olarak kullanılmıştır?
I ve II |
I ve III |
II ve IV |
V |
Hepsi |
Bunların dışında yazının bıçak gibi keskin bir aletle kazınması ve mürekkebin ıslak parmak veya bez parçasıyla silinmesine ısrarla karşı çıkılmıştır. Çünkü yazılı metinler ehil olmayan kişilerce hatalı olarak da düzeltilebilir. Yani kişi doğru bir metni yanlış anlayıp ya da okuyup düzeltiyorum diye bozabilir. Bu nedenle yapılan düzeltmelerin düzeltilen kısmın eski halinin okunmasını engellemeyecek şekilde yapılması gerekir. Ayrıca kazıma ve silme yöntemi kağıdı da tahrip ettiğinden kitapların gereksiz yere yıpranmasına yol açmaktadır. Bu nedenle düzeltmelerde yukarıda belirtilen yöntemler önerilmiştir.
5.Soru
Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde ilk müslüman sahâbîler doğru verilmiştir?
Hz. Ebû Bekr – Hz. Ayşe |
Hz. Ali – Hz. Fatma |
Zeyd b. Hârise – Hz. Ayşe |
Hz. Ebû Bekr - Hz. Hatice |
Hz. Hüseyin – Hz. Hatice |
Hür erkeklerden Hz. Ebû Bekr, hür hanımlardan Hz. Hatice, çocuk ve gençlerden Hz. Ali, âzadlı kölelerden Zeyd b. Hârise ve kölelerden Bilâl-i Habeşî ilk müslüman sahâbîlerdir.
6.Soru
Hadis öğrenim ve öğretim metotları düşünüldüğünde ilk üç yüzyılda en az kullanılan yöntemin hangisi olduğu söylenebilir?
İcâzet-mükâtebe |
Semâ’-kırâat |
İ’lâm-vasıyyet |
Münâvele-icâzet |
Mükâtebe-münâvele |
“İ’lâm-Vasıyyet-Vicâde” anlamında ilk üç asırda İ’lâm-vasıyyet yönteminin kullanıldığı
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Nakil Dönemi’nde hadis kitaplarının okunmasında takip edilen usullerden biridir?
Semâ’ |
Kırâat |
Serd |
İ’lâm |
İcâzet |
Hadis rivâyetinin sona ermesiyle “Nakil Dönemi” olarak da isimlendirilebilecek olan bir dönem başlamıştır. V. (XI.) ve VI. (XII.) asırlarda medrese ve dârülhadislerin kurulması sonrasında hadislerin rivâyeti değil hadis kitaplarının nakli ve okunması söz konusu olmuştur. Bu dönemde hadis kitaplarının okunmasında farklı usuller takip edilmiştir. Bunlar, , açıklama ve araştırma, geniş açıklama ve C seçeneğinde verilen okuyup geçme (Serd yöntemi) olmak üzere üç farklı usuldür. A, B, D ve E seçeneklerindeki terimler ise hadis öğrenim ve öğretim metodları arasında yer almaktadır.
8.Soru
“Yalan bir haberi rivayet etme hususunda birleşmeleri aklın ve âdetin kabul etmeyeceği kadar kalabalık raviler topluluğunun kendileri gibi bir topluluktan alıp naklettikleri, görülen ve duyulan (his ve müşahedeye dayalı) bir olayla ilgili hadislerdir” şeklinde tanımlanmış olan hadis türü aşağıdakilerden hangisidir?
Mevzü hadisler |
Mütevatir hadis |
Hasen hadis |
Merdüd hadis |
Haber-i Vahid hadis |
Yukarıda tanımı verilmiş olan hadisler mütevatir hadisler olarak ifade edilmektedir. Mevzü hadisler güvenilir olmayan uydurulmuş hadislere denir. Hasen hadis sahih hadis özellikleri taşıyan ancak ravilerden bir ya da birkaçının zapt sıfatı bulunmayan hadislere denir. Merdüd hadisler ise sahih hadis özelliklerinden bir ya da birkaçını taşımayan, zayıf hadislerdir. Haber-I Vahid hadis ise mütevatir olmayan hadislere denir.
9.Soru
Peygamber, Medîne’ye hicret ettikten sonra yaptığı ilk iş, bir mescid inşa etmek olmuştur.Bu mescid aşağıdaki-lerden hangisidir?
Mescid-i Haram |
Mescid-i Nebevî |
Mescid-i Aksa. |
Dâru’l-erkam |
İmam Camii |
Peygamber, Medîne’ye hicret ettikten sonra yaptığı ilk iş, bir mescid inşa etmek olmuştur. Mescid-i Nebevî olarak bilinen bu mescid, sadece bir ibadet yeri değil, başta eğitim-öğretim olmak üzere, idarî, hukukî ve askerî işler olmak üzere İslâm ve müslümanlarla ilgili her türlü konunun konuşulup tartışıldığı ve karar bağlandığı çok amaçlı bir merkez olarak kullanılıyordu.
10.Soru
Hangisi Kudsi hadisler özelliği değildir?
Rabbânî hadîs |
Maklûb hadis |
İlâhî hadîs |
Yüce Allah’ın büyüklüğü, kudreti, merhameti ve lütfu gibi konuları ele alan hadislerdir. |
Kudsî hadislerin hepsi sağlam değildir, zayıf ve uydurulmuş olanlar da vardır. |
Maklûb hadis,hadis ilminde, sened veya metnindeki kelime veya cümleler arasında yer değişikliğiyapılmış olan hadîse denir.
11.Soru
Hadis ilminde, bir kusur veya ekseriya hoş görülmeyen bir özelliği gizlenerek onun bulunmadığını zannettirecek şekilde rivayet edilmiş olan merdûd hadis türü hangisidir?
Müdelles |
Mu‘allel |
Muzdarib |
Maklûb |
Sâzz- Mahfûz |
Yukarıda tanımlanan merdûd hadis türü Arapça’da alaca karanlık anlamına gelen A seçeneğindeki müdellestir. Mu‘allel, hadis ilminde, ancak işin uzmanı âlimlerin fark edebileceği ve sahihliğe zarar veren gizli bir kusuru bulunan hadise verilen isimdir. Muzdarip, hadis ilminde, birbirlerine zıt olmakla beraber birinim diğerine tercih imkânı bulunmayan hadislerden her birine verilen isimdir. Maklûb, hadis ilminde, sened veya metindeki kelime veya cümleler arasında yer değişikliği yapılmış olan hadise denir. Sâzz- Mahfûz ise hadis ilminde, sika bir râvînin kendisinden sonra sika olan bir râvîye veya râvîlere zıt olarak rivayet ettiği hadis demektir.
12.Soru
Aşağıda verilen seçeneklerden hangisi genel manada rihlelerin azalma nedenlerinden bir tanesi olarak kabul edilemez?
Zamanla yazım kurallarının gelişmesi |
Çıkılan yolculukların masraflı olması |
Darülhadislerin kurulması |
İcazetle kitap rivayetinin yaygınlaşması |
Kitaba olan güvenin artması |
Hadisi ilk kaynağından almak için çıkılan işim yolculukları sahabe döneminden beri devam etmiştir. Ancak zamanla yazım kurallarının gelişmesi ve buna bağlı olarak kitaba olan güvenin artması, medrese ve darülhadislerin kurulması, icazetle kitap rivayetinin artması gibi nedenlerle hadis için yapılan yolculuklar önemli oranda azalmıştır. Çıkılan yolculuklar her zaman masraflı olabileceği için bu genel geçer bir neden olarak kabul edilemez.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi makbûl hadis çeşitlerinden biridir?
Mürsel Hadis |
Munkatı’ Hadis |
Mu‘dal Hadis |
Mu’allak Hadis |
Sahîh Hadis |
Makbûl hadisler, Hz. Peygamber’e ait olma ihtimali fazla olan hadislerdir. Makbûl hadisler, biri E seçeneğinde verilen Sahîh, biri de hasen olmak üzere ikiye ayrılırlar. A, B, C ve D seçeneklerindeki hadisler ise Merdûd hadis türlerindendir.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Hz. Peygamber’in vefatından sonra Sahâbe döneminde yazılan hadislerdendir?
Enes b. Mâlik’in yazdıkları |
Abdullah b. Amr b. el-Âs’ın yazdıkları |
Ebû Râfi’in yazdıkları |
Dîne Çağrı Mektupları |
Ebû Hüreyre’nin de hadis sahîfeleri |
A, B, C, D seçenekleri Hz. Peygamberimiz hayattayken yazılan hadislerden olup en çok hadis rivayet etmiş sahâbî olan Ebû Hüreyre’nin pek çok yazılı hadis malzemesine sahip olduğu nakledilmektedir.
15.Soru
Sahih ve hasen hadis için aranan şartlardan birini ya da birkaçını taşımayan hadislere ne denir?
Mu’allak hadis |
Müsned hadis |
Musahhaf hadis |
Zayıf hadis |
Muharref hadis |
Sahih ve hasen hadis için aranan şartlardan birini ya da birkaçını taşımayan hadislere zayıf hadis denir.
16.Soru
- Sadece ibadet yeridir
- Hz. Peygamber tarafından öncelikle eğitim-öğretim amaçlı kurulmuştur.
- İdarî, hukukî ve askerî işler olmak üzere İslâm ve Müslümanlarla ilgili her türlü konu çalışılırdı.
- İlk örgün eğitim kurumu niteliği taşır.
Yukarıda Mescid-i Nebevî için verilen bilgilerden hangileri doğrudur?
I, II ve IV |
I ve II |
II ve IV |
II, III ve IV |
I, II, III ve IV |
Hz. Peygamber, Medîne’ye hicret ettikten sonra yaptığı ilk iş, bir mescid inşa etmek olmuştur. Mescid-i Nebevî olarak bilinen bu mescid, sadece bir ibadet yeri değil, başta eğitim-öğretim olmak üzere, idarî, hukukî ve askerî işler olmak üzere İslâm ve müslümanlarla ilgili her türlü konunun konuşulup tartışıldığı ve karar bağlandığı çok amaçlı bir merkez olarak kullanılıyordu. Bu yapısıyla Mescid-i Nebevî, İslâm’ın ilk kurumsal binası olmak yanında ilk örgün eğitim kurumu niteliği taşır. Hz. Peygamber, ashâbı ile birlikte burada sık sık ilim ve sohbet meclisleri oluşturur; gerekli gördüğünde onları toplar ve çeşitli konularda bilgilendirirdi. Özellikle sabah namazından sonra halkalar halinde mescidde oturur, Kur’an okur, dinin farzlarını ve sünnetlerini öğrenmeye çalışırlardı.
17.Soru
Bir hadisin kabul edilebilmesi için râvîsinde adâlet ve zabt denilen iki temel özelliğinin bulunması gerekir. Aşağıdakilerden hangisi adâletin unsurlarından biri değildir?
Bülûğ |
Akıl |
Mürüvvet |
Fısk |
İslâm |
1..İslâm 2. Bülûğ 3. Akıl 4. Fısktan Uzak Durmak/Takva 5. Mürüvvet
Allah’ın emirlerini terk etmek ve yasaklarını çiğnemek suretiyle hak yoldan sapmak anlamına gelen fısk, ıstılahta, büyük günah işlemek veya küçük günah işlemekte ısrar etmek demektir.
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Zabtın unsurları arasında yer alır?
Teyakkuz |
İlim |
İrfan |
Şöhret |
Mevki |
Zabtın unsurları: Teyakkuz, Hıfz, Kitabı korumak, Mana ile Rivayette lafızların anlamını bilmek.
19.Soru
Lafzı aynı olmayıp mânâ bakımından benzer veya yakın rivayetler bulunan hadislere ne denir?
Mütâbi‘ |
İ‘tibâr |
Şâhid |
Musahhaf |
Muharref |
İtibâr denilen, hadîsin başka kanallardan gelen rivayetlerini araştırma sonucu lafzı aynı olmayıp mânâ bakımından benzer veya yakın rivayetler bulunursa bunlara da şâhid denir. Mütâbi‘ hadislerin sahabeden itibaren farklı rivayetlerinin araştırılması sonucunda o hadisi senedin her bir halkasındaki râvî dışında aynı lafızlarla rivayet eden başka râvîler varsa bunların rivayetine denir. Bir hadisin sahabeden itibaren senedin her halkasındaki râvî dışında başka râvîleri olup olmadığı araştırılır. Bu araştırma işine i‘tibâr denir. Sened veya metninde noktalama ve harekeleme hatası yapılmış olan hadise musahhaf, harf hatası yapılmış olan hadise ise muharref denir.
20.Soru
Eğer en çok hadis rivayet eden sahâbîleri aşağıda sıralarsak (en çoktan en aza doğru) sıraya uymayan ilk seçenek hangisidir?
Ebû Hüreyre |
Hz. Âişe |
Abdullah b. Ömer |
Enes b. Mâlik |
Ümmü Seleme |
En çok hadis rivayet eden sahâbîler arasında, Ebû Hüreyre, Abdullah b. Ömer ve Enes b. Mâlik’den sonra, 2210 hadis rivayetiyle 4. sırayı almış olan Hz. Âişe, Hz. Peygamber’den duyduğu şeyleri tam anlayıncaya kadar araştırmaktan geri durmazdı. Neticede o, en meşhur 7 sahâbî fakihten biri de olmuştu. Hz. Âişe’yi, Müminlerin Annesi Ümmü Seleme takip eder. Onun da yüzlerce hadis rivayeti bulunmaktadır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ