Hadis Tarihi ve Usulü Final 18. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Sahih ve hasen hadis için aranan şartlardan birini ya da birkaçını taşımayan hadislere ne denildiği aşağıdaki şıkların hangisinde yer almaktadır?
Mütevatir |
Ahad |
Mevzu |
Zayıf |
Sema |
Sahih ve hasen hadis için aranan şartlardan birini ya da birkaçını taşımayan hadislere zayıf hadis denir.
2.Soru
Sâhibiye (Gökmedrese) veya Çifte Minareli Medrese Dârulhadîsi olarak tanınan darülhadisler Anadolu’ da hangi merkezde yer almaktadır?
Erzurum |
Konya |
Edirne |
Sivas |
Kars |
Sâhibiye (Gökmedrese) veya Çifte Minareli Medrese Dârulhadîsi olarak tanınan darülhadisler Sivas’ ta kurulumuşlardır.
3.Soru
Mütevâtir haberin şartlarını taşımayan veya mütevâtir seviyesine ulaşmayan; senedin herhangi bir yerinde ya da tamamında tek bir râvînin bir râvîden rivayet ettiği hadislere ne denir?
Mütevâtir hadisler |
Âhâd hadisler |
Mu’allak hadisler |
Zayıf hadisler |
Mevzû hadisler |
Mütevâtir haberin şartlarını taşımayan veya mütevâtir seviyesine ulaşmayan; senedin herhangi bir yerinde ya da tamamında tek bir râvînin bir râvîden rivayet ettiği hadislere âhâd hadisler denir.
4.Soru
Hz. Peygamberin tebliğ görevini bayram, hac, panayır, savaş gibi durumlarda daha fazla yerine getirmeye çalışmasının sebebi nedir?
O dönemlerde tebliğin farz olması |
İnsanlar eğlenerek daha iyi öğreniyorlar olması |
Tebliğin daha fazla kişiye bildirimin sağlanması |
İnsanların zorla ikna edilmesinin kolay olması |
Tebliğ görevinin sadece sözlü olarak yapılabiliyor olması |
Kalabalıkların bir araya geldiği yerlerde söylenen sözler, yapılana işler daha geniş bir çerçeveye, hac, panayır ve savaş gibi durumlarda şehirlerarası bir muhite yayılma imkânı buluyorlardı.
5.Soru
Hangi durumlarda hadise garîb-i nisbî denir?
Herkes aynı şekilde rivayet ederken bir râvînin biraz farklı rivayet etmesi gibi belli bir açıdan tek kalması şeklinde rivayet edilmiş olan hadislerdir. |
Senedinde başından sonuna kadar râvî düşmesi bulunmayan, isnad zinciri kesintisiz olarak devam eden hadîstir. |
Başka bir hadise veya dinen makbul bir delile/bilgiye zıt olan hadislere denir. |
Kendisine zıt mânâda sağlam bir hadîs veya şer’î bir delil bulunmayan hadislere denir. |
Bir sahabiye ait olduğu söylenen söz ve işle ilgili hadise denir. |
Senedinde başından sonuna kadar râvî düşmesi bulunmayan, isnad zinciri kesintisiz olarak devam eden hadîsler muttasıl hadislerdir. Başka bir hadise veya dinen makbul bir delile/bilgiye zıt olan hadisler muhtelifu’l-hadîstir. Kendisine zıt mânâda sağlam bir hadîs veya şer’î bir delil bulunmayan hadisler muhkem hadislerdir. Bir sahabiye ait olduğu söylenen söz ve işle ilgili hadise mevkûf hadis denir.
6.Soru
Mütevâtir konusuyla ilgili şimdiye kadar yapılan en geniş çalışma olarak kabul edilen “Nazmü’l-mütenâsir mine’l-hadîsi’l-mütevâtir” adlı eser kime aittir?
İbn Ömer |
Enes b. Mâlik |
Ahmed b. Hanbel |
Nâsıruddîn el-Elbânî |
Muhammed b. Caʻfer el-Kettânî |
Mütevâtir konusuyla ilgili şimdiye kadar yapılan en geniş çalışma, E seçeneğindeki Muhammed b. Caʻfer el-Kettânî’nin (ö. 1345/1929) “Nazmü’l-mütenâsir mine’l-hadîsi’l-mütevâtir” adlı eseridir.
7.Soru
Hadis ve fıkıh âlimi İbn Hibbân’a göre zayıf hadis çeşitlerinin sayısı kaçtır?
42 |
47 |
49 |
71 |
81 |
Zayıf hadis çeşitlerinin sayısı konusunda farklı rakamlar verilmiştir. İbn Hibbân, zayıf hadisin C seçeneğinde verilen 49 çeşit olduğunu belirtmiştir. İbnü’s-Salâh 42 ve Münâvî 81 çeşit zayıf hadis olduğunu belirtmiştir.
8.Soru
Hangisi Mekkeli râvîler arasındadır?
Yezîd b. Muâviye |
Ebû İdrîs el-Havlânî |
Berâ b. ‘Âzib |
Osman b. Talha |
Utbe b. Gazvân |
Osman b. Talha Mekkeli râvîler arasındadır. Yezîd b. Muâviye ve Ebû İdrîs el-Havlânî Şam’da yetişen âlimlerdir. Berâ b. ‘Âzib Kûfe’li sahâbîlerdendir. Utbe b. Gazvân ise Basra’lı sahâbîlerdendir.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi talebeye hadisleri yazdıran hocaya denir?
Müstemli |
Mübelliğ |
Emaili |
Mümli |
Vicade |
Talebeye hadisleri yazdıran hocaya mümli, onun söylediklerini yazan öğrenciye de müstemli denilirdi.
10.Soru
Sahih ve hasen hadis için aranan şartlardan birini ya da birkaçını taşımayan hadislere ne denir?
Mevzu |
Haberu’l-vâhid |
Âhâd |
Zayıf |
Haber-i infirâd |
Sahih ve hasen hadis için aranan şartlardan birini ya da birkaçını taşımayan hadislere zayıf hadis denir. Hadis usûlü eserlerinde anlatılan hadis çeşitlerine bakıldığında en fazla hadis çeşidinin zayıf hadislere dair olduğu görülür. Çünkü delil olmaya uygun sahih hadisler konusunda farklı gruplandırmalar yapmak pek gerekli görülmemiştir.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi hadis öğrenme ve öğretme âdâbında öğrencinin uyması gereken kurallar arasında yer almaktadır?
Üstün ahlâka sahip olmak |
Kendisinden Üstün Olanlara Öncelik Vermek |
Hadise Saygı ve Hadis Meclisine Özen Göstermek |
Eser Yazmak ve Bilimsel Faaliyette Bulunmak |
İlmî ve Tedricî Bir Metod Takip Etmek |
Hadis öğrenme ve öğretme âdâbı, öğrenen (öğrenci) ve öğreten (hoca) açısından iki başlıkta ele alınabilir. Öğrencinin Uyması Gerekenler:
İhlâs ve İyi Niyet
Öğrendiğiyle Amel Etmek
Hadisi Ehlinden Almaya Çalışmak
Hocaya Saygı Göstermek
Arkadaşlarıyla Bilgi Paylaşmak
İlmî ve Tedricî Bir Metod Takip Etmek
Hadis Usûlüne Önem Vermek olarak sıralanmaktadır.
12.Soru
Hangisi hadis uydurmaya karşı yapılan mücadeledir?
Genel olarak tenkide uğramış râvîleri, özel olarak da hadis uyduran veya bununla suçlanan kimseleri tespit edip tanıtmak ve uydurma hadisleri tanıtmak |
Metinde görülen dil ve özellikleri tespit etmek |
Metnin rivayet asrında yazılmış hadis kitaplarında olmadığının tespiti |
Bazı cahil dindarlar ise halkı kötülüklerden uzaklaştırıp iyiliklere yöneltmek maksadıyla hadis yazdıklarının tespiti |
Metinde görülen dil ve özellikle de, mana bozuklukları ile ölçüsüz ifadelerin düzeltilmesi |
Genel olarak tenkide uğramış râvîleri, özel olarak da hadis uyduran veya bununla suçlanan kimseleri tespit edip tanıtmak ve uydurma hadisleri tanıtmak uydurmaya karşı yapılan mücedeledir. Diğerleri uydurma hadisler tepitidir.
13.Soru
Hadis ilminde, senedinde sahabeden sonra bir veya peşpeşe olmayarak, birkaç râvî atlanmış olan hadîse ne denir?
Mürsel |
Munkatı’ |
Mu’dal |
Mu’allak |
Müdelles |
Hadis ilminde, senedinde sahabeden sonra bir veya peşpeşe olmayarak, birkaç râvî atlanmış olan hadise Munkatı’ denir.
14.Soru
“Hadis tahsili için yolculuk yapmayandan olgunluk bekleme” sözü hadis öğreniminde öğrenilmesi gereken hangi kurala gönderme yapmaktadır?
Öğrendiğiyle Amel Etmek |
Hadisi Ehlinden Almaya Çalışmak |
İlmî ve Tedricî Bir Metod Takip Etmek |
Hadis Usûlüne Önem Vermek |
İhlâs |
“Hadis tahsili için yolculuk yapmayandan olgunluk bekleme” sözü hadis öğreniminde hadisi ehlinden almaya çalışmanın gerekliliğine vurgu yapmaktadır. Öğrendiğiyle amel etmek, manalarını öğrenmedikçe başka âyetlere geçilmemesi demektir. İlmî ve tedricî bir metod takip etmek, hadis okumalarının belli bir program dâhilinde bir sıraya göre sabırla sürdürülmesidir. Hadis usûlüne önem vermek demek, öğrencinin önce kendi diliyle yazılmış, kolayca okunup anlaşılabilir bir-iki hadis usûlü kitabı okuması, daha sonra temel usûl kaynağı niteliğindeki Arapça klasik hadis usûlü eserlerini mütalâa etmesidir. İhlâs ise dadis öğrencisinin öncelikle Allah rızasını kazanmaya yönelik samimi bir niyetle ve karşılığını yalnızca Allah’tan bekleyerek ilim tahsiline baş-laması, bunun dışında para, makam ve şöhret gibi hiçbir dünyevî menfaati amaç edinmemesidir.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi râvîlerin genelini tenkid eden münekkitlerden biridir?
Şu’be |
İmam Mâlik |
İbn Uyeyne |
Şâfiî |
Meselâ İbn Maîn |
Hadis ve sünneti sahîh haliyle koruyup nakletme sorumluluğunun gereği olarak bilimsel amaçlı bir tenkid yöntemi olan cerh-ta’dîl, hem Allah, hem de kul hakkını ilgilendirmesi sebebiyle çok dikkat gerektiren zor bir iştir. Bu nedenle muhaddisler, cerh-ta’dîlin geçerli olabilmesi için bazı şartlar belirlemişlerdir. Buna göre, öncelikle münekkidin kendisi cerhedilmiş olmamalı, doğru sözlü, ilim ve takva sahibi, iyi niyetli, tarafsız ve insaflı olmalı, cerh-ta’dîl sebepleri ile lâfızlarının anlamını iyi bilmelidir. Ayrıca, cerh-ta’dil âdâbına uyarak tenkidde ılımlı olmalı, râvînin kusurları yanında iyiliklerinden de bahsetmeli, gerektiğinde ve gereği kadar cerhetmelidir. Diğer taraftan münekkidler, tenkid ettikleri râvî sayısına ve tenkid tarzına göre sınıflandırılmışlardır. Meselâ İbn Maîn ve İbn Ebî Hâtim er-Râzî râvîlerin genelini, Şu’be ve İmam Mâlik râvîlerin çoğunu; İbn Uyeyne ve Şâfiî de bazı râvîleri tenkid süzgecinden geçiren münekkidlerdir.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi müzakerenin özelliklerinden değildir?
Hafızadaki bilgilerin tazelenmesi |
Yeni bilgilerin ezberlenmesi |
Bilgilerin tazelenmesi |
Hataların düzeltilmesi |
Fikir alış-verişi yapılması |
Müzâkere, karşılıklı konuşma suretiyle hâfızadaki bilgilerin tazelenmesi, kontrol edilmesi, hataların ve yanlış anlamaların düzeltilmesi, fikir alışverişi anlamına gelir.
17.Soru
Mütevâtirin çeşitlerinden bahseden ilk âlim kimdir?
Vâsıl b. Atâ |
İbnü’s-Salah |
İbn Hacer |
İsa b. Ebân |
Suyûtî |
Tespit edilebildiği kadarıyla mütevâtirin çeşitlerinden bahseden ilk âlim, D seçeneğindeki İsa b. Ebân’dır (ö. 221/835).
18.Soru
Hadis kitaplarının isnadlarıyla nakledildiği nakil döneminde yaygınlaşan öğrenim ve öğretim metotları aşağıdakilerin hangisinde birlikte verilmiştir?
İcâzet-vicâde |
Semâ’-kırâat |
Münâvele-mükâtebe |
İ’lâm-vasıyyet |
Semâ’-münâvele |
Hadis kitaplarının isnadlarıyla nakledildiği nakil döneminde yaygınlaşan öğrenim ve öğretim metotları İcâzet-vicâde’dir.
19.Soru
Selçuklularda, Darül Hadislerin yoğun olarak kurulduğu dönem hangi Selçuklu hükümdarları dönemine rastlamaktadır?
Melikşah- Alp Arslan |
I. Gıyaseddin Keyhüsrev- I. Alâddin Keykubad |
I. Kılıç Arslan- II. Kılıç Arslan |
Tuğrul- I. Rükneddin Mesud |
I. Süleyman Şah- II. Gıyaseddin Keykubad |
İslâm coğrafyasında dârulhadîslerin yoğun olarak kurulduğu VII/XIII. asır, Selçuklu hükümdarları I. Alâddin Keykubad ile II. Gıyâseddîn Keyhüsrev dönemine rastlar.
20.Soru
Senedin herhangi bir yerinde ya da tamamında tek bir râvînin bir râvîden rivayet ettiği hadise ne denir?
Hasen Hadîs |
Haber-i vâhid |
Mütevâtir hadîs |
Mu‘allel |
Maklûb |
En genel anlamıyla haber-i vâhid, mütevâtir haberin şartlarını taşımayan veya mütevâtir seviyesine ulaşmayan haber olarak tanımlanmıştır. Buna göre senedin herhangi bir yerinde ya da tamamında tek bir râvînin bir râvîden rivayet ettiği hadis, haber-i vâhiddir. Aynı şekilde haber-i vâhidin bazı tabakalarda râvî sayısı ve diğer özellikleri bakımından mütevâtir haber niteliklerini taşıması, o haberi âhad olmaktan çıkarmaz ve mütevâtir yapmaz.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ