Hadis Tarihi ve Usulü Final 3. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Gerek hadisin aslına uygun rivâyetinde gerekse sıhhatini tespitinde hadis öğrenim ve öğretim metotları belirleyici olmaktaydı ve bu durum aşağıdakilerin hangisini ifade etmekteydi?
Hangi yöntemle alındığını |
Ne için alındığını |
Kime rivayet olduğu |
İsminin ne olduğu |
Süreçteki gelişmeleri |
Gerek hadisin aslına uygun rivâyetinde gerekse sıhhatini tespitinde hadis öğrenim ve öğretim metotları belirleyici olmaktaydı. Bu durum hadisin hangi yöntemle alındığını ifade etmeyi gerektirmişti. Bunun üzerine hadis öğrenim ve öğretim metotlarına paralel olarak edâ siğaları veya rivâyet lafızları diye isimlendirilen tabirler de gelişmişti.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Fukahâ-i seb’a içinde yer alan fıkıhçılardan biri değildir?
Saîd b. El-Müseyyeb |
Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe |
Urve b. Ez-Zübeyr |
İkrime b. Ebû Cehîl |
Hârice b. Zeyd |
Tâbiûn neslinden olup Medîne’de yetişen büyük âlimler vardır. İslâm ilim tarihinde Fukahâ-i seb’a diye adlandırılan Medîneli yedi fıkıhçı bunların başında gelir. Bunlar; Saîd b. El-Müseyyeb, Kâsım b. Muhammed, Hârice b. Zeyd, Urve b. Ez-Zübeyr, Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe, Ebû Bekir b. Abdurrahman ve Süleyman b. Yesâr’dan oluşmaktadır.
3.Soru
Bursa’da kurulan Lütfullah Çelebi Dârulhadîsi hangi padişah zamanında kurulmuştur?
II. Bayezid |
Yavuz Sultan Selim |
I. Murad |
Fatih Sultan Mehmet |
II. Murat |
Bursa’da kurulan Lütfullah Çelebi Dârulhadîsi Fatih Sultan Mehmet zamanında kurulmuştur.
4.Soru
İcazet veren hocanın her şeyden önce nasıl bir birey olması gerektiği aşağıdaki şıkların hangisinde kesin olarak belirtilmiştir?
Güvenilir |
Evli |
Soylu |
Bakımlı |
Alçakgönüllü |
O¨ncelikle ica^zeti veren hoca güvenilir, ica^zete konu olan hadisleri veya kitabı iyi bilen ve ilmiyle tanınan bir kimse olmalıdır.
5.Soru
Aşağıda verilenlerden hangisi sema ve kıraat metotlarının amaçlarından biri değildir?
Yazım hatalarını düzeltmek |
Hadislerin yorumlanması |
Hadisin sıhhatinin tartışılması |
Hadisin kime ait olduğunun araştırılması |
Yalnızca yazılı metinlerden hadis rivayet etmek. |
Asıl amaçları yazıdan kaynaklanan hataları engellemek ve düzeltmek olan sema ve kıraat meclislerinin başka amaçları da bulunmaktadır. Burada hadisler yorumlanır, hadisin ne kadar sağlıklı olduğu tartışılır, kim tarafından rivayet edildiği gibi ek bilgiler de ele alınırdı. Yazılı metinlerden doğrudan yapılan hadis rivayetleri ehil olmayan kişilerce yapıldığında yanlışlara neden olduğu için uygun görülmeyen bir yöntemdi.
6.Soru
Aşağıdakilerden hangisi hadisler hakkında doğru bir ifade değildir?
En güvenilir hadislerdir Mütevatir hadislerdir |
Güvenilirliği en düşük hadisler mevzu hadislerdir |
Mevzu hadisler tamamen uydurma hadislerdir |
Mevzu hadisler hadis olarak kabul edilmezler |
Mevzu hadisler şekil olarak bir sened ve metne sahip değildir |
Hadis usulü ilminin gayesi, bir haberin Hz. Peygamber’e ait olup olmadığını tespit etmeye yarayan kuralları belirlemek ve ilgili haberlere bunları uygulamaktır. Hz. Peygamber’den sonraki nesiller, günümüze gelene kadar bu konuda olağan üstü çalışmalar yapmışlar ve ellerinden gelen her türlü fedakârlığa katlanmışlardır. Allah Resûlü’nün hadislerinin güvenilirlik açısından zirvesi mütevâtir hadis, en alt düzeyi ise mevzû hadistir. Aslında mevzû Hz. Peygamber adına tamamen uydurulduğu için hadis bile değildir. Şekil açısından bir sened ve metni olması ve gerçek hadismiş gibi sunulması nedeniyle böyle bir isimlendirme almıştır. .
7.Soru
- Arapça ‘da güzel anlamına gelir.
- Hadis tarihinde Timrizi tarafından meşhur edilmiştir.
- Ravilerinden birinin ya da birkaçının zapt sıfatı tam olmayan hadistir.
- Merdüd hadislerdendir.
- Metnin özelliklerine göre sınıflandırılan hadislerdendir.
Aşağıda verilen seçeneklerden hangisinde hasen hadisin özellikleri doğru olarak verilmiştir?
I, II, V |
II, III, IV |
I, II, III |
III, IV, V |
I, III, V |
Hasen, Arapça’da güzel anlamına gelir. Hadis ilminde hasen hadisin birçok tanımı yapılmıştır. Bunların en meşhuruna göre hasen hadis, sahih hadisin bütün niteliklerini taşıdığı halde ravilerinden birinin veya birkaçının zabt sıfatı tam olmayan hadistir. Hadis tarihinde bu terimi meşhur eden alım Tirmizi olmuştur.
8.Soru
İki farklı türü olan ve bir nesneyi eliyle vermek anlamına gelen terim hangisidir?
Mukatebe |
Sema |
Kıraat |
İcazet |
Münavele |
Münavele bir nesneyi eliyle vermek manasına gelir. Hadis hocasının hadislerini ihtiva eden kitabını rivayet etmesi için talebesine elden vermesi veya kitabın kendine ait olduğunu ifade etmesi demektir.
9.Soru
Hadis ilminde, mümin olarak bir veya daha fazla sahâbi ile karşılaşan ve müslüman olarak ölen kimseye ne denir?
Mukıllûn |
Tâbiî |
Tevatür |
Zabt |
Muhadramûn |
Hadis ilminde, mümin olarak bir veya daha fazla sahâbi ile karşılaşan ve müslüman olarak ölen kimseye tâbiî denir.
10.Soru
İslâmın ilk zamanlarında belli bir gizlilik içerisinde yürütülen Müslümanları eğitme faaliyeti daha çok nerede gerçekleşmiştir?
Hz. Peygamber’in evi |
Hz. Ömer’in evi |
Hz. Ali’nin evi |
Erkam’ın evi |
Abdullah’ın evi |
Mekke’de gözden uzak bir yerde bulunan Dâru’l-erkam (Erkam’ın evi), İslâmın ilk zamanlarında belli bir gizlilik içerisinde yürütülen Müslümanları eğitme faaliyetinde önemli bir buluşma noktası idi.
11.Soru
İcâzet metoduna delâlet etmek üzere en çok kullanılan lafız aşağıdakilerden hangisidir?
Enbeenâ |
A’tânî |
Ecâzelî |
Habberenî |
Habberenâ |
İcâzet metoduna delâlet etmek üzere en çok kullanılan lafız, C seçeneğindeki ecâzelî: “bana icâzet verdi” siğasıdır. Yaygın olmamakla birlikte enbeenâ: bize “haber verdi”, a’tânî: “bana verdi”, habberenî: “bana haber verdi” habberenâ: “bize haber verdi” lafızları da icâzet metoduna delâlet etmek üzere kullanılmışlardır.
12.Soru
Hangi sahâbî çocukken hazır bulunduğu ilim meclislerinde öğrendiği hadisleri ergenlik çağından sonra rivâyet etmiştir?
Cübeyr b. Mut’im |
Abdullah b. Zübeyr |
İmam Mâlik |
İbn Uyeyne |
S¸âfiî |
Abdullah b. Zübeyr, çocukken hazır bulunduğu ilim meclislerinde öğrendiği hadisleri ergenlik çağından sonra rivâyet etmiştir. Cübeyr b. Mut’im Müslüman olmadan önce öğrendiği hadisleri müslüman olduktan sonra nakletmiştir. İbn Abdilberr, ilimle uğraştığı bilinen herkesin, aksi sabit oluncaya kadar âdil sa-yılması gerektiği görüşündedir. İmam Mâlik râvîlerin çoğunu; İbn Uyeyne ve S¸âfiî de bazı râvîleri tenkid süzgecinden geçiren münekkidlerdir.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi hadis öğrenme ve öğretme adabında öğrencinin ve hocanın uyması gereken ortak kurallardandır?
Hocalık Ehliyetine Riâyet |
Bunama Halinde Hocalığı Bırakmak |
Eser Yazmak ve Bilimsel Faaliyette Bulunmak |
Hocaya Saygı Göstermek |
İhlâs ve İyi Niyet |
Hadis öğrenme ve öğretme âdâbı, öğrenen (öğrenci) ve öğreten (hoca)açısı ndan iki başlıkta ele alınabilir: Öğrencinin Uyması Gerekenler.
14.Soru
Mütevâtir haberin şartlarını taşımayan veya mütevâtir seviyesine ulaşmayan; senedin herhangi bir yerinde ya da tamamında tek bir râvînin bir râvîden rivayet ettiği hadislere ne denir?
Mütevâtir hadisler |
Âhâd hadisler |
Mu’allak hadisler |
Zayıf hadisler |
Mevzû hadisler |
Mütevâtir haberin şartlarını taşımayan veya mütevâtir seviyesine ulaşmayan; senedin herhangi bir yerinde ya da tamamında tek bir râvînin bir râvîden rivayet ettiği hadislere Âhâd hadisler denir.
İbn Ömer’den nakledildiğine göre Kubâ’da sabah namazı kılınırken bir haberci gelir ve Hz. Peygamber’e bir âyet indiğini, artık namazların Kâbe’ye doğru kılınacağını bildirir. Önceden Kudüs’e yönelerek namaz kılan Müslümanlar bu haber üzerine Kâbe’ye yönelerek namaz kılmaya başlarlar. Burada içlerinde Ensâr’ın fakihleri bulunan Kubâ halkı Hz. Peygamber’den bizzat duymadan bir kişinin getirdiği habere dayanarak kıbleyi değiştirmişlerdir (Buhârî, “Ahbâru’l-âhâd”, 1).
15.Soru
Zübeyr b. Avvâm, Ubâde b. es-Sâmit, Mesleme b. Muhalled ve Mikdâd b. Esved gibi seçkin sahâbîlerin bulunduğu, Hz. Ömer zamanında Amr b. el-‘Âs komutasında fethedilmiş bir ülke hangisidir?
Mekke |
Küfe |
Basra |
Mısır |
Bağdât |
Mısır, Hz. Ömer zamanında Amr b. el-‘Âs komutasında fethedilmiş bir ülkedir. Mısır’ı fetheden ordu içinde Zübeyr b. Avvâm, Ubâde b. es-Sâmit, Mesleme b. Muhalled ve Mikdâd b. Esved gibi seçkin sahâbîler vardı. Mısır’a gidip yerleşen diğer sahâbîler arasında Ukbe b. Âmir, Muâviye b. Hudeyc, Hârice b. Huzâfe, Abdullah b. Sa’d, Muâz b. Enes ve Ziyâd b. Hâris sayılablir. Bizzat Hz. Peygamber’den hadis yazan ilk sahâbîlerden olan Abdullah b. Amr da babası Amr ile birlikte Mısır’a gelen fakat fetihten sonra geri dönmeyenler arasındaydı. Hadislerin Mısır’da yayılmasına öncülük eden bu sahâbî, tâbiûn neslinden birçok talebeye burada hadis okutmuştur. Mısır mektebinin sembolik şahsiyeti haline gelen Abdullah b. Amr, aynı zamanda Şâfiî’nin hadis altyapısının dayandığı kimsedir.
16.Soru
I. Sahih li-zâtihi
II. Sahih li-gayrih
III. Hasen li-zatih
IV. Hasen li-gayrih
V. Mu‘dal
Hangileri merdûd hadislerdir?
I ve II |
Hepsi |
IV ve V |
I. II ve IV |
V |
Sahih li-zâtihi, Sahih li-gayrih, Hasen li-zatih ve Hasen li-gayrih makbûl hadîslerdir. Mu‘dal hadis ilminde, senedinde peş peşe iki veya daha fazla râvî atlanmış olan hadîs demektir ve merdûd hadîslerdendir.
17.Soru
Suyûtî, bir hadisin mütevâtir kabul edilebilmesi için her nesilde râvî sayısının en az kaç olması gerektiği görüşündedir?
Dört |
Beş |
On |
Kırk |
Yetmiş |
Suyûtî, bir hadisin mütevâtir kabul edilebilmesi için her nesilde râvî sayısının en az on olması gerektiği görüşündedir
18.Soru
Hadislerin sahih, hasen ve zayıf olarak üçlü taksimini ilk kez gerçekleştiren âlim aşağıdakilerden hangisidir?
Nevevî |
Buhari |
Tirmizî |
Ahmed b. Hanbel |
İbn Hazm |
Hadislerin sahih, hasen ve zayıf olarak üçlü taksimini Tirmizî gerçekleştirmiştir. Her ne kadar Tirmizî’den önce bazı âlimlerin hasen hadis ifadesini kullandıkları gerçekse de, hadis literatürüne yerleşmesi ve yaygınlık kazanması Tirmizî sayesinde olmuştur. Doğru cevap C’dir.
19.Soru
Şam kimin tarafından fethedilmiştir?
Hz. Peygamber |
Hz. Ebu Bekir |
Hz. Ömer |
Hz. Ali |
Hz. Osman |
Hz. Peygamber zamanında fetih hazırlıkları yapılan Şam, Hz. Ebû Bekir döneminde fethedilmiştir.
20.Soru
Sahâbe dönemi hadis öğrenimi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Rihleler başlamıştır. |
Sahâbîler dağılmıştır. |
Örgün öğretim yaygınlaşmıştır. |
İlim merkezleri oluşturulmuştur. |
Şifâhî öğrenim önemini kaybetmiştir. |
Sahâbe döneminde büyük ölçüde şifâhî, kısmen de yazılı olarak korunan hadisler, İbn Şihâb ez-Zührî gibi muhaddisler öncülüğünde dağınık vaziyetten kurtularak toplanıp tedvin edilmiştir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ