Halk Edebiyatına Giriş 2 Final 3. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
“Âşıklık geleneğinde hece ölçüsüyle oluşturulan “bilmece”lerden başka Divan Edebiyatında görülen “muamma” ve “lügaz”lar da tertip edilmiştir. Muamma bir ismi işaret eden söz, mısra veya beyittir. Muammalarda genellikle iç ve dış olmak üzere iki anlam vardır. Muammada, herhangi bir somut veya somut kavramın çeşitli özellikleri, âşık tarafından kısa bir şiir şeklinde söylenilip hazırlanır ve yazıya geçirilir.”
Buna göre, âşıklık geleneğinde muamma nasıl bir işlevi yerine getirmektedir?
Şiire farklı bir biçim kazandırmak |
Toplantılara daha çok izleyici çekmek |
Âşık yarışmalarını, çekişmeyi zorlaştırmak |
Birtakım bilgileri, öğretileri gizli tutmak |
Âşığın sezgilerini, kültürel birikimini ve sanatsal yeteneğini ölçmek |
Muammalar âşığın sezgi güçlerini, bilgisini, zekâ ve sanatsal yeteneğini ölçmeye yarayan, âşıklık geleneğinde kendine has bir icra töresine sahip olan uygulamalardır. Âşığa söylediği ve işittiği söz hakkında daha etraflıca düşünebilmeyi, tek bir sözden farklı anlamlara ulaşabilmeyi ve anlam dünyasına çok daha farklı açılardan bakabilmeyi öğretmektedir.
2.Soru
Âşık tarzı heceli şiir türleri inşa olundukları nazım şeklinden hareketle kalıplaşmış konu ve ezgi özelliklerine göre tasnif edilmişlerdir. Bu tasnifler Koşma, Destan ve mâni olarak sıralanmıştır.
I.Koçaklama
II.Güzelleme
III.Ağıt
IV.Varsağı
V.Taşlama
Yukarıdaki nazım şekillerinden hangisi veya hangilerinde hem koşma hem de destan türünde örnekler verilmemiştir?
Yalnız III. |
Yalnız IV. |
I. III. ve V. |
II. IV. ve V. |
I. II. ve III. |
Âşık tarzı heceli şiir türleri inşa olundukları nazım şeklinden hareketle kalıplaşmış konu ve ezgi özelliklerine göre tasnif edilmişlerdir. Bu tasnifler Koşma, Destan ve mâni olarak sıralanmıştır. Koçaklama, Güzelleme, Ağıt ve Taşlama gibi nazım şekillerinden hem koşma hemde destan türünde örnekler verilmiştir.
3.Soru
Beş oğlum var beş taburda
Silahı doldu kuburda
Sabreyle kızım sabreyle
Çok keramet var sabırda
Yukarıdaki ağıt konusuna göre aşağıdakilerden hangisine girer?
Kişiler İçin Yakılan Ağıtlar |
Kaybedilen Vatan Toprağına Yakılan Ağıtlar |
Gelin Ağıtları |
Sosyal Olaylar Üzerine Yakılan Ağıtlar |
Asker Uğurlama ve Karşılama Ağıtları |
Kaybedilen Vatan Toprağına Yakılan Ağıtlar
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı Geleneği'nde Din ve Tasavvuf Büyükleri hakkında yazılan türlerdendir?
Mersiye |
Hilye |
Mevlid |
Cumhur |
Nefes |
Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı Geleneği'nde Din ve Tasavvuf Büyükleri hakkında yazılan türler "Mersiye" olarak adlandırılır.
5.Soru
Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı geleneğinde Allah’ın birliği, yüceliği ve sıfatlarını konu edinen eserlere ne ad verilir?
Tevhid |
İlahi |
Nefes |
Tapuğ |
Durak |
Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı geleneğinde Allah’ın birliği, yüceliği ve sıfatlarını konu edinen eserlere "Tevhid" denir.
6.Soru
Anadolu’da bağımsız bir devlet kuran Danişmendli hanedanın başta Danişmend Ahmet Gazi olmak üzere ileri gelenlerinin hayatları ve kahramanlıkları hakkında oluşmuş anlatılardan oluşan eserler hangileridir?
Hamza-name |
Ebu Müslim-Bame |
Cenk-nameler |
Battal-name |
Danişmend-name |
Cenk-nâmeler: Anadolu’da XIII. yüzyıldan itibaren Türk toplumunun sosyokültürel yapısı ve dünya görüşüne uygun olarak tercüme ve adapte etmek suretiyle Türk edebiyatında oluşturulan eserlerdir. Hamza-nâme: Hz. Muhammed’in amcası Hz. Hamza’nın kahramanlıklarını konu edinen ve onun efsanevi hayatını anlatan eserlerdir. Ebû Müslim-nâme: Halifeliğin Emevilerden Abbasilere geçmesinde son derece önemli bir rol oynayan Ebû Müslim-i Horasanî’nin hayatı etrafında oluşan anlatılardır. Battal-nâme: islâm ordularının Bizans Devleti’ne karşı yaptıkları savaşlarda gösterdiği başarılarla ün kazanan bir Arap Emiri olarak kabul edilen Battal Gazi etrafında oluşan epik destan nitelikli anlatıların yer aldığı menkabeler (dinî efsaneler) mecmuasıdır. Danişmend-nâme: Anadolu’da bağımsız bir devlet kuran Danişmendli hanedanın başta Danişmend Ahmet Gazi olmak üzere ileri gelenlerinin hayatları ve kahramanlıkları hakkında oluşmuş anlatılardır.
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi heceli şiirlerde kullanılan nazım biçimlerindendir?
Kaside |
Mani |
Mesnevi |
Tuyuğ |
Gazel |
Heceli şiirlerde kullanılan nazım biçimleriyse mâni, koşma ve destandır. Aruzla yazılan şiirlerinde mutasavvıf şâirler kaside, gazel, mesnevi, murabba, kıt’a, tuyuğ, tercî-i bend, terkib-i bend, müstezat gibi nazım şekillerini kullanmışlardır.
8.Soru
Türklerin kabul ettiği ve onları en çok etkileyen dinlerden birisi olan ve yaklaşık 2500 yıl önce Prens Siddhata Gomata tarafından kurulan din hangisidir?
Meniheizm |
Budizm |
Musevilik |
Hristiyanlık |
İslam |
Maniheizm: Mani adlı bir kişi M.S. III. yüzyılda Mezopotamya’da kendi adıyla anılan bir din kurmuştur. Mani dini, iki prensip iyi-kötü, karanlık-aydınlık, nur-zulmet üzerine kurulmuştur. Buna göre yaşadığımız dünya iyi ve kötü unsurların birleşmesinden meydana gelmiştir.
Budizm: Türklerin kabul ettiği ve onları en çok etkileyen dinlerden birisi de Budizm’dir. Budizm, yaklaşık 2500 yıl önce Buda olarak bilinen Prens Siddhata Gomata tarafından kurulmuştur.
Musevilik: peygamber Hz. Musa ve Tevrat’a inanca dayanan bu din, Türkler arasında yoğun olarak sadece M.S. VIII-X yüzyıllarda kafkaslar’dan Moskova yakınlarına, Hazar Denizi’nden Macaristan sınırlarına kadar uzanan geniş bir Türk devleti olan Hazar imparatorluğu’nda özellikle yönetici sınışar tarafından 740 yılında kabul edilmiştir.
Hristiyanlık: İpek Yolu’yla Orta Asya’ya gelen Hristiyan rahipler bu dini Türklere M.S. IV yüzyıldan itibaren tanıtmış ve M.S. XI. ve XII. yüzyılda Hristiyan Türk cemaatler oluşmuşsa da daha sonraları bunlar ya Budistleşerek ya da islâmiyeti kabul ederek ortadan kalkmışlardır.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Arapça ve Farsça kelimelerdeki uzun hecelerin vezin gereği kısaltılması sonucu ortaya çıkan aruz hatalarındandır?
imale |
zihaf |
murabba |
müstezat |
tuyuğ |
Arapça ve Farsça kelimelerdeki uzun hecelerin vezin gereği kısaltılması sonucu ortaya çıkan aruz hatalarına "zihaf" denir.
10.Soru
Büyük bir kısmı doğrudan ayin ve törenlerde okunmaya ve eşliklerinde tarikata has ritüel ve pratiklerin yapılması için üretilmiş olan ve bu tür sosyo-kültürel bağlamlarda tüketilen manzum ve mensur edebî ürün ve süreçlerin tamamına verilen ad aşağıdakilerden hangisidir?
Tasavvuf Edebiyatı |
Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı Geleneği |
Dervişlik Geleneği |
Halk Edebiyatı Geleneği |
Divan Edebiyatı Geleneği |
Büyük bir kısmı doğrudan ayin ve törenlerde okunmaya ve eşliklerinde tarikata has ritüel ve pratiklerin yapılması için üretilmiş olan ve bu tür sosyo-kültürel bağlamlarda tüketilen manzum ve mensur edebî ürün ve süreçlerin tamamı “Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı Geleneği” olarak adlandırılır
11.Soru
“XVI. yüzyılda ortaya çıkan “kahvehane”lerde, Divan Edebiyatı mensuplarının “saçma-sapan sözler söyleyen” kişiler olarak nitelendirdikleri “ozan”lar, mürit ve kardeşlerini irşattan ve nasihat etmekten ziyade güzellere ve güzelliklere övgüyü, “güzelleme” yolunu tercih eden bazı tekke mensuplarıyla, “ordu şairleri”nin başlattığı ve kısa sürede kendine has özelliklere sahip bir “tarza” dönüşen yeni bir edebiyat geleneği ortaya çıkar. Bir başka ifadeyle, Âşık Tarzı Edebiyat geleneğini Ozan-Baksı, Tekke-Tasavvuf, ordu şâirleri ve Divan Edebiyatına mensup insanların kahvelerde icralara yönelenleri oluşturmuştur.”
Yukarıdaki bilgiler uyarınca, âşık tarzı edebiyat geleneğinin oluşmasındaki en önemli etken hangisidir?
Divan edebiyatçılarının ozanları küçük görmesi |
Askerlerin edebiyata olan ilgisi |
Farklı şiir geleneklerinin oluşturduğu zenginlik |
Kahvehane toplantıları |
Güzelleme tarzının etkisi |
Paragrafta iki kez vurgulandığı üzere, âşık tarzı geleneğin ortaya çıkmasındaki en önemli nokta, farklı gelenek ve ortamlardan gelen kişilerin buluşmasını ve etkileşmesi sağlayan mekânlar ve toplantılar olmuştur; bu mekânlar XVI. yüzyılda ortaya çıkan kahvehanelerdir.
12.Soru
Divan Edebiyatı mensuplarının “saçma-sapan sözler söyleyen” kişiler olarak nitelendirdikleri aşağıdakilerden hangisidir?
Kam |
Baksı |
Ozan |
Sofu |
Softa |
Divan Edebiyatı mensuplarının “saçma-sapan sözler söyleyen” kişiler olarak nitelendirdikleri ozanlardır.
13.Soru
Olağanüstü güçlere sahip şiir söyleyen musiki ile sihir ve tedavi yapan hekim için kullanılan terim aşağıdakilerden hangisidir?
Ozan |
Baksı |
Aşık |
Sav |
Sagu |
Şiirlerini saz eşliğinde söyleyen olağanüstü güçlere sahip halk şairi ozan olarak adlandırılmaktadır. Sav, atasözü, sagu, ağıt anlamındadır.
14.Soru
I. Hece ile meydana getirilen şiirleride daha çok yedili, sekizli ve onbirli hece ölçüleri kullanılmıştır.
II. Yedili şiirlerde duraklar bazen 4+3=7 bazen de 3+4=7 olabilir. Sekiz heceli şiirler de bazen 4+4=8 bazen de duraksızdır. Onbirli şiirlerde ise 6+5=11 veya 4+4+3=11 bazen de duraksız mısralar yer almaktadır.
III. Heceli şiirlerde kullanılan nazım biçimleriyse mâni, koşma ve destandır.
Yukarıdaki öncüllerde verilen Tekke ve Tasavvufi Halk Edebiyatı şiir anlayışıyla ilgili bilgilerde hangisi veya hangileri doğrudur?
I. ve II. |
I. ve III. |
II. ve III. |
I. II. ve III. |
Yalnız III. |
Hece ile meydana getirilen Tekke ve Tasavvufi Halk Edebiyatı şiirlerinde daha çok yedili, sekizli ve onbirli hece ölçüleri kullanılmıştır. Yedili şiirlerde duraklar bazen 4+3=7 bazen de 3+4=7 olabilir. Sekiz heceli şiirler de bazen 4+4=8 bazen de duraksızdır. Onbirli şiirlerde ise 6+5=11 veya 4+4+3=11 bazen de duraksız mısralar yer almaktadır. Heceli şiirlerde kullanılan nazım biçimleriyse mâni, koşma ve destandır. Kafiye örgüleri mâni ve koşma şeklindedir.
15.Soru
I.Türklerin tarih sahnesine çıktıkları Güney Sibirya Ormanları ile Altay Dağları arasındaki üçgende, tarih öncesi dönemde önce kadınların hâkim olduğu anaerkil bir toplum yapısı mevcuttu.
II.Kadını üstün cins, erkeği ikincil bir cins olarak kabul eden ve küçük gruplar hâlinde yaşayan bu toplulukların dinî, siyasi ve ruhani liderleri Türkçe kam adı verilen kadın şamanlardı.
III.Ak Ana da dedikleri, Umay Tanrıça’ya kâinatın yaratıcısı olarak inanıyorlardı.
Yukarıdaki öncülde verilen bilgilerden hangisi veya hangileri doğrudur?
Yalnız I. |
Yalnız II. |
Yalnız III. |
II. ve III. |
I. II. ve III. |
Türklerin tarih sahnesine çıktıkları Güney Sibirya Ormanları ile Altay Dağları arasındaki üçgende, tarih öncesi dönemde önce kadınların hâkim olduğu anaerkil bir toplum yapısı içinde yaşadıkları bilinmektedir. Kadını üstün cins, erkeği ikincil bir cins olarak kabul eden ve küçük gruplar hâlinde yaşayan bu toplulukların dinî, siyasi ve ruhani liderleri Türkçe “kam” adı verilen kadın şamanlardı. “Ak Ana” da dedikleri, Umay Tanrıça’ya kâinatın yaratıcısı olarak inanıyorlardı.
16.Soru
İslam uygarlığı etkisindeki Türk edebiyatının ana başlıklarından birisi aşağıdakilerden hangisidir?
Dinî-Tasavvufi Halk Edebiyatı |
Âşık Tarzı Halk Edebiyatı |
Halk Edebiyatı |
Anonim Halk Edebiyatı |
Hepsi |
Karahanlı Hükümdarı Satuk Buğra Han'ın 10.yüzyılın ortalarında İslam dinini benimsemesinden sonra Türk dünyası yeni bir uygarlık çevresine girmeye başladı. Batıya göç eden Türk boyları bu uygarlığın etkilerini edebiyat dünyasına da taşıdılar. Kaşgarlı Mahmud Divanü Lugati't-Türk'ü Araplar'a Türkçe öğretmek amacıyla hazırladı. Yusuf Has Hacib İslam ilkelerine dayalı bir devlet felsefesini Kutadgu Bilig (11. yüzyıl) adlı yapıtında işledi. Ali Şir Nevai, Çağatayca'yı zengin bir kültür ve sanat dili olarak geliştirdi. Anadolu'ya gelen Türk boyları da Anadolu'da yeni bir edebiyat geleneğinin oluşmasında büyük rol oynadılar. Anadolu'da ilk örneklerini 13. yüzyıldan başlayarak gördüğümüz bu edebiyat geleneği iki alanda gelişmiştir: 1.Halk Edebiyatı (Anonim Halk Edebiyatı, Dinî Tasavvufî Halk Edebiyatı, Âşık Tarzı Halk Edebiyatı) 2.Divan Edebiyatı.
17.Soru
Aşağıdakilerden hangisi İslamiyet öncesi Türk edebiyatında yer alan tür ve şekillerdendir?
Kojan |
Ir/yır |
Takşut |
Takmak |
Hepsi |
Kojan: En eski şekli “koşag”tan “koşan”a ve “kojong” dönüştüğü düşünülen bir edebiyat terimidir. Koşag şekli doğrudan “koşug”la ilişkili olmalıdır. Altay Türkleri arasında “kojong” şekliyle günümüzde yaşamaktadır. Kojong Altay Türkçesinde “şarkı, türkü” anlamına gelmektedir. Ir/Yır: Ir/yır kelimesinin “Irlamak, yırlamak” ve “cırlamak” şeklindeki kullanımları Türk dünyasında günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktır. Bu köklerden türetilen “ırçı”, “yırçı” ve “cırçı” şair anlamındadır. Takşut: Budist Uygur metinlerinde karşımıza çıkan “takşut” kelimesi “şiir, nazım, beyit” anlamında kullanılmıştır. Takmak: Takşut kelimesiyle aynı kökten geldiği düşülen bu kelime “kalabalık karşısında ezbere söylenen şiir” anlamındadır.
18.Soru
Anadolu ve özellikle de Balkanların Türkleşmesinde son derece önemli bir yere ve role sahip olan Sarı Saltuk adlı bir Türk “gazi-derviş”inin hayatını anlatan dinî-destanî eserler hangileridir?
Saltuk-name |
Ebu Müslim-Bame |
Cenk-nameler |
Battal-name |
Danişmend-name |
Saltuk-nâme: Anadolu ve özellikle de Balkanların Türkleşmesinde son derece önemli bir yere ve role sahip olan Sarı Saltuk adlı bir Türk “gazi-derviş”inin hayatını anlatan dinî-destanî bir eserdir. Hamza-nâme: Hz. Muhammed’in amcası Hz. Hamza’nın kahramanlıklarını konu edinen ve onun efsanevi hayatını anlatan eserlerdir. Ebû Müslim-nâme: Halifeliğin Emevilerden Abbasilere geçmesinde son derece önemli bir rol oynayan Ebû Müslim-i Horasanî’nin hayatı etrafında oluşan anlatılardır. Battal-nâme: islâm ordularının Bizans Devleti’ne karşı yaptıkları savaşlarda gösterdiği başarılarla ün kazanan bir Arap Emiri olarak kabul edilen Battal Gazi etrafında oluşan epik destan nitelikli anlatıların yer aldığı menkabeler (dinî efsaneler) mecmuasıdır. Danişmend-nâme: Anadolu’da bağımsız bir devlet kuran Danişmendli hanedanın başta Danişmend Ahmet Gazi olmak üzere ileri gelenlerinin hayatları ve kahramanlıkları hakkında oluşmuş anlatılardır.
19.Soru
İyi-kötü, karanlık-aydınlık, nur-zulmet şeklinde iki prensip üzerine kurulu olan din aşağıdakilerden hangisidir?
Şamanizm |
Maniheizm |
Budizm |
Musevilik |
Hıristiyanlık |
İyi-kötö, karanlık-aydınlık, nur-zulmet şeklinde iki prensip üzerine kurulu olan din maniheizmdir. Doğru yanıt B’dir.
20.Soru
Hoca Ahmet Yesevî’nin düşünüş ve yaşayış yolu aşağıdakilerden hangisi ile adlandırılmıştır?
Mevlevilik |
Gülşenilik |
Bektaşîlik |
Yesevîlik |
Nakşibendilik |
Hoca Ahmed Yesevî, tekke kurumu etrafında odaklanan yepyeni bir yaşayış biçimi başlatan; yol, yöntem kurucu bir mürşit ve mutasavvıftır. Hoca Ahmed Yesevî’nin kurduğu düşünüş ve yaşayış yolu “Yesevîlik” adı ve şekliyle yayılmış ve tasavvuf çoğunlukla bu adla bilinmiştir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ