11 Eyül 2001 tarihinde ABD’de ticari hava yolu taşımacılığı yapan işletmelere ait havaaraçlarını kullanarak gerçekleştirilen terörist saldırılar, ICAO’nun güvenlik önlemelerini bir kez daha güncellemesi ihtiyacını doğurmuştur. Bu kapsamda; iç hatlarda güvenlik önlemlerinin artırılmasına, tehditlere ilişkin bilginin uluslararası düzeyde paylaşılmasına, yolcular, kabin bagajları ve ambar (hold) bagajları ile ilgili yeni önlemlerin alınmasına, uçuş esnasında görev yapacak güvenlik personeli ve kokpit ekibinin korunmasına, kod paylaşımı ve diğer işbirliklerinin düzenlenmesine, insan faktörlerine ve yasa dışı müdahalelere karşı verilecek karşılığın yönetilmesine dair yeni standartlar Annex 17’ye ek olarak geliştirilen Amendment 10 ile belirlenmiştir (International Civil Aviation Organization,
2012: 32).

Hava ulaştırma faaliyeti kapsamında yer alan süreçlerdeki (yolcu-bagaj kabul ve kontrol, pasaport-vize işlemleri, göçmenlik ve karantina işlemleri…vb.) gerekli olmayan güvenlik prosedürleri ile hava ulaştırma hizmetinin zaman ve konfor faydasını kaybetmemesi Doküman 30 kapsamında yolcuların, bagajların ve yüklerin güvenliğinin sağlanması konusunda getirilen standartlardan biri değildir. 

Antlaşma ülkelerinin havacılık güvenliği ile ilgili ulusal sivil havacılık güvenlik programının, diğer yasal çerçeveyi olusturan düzenlemelerin ve denetim sorumluluklarının belirlenmesi Ulusal Örgütlenme ve Yönetim bölümünün içeriğidir. Doğru cevap A seçeneğidir.

ICAO’nun güvenlik ile ilgili standartlarının yayımladığı Annex 17 dokümanında belirtildiği üzere yasa dışı bir durumu (kaçırılma veya bomba şüphesi bulunan) olduğu düşünülen havaaraçları için havalimanı yönetimleri tarafından hazırlanan acil durum planlarında hava tarafında tecrit edilmiş parklandırma pozisyonlarının (isolated parking positions-hot spot) bulunması gereklidir.

Hava araçlarının yolcu, yük aldıkları ve indirdikleri, yakıt, ikram, temizlik, bakım hizmetlerini aldıkları alana apron denir. Doğru cevap B seçeneğidir.

Annex 17, 22 Mart 1974 yılında güvenlik ile ilgili standartlar ve tavsiyeleri geliştirme maksadıyla yayınlanmıştır. Bu nedenle doğru yanıt E seçeneğidir.

Güvenlik bölgeleri, yolcu indirme, bindirme bölgelerini, bagaj yükleme, boşaltma ve dağıtım alanlarını kapsamaktadır.

Kabine alınacak bagajların kontrol edilmesi ve kısıtlandırılması, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü Havacılık Güvenliği Daire Baskanlığının 5431 no’lu Kanun’ un 12. maddesi’ nde görevlerden biri değildir. Doğru cevap D seçeneğidir.

Hareket Kabiliyeti Kısıtlı Yolcular: Hasta, doğuştan ya da sonradan herhangi bir nedenle kalıcı ya da geçici olarak bir ya da birden fazla uzvunu kullanamayan yolcular ile hamile, bebekli ya da yaşlı yolcular hareket kabiliyeti kısıtlı yolcu olarak tanımlanmaktadır. Doğru cevap B şıkkıdır.

ICAO Amendmet 10 kapsamında; iç hatlarda güvenlik önlemlerinin artırılmasına, tehditlere ilişkin bilginin uluslararası düzeyde paylaşılmasına, yolcular, kabin bagajları ve ambar (hold) bagajları ile ilgili yeni önlemlerin alınmasına, uçuş esnasında görev yapacak güvenlik personeli ve kokpit ekibinin korunmasına, kod paylaşımı ve diğer işbirliklerinin düzenlenmesine, insan faktörlerine ve yasa dışı müdahalelere karsı verilecek karşılığın yönetilmesine dair yeni standartlar Annex 17’ye ek olarak geliştirilen Amendment 10 ile belirlenmiştir.

Türkiye, Lahey Sözleşmesinin şartlarını 1972 tarihinde kabul ederek kanun­laştırmıştır.

Giriş kontrol sistemleri; “gate çıkışları”, “kapılar”, “güvenlik personeli kontrol noktaları”, “elektronik giriş noktaları”  ve “araç kontrol noktaları” gibi fiziksel engel teşkil edecek şekilde araç ve yayalara yönelik olarak tesis edilmektedir.

Bir fiziksel erişim kontrol sistemi genellikle üç ana bileşenden oluşur:

Geçiş yerlerindeki fiziksel donanım

Alan denetleyicileri

Merkezi sunucu

Havacılık güvenliği sisteminin her bir bileşeninin uygulamakla sorumlu olduğu önleyici prosedürleri Önleyici Güvenlik Tedbirleri bölümünün içeriğidir. Doğru cevap D seçeneğidir.

Tel örgüler, havaalanı güvenlik önlemlerinde kullanılan fiziksel engellerden biridir. Doğru cevap A'dır. 

Erişim kontrol sistemleri olarak da adlandırılan Geçiş Kontrol Sistemler (Access Control Systems - ACS) kapılar, turnikeler ve bariyerler gibi geçiş noktalarında, pinli ve şifreli tip cihazlar, kart okuyucular ve kişiye özel fiziksel ya da davranış özelliklerden yola çıkarak kimlik tespiti yapan biyometrik cihazlar kullanılarak geçiş izninin kontrollü olarak verildiği  sistemlerdir.

Bu karar, 14 Eylül 1963 yılında  imzalanan Tokyo Sözleşmesi'ne göre sorumlu kaptan pilot tarafından verilebilir. Doğru cevap A'dır.