Hukuk Tarihi Final 10. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Kısas cezasının uygulanmasında göz önünde bulundurulan husus aşağıdakilerden hangisidir?
Suçlunun suçu işleme kastının varlığı |
Suçlunun tazminat ödeyecek varlığı |
Yaralama ve dövme olup olmadığı |
Tarafların sosyal statüleri |
İftira edilip edilmediği |
Kısas cezasının uygulanmasında suçlunun suçu işleme kastının varlığı aranır, böyle bir kasıt yoksa kısas cezasının yerine tazminat gibi cezaların verilmesi yoluna gidilir. Doğru cevap A seçeneğidir.
2.Soru
I-Babaların ölümünden sonra oğulların üvey anneleri ile evlenmeleri
II-Büyük kardeşlerinin ölümünden sonra küçük kardeşlerin yengeleri ile evlenmeleri
III-Amcaların ölümünden sonra yeğenlerin yengeleri ile evlenmeleri
IV-Babaların ölümünden sonra kızlarının yeğenleri ile evlenmeleri
Yukarıdakilerden hangileri levirat uygulamasıdır?
I |
I ve II |
III ve IV |
I, II ve III |
I, II ve IV |
Hunlarda özel hukuk açısından en dikkat çekici nokta levirat uygulamasıdır. Bu uygulamaya göre, babaların ölümünden sonra oğulların üvey anneleri ile, büyük kardeşlerinin ölümünden sonra küçük kardeşlerin yengeleri ile, amcaların ölümünden sonra yeğenlerin yengeleri ile evlenmeleri hukukî bir görev olarak kabul edilmiştir.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi vakıftan yararlananlar anlamına gelir?
Müstegallât-ı Vakfiye |
Müessecat-ı Hayriye |
Mevkûfun Aleyh |
Mevkûf |
Vâkıf |
Vakıftan Yararlananlar (Mevkûfun Aleyh): Vakıfan yararlanan kimselerin esasen vâkıfa yabancı kimseler olması beklenir. Ancak Ebu Yusuf, vakfedenin kendisinin ve yakınlarının da vakıfan yararlanabileceği kanaatindedir. Aile vakıfarı bu içtihada dayanır. Okul, cami, kütüphane gibi vakıf eserlerden herkes yararlanabilir. Tamamen fakirlerin istifadesine sunulmuş hastane ve aşevi (imarethane) gibi hayır kurumlarından ise sadece fakirler yararlanabilir.
4.Soru
Örfi hukuka ilişkin aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Divan-ı Hümayun, örfi hukukun hazırlanmasında etkilidir. |
Divan-ı Hümayun üyesi olmasa da nişancının örfi hukukun hazırlanması sürecindeki etkisi yadsınamaz. |
Örfi hukuk çerçevesinde hazırlanan taslak, kanun gücünü padişahın irade buyurmasıyla kazanır. |
Kanunnamelerin yürürlük süresi, kanunnameyi yürürlüğe sokan padişahın saltanat süresiyle sınırlıdır. |
Bir padişah kendinden önceki padişahların yürürlüğe koyduğu kanunnameleri tecdid fermanı ile yürürlükte tutabilir. |
Nişancının örfi hukukun hazırlanmasında önemli bir rolü olsa da nişancı Divan-ı Hümayun üyesi olduğundan B şıkkındaki ifade yanlıştır. Doğru cevap B şıkkıdır.
5.Soru
Bir Müslümanın dinini alenen terk etmesine ne denir?
İrtidat |
Farzdan Uzaklaşma |
Erş |
Mukatalı |
İbtidat |
Bir Müslümanın dinini alenen terk etmesine irtidat denilir.
6.Soru
Medeni ve siyasi hakların düzenlenmesini de kapsayan Islahat Fermanı kaç yılında kabul edilmiştir?
1838 |
1839 |
1856 |
1876 |
1909 |
Medeni ve siyasi hakların düzenlenmesini de kapsayan Islahat Fermanı 1856 yılında kabul edilmiştir
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi raiyet rüsûmuna örnektir?
Emvâl-i bâtına |
Resm-i ücret |
İmdâdiye seferiye |
Resm-i cürüm-ü cinayet |
İmdâdiye-i hazariye |
Raiyet rüsumunun ikinci kısmına bâd-ı hevâ vergileri denir ki işte bunlar örfî vergilerdir. Gerdek resmi de denilen resm-i arûs bunlardan biridir. Bir diğeri cerime ya da resm-i cürm ü cinayet denilen ehl-i örfün kendi bölgesinde işlenen suçların cezalarının infazı karşılığında aldığı rüsumdur.
8.Soru
Osmanlı yargı teşkilatında Kuzey Afrika ve Kırım hangi kazaskerliğe bağlanmıştır?
Anadolu |
Rumeli |
Acem |
Arap |
Harameyn |
Osmanlı yargı teşkilatı esas olarak Rumeli ve Anadolu diye iki bölgeye ayrılmış, Kuzey Afrika ve Kırım, Rumeli kazaskerliğine bağlanmıştır.
9.Soru
Ebu Hanife, dinleri helal kabul ettiği için din ve vicdan özgürlüğü bağlamında şarap içmeyi kimler bakımından suç kabul etmez?
Hanifiler |
Maliki |
Zimmîler |
Şafi |
İtikadi |
İslam ülkesi vatandaşı olan gayrimüslimlere zimmî denir. Bunlar şarap içme-sarhoşluk suçu dışındaki bütün suçlarda Müslümanlar gibi muamele görür. Ebu Hanife, dinleri helal kabul ettiği için din ve vicdan özgürlüğü bağlamında şarap içmeyi zimmîler bakımından suç kabul etmez.
10.Soru
I. Osmanlı hukuku, Osmanlıların altı asır uygulamış oldukları hukuk sistemini ifade etmek için kullanılmaktadır.
II. İslam hukukunun Osmanlı yorum ve katkılarıyla uygulanmış şekline Osmanlı Hukuku denilmektedir.
III. Osmanlı Devletinin hukuk sistemi dört dönem halinde ele alınmaktadır.
Osmanlı hukuku ile yukarıda verilen bilgilerden hangisi/hangileri doğrudur?
Yalnız I |
I - II |
I - III |
II - III |
I - II - III |
Osmanlı hukuku Osmanlıların altı asır uygulamış oldukları hukuk sistemini ifade etmek için kullanılmaktadır. Ayrıca İslam hukukunun Osmanlı yorum ve katkılarıyla uygulanmış şekline Osmanlı Hukuku denilmektedir. Osmanlı Devletinin hukuk sistemi iki dönem halinde ele alınmaktadır. Osmanlı Devletinin kurulduğu 1299 yılından itibaren 1839 Tanzimat Fermanına kadawr olan devri, klasik dönem; bu tarihten Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 29 Ekim 1923’e kadar olan devri ise Batılılaşma veya modernleşme sürecinde Osmanlı Hukuku olarak incelenmektedir. Doğru cevap B'dir.
11.Soru
- Senatus ve magistra adları sadece şeref unvanı haline gelmiştir.
- Hristiyanlığın ortaya çıkışı Roma'yı zor bir duruma sokmuştur.
- Devletin merkezi Doğu'ya taşınmıştır.
Yukarıda sayılan gelişmeler Roma İmparatorluğunun hangi siyasi döneminde yaşanmıştır?
Krallık Dönemi |
Cumhuriyet Dönemi |
İlk İmparatorluk Dönemi |
Son İmparatorluk Dönemi |
Klasik Dönem |
Principatus döneminde savaşlar olmadığı için kölelik durağanlaşmış, küçük ziraatler kalkarak İtalya yarımadası zeytinlik ve bahçelik haline gelmiştir. Roma’nın ve Romalının ayrıcalıklarını özleyenler dışında herkes halinden memnundu. Ziraat, balıkçılık, madencilik, dokumacılık gibi sektörler örgütlenmiş işçi korporasyonlarına kadar gelişmiştir. Bu zenginlik ve refah içerisinde Roma hukuki açıdan da en güçlü dönemini yaşamıştır. İmparator Caracalla MS 212 yılında herkesi Roma yurtdaşı ilan edince devletin düzeni bozulmaya ve. Romalılık fikri yerini eyaletçilik fikirlerine bırakmaya başladı. Mısırlı, Afrikalı, İspanyalı, Galyalı, Egeli ve Suriyeli gibi pek çok alt unsur ortaya çıktı. Roma Hukuku da bu bölgelerde uygulanma kabiliyetini yitirerek ikinci plana düştü. Bu dönem itibarıyla üstün bir medeniyete sahip olan Doğu medeniyetleri Roma’yı etkisi altına almaya başladı. Bu da Principatus Döneminin sonunu hazırladı. Hristiyanlığın ortaya çıkışı, zayıflar, yoksullar ve kölelerce hızla benimsenmesi ve yayılması Roma’yı zor duruma soktu. MS 284 yılında Diocletianus birliğini sağladığı devletin başına geçerek tam bir mutlakiyet yönetimi kurdu. Buna ek olarak devletin merkezini de doğuya taşıdı. Bu dönem mutlak idarenin kanun haline geldiği ve İmparatorun Dominus et Deus yani Hakim ve İlah kabul edildiği bir dönem olmuştur. Bu dönemde devlet organı olarak sadece İmparator vardı. Hukukun kaynağı imparatordu ve onun iradesi kanundu. Roma Hukukunun temelini oluşturan örf ve adetler imparator iradesine aykırı değilse bir değere sahipti. Senatus ve magistra adları sadece şeref unvanı haline geldi: Praetor ise sadece oyunlara bakan ve devlet bütçesini kullanamayan bir kişi olmuştu. Doğru cevap D'dir.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Cumhuriyet döneminde resepsiyon yoluyla alınan kanunlar bakımından doğru değildir?
Medeni^ Kanun, ulusal toplum yaşamını düzenleyen devrimci bir özellik göstermiştir. |
Borçlar Kanunu, modern, işlevsel, günün şartlarına uygun özellikler göstermiştir. |
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu, İsviçre’nin Neucha¨tel Kantonuna ait Usul Kanunundan iktibas edilerek alınmıştır. |
Medeni^ Kanun eşit mirasçılığı benimsemiştir. |
Türk Ceza Kanunu’ndan ölüm cezası kaldırılmıştır. |
U¨çüncü Uyum Paketi: 4771 sayılı Kanunla, 3 Ağustos 2002 tarihinde kabul edilmiş, 9 Ağustos 2002 tarihli ve 24841 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu uyum paketiyle toplam on üç yasada değişikliğe gidilmiştir. Bu uyum paketiyle, özellikle savaş ve yakın savaş tehdidi dışında ölüm cezasının kaldırılması, farklı dil ve lehçelerde yayın yapılması yasağının kaldırılması önemlidir.
13.Soru
"Sadece davacı ile davalı arasında hüküm vermeyi kapsayan, genel siyaseti kapsamadığı gibi, açıkça belirtilmemişse, verilen hükmün yerine getirilmesini (infaz) de kapsamayan yetki", aşağıdaki kavramlardan hangisi ile ifade edilmektedir?
Kazâ velayeti |
Murafaa |
Niyabet |
Resm-i kısmet |
Müddet-i örfiye |
Yargılama yetkisine kazâ velayeti denilmiştir. Bu yetki, sadece davacı ile davalı arasında hüküm vermeyi kapsar, genel siyaseti kapsamadığı gibi, açıkça belirtilmemişse, verilen hükmün yerine getirilmesi (infaz) yetkisini de kapsamaz. Doğru cevap A'dır.
14.Soru
Kadı ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
Sabit bir ücretin olmaması belki de kadıların sıklıkla şikayet olunan rüşvete bulaşmalarına sebep olmuştu. |
Kadı ancak kendi yargı çevresindeki uyuşmazlıkları çözebilir. |
kadının kararından hoşnut olmayan taraf davasının yeni baştan görülmesi veya temyiz yoluyla incelenmesi ve gerektiğinde bozulması için kazaskerlere (kadıasker), padişaha veya padişah divanına (Divan-ı Hümayun) başvurabilirdi. |
Görev süreleri 5 yıl olan mevleviyet kadılıklarıdır. |
Kadıların görev süresine müddet-i örfiye denirdi. |
Görev süreleri 1 yıl olan mevleviyet kadılıklarıdır.
15.Soru
Türk hukuku, Roma hukukunun özellikle hangi bölümünün gölgesi altındadır?
Ceza hukuku |
Borçlar hukuku |
İdare hukuku |
Yargıllama hukuku |
Vergi hukuku |
Bugünkü Türk-İsviçre hukukunun borçlar hukuku bölümleri tamamen Roma Hukukunun gölgesi altındadır. Gerek kurumlar gerekse kavramlar açısından Roma hukuku vazgeçilmezdir.
16.Soru
Tahtın boşalması halinde, Osmanlı hanedanına mensup erkek üyelerin yaşça en büyük olanının tahta çıkmasını öngören usul aşağıdakilerden hangisidir?
Seçim |
Veliaht tayini |
Gasp |
İstibdat |
Ekberiyet |
XVII. asırdan sonra ise Osmanlılar tahta geçmek için yeni bir usul belirlediler. Bu dönem Osmanlı Devletinde kardeş katli usulünün de yürürlükte olduğu devirdir. Bu usule, ekberiyet denir. Sebebi ise tahtın boşalması halinde, Osmanlı hanedanına mensup erkek üyelerin yaşça en büyük olanının tahta çıkmasını öngörmesidir. Doğru cevap E'dir.
17.Soru
Tanzimat fermanının ilanından sonra Osmanlı ticaret hukuku hangi ülkeden alınan resepsiyon yolu ile alınan yasalarla düzenlenmiştir?
Almanya |
İngiltere |
Fransa |
Rusya |
İtalya |
Osmanlı ticaret hukuku Fransa’dan resepsiyon yolu ile alınan yasalarla
düzenlenmiştir. Tanzimat Fermanı’nın ilanından sonra kamu hukuku alanında ilk
hazırlanan yasa, 1840 Ceza Kanunnamesi iken, özel hukuk alanında da 1850 tarihli Kanunname-i Ticaret’tir (Ticaret Kanunu). Söz konusu yasa, 1807 tarihli Fransa Ticaret Kanunu'nun birinci ve ikinci bölümlerinin çevirisi ile hazırlanmıştır. Doğru yanıt C'dir.
18.Soru
İslam ülkesi vatandaşı olan gayrimüslimlerden askerlik bedeli olarak alınan vergi türü hangisidir?
Urûz |
Öşür Vergisi |
Harac |
Cizye |
Zekât-ı Sevâim |
Baş vergisi de denilen cizye İslam ülkesi vatandaşı olan gayrimüslimlerden askerlik bedeli olarak alınan vergidir.
19.Soru
Yorgo Osmanlı devletinde yaşamış gayrimüslim bir vatandaştır. Çok zengin olan Yorgo devlete yüklü miktarda vergi ödemektedir. Yorgo'nun askerlik yapmaması nedeniyle devlete ödediği vergi türü aşağıdakilerden hangisidir?
Haraç |
Uruz |
Öşür |
Cizye |
Avarız |
Baş vergisi de denilen cizye İslam ülkesi vatandaşı olan gayrimüslimlerden askerlik bedeli olarak alınan vergidir. Maktu ya da kişilerin servetlerine göre değişken oranlı olabilmektedir. Maktu cizye, fetih esnasında devlet başkanı ile gayrimüslimler arasında sulh yoluyla belirlenir. Rumeli vilayetlerinden Eflak, Boğdan ve Erdel vilayetlerinden bu tür cizye alınırdı.
20.Soru
Osmanlı devletinde kurulan aşağıdaki vakıf türlerinden hangisinin geçerli olup olmadığı konusunda İslam hukukçuları arasında farklı görüşler vardır?
Hayri vakıf |
Sahih vakıflar |
Aile vakfı |
İrsadi vakıf |
Gayrısahih vakıf |
Gayrisahih vakıf hukuken geçersiz vakıf anlamında değildir; bunlar da hukuk düzenine uygun bir şekilde geçerli olarak kurulmuşlardır. Bunlara gayrisahih denilmesi gerçek anlamda vakıf olmaması anlamındadır; zira gerçek vakıf bir kimsenin kendi
mülkiyetinde bulunan mallardan bir kısmını ayırarak hayır amacıyla vakıf oluşturmasıdır. Oysa gayrisahih vakıflarda vakf edilen devlete aittir ve devletin yerine getirmesi gereken bir kamlu hizmetini üstlenmek üzerer vakfına izin verilmiştir.
Vakfedenin bizzat kendisinin veya soyundan gelenlerin yararlandığı vakıflara aile vakfı veya zürri vakıf adı verilir. Hukukçuların çoğunluğu aile vakfını geçerli kabul etmez. Ebu Yusuf ise vâkıfın ve alt soyunun vakıf lehdarı olabileceği görüşündedir. Uygulamada bu görüş hâkim olmuştur. Doğru cevap C'dir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ