Yanıt Açıklaması:

Hak ehliyeti. 

Yanıt Açıklaması:

Vergi, doğrudan devlete veya diğer kamu tüzel kişilerine ödenirse doğrudan vergi olarak adlandırılır. Gelir vergisi doğrudan vergiye bir örnektir. Vergiler konularına göre üç gruba ayrılırlar. Bunlar; gelir üzerinden alınan vergiler, servet üzerinden alınan vergiler ve harcamalar üzerinden alınan vergilerdir. Kurumlar vergisi gelir üzerinden alınan bir vergi iken, emlak vergisi ve motorlu taşıtlar vergisi servet üzerinden alınan vergilerdir. Damga vergisi ise harcamalar üzerinden alınan bir vergidir.

Yanıt Açıklaması:

Teşebbüs, kişinin işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaması şeklinde tanımlanır. Taksirli suçlar, dikkatsizlik, tedbirsizlik, meslekte acemilik veya düzene, buyruklara ve talimata uymazlıktan doğan, istemeyerek gerçekleştirilen suçlar olduğundan, bu tür suçlarda teşebbüsten söz etmek mümkün olmaz.

Yanıt Açıklaması: Özel sigorta ise, bir kimsenin malvarlıksal değeri olan varlıklarını tehlikelere karşı korumak amacına yöneliktir. Özel sigorta Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiştir.

Yanıt Açıklaması:

Suç işlemeye teşvik şu durumlarda karşımıza çıkmaktadır. Failde suç işleme düşüncesi vardır. Ancak bu konuda kesin bir karar vermemiştir. Suç işlemeye teşvik eden kişi, faildeki suç düşüncesini karar almaya yöneltendir. Manevi nitelikte iştirak biçimidir.

Yanıt Açıklaması:

Ortaya çıkışına ilişkin olarak çok çeşitli kuramlar bulunan devlet, belli bir coğrafî alan içinde yaşayan insan topluluğunca kurulmuş, üstün buyurma gücü bulunan, sürekli ve örgütlü hukukî kişilik olarak tanımlanabilir.

Yanıt Açıklaması:

Hizmet yerinden yönetim idareleri

Yanıt Açıklaması:

Tacir

Yanıt Açıklaması:

Soru kökündeki ifade kanunilik ilkesinden türemektedir. Modern ceza hukuku anlayışının en önemli ilkesi sayılabilecek olan kanunilik ilkesi uyarınca bir fiilin cezalandırılabilmesi için işlendiği dönemde kanunlarda suç olarak tanımlanmış ve cezalandırılacağı dönemde hala suç olarak tanımlanmaya devam ediyor olması gerekmektedir.

Yanıt Açıklaması:

Türk Ticaret Kanunu m. 11/1’e göre, “ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.” Doğru cevap B seçeneğidir.

Yanıt Açıklaması:

Vergi bir kamu kuruluşunun belli bir ediminin karşılığı değildir. Başka bir ifadeyle vergi ile verginin karşıladığı kamu hizmetlerinden yararlanma söz konusu değildir. Bu durum verginin karşılıksız olması ilkesidir.

Yanıt Açıklaması:

İdare hukukunun konusunu idarenin kuruluş ve işleyişi oluşturur. Doğru cevap A seçeneğidir.

Yanıt Açıklaması: Uygun illiyet bağı kuramı, zararlı sonucun olayların olağan akışına göre o hukuka aykırı davranışın sonucu olarak kabul edilebilmesi anlamına gelir. Mücbir sebep, üçüncü kişinin ağır kusuru ve zarar görenin ağır kusuru nedensellik bağının kesilmesine yol açar.

Yanıt Açıklaması:

ABD

Yanıt Açıklaması:

Suç işleme kararını kuvvetlendirmek, suç işlemeye teşvik, suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek ve fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak “yardım etme” kapsamında kabul edilecek davranışlardır. Suçu doğrudan meydana getiren hareketleri birlikte yapmak ise yardım etme değil müşterek faillik kapsamında kabul edilir.

Yanıt Açıklaması:

Öncüllerin tamamı cumhurbaşkanının idari görevlerini içerir.

Yanıt Açıklaması:

Suçu işlediği sırada on iki yaşını doldurmamış olanlar isnat edilebilir değillerdir. Bu kişilerin ceza sorumluluğu yoktur. Bu kişilere, çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir.

Yanıt Açıklaması:

Mükellefler veya vergi cezası kesilenler uyuşmazlıklarını yargı yoluyla çözmek istiyorlarsa ilk olarak vergi mahkemelerine başvururlar. Kural olarak tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde yetkili vergi mahkemesinde dava açılabilir.

Yanıt Açıklaması:

İdari yargıda

Yanıt Açıklaması:

Doğal hâkim ilkesi gereği olarak mahkemelerin yetkisi bakımından objektif ve genel kurallar konulmalıdır. İstisnai mahkemeler kurulmamalıdır. Lekelenmeme hakkının sonucu olarak, sanık mahkûmiyet kararı kesinleşinceye kadar suçlu sayılamaz. Adil yargılanma hakkının varlığından bahsedebilmek için, kısaca, davanın, yasayla kurulan, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme önünde, makul bir sürede ve açık duruşmada görülmesi gerekir.