II. Abdülhamit Dönemi Türk Edebiyatı Final 1. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Modernleşme devri Türk edebiyatı tarihinin “ara nesil” (mutavassıtın) olarak bilinen dönemi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Küçük ve gündelik hassasiyetler anlatılmıştır.
|
Bu dönemde elliye yakın süreli yayın neşredilmiştir.
|
Bu dönemde eser veren yazarların hemen hepsi siyasi konuları ele almıştır.
|
Ara neslin yayın faaliyeti Servet-i Fünun’un hazırlanmasında etkili olmuştur.
|
Ara neslin yoğun bir çeviri faaliyeti vardır.
|
2.Soru
Aşağıdaki sanatçılardan hangileri romanlarında mensur şiire benzer söyleyişler kullanmışlardır?
Recaizade Mahmut Ekrem – Muallim Naci |
Ahmet Hikmet Müftüoğlu – Süleyman Nazif |
Mehmet Rauf – Halit Ziya Uşaklıgil |
Cenap Şahabettin – Mustafa Reşit |
Ali Nusret – Celâl Sahir |
Mehmet Rauf ‘’Eylül’’ romanında, Halit Ziya da ‘’Maî ve Siyah’’ romanında mensur şiire benzer söyleyişler kullanmışlardır.
3.Soru
İstanbul'un gizli kalmış köşelerindeki zengin ve renkli hayatı anlatan "Şehir Mektupları" aşağıdaki yazarlardan hangisine aittir?
Mehmet Celal |
Ahmet Rasim |
Hüseyin Rahmi Gürpınar |
Peyami Safa |
Namık Kemal |
"Şehir Mektupları" adlı eser Ahmet Rasim'e aittir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Edebiyat-ı Cedide döneminde tanınan şairlerden biri değildir?
Süleyman Nâzif |
Ali Ekrem Bolayır |
Hüseyin Sîret |
Celal Sahir Erozan |
Nazım Hikmet |
Edebiyat-ı Cedide döneminde tanınan şairlerden biri olmayan Nazım Hikmet'tir.
5.Soru
Servet-i Fünûn dergisinde yayımlanan mensur şliirlerini daha sonra Buhran (1909) ve Siyah Kitap (1912)’ta toplayan edebiyatçı kimdir?
Hüseyin Cahit |
Halit Ziya |
Tevfik Fikret |
Mehmet Rauf |
Celâl Sahir |
Celâl Sahir, Servet-i Fünûn dergisinde yayımlanan mensur şliirlerini daha sonra Buhran (1909) ve Siyah Kitap (1912)’ta toplamıştır.
6.Soru
"Bunu Şiirimde söylüyor belki
Ben hakîkatten ihtirâz ederim;
Âsümân füshat-ı kebûduyla,
Deniz emvâc-ı pür-sürûduyla,
Gece esrâr-ı bî-hudûduyla
Beni terhîb eder; o füshattan
Sıkılır sanki rûh-ı pür-hazerim,"
Yukarıda Tevfik Fikret'in Sahaif-i Hayatımdan adlı şiirinden bir bölüm verilmiştir. Yukarıda verilen alıntıya dayanılarak aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılabilir?
Şair, dönemin sosyal meselelerini ele almıştır. |
Şair, dilde sadeleşme yanlısı bir tutum benimsemiştir. |
Şair, kendi varoluşuna dair meseleleri dile getirmektedir. |
Şair, romantizm akımı içerisinde hareket etmektedir. |
Şairin dikkati dış dünyaya yönelmiştir. |
Bu Şiirin merkezinde “ben” vardır. Bu “ben” yaşadığı ruh hâlinin bilincindedir, en azından onu bilinciyle kavramak ve anlatmak ister. Bu metnin zihniyetini bulmak için metindeki bazı söz gruplarından hareket etmek gerekir: Bu ruh hâlinin mahiyetini “Ben hakîkatten ihtiraz ederim”, “Asüman... deniz... gece”, “beni terhîb eder” (Gök, deniz ve gece beni korkutur), “o füshattan sıkılır ruh-ı pür-hazerim” (genişlikten çekingen ruhum sıkılır), gibi, kendi hâlini daha canlı anlatmak için verdiği örnekler de ortaya koymaktadır. Yani bu metinde, kişi kendi ruh hâlini problem olarak ele almıştır. “Ben”, yaşadıklarından hareketle kendi iç dünyasının bazı özelliklerini şiirin imkânlarıyla ifade etmektedir. Bu demektir ki bu metin, insanın ruh hâlinin problem olarak ele alındığı bir dönemde ve yerde kaleme alınmıştır. Dikkat dışa değil, “ben”in iç dünyasına yöneliktir. “Ben”in de kötümser olduğu sözlerinden anlaşılmakta ve sesten sezilmektedir. Buradaki “ben”in, daha yerinde bir ifadeyle insanın, daha önceki dönemlerde şiirlerde söz edilenden farklılığı, zihniyetten kaynaklanmaktadır. Artık yaşayan insanın kişisel problemleri ve dikkatleri üzerinde duran bir zihniyet, varlığını sanat eserinde hissettirmektedir.
7.Soru
Tanzimat'la başlayan modern edebiyatın ilk kadın şairi olan aynı zamanda evinin salonunu kadın, erkek, genç, yaşlı bütün edebiyatseverlere açan isim aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Şair Nigar Hanım |
Şair Figen Hanım |
Şair Nermin Hanım |
Şair Halide Hanım |
Şair Nedime Hanım |
Tanzimat'la başlayan modern edebiyatın ilk kadın şairi olan aynı zamanda evinin salonunu kadın, erkek, genç, yaşlı bütün edebiyatseverlere açan isim Şair Nigar Hanım'dır.
8.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Tevfik Fikret'in "yoksul ve kimsesiz çocuklara merhamet duygusuyla yaklaşma" teması ile yazdığı şiirdir?
Sahaif-i Hayatımdan
|
Haluk'un Bayramı
|
Temaşa-yı Hazan
|
Bahar-ı Münkesir
|
Sabah Ezanında
|
9.Soru
"İkinci Abdülhamit’e karşı yürütülen muhalefet hareketlerine katılır. Ancak kısa bir süre sonra tutuklanarak Halep’e sürülür. Bu tarihten itibaren yazarın hayatı değişik sebeplerle yurt dışında geçer. Onun yeniden yurda dönüşü, 1912 yılındaki iktidar değişikliğinden sonradır." yukarıda bahsi geçen edebiyatçımız kimdir?
Ali Kemal |
Recaizade Mahmut Ekrem |
Muallim Naci |
Ahmet Mithat Efendi |
Şair Nigar Hanım |
"İkinci Abdülhamit’e karşı yürütülen muhalefet hareketlerine katılır. Ancak kısa bir süre sonra tutuklanarak Halep’e sürülür. Bu tarihten itibaren yazarın hayatı değişik sebeplerle yurt dışında geçer. Onun yeniden yurda dönüşü, 1912 yılındaki iktidar değişikliğinden sonradır." yukarıda bahsi geçen edebiyatçımız Ali Kemal'dir.
10.Soru
İzmir'in ilk Türk avukatı olan Aheng-i Şebab adlı eseri yazan şair aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Mehmet Celal |
Ali Kemal |
Muallim Naci |
Tevfik Nevzat |
Hüseyin Cahit |
İzmir'in ilk Türk avukatı olan Aheng-i Şebab adlı eseri yazan şair Tevfik Nevzat'tır.
11.Soru
- Romanlarında halkın anlayacağı bir dil kullanması
- Tanzimat sonrası Türkçesindeki değişimi eserlerinde de yansıtması
- Roman sanatının, batıdan gelmiş bir tür olarak farklı bir dil gerektirdiğini düşünmesi
Yukarıdaki koşullar dikkate alındığında Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın eserleriyle ilgili aşağıdaki çıkarımlardan hangisine varılabilir?
Servet-i Funun edebiyatının dilini benimsediği |
Eserlerinde argoya ve halk ağzına yer vermemesi |
|
Konu bakımından bireysel hikâyelere yaklaştığı |
Eserlerinin en önemli yanının dili olduğu |
Romanlarının konularını genellikle doğu-batı meselesi üzerine bina eden Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın eserlerinin en önemli yanı dilidir. Tanzimat sonrası Türkçesindeki değişim Hüseyin Rahmi ile roman dili olma yolunda yeni bir aşamaya girmiştir. Çünkü roman sanatı, batıdan gelmiş bir tür olarak farklı bir dil gerektirmektedir. Batı tarzı roman ve hikâyenin dilinin günlük ve konuşma dili olması gerekmektedir. Hüseyin Rahmi, halkın anlayacağı bir dil kullanarak, okuyucunun severek ve beğenerek okuyabileceği romanlar yazan, halk deyimlerine ve argoya da geniş yer vermiş bir yazardır.
12.Soru
Organik şiir, Türk edebiyatında esas olarak hangi dönemde tanınmıştır?
Divan Edebiyatı |
Fecr-i Ati |
Beş Hececiler |
Edebiyat-ı Cedide |
Tanzimat Edebiyatı |
Türk edebiyatı, organik şiiri Edebiyat-ı Cedide döneminde tanır. Daha önce de bazı denemeler vardır.
13.Soru
Âh, o dallardaki fütûr-ı derûn,
Onların tavr-ı serzeniş-kârı
Onların mâderâne ekdârı!...
C. Şahabettin yukarıdaki mısraları aşağıdaki hangi şiir anlayışıyla kaleme almıştır?
Gerçekçilik |
Sembolizm |
Dadaizm |
Parnasizm |
Romantizm |
Yukarıdaki mısralarda ses ve söyleyiş, söyleyicinin hüznünü, daha yerinde bir ifadeyle ruh halini hissettirmektedir. Cenap da, şiir diline özgü ahengi eserleriyle sezdirmek veya ortaya koymak arzusundadır. Şiirde ahenge bu ölçüde önem verenler, sembolist şairlerdir. Edebiyatımıza sembolist şiire özgü ahengi ve ifade tarzını getirmeye gayret gösterenlerin başında Cenap Şahabettin gelmektedir.
14.Soru
Aşağıdakilerden hangisi şiir çözümlenmesinde dikkat edilmesi gereken unsurlardan biridir?
Zihniyet |
Mantık |
Sağduyu |
Özveri |
Empati |
Şiir çözümlenmesinde dikkat edilmesi gereken unsurlar zihniyet, şiir dili, yapı, tema, ahenkdir.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Edebiyat-ı Cedide topluluğu mensuplarının yazdığı mensur şiirlerin konularından biri değildir?
İntihar |
Ölüm |
Yalnızlık |
Aşk |
Sevinç |
Edebiyat-ı Cedide topluluğu mensuplarının yazdığı mensur şiirlerde, şiir sanatında olduğu gibi, daha çok ferdi duygulanmalar konu olarak işlenmiştir. Bu konular arasında aşk, sevme ve sevilme arzusu, aşkta mutluluk arayışı, aşkta mutsuzluk,
kaçış, intihar, yalnızlık ve ölüm öne çıkar.
16.Soru
Servet-i Fünûn dergisinde yayımlanması beş yıl süren mensur şiirlerini 1901’de Siyah İnciler adıyla bir kitapta toplayan edebiyatçı kimdir?
Halit Ziya |
Mehmet Rauf |
Âkif Paşa |
Abdülhak Hâmit |
Hüseyin Cahit |
Mehmet Rauf, Servet-i Fünûn dergisinde yayımlanması beş yıl süren mensur şiirlerini 1901’de Siyah İnciler adıyla bir kitapta toplamıştır.
17.Soru
Tevfik Fikret'in Sahaif-i Hayatımdan ve Haluk'un Bayramı adlı şiirlerini birlikte ele aldığımızda aşağıdakilerden hangisi doğru olacaktır.
Tevfik Fikret şiirinde bireysel izlenimler baskın bir niteliktedir. |
Tevfik Fikret şiirinde toplumsal meseleler canlı bir dille ele alınmaktadır. |
Tevfik Fikret şiirinde yalnızca kişinin iç dünyası konu edilmektedir. |
Tevfik Fikret şiirinde dünyaya halkın gözünden bakılmaktadır. |
Tevfik Fikret şiirinde katı bir gerçekçilik benimsenmiştir. |
Soruda bahsedilen ilk şiir olan Sahaif-i Hayatımdan şiirinde şair, kendi bireysel varoluşuna mündemiç sıkıntıyı (ki bu sıkıntı o dönem şiirinde yaygın bir temadır) bireysel izlenim ve tecrübeyi vurgulayarak dile getirmektedir. İkinci şiir olan Haluk'un Bayramı'nda ise bu kez toplumsal bir mesele dile getirilmektedir; fakat bu toplumsal meseleyi dile getiriş esnasında da baskın olan bireysel izlenimlerdir.
18.Soru
Batı edebiyatından yapılan şiir çevirilerinin düzyazı biçiminde oluşunun ‘’kötü bir çığır’’ olarak mensur şiire yol açtığını belirten edebiyat araştırmacısı aşağıdakilerden hangisidir?
Mustafa Nihat Özön |
Ahmet Hamdi Tanpınar |
Mehmet Kaplan |
Hülya Argunşah |
M. Fâtih Andı |
Türk edebiyatında mensur şiirin edebi bir tür olarak ortaya çıkışında batı edebiyatlarından yapılan çeviriler önemli rol oynamıştır. Batı edebiyatlarından yapılan şiir çevirilerini konu alan bir makalesinde Mustafa Nihat Özön, düzyazı şeklinde yapılan şiir çevirilerinin ‘’kötü bir çığır’’ olarak gördüğü mensur şiir akımına yol açtığını belirterek eleştirir.
19.Soru
Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın aşağıda verilen romanlarından hangisi, onun Ahmet Mithat Efendi’yle tanışmasında önemli rol oynamıştır?
Mürebbiye |
Şık |
Tesadüf |
Nimetşinas |
Mütalleka |
Hüseyin rahmi Gürpınar, Ahmet Mithat Efendi çevresinde yetişmiş yazarlarımızdandır. Ahmet Mithat Efendi’yle tanışmasına vesile olan ve böylelikle Tercüman-ı Hakikat gazetesinde çalışmaya başlamasında etken olan ‘’Şık’’ romanıdır.
20.Soru
- Kabristan, Tabut gibi şiirleri işlemesi
- Ölen bir kişinin ardından duyulan üzüntüyü dile getirmesi
- Ölümün insanda uyandırdığı duygu ve düşünceleri daha derinlemesine tasvir etmesi
Yukarıdaki koşullar dikkate alındığında Ali Ekrem’in şiirleri ile ilgili aşağıdaki çıkarımlardan hangisine varılabilir?
Şair millî duyguları dile getiren manzumelere yer verir |
Şairin ölüm temalı şiirlerinde felsefi derinlik ve ıstırap yoğundur |
Toplumdaki zavallı, kimsesiz, yoksul kimselere merhamet duygusunu dile getirir |
Divan şiirinin etkisi altındadır |
Ölüm temalı şiirler işlemesi |
Ali Ekrem’in şiirlerinde işlediği bir başka tema da ölümdür. Kabristan, Kitâbe-i Seng-i Mezâr, Tabut, bu tür şiirlerdendir. Şair bunların bir kısmında ölen bir kişinin ardından duyulan üzüntüyü dile getirir. Ancak özellikle Kabristan ve Tabut, ölümün insanda uyandırdığı duygu ve düşünceleri daha derinlemesine tasvir etmesiyle dikkati çeker. Bununla beraber Ali Ekrem’in ölüm temalı şiirlerinde, Hâmit’teki felsefî derinlik ve ıstırap yoktur. Doğru cevap E'dir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ