İlk Müslüman Türk Devletleri Final 7. Deneme Sınavı
Toplam 12 Soru1.Soru
Hz. Peygamber'in türk çadırı kullandığı sefer aşağıdakilerden hangisidir?
Bedir Savaşı |
Uhud Savaşı |
Hendek Savaşı |
Hayber Seferi |
Mute Savaşı |
Ayrıca VII. yüzyılda İran’da olduğu gibi Arabistan’da da Türk çadırı kullanılıyordu. Hz. Peygamber Hendek Savaşı sırasında bir Türk çadırında oturarak hendek kazma işlerine nezaret etmişti. Müslim’in rivayet ettiği bir hadiste de Hz. Peygamber’in Medine’de bir Türk çadırında itikâfa çekildiği (devamlı ibadet ettiği) belirtilmektedir.
2.Soru
İdari teşkilatta hakandan sonra gelen ve ona ta^bi olarak kendi bölgesini yöneten hanedan mensubunun unvanı aşağıdakilerden hangisidir?
Tüksin
|
Kül Er Tegin
|
C¸uvı
|
Buğra
|
Kökyuk
|
3.Soru
Karahanlı ordusuna ilişkin aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Türk hakanlığı ordusu dört ana unsurdan oluşmakta idi. |
Hakanlık ordusunun savaş veya sefer sırasında toplam nüfusu genellikle otuz bin ile elli bin arasında değişiyordu. |
Ordunun karargahına han toyu denirdi. |
Ordu sefer sırasında hamis yani, merkez (han toyu), meymene (sağ kanat), meysere (sol kanat), yezek (öncü) ve artçı |
Karahanlı ordusunun askerleri Özellikle mızrak kullanmada diğer ülkelere göre mahirdiler. |
Türk hakanlığı ordusu dört ana unsurdan oluşmakta idi. Bunlar, saray muhafızları, hassa ordusu, hanedan mensupları, yerel idareciler, dihkanlar, gaziler vs. unsurlara bağlı birlikler ile boylardan oluşan askerlerdir. Hakanlık ordusunun savaş veya sefer sırasında toplam nüfusu genellikle otuz bin ile elli bin arasında değişiyordu. Ordunun karargahına han toyu denirdi. Ordu sefer sırasında hamis yani, merkez (han toyu), meymene (sağ kanat), meysere (sol kanat), yezek (öncü) ve artçı olmak üzere beşli sistem dahilinde hareket ederdi. Askerler arasında kullanılan parolaya im denirdi. Yedek ata ise koşut at diyorlardı. Hakanlık ordusunun kullandığı saldırı silahları, ok, yay, kılıç, mızrak, balta, gürz (topuz), süngü ve hançer; savunma silahları ise kalkan, zırh ve tolga (miğfer) idi. Özellikle gürz kullanmada diğer ülkelere göre mahirdiler.
4.Soru
Aşağıdaki Türk boylarından hangisi Gaznelilerin asli unsurudur?
Peçenekler
|
Kıpçaklar
|
Uzlar
|
Kumanlar
|
Halaçlar
|
5.Soru
Türk Hakanlığı ülkesinde iktisadi hayata dair kullanılan paralara verilen isimler hangisi ya da hangilerinde doğru verilmiştir?
I) Tamgaciyye, akça
II) Fels, sikke
III) Yarmak, benek
IV) Dinar, Dirhem
V) Dirhem, mangır
Yalnız I |
I ve III |
II, III ve IV |
I ve V |
I, III ve IV |
Mâverâünnehr’in fethinden itibaren İslam coğrafyasına girilmesi ile birlikte burada geçerli olan dinar (altın), dirhem (gümüş) ve fels (bakır) sikkeler (madenî paralar) hakanlık tarafından da kullanılmıştır. Bu kapsamda dinara uruğluğ altun, dirheme yarmak ve felse ise benek diyorlardı. Piyasada en yaygın kullanılan dirhemdi. Dolayısı ile onun karşılığı olan yarmak, aynı zamanda genel anlamda para kelimesinin karşılığı olarak da kullanılıyordu. Hakanlık devri para birimlerinden en meşhuru, Tamgaç Han İbrahim (1041-1068) ve onun parlak iktisadi devrine izafeten söylenen tamgaciyye veya müeyyidü’l-adliyye dirhemleri idi.
Akça ve mangır Osmanlı döneminde kullanılan para birimleridir.
6.Soru
Dandanakan Savaşı Aşağıdaki tarihlerin hangisinda yapılmıştır?
1036 |
1038 |
1040 |
1042 |
1044 |
24 Mayıs 1040’da Gazneli ordusu Selçuklu kuvvetlerinin hücumuna rağmen öğleye doğru Dandanakan Kalesi’ne ulaşabildi. Sultan Mesud ordusunun su sıkıntısını önlemek için beş fersah ilerideki havuza gidilmesini emretti. Bu hareket Gazne ordusunun düzeninin bozulmasma ve savaşın kaybedilmesine neden oldu.
7.Soru
Gaznelilerle Karahanlıları birbirinden ayıran en temel fark aşağıdakileden hangisidir?
Bilim ve sanat adamlarını korumaları |
İslâm dinini benimsemeleri |
Karahanlıların dayandığı toplumun Türk olmasına karşılık Gaznelilerin olmaması |
Abbasi halifesinin dini otoritesini tanımaları |
Kurucularının Türk olması |
Karahanlıların temel toplumunu Karluk, Yağma, Çiğil, Tuhsi, Egdiş, Bulak, Türgiş gibi Türk boyları oluştururken, Gaznelilerin toplumunu Kalaç Türk grubu Afganistan’ın en eski ahalisi arasında yer almaktadır. Gerçekte de Afganistan ahalisini, çevreden gelip bölgeye yerleşen halklar ile bunların zaman içerisinde değişime uğramış kesimleri teşkil etmektedir.
8.Soru
Gaznelilere, tarihinde en parlak dönemini yaşatan Sultan Mahmud’a, babası (Sebüktegin) tarafından hangi seferde Gazne
kalesinde hapsedilmiş ise de birkaç ay sonra hapisten çıkarılmıştır?
Somnath Seferi |
Cat Seferi |
Afgan Seferi |
Thanesar Seferi |
Gur Seferi |
O, aynı zamanda babasının yanında savaşlara katılmakta ve büyük yararlılıklar göstermekteydi. Nitekim Gur’a yapılan cezalandırma seferi ile Caypal’a karşı yapılan seferlerin hepsine katılmıştı. Bir ara dedikodular yüzünden babası tarafından tutuklanarak Gazne kalesinde hapsedilmiş ise de birkaç ay sonra hapisten çıkarılmış ve Sebüktegin’in Sâmânî Emîr II. Nuh’a destek için giriştiği mücadelede belirleyici bir rol oynamıştır.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Batı Türk Hakanlığı ile bürokrat ülema sınıfı arasındaki anlaşmazlığa örnek olarak gösterilemez?
Semerkand kuşatmasında bürokrat-ulema kesimi-nin Sultan Melikşah’a yardımda bulunması |
Eski halep kadısı Ebu cafer Muhammed el Buharinin hapse atılması |
Seyyid Ebu’l Kasım es Semerkandi’nin idam ettirilmesi |
Dihkan sınıfının tahliye edilmesi sonrasında bu yerlere bürokrat-ulemanın gelmesi |
Ebu İbrahim İsmail es-Saffarın öldürülmesi |
Batı Türk Hakanlığı ile bürokrat-ülema sınıfı arasındaki anlaşmazlığa örnek olarak gösterilemeyen D şıkkıdır.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Gaznelilerin tarih sahnesinde rol oynamaya başladıkları dönemle ilgili yanlıştır?
İslâm âleminin çok karmaşık bir siyasî yapıya sahipti. |
Abbâsî Hilâfeti bazı bölgelerde otoritesini kaybetmiş, memurlar ile valiler halkı ezmeye ve türlü türlü müsadere olayları görünmeye başlanmıştı. |
Halkın yoksullaşması, ayyarlar (eşkıya) sınıfının türemesine yol açmış, pek çok merkezde halkın huzur ve güvenliği ortadan kalkmıştı. |
Büyük boyutlara varan isyanlar çıkmış ancak Abbâsî Hilâfetine bağlılık eksilmeden devam etmişti. |
Mezhep ve fikir tartışmaları kavgalarla neticelenmekte, İslâm’a aykırı pek çok düşünce yanında mezhep de yayılmaktaydı. |
Buna bağlı olarak büyük boyutlara varan isyanlar çıkmış ve sonuçta Bağdat’a uzak bölgelerde görev yapan valiler çoktan kendi hanedanları ile müstakil devletler tesis etmeye başlamıştı. Bu devletler her ne kadar Abbâsî Hilâfetine bağlıymış gibi görünseler de genellikle müstakil hareket ediyorlardı.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Karluk meselesinin sosyal, ekonomik ve siyasi temelli nedenlerinden biri değildir?
Aşağıdakilerden hangisi Karluk meselesinin sosyal, ekonomik ve siyasi temelli nedenlerinden biri değildir?
Atlı çoban Karlukların vergilerinin arttırılması |
Yaşam alanının daralmasına karşın Karlukların daha geniş otlaklara ihtiyaç duymaları |
Karlukların yerleşik hayata geçmek, ya da sürgün edilmek arasında bir tercih yapmaya zorlanmaları |
Batı Türk Hakanlığı hakan ailesinin Karluklara yabancılaşması |
Bölgede Oğuzların nüfusu ve gücü artması Karlukların zaten yeterli olmayan otlakları ve devletin askeri^ kadrosunu Oğuzlarla paylaşmak anlamına geliyordu. |
Karluk meselesinin sosyal, ekonomik ve siyasi temelli nedenlerini beş başlıkta toplayabiliriz:
1) Atlı çoban Karlukların yaşam alanlarının daralması
2) Yaşam alanının daralmasına karşın Karlukların daha geniş otlaklara ihtiyaç duymaları
3) Karlukların yerleşik hayata geçmek, ya da sürgün edilmek arasında bir tercih yapmaya zorlanmaları,
4) Batı Türk Hakanlığı hakan ailesinin yabancılaşması
5) Bölgede Oğuzların nüfusu ve gücü artması Karlukların zaten yeterli olmayan otlakları ve devletin askeri^ kadrosunu Oğuzlarla paylaşmak anlamına geliyordu.
12.Soru
Kanunların, dini^ emirlerin ve ahlak kurallarının bağlayıcılığını kabul etmeyip, her şeyi mübah görme anlamında kullanılan aşağıdakilerden hangisidir?
Kanunların, dini^ emirlerin ve ahlak kurallarının bağlayıcılığını kabul etmeyip, her şeyi mübah görme anlamında kullanılan aşağıdakilerden hangisidir?
Saffa^r |
Za^hid |
Aynü’d |
Zındık |
İba^hiyye |
İba^hiyye, kanunların, dini^ emirlerin ve ahlak kurallarının bağlayıcılığını kabul etmeyip, her şeyi mübah görme anlamında kullanılmaktadır.