İslam Düşünce Tarihi Ara 4. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangisi dinde inanma eyleminin kendine özgü karakteristik özelliklerinden birisidir?
Sebep-sonuç ilişkilerini dikkate alarak olayları açıklamak |
Soru sorarak gerçekliği tüm açıklığıyla kavramak |
Olan-bitenin nedenlerine ve muhtemel sonuçlarına dikkat kesilmek |
Dini metinlerin otoritesine itaat etmek |
Doğrudan düşünülebilir olana yönelmek |
İnanma eylemi daha çok dini metinlerin otoritesine dayalı bir itaat şeklinde ortaya çıkar. Diğer seçenekler düşünmenin karakteristik özellikleridir.
2.Soru
Aşağıdakilerden hangisi dört halife döneminde İslam topraklarına katılmış yerlerden biridir?
Katar |
İran |
Filistin |
Hindistan |
Endülüs |
Dört halife döneminde ise Suriye, Filistin, Irak ve Mısır, İfrîkıye (Tunus), Kıbrıs, İran ve Horasan İslâm topraklarına katıldı. Bu bölgelerde halkın büyük kısmı İslâmiyet'i kabul etti, diğerleri de dinî özgürlüğe ve hukukî özerkliğe sahip olarak varlıklarını sürdürdüler.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi sembolik dil aracılığıyla kendi düşüncelerini halkın dikkatine sunmaya çalışmıştır?
İbn Sina |
Sühreverdî |
Fârâbî |
İbn Haldûn |
İbn Rüşd |
Kavramsal dilin anlaşılması, ilgili alanda yeterli birikime sahip olmayanlara zor geldiği kadar yanlış anlamaya da yol açmaktadır. Filozoflar, İslâm toplumlarında felsefenin genel olarak sevilmemesinin en büyük nedenini felsefi dilin soyut kavramsal yapısına bağlarlar. Bu yüzden İbn Sina ve İbn Tufeyl gibi bazı filozoflar sembolik dil aracılığıyla kendi düşüncelerini halkın dikkatine sunmaya çalışmışlardır.
4.Soru
İbn Bâcce şerh yazım tekniklerinde kimi model almaktadır?
İbn Sînâ |
İbn Tufeyl |
Fârâbî |
İbn Rüşd |
Kindi |
İbn Bâcce şerh yazım tekniklerinde Fârâbî’yi model almaktadır.
5.Soru
“İslam felsefesi" tabiri kaçıncı yüzyıldan itibaren ve kimler tarafından kullanılmaya başlanmıştır?
15. yy.- İranlılar
|
18. yy.- Hindliler
|
19. yy.- Batılılar
|
19. yy.- Türkler
|
19. yy.- Araplar
|
6.Soru
Fârâbî’nin, İbn Sînâ ve İbn Bâcce’ye atıfta bulunmak için kullandığı ifade aşağıdakilerden hangisidir?
Yeniler |
Bilgeler |
Yalnızlar |
Çağdaşlar |
Elçiler |
Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Bâcce’ye ise çağdaşlar olarak atıfta bulunur.
7.Soru
Meşşâî filozoflara göre külli bilgiden sorumlu olan yeti aşağıdakilerden hangisidir?
Akıl
|
Duyu
|
Ortak Duyu
|
Hayal
|
Vehim
|
8.Soru
İslâm düşünürlerinin en asli hedefi nedir?
İradeli hareket |
Hakikat |
Ontik |
Değer |
Varlık |
İslâm düşünürlerinin en asli hedefi olan hakikat, ontik düzeydeki varlığı tecrübe edebilmek yani onun zihnimizde ontolojik bir gerçeklik olarak açığa çıkmasını sağlamaktır.
9.Soru
“İnsanın gücü ölçüsünde varlığın hakikatini bilmesi” aşağıdakilerden hangisini ifade etmektedir?
Felsefe
|
Kelam
|
Nefs |
Vahiy |
Risale |
İnsan sanatlarının değer ve mertebe bakımından en üstünü felsefedir. Felsefe ‘İnsanın gücü ölçüsünde varlığın hakikatini bilmesidir’. Çünkü filozofun bilgiden amacı gerçeğin bilgisini yakalamak, davranışının amacı ise sadece eylemde değil, gerçeğe uygun olarak davranmaktır. İnsan sanatlarının en üstünü ve en değerlisi felsefedir”.
10.Soru
Aşağıdaki okullardan hangisi evrenin başlangıcı ile sonu olmadığını ve yaratılmadığını iddia etmektedir?
Tabiatçı |
Dehriyye |
Meşşai |
Kelam |
İşrâki |
Dehriyye şeklinde anılan okul evrenin başlangıcı ile sonu olmadığını ve yaratılmadığını iddia etmektedir. Okulun isminde bulunan “dehr” kelimesi başlangıcı ve sonu olmayan zaman anlamındadır. Bu kavram zaman zaman İslâm toplumunda ortaya çıkan tüm din dışı fikirlere isim olarak da kullanılmıştır.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Meşşai dış duyu tasnifinde yer alır?
Hayal |
Hafıza |
Vehim |
Müfekkire |
Tatma |
Messai iç duyu tasnifinde işitme, görme, koklama, tatma, dokunma yer almaktadır.
12.Soru
İbn Bâcce'nin felsefesinin temel konusu nedir?
Akıl |
Sosyal yaşam |
Siyasal yaşam |
İnsan ve insanın mutluluğu |
İttisal |
İbn Bâcce'nin felsefesinin temel konusu insan ve insan mutluluğudur. İnsan, yapısı itibariyle evrene benzer. Onda üç boyut bulunur: 1) Tabiî, 2) duyusal ve 3) aklî boyut.
13.Soru
Farabi hangi eserinde her bir ilimin teorik ve pratik açıdan değerini belirterek eğitim ve öğretimdeki önemine işaret etmiştir?
Risâle fî mâhiyeti’n-nefs |
Risâle fî meâni’l-akl |
Kitâb el-Mûsîka el-Kebîr |
es-Siyasetü’l Medeniyye |
İhsâu’l-ulum |
Fârâbî Aristo ve Kindî’den daha kapsamlı bir tasnif yapmış, İhsâu’l-ulum isimli eserinde her bir ilimin teorik ve pratik açıdan değerini belirterek eğitim ve öğretimdeki önemine işaret etmiştir.
14.Soru
“Zulmün varlığı hakikattir ama hak değildir. Olması gereken şey zulmün ortadan kaldırılmasıdır, adalettir” diyerek hak ve hakikat arasında bir ayrım yapmış olan İslâm düşünürü kimdir?
İbn Tufeyl |
İbn Sînâ |
Fârâbî |
İbn Rüşd |
İbn Hazm |
İsla^m düşünürleri genel olarak hakikat ile, yukarıda kısmen değindiğimiz, varlığın ontik ve ontolojik düzeylerini kast ederken, hak kavramı ile bir varlığın (buna insani eylem ve düşünceler de dahildir) olması gereken yerde durduğunu kast ederler. İbn Hazm’ın bu noktada verdiği örnek açıklayıcıdır: Zulmün varlığı hakikattir (ontik ve ontolojik bir gerçektir) ama hak (doğru) değildir. Olması gereken şey zulmün ortadan kaldırılmasıdır, adalettir.
15.Soru
Meşşâi okul için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
Meşşâî okula göre din ile felsefe arasında konu ve gaye birliği yoktur |
Meşşâî okul aristo felsefesini takip eder |
Meşşâî okul hakikatin kültürel faktörlere göre değişeceğini savunur |
Meşşâî okula göre peygamberlik kurumuna gerek yoktur. |
Meşşâî okulu boşluğun bulunduğu atomcu evren tasarımını savunur |
Meşşâî okulu Aristo felsefi sistemi tarafından belirlenir ve yönlendirilir. Diğer bir ifadeyle felsefî anlamda onların dünya görüşünü oluşturan temel kaynak Aristo felsefesidir.
16.Soru
İnsanlık tarihinin bilinen en eski geleneği aşağıdakilerden hangisidir?
Zerdüşt geleneği |
Babil geleneği |
Yunan geleneği |
Mısır geleneği |
Hermes geleneği |
İnsanlık tarihinin bilinen en eski düşünce geleneği, Hermes’in geleneğidir ki, Mezopotamya ve Akdeniz havzası medeniyetlerinin temelini oluşturur. Bu gelenek, İslâm’dan önce, tarihî öncelik sırasına göre, Babil, Mısır ve Yunan medeniyetlerinin ve düşüncelerinin köklü bir biçimde temelini teşkil ediyordu. Özellikle Astronomi, Matematik, Simya, Astroloji ve Sihrî (okült) düşünceler bakımından zengin ve ileri seviyede bir gelenekti. Doğru yanıt "E" şıkkıdır.
17.Soru
Yabancı eserlerin Arapça’ya tercümesi ile ilgili ilk sistematik tercüme faaliyeti olarak kabul edilen Me’mûn’un açtığı Beytü’l-Hikme (Bilgelik Evi) adlı tercüme okulu hangi şehirde hangi yılda açılmıştır?
Şam 930 |
İsfahan 880 |
Bağdat 830 |
Antakya 830 |
İskenderiye 880 |
İlk sistematik tercüme faaliyeti Me’mûn’un Bağdat’ta 830 yılında Beytü’l-Hikme (Bilgelik Evi) adlı tercüme okulunu açmasıyla olmuştur.
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisi İbn Rüşd’ün eserlerinde kullandığı tekniklerden biri değildir?
Vurgu analizi |
Eleştiri |
Tarihsel birikim analizi |
Kavramsal analiz |
Otoriteye başvuru |
İbn Rüşd’ün kullanmış olduğu önemli tekniklerden birisi kavramsal analizdir. Kavramsal analiz hem metnin anlaşılması bakımından, hem de muayyen sorunların çözümünde uygulanmıştır. Endülüslü filozofun metinleri anlarken ve şerh ederken kullandığı tekniklerden diğer bir tanesi de Aristo sonrası tarihsel birikimin analizi ve otoritelere başvuruştur. İbn Rüşd için otorite Aristo’dur. İkincil olarak Kudema olarak atıfta bulunduğu Yunanlı şarihler Themistius ve Aleksander Afrodisias’tır. Fârâbî, İbn Sînâ ve İbn Bâcce’ye ise çağdaşlar olarak atıfta bulunur. Üçüncü olarak metinlerin anlaşılmasında Endülüslü filozofun klasik bir metni anlama ve şerh etme tekniği olarak eleştiriyi sistematik olarak kullanır. Doğru cevap A’dır.
19.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Yunanca “hyle (heyula)” kavramının Arapça karşılığıdır?
Kuvve
|
Bilfiil
|
Fiiliyat
|
Hakikat
|
İmkân
|
20.Soru
Din ile felsefeyi uzlaştırma çabalarına bir derinlik kazandıran, bu uzlaştırma çabasını metafizik, din, toplum ve siyaset felsefesi gibi alanlara ustaca yaymayı başaran kimdir?
Kindi |
Farabi |
İbn Sina |
İbn Haldun |
Evliya Çelebi |
İslâm dünyasında Kindî sonrası felsefî faâliyetin seyrini önemli ölçüde belirleyen filozofların başında gelen Fârâbîdir. İslâm dininin tabiatı gereği ortaya çıkan Tanrının birliği, peygamberlik, rûhun ölümden sonraki durumu (meâd) gibi bir takım tartışmaların yanı sıra, doğunun ve batının felsefi karakterli düşünce birikimini de dikkate alarak, din ile felsefeyi uzlaştırma çabalarına bir derinlik kazandırmış, bu uzlaştırma çabasını metafizik, din, toplum ve siyaset felsefesi gibi alanlara ustaca yaymayı başarmıştır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ