İslam İnanç Esasları Ara 10. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
İslam dininde bir kimsenin mümin olabilmesinin yolu aşağıdakilerden hangisidir?
Namaz kılması gereklidir. |
Tevhid veya şehadet kelimelerini kalben kabul edip dillendirmesi gerekir. |
Tereddüt göstermeden Allah’ın varlığına inanması gerekir. |
Kaza ve kadere bağlı olmalıdır. |
Emredilen ve yasaklanan dini hükümleri bilmek gereklidir. |
İslam dininde imanın en kısa ve kestirme yolu tevhid veya şehadet kelimelerinin kalben kabul edilip dillendirilmesidir. Tevhid ve şehadet özlerini inanarak söylemek mümin kapısını açmak anlamına gelir.
2.Soru
Allah’ın zatına nispet edilen ve O’nun ne olduğunu belirten sıfatlar aşağıdakilerden hangisidir ?
Sübûtî sıfatlar |
Selbî sıfatlar |
Tenzihî sıfatlar |
Îlâhi sıfatlar |
Fiilî sıfatlar |
Sübûtî sıfatlar, Allah’ın zatına nispet edilen ve O’nun ne olduğunu belirten sıfatlardır. İlâhî sıfatlar içinde Allah-kâinatinsan ilişkisini ifade edenler ise fiilî sıfatlar grubunu oluşturmaktadır.
3.Soru
Teleolojik delil olarak da bilinen; temelde evrende bir düzenin olduğu ve bu düzendeki her varlığın belirli bir gayeye yönelik olarak yaratıldığı öncülünden hareket eden delil aşağıdakilerden hangisidir?
Gaye ve nizam delili |
Fıtrat delili |
İmkân delili |
Kozmolojik delil |
Dinî tecrübe delili |
İslâm düşüncesinde gaye ve nizam delili teleolojik delil olarak ta bilinmekte, temelde evrende bir düzenin olduğu ve bu düzendeki her varlığın belirli bir gayeye yönelik olarak yaratıldığı öncülünden hareket etmektedir. Doğru cevap A’dır.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Allah’ın selbi/tenzihi sıfatlarından değildir?
Vücud |
Kıdem |
Beka |
Vahdaniyet |
Hayat |
Allah’ın selbi/tenzihi sıfatları vücud, kıdem, beka, vahdaniyettir. Hayat Allah’ın subuti sıfatlarındandır ve Allah’ın canlı ve diri olmasıdır.
5.Soru
Hudûs delilinden ilk defa bahseden kimlerdir?
Eşari kelamcıları |
Doğu filozofları |
Mutezile kelamcıları |
Tekafu-ü edilleciler |
Ehl-i Rayb |
İlk defa Mu’tezile kela^mcıları tarafından kullanıldığı bilinen hudu^s delili, son- raları Sünni^ kela^mcılar tarafından da farklı biçimlerde işlenmiştir. Bu delile İbn Rüşd ve İbn Sina gibi İslam filozofları tarafından eleştiriler yöneltilmiş zayıf bir delil olduğu belirtilmiştir.
6.Soru
İnsanların doğuştan sahip oldukları Allah inancı Kur’ân-ı Kerîm’de aşağıdaki kavramlardan hangisiyle ifade edilir?
İman
|
İslâm
|
Hüccet
|
Fıtrat
|
Tasdik
|
7.Soru
Kalbi iman ile dolu olan kişilerin bir zorlama anında bunu inkâr etmeleri onların imanlarına zarar vermezken, hiç gereği yokken iki
yüzlülükten iman ettiğini söyleyip bir başka yerde bu halini inkâr edenler mümin sayılmamaktadır. bu bakımdan kalben iman etmemiş fakat diliyle iman ettiğini söyleyen bir kişiyi İslam dini hangi vasıf ile vasıflandırmaktadır.
Münkir |
Müşrik |
Munafık |
Müflis |
Fasık |
İslam söz konusu bir insanın münafık olduğunu söylemektedir.
8.Soru
Dinin kaynağı kimdir?
Allah |
Hz. Adem |
Hz. İsa |
Hz. Muhammed |
Bütün peygamberler |
Din, Allah tarafından konulur. O’ndan başkasının din oluşturma hakkı yoktur. Bu sebeple dinî hükümlerin kaynağı da Allah’tır. O’nun dışında hiç kimsenin dinî hükümleri değiştirme ve yürürlükten kaldırma yetkisi yoktur. Bu genel kuralın içine Peygamberler de dâhildir. Onlar da dine bir ekleme ve eksiltme yapamaz.
9.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, mukallit imanını açıklar?
Ana babasını taklit eder. |
İnanç esaslarını araştırır. |
Tefekküre dayanarak iman eder. |
Aklıyla anlamaya çalışır. |
Kur’an’ı inceler. |
Bir kimsenin çevresindeki ana, baba, kardeş, komşu, hoca ve değer verdiği diğer kişilere bakarak, hiçbir araştırma yapmadan inanmasına taklit, bu tür imana da taklidî iman denir. Böyle bir kişiye de mukallit adı verilir. İslam dini, insana sevk ettiği inanç esaslarını araştırıp, delil, akıl, tefekkür ve düşünceye dayandırarak iman etmesine önem vermiştir. Böyle iman türüne tahkikî iman, bu imanâ sahip kişiye de muhakkik adı verilmiş ve en yüksek iman etme şeklinin bu olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla, doğru cevap A seçeneğidir.
10.Soru
Allah'ın kulları hakkında belirlediği hükümler İslam dininde üç ana başlık altında incelenir. bunlar itikadi, ameli ve ........... hükümleridir.
Fıkhi |
Istılahi |
İmani |
Ahlaki |
Tevhidi |
Allah Teâlâ’nın kulları hakkında belirlediği hükümler İslâm dininde üç ana
başlık altında incelenir. Bunlar; itikâdî, amelî ve ahlâkî hükümlerdir
11.Soru
Aşağıdaki ifadelerden hangisi iman-amel ilişkisini anlatmaktadır?
İman öncelikle kalbin bir hükmü veya bir haberi kesin olarak kabul etmesi, yani onaylamasıdır.
|
İnsanda oluşan imanın bilgiden sonra gerçekleştiği ve onun üzerine bina edildiği zaman değerli olduğu söylenmelidir.
|
İmanın, kalbin tasdiki, dilin ikrarı ve İslam’da emredilmiş ibadet veya itaat türünden birinin veya yasaklanmış bir emrin yapılmamasıdır.
|
Kişinin kalben kabul ettiği iman esaslarını dışa vurmasıdır.
|
İman için hem kabin tasdikinin hem de ikrarın birlikte olması gerekir.
|
12.Soru
Beşeri kanun ve nizamlar yalnız başlarına, insanları ahlakiliğe teşvik etmeye yeterli değildir. Bunun temel sebebi nedir?
Kanunun veya nizamın bulunması için ahlak için gerekli değildir. |
İnsanları uyarıcı, hayra, iyiliğe ve ahlaki olana yöneltici etkileri vardır. |
Devamlı değişirler. |
İnsanlar tarafından üretildiği için güvenilir değillerdir. |
Kötülük yapanlara ceza vermekle yetinirler. |
Beşeri kanun ve nizamlar yalnız başlarına, insanları ahlakiliğe teşvik etmeye ve birbirinin hakkına tecavüz etmeyi önlemeye yeterli değildir. Çünkü bu kanun ve nizamlar, daha çok kötülük yapanlara ceza vermekle yetinirler. Onların insanları uyarıcı, hayra, iyiliğe ve ahlaki olana yöneltici etkileri yoktur.
13.Soru
Hıristiyalar Tanrı’nın İsa’yla yaptığı ahdi yeni kabul etmişler ve bu
ahdin yazılı belgeleri addedilen metinlere de ........ ismini vermişlerdir.
yukarıdaki boşluğa aşağıdakilerden hangisi gelmelidir ?
Eski ahid |
Torah |
Neviîm |
Tanah |
Yeni Ahid |
Hıristiyanlığın kutsal kitabı Eski ve Yeni Ahid’den meydana gelen Kitâb-ı
Mukaddes’tir. Hıristiyalar Tanrı’nın İsa’yla yaptığı ahdi yeni kabul etmişler ve bu
ahdin yazılı belgeleri addedilen metinlere de Yeni Ahid (New Testament) ismini vermişlerdir.
14.Soru
Kanun, şeriat anlamına gelen Tevrat hangi peygambere indirilmiştir?
Hz. Musa |
Hz. İsa |
Hz. İbrahim |
Hz. Nuh |
Hz. Dâvûd |
Kanun, şeriat anlamlarına gelen Tevrat, A seçeneğinde adı geçen Hz. Musa’ya indirilen kitabın adıdır. Tevrat’ın aslının Allah’ın kelâmı olduğuna ve Hz. Musa’ya vahyolunduğuna inanmak her Müslüman için gereklidir ve bunun inkârı küfre götürür.
15.Soru
“Kur’ân-ı Kerîm ve Hz. Peygamberin hadislerinde belirtildiğine göre peygamberlerin bazılarına ……………. vahyedilmişken bazılarına da kitap gönderilmiştir” cümlesinde boş bırakılan bölüme en uygun olanı aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
Ayet |
Sure |
Tevrat |
İncil |
Suhûf |
“Suhûf” bu sorunun doğru cevabını oluşturmaktadır.
16.Soru
Seçeneklerden hangisi İslam kelimesinin kur'an'da kullanılan anlamlarından biridir?
Huzur ortamına girmek |
İman etmek |
Adil olmak |
Kararlı olmak |
Doğru yol üzere olmak |
İslâm kelimesi Kurân’da çeşitli anlamlarda geçer. Bunların bir kısmı, “Allah’a
yönelme ve O’na teslim olma” manasındadır. “Rabbi ona Müslüman ol, demiş,
o da Âlemlerin Rabbine boyun eğdim, demişti” (el-Bakara 2/131) ayetinde esleme fiili, “teslim olmak, boyun eğmek” manasına gelmekte ve “Allah’a içten gelen bir bağlanışı” ifade etmektedir. Bunun yanında “tevhid inancına sahip olmak ve Allah’a teslimiyetin gereğini yapmak” anlamında da kullanıldığı olmuştur. Bu anlamı itibariyle Kur’ân’da “Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O’na teslim olun, sonra size yardım edilmez” (ez-Zümer 39/54). ayeti ile teyit edilmektedir. Ayetlerde geçen kelime anlamları arasında “huzur ortamına girmek” vurgusu da yapılmaktadır. İslâm dairesine giren kimseler rahat ve huzur içinde yaşamayı, barışı tercih etmişlerdir. Bu durumla ilgili ayette şöyle buyrulmaktadır: “Ey iman edenler! Hep birden huzur ortamına girin. Sakın şeytanın adımlarına tabi olmayın. Çünkü o, sizin apaçık düşmanınızdır” (el-Bakara 2/208). Bu dairenin dışında kalmak, İslâm’ın ön gördüğü huzur ortamını yakalayamamak anlamını da içerdiği için bir bakıma İslâm dininin dışındaki din ve anlayışların insan huzurunu karşılamaktan uzak olduğu vurgusu da yapılmış olmaktadır
17.Soru
Tabiat belli bir plan, program çerçevesinde ve belirli bir gayeye yönelik olarak varlığını devam ettirmektedir. Herhangi bir aksama ve bozulma olmaksızın varlığını sürdüren bu sistemin nasıl meydana geldiği konusunda Darwinistler hangi görüşü ortaya atılmıştır?
Tesadüften ibarettir. |
Şüphe ile bakılmalıdır. |
Evrimin sonucudur. |
Makul bir izahını yapmaktan uzaktırlar. |
Allah'ın takdiridir. |
Tabiat belli bir plan, program çerçevesinde ve belirli bir gayeye yönelik olarak varlığını devam ettirmektedir. Herhangi bir aksama ve bozulma olmaksızın varlığını sürdüren bu sistemin nasıl meydana geldiği konusunda farklı görüşler ortaya atılmıştır. Materyalistlerin bu soruya verdikleri cevap sadece “tesadüf”ten ibarettir. Darwinistler’e göre ise bu düzen milyonlarca yıllık bir evrimin sonucudur. Pozitivistler ise bunun makul bir izahını yapmaktan uzaktırlar.
18.Soru
Kabir sorgu melekleri aşağıdakilerden hangisidir?
Hârût-Mârût |
Münker-Nekîr |
Hafaza ve Kirâmen Kâtibîn Melekleri |
Mukarrebûn Melekleri |
Cennet ve cehennem melekleri |
Doğru cevap B şıkkıdır. Bu melekler, kabirde sorgu işi ile görevli olan meleklerdir. Bu meleklerin adı hadislerde geçmektedir. Burada, ölü defnedildiğinde Münker ve Nekîr adları verilen siyah tenli, mavi gözlü iki meleğin ona geldiği, bazı sorular sorduğu ve verdiği cevaplara göre kabrini genişlettiği ya da daralttığı belirtilmektedir. (Tirmizî, “Cenâiz”, 70)
19.Soru
İslam kelimesinin kökü olan "silm" kelimesi Kuran'ın 2. suresi olan Bakara suresinin 208. ayetinde aşağıdaki anlamlardan hangisini taşımaktadır?
Yalnızca Allah'a yönelme |
Barış ortamına girme |
Allah'ın emir ve yasaklarına teslim olma |
Huzur ortamına girme |
Tevhid inancına sahip olma |
İslâm kelimesi Kurân’da çeşitli anlamlarda geçer. Bunların bir kısmı, “Allah’a yönelme ve O’na teslim olma” manasındadır. “Rabbi ona Müslüman ol, demiş, o da Âlemlerin Rabbine boyun eğdim, demişti” (el-Bakara 2/131) ayetinde esleme fiili, “teslim olmak, boyun eğmek” manasına gelmekte ve “Allah’a içten gelen bir bağlanışı” ifade etmektedir. Bunun yanında “tevhid inancına sahip olmak ve Allah’a teslimiyetin gereğini yapmak” anlamında da kullanıldığı olmuştur. Bu anlamı itibariyle Kur’ân’da “Size azap gelip çatmadan önce Rabbinize dönün, O’na teslim olun, sonra size yardım edilmez” (ez-Zümer 39/54). ayeti ile teyit edilmektedir. Ayetlerde geçen kelime anlamları arasında “huzur ortamına girmek” vurgusu da yapılmaktadır. İslâm dairesine giren kimseler rahat ve huzur içinde yaşamayı, barışı tercih etmişlerdir. Bu durumla ilgili ayette şöyle buyrulmaktadır: “Ey iman edenler! Hep birden huzur ortamına girin. Sakın şeytanın adımlarına tabi olmayın. Çünkü o, sizin apaçık düşmanınızdır” (el-Bakara 2/208). Doğru cevap D'dir.
20.Soru
İnanç esaslarının özellikleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Dünyevî fayda beklentisinden doğar |
Müphem ve muğlâk değildir |
Açık, sade ve anlaşılırdır |
Zorlama yoktur |
Bir bütündür, bölünme ve parçalanma kabul etmez |
İslâm’ın özü samimiyet, içtenlik ve Allah rızasına dayanır. Onun için inancın dünyevî fayda beklentisinden uzak olması gerekir. Bu husus İslâm’ın temel bir ilkesidir. İman karşılığında dünyevî fayda temin etme niyetinde olanlar âyetlerde kınanmıştır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ