Kinetograf (kinetograph); Yunanca kinetos “hareketli” ve graphein “yazmak” anlamına gelir. Doğru cevap A'dır.

Sorunun doüru cevabı C şıkkıdır.

Türkçeye örneksel ya da benzeşme olarak çevrilen analog kayıt yapabilen kameralar, görüntüyü kaynağındaki biçimi ile alabilen kameralardır. Görüntü elektriksel sinyallere çevrilerek alınır. Bu kameralar ile alınan görüntüler analog bantlara kaydedilir. Ancak gerekli olması durumunda sayısal çevirici (digital convertor) kullanılarak sayısal ortamlara aktarılabilir.

Paris Komünü, 1871 yılında, Fransız-Prusya Savaşı’ndan yenilgiyle ayrılan Fransızların sivil bir ayaklanma ile Paris’te oluşturdukları harekettir. Kanlı bir ayaklanmadan sonra zafer kazanan Paris Komünü, zaferlerini kutlarken, gururla barikatlar önünde fotoğraflar çektirmişlerdir. Birkaç ay sonra Paris Komünü yıkıldığında, isyancıları tanımak ve yakalamak için polis bu fotoğrafları kullanmış ve bu fotoğrafların hemen ardından,  isyancıların asılmış ve tabutta ölü olarak resmeden fotoğrafları halka sergilenmişlerdir. Bu olay, fotoğrafın hem bir belge, hem de bir delil olarak kullanılmasının ilk örneğini içermesi açısından önem taşır.

Çalışan en eski web kamerası 1994 yılında FOGCAM adıyla geliştirilen ve San Francisco Üniversitesi’nde bulunan kameradır.

Sorunun doğru cevabı D şıkkıdır.

Manyetik bant ortamına kaydedilmiş video sinyali temel olarak resim bilgisi, parlaklık, renk, SYNC (senkron) sinyali, timecode (TC-Zaman Kodu) bilgilerini içerir. Ayrıca 2 veya 4 kanal audio (ses) bilgisi de bantlarda yer almaktadır. Yayın sistemlerinde (broadcast) analog video sinyali farklı şekillerde aktarılabilir. Analog video sinyali farklı
şekillerde iletilebilmektedir. Kompozit sinyal ise, video sinyallerin tek kablodan iletilmesi olarak açıklanabilir.

"Sayısal Devrim" ; telekomünikasyon, bilgisayar ve kitle iletişim araçlarında yaşanan değişimlere yakından bağlıdır. Bunlar içinde görsel içerik sağlayan kameranın gelişimi ve yaygınlaşması ayrı bir önem taşır. Bu bakış açısı ile 2000’li yıllarda kameranın sosyal yaşam içindeki yerini üç aşamada incelemek mümkündür. Bunlar; kameranın sayısal teknoloji ile buluşması, bilgisayarlar ile kameralar arasındaki etkileşimin sağlanması ve kameranın ağ toplumunda kullanımaya başlanması olarak sınıflandırılabilir. Doru cevap A'dır.

Üretici firmaların, sarı rengi video giriş ve çıkışı için, siyah rengi mono ses giriş ve çıkışı için, kırmızı rengi stereo sesin sağ kanalının giriş ve çıkışı için, beyaz rengi ise stereo sesin sol kanalının giriş ve çıkışı için kullanmışlardır.

Yüksek Çözünürlüklü Multimedya Arabirimi (High Definition Multimedia Interface) HDMI: Özel olarak HDTV bağlantıları için tasarlanmıştır,  19 pin’lidir ve çok yüksek hızda veri aktarımı yapar. HDTV sayısal video görüntüsünü ve çok kanallı sesi tek kablo ile taşır. Küçük boyutu ve yüksek kapasitesiyle günümüzün en yeni ve kaliteli video arabirimidir. Doğru cevap B'dir.

Hem saniyede 16 kare çekim yapabilme hem de gösterebilme özelliğini eklemişleridir. Halka açık ilk başarılı film gösterisi 1895’te Auguste ve Louis Lumiere adlı Fransız kardeşlerin geliştirdikleri sinematograf ile Paris’te perdeye yansıtılarak gerçekleştirilmiştir.

Bir görüntünün bir başka ortama ( kaset, hard disk vb. ) aktarılmasına veya kopyalanmasına aktarma denir. Bu işlem esnasında ortam şartları ve kullanılan kaset türüne göre belirli bir kayıp yaşanır. Bu kayba sinema ve televizyon alanında jenerasyon kaybı denir. Bu görüntü kaybının nedenleri arasında bant aşınması gelmektedir.

CCD (Charge Coupled Device): Algılayıcı veya çip olarak da adlandırılır. Dijital fotoğraf makineleri ve video kameralarda ışığa duyarlı yüzey olarak iş görür.

II. Dünya Savaşı sonrası 2000’ li yılların başlarına kadar plastik ve lastik gibi petro kimyasal ürünler günümüz kameralarınıın üretilmesinde ana hammaddeyi oluşturmuşlardır. Doğru cevap B'dir. 

Anlatılan özellikler Seri Sayısal Arabirimi (Serial Digital Interface) SDI'ye aittir.

Objektifin en önünde bulunan mercek görüntüyü toplar, bu görüntü daha arkalardaki merceklerden aynasal yansıyarak kamera gövdesine ulaşır. Kamera gövdesinde bulunan CCD'ler bu görüntüleri elektronik sinyallere çeviri. CCD (Charge Coupled Device), Algılayıcı veya çip olarak da adlandırılır. Dijital fotoğraf makineleri ve video kameralarda ışığa duyarlı yüzey olarak iş görür.