Kent Sosyolojisi Final 14. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Gecekondu yıkımları ile enformel sektöre yönelik yasaklama ve sınırlamalar hangi yıllarda yaygın olarak gözlemlenmiştir?
1960 ve 1970 yılının ilk yarısı |
1970 - 1980 arası olan dönem |
1970 ve 1980 yılları |
1980 yılı sonrası |
1950 ve 1960 yılları |
Kentsel ikililiğin bir göstergesi olan gecekondular ve enformal sektör sonucunda bir tarafta altyapısız, sosyal donatısız, gecekondular, diğer tarafta imarlı alanlarda, görece yeterli altyapı ve sosyal donatılarıyla imarlı yerleşim alanları vardır. Bu karşıtlık benzer biçimde emek piyasalarında da kendini göstermekte, büyük kentler açık bir ikililiğin yarattığı gerilim ve çelişkiyi her gün biraz daha derinden hissetmektedir. Merkezi yönetim gibi, yerel yönetimler de 1950’li yıllar boyunca bu süreci ya izlemekle yetindiler. Müdahale ettiklerindeyse, müdahaleleri kentin yerleşik kesimi lehine ve göçmen nüfusu aleyhineydi. Gecekondu yıkımları, enformel sektöre yönelik yasaklama ve sınırlamalar 1950 ve 1960’lı yılların yaygın uygulamalarıydı.
2.Soru
"Serüven hevesi" yoksulluk kültürünün hangi özellikleri arasında yer alır?
Bireysel Özellikler |
Aile İçi İlişkiler |
Kentle Bütünleşme |
Ekonomik Özellikler |
Toplumsal ve Psikolojik Özellikler |
"Serüven hevesi" yoksulluk kültürünün "Bireysel Özellikler" grubunda yer almaktadır. Doğru cevap A'dır.
3.Soru
Sermaye, meta ve enformasyon akışının yerel, ulusal ve bölgesel meka^nsal sınırların ötesine geçerek, dünya düzeyinde işlemesi ........................... ile ifade edilmektedir.
Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Kentleşme
|
Kriz
|
Küreselleşme
|
Kentsel Dönüşüm |
Kapitalizm |
Küreselleşme sermaye, meta ve enformasyon akışının yerel, ulusal ve bölgesel meka^nsal sınırların ötesine geçerek, dünya düzeyinde işlemesini ifade etmektedir. Küresel kent kavramının uzun tarihi bir geçmişe sahip olmasına rağmen, kent çalışmalarında esas kavram olarak dikkate alınması 1980’lerin başında sürekli krizleri teşvik eden küresel kapitalizmin yeniden yapılanmasını anlama ve yorumlama girişimlerinin bulunduğu bağlamda gerçekleşmiştir.
4.Soru
Osmanlı mali ve iktisadi sistemi uyarınca ailenin geçimini sağlayabileceği büyüklükteki toprak üzerinde tasarruf hakkı gösterebilmesini sağlayan ve vergiler ödendiği müddetçe söz konusu toprağın babadan oğula geçmesine izin veren sistem aşağıdakilerden hangisidir?
İlkel kolektif tarım sistemi |
feodal tarım sistemi |
Küçük meta üretim sistemi |
Çift hane sistemi |
Sosyalist tarım sistemi |
Çift hane sistemi, Osmanlı mali ve iktisadi sistemi uyarınca bir köylü ailesinin bir çift öküzle işleyerek geçimini sağlayabileceği büyüklükteki toprak üzerindeki tasarruf hakkını gösterir bir sistemdir. Söz konusu tasarruf hakkı karşılığında köylü aileleri devlete vermekle yükümlü oldukları vergileri ödedikleri müddetçe toprağı babadan oğula geçer biçimde işlemeye devam etmekteydiler. Doğru yanıt D seçeneğidir.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı dönemimde tekkelerin şehirdeki işlev ve rollerinden biri değildir?
Sanat merkezi |
İbadethane |
Barınma |
Çilehane |
Eğitim kurumu |
İbadet ve barınma yerinin ötesinde üçüncü bir işlev olarak tekkeler, şehirlerin sanat merkezleridir. Ayrıca tekkeler, şeyhin ve ailesinin haremliği, dervişlerin selamlığı, yeme içme için taamlık ve ibadet-zikr için çilehane, semahane, pişkadem ve dedegan, türbeler ve hazire/mezarlık gibi kısımlardan oluşmaktaydı. Doğru cevap E'dir.
6.Soru
Çoklu aktörlerin rol aldığı ve hiyerarşilerin yerine karşılıklı etkileşimin belirlediği yönetim sürecine ne ad verilir?
Sermaye |
Yerel devlet |
Sivil toplum |
Rejim |
Yönetişim |
Yönetişim kavramı ile çoklu aktörlerin rol aldığı ve hiyerarşilerin yerine karşılıklı etkileşimin belirlediği bir yönetim süreci kastedilmektedir. Aşağıda daha ayrıntılı olarak göreceğimiz gibi, yönetişim merkezle yerel arasında da bir hiyerarşi varsaymamaktadır. Bu nedenle, yerel düzeyde de benzer bir yönetişim modeli önerilmekte, yerel siyasetin de giderek çoklu aktör modeline kayması önerilmektedir.
7.Soru
Küçük meta üreticiliğine devlet desteğinin azaldığı ve zorunlu olarak çeşitli direnç mekanizmalarının devreye sokulduğu dönem ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
1974 Dünya Petrol Krizinin olumsuz etkileri yansımıştır |
Türkiye ekonomi tarihinin en radikal istikrar tedbirleri yürürlüğe konulmuştur |
Tarımsal üretici kategorilerinin reel gelirlerinde aşınma meydana gelmiştir |
Tarımsal kredilerin kapsamı genişletilmiştir |
Tarımsal kredilerin faizleri yükseltilmiştir |
1980-2000 dönemi, küçük meta üreticiliğine olan devlet desteğinin azaltıldığı ve küçük üreticilerin çeşitli direnç mekanizmalarını devreye sokmak zorunda kaldığı dönem olarak tanımlanabilir. 1974 yılında ortaya çıkan Dünya Petrol Krizinin olumsuz ekonomik etkileri Türkiye ekonomisindeki siyasi istikrarsızlığın kaynaklık ettiği bozulmalarla birleşince 24 Ocak 1980’de Türkiye ekonomi tarihindeki en radikal sayılabilecek istikrar tedbirleri yürürlüğe konmuştur. Tedbirlerin tarım sektörü açısından en belirgin özelliği bir önceki dönem için açıklanan devlet desteğinin önemli düzeylerde azaltılarak küçük meta üreticilerinin alışık olmadıkları biçimde üretim koşullarının önemli ölçülerde piyasa koşulları tarafından belirlendiği bir sürece dahil edilmeleri olmuştur. Bu bağlamda tarımsal kredilerin kapsamı daraltılmış, kredi faizleri yükseltilmiş, destekleme kapsamındaki ürün sayısı azaltılırken destekleme alım fiyatları kademeli olarak düşürülmüştür. Politika değişikliklerinin beklenilen etkisi iç ticaret hadlerinin tarım kesimi aleyhine dönmesi biçiminde gerçekleştiğinden 1990'lı yıllara gelindiğinde tarımsal üretici kategorilerinin reel gelirlerinde aşınma ile birlikte tarım dışı kesimlere kaynak aktarımı gerçekleştirilmiştir.
8.Soru
Erken Cumhuriyet Dönemi’nde devlet tarafından inşa edilen yeni demiryolu ağının merkezi olarak belirlenen şehir aşağıdakilerden hangisidir?
İstanbul |
Konya |
İzmir |
Eskişehir |
Ankara |
Erken Cumhuriyet Dönemi’nde yabancı şirketlerin elindeki hatlar devletleştirilmiş, bununla birlikte devlet tarafından yeni demiryolu hatları inşa edilmiş ve demiryolu ağının merkezi olarak Ankara seçilmiştir.
9.Soru
1980’lerde Londra ve Newyork şehir merkezlerinin yeniden gelişimini sağlamak ve onların küresel finans merkezleri olma özelliğini sağlamlaştırmak için devlet tarafından sübvanse edilen büyük projelerden değildir?
King's Cross |
42. cadde |
Times Square |
Docklands |
Hyde Park |
Londra ve New York’u karşılaştırmalı olarak incelemiştir. 1980’lerde bu kentlerin şehir merkezlerinin yeniden gelişimini sağlamak ve onların küresel
finans merkezleri olma özelliğini sağlamlaştırmak
için devlet tarafından sübvanse edilen büyük-projeler oluşturulmuştur. Londra’da King’s Cross ve
Docklands projelerini gerçekleştirmek için tamamıyla yani bir yarı-hükümet’e benzeyen birimler kurulmuştur. Ney York şehrinde Battery Park
Kenti’nin kurulması ve 42. caddenin ve Times
Square’in yenileştirilmesi hükümet finans destekli
özel şirketler tarafından gerçekleştirilmiştir (Brenner ve Keil, 2006:137).
10.Soru
Dünya/küresel kent meselesi Türkiye’de hangi yıllardan sonra tartışılmaya başlanmıştır?
1972 |
1982 |
1987 |
1989 |
1990 |
Dünya/küresel kent meselesi Türkiye’de 1990’lı yıllardan sonra tartışılmaya başlanmıştır.
11.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Hukuk ve kanunlar oluştuktan sonra ilgili şehir için öngörülen düzenin sosyal boyutlarından biri değildir?
Mahremiyet |
Mülkiyet |
Abad |
Ceza |
Muâmelât |
Hukuk ve kanunun şehir hayatındaki birinci işlevi düzeni sağlamak olsa da kanunun oluşum süreci de şehir hayatı için başlı başına önemlidir. Şehirdeki örf, adet, kabul ve retlerden oluşan kamusal eylem ve söylemlerin bir kanunun oluşmasındaki zemin olduğu düşünülürse o zaman zor/mecburiyet ifade eden devlet destekli bir kanunun oluşmasına kadarki süreçte yapılacak tespitler bizlere fetih öncesi ve fetih sonrası şehir hayatı ve bunun süreklilik unsurları hususunda fikirler verecektir. Ayrıca hukuk ve kanunlar oluştuktan sonra da mahremiyet, mülkiyet, aile, ceza ve muâmelât ile ilgili şehir için öngörülen düzenin sosyal boyutları ve bunun değişimini takip etmek mümkün olabilecektir. Bu sebeple Osmanlılar ilk kanunnamelerden sonra mükerrer kanunlar yapmışlar ve böylece hem şehrin tarihsel bağlamlarını hem de dönemin hukukî uygulamalarını dikkate alarak güncellemelere gitmişlerdir. Osmanlı şehirlerindeki düzeni sağlayıcı hukuki altyapı bu şekilde canlı ve güncel tutulmuştur.
Şenlendirme Şehirlerin imarı, ihyası, âbat edilmesi, nüfuslandırılması, huzur ve güvenliğinin temini ve iaşesinin (gıda) temini gibi şehircilik ve şehirleşme faaliyetlerine denir.
12.Soru
I. Hane sayısı II. Etnik-dini durum
III. Cinsiyet IV. Mimari eserler
V. Kişilerin unvanları-sıfatları VI. Vergi çeşit ve miktarları
VII. Ürün/ üretim çeşit ve miktarları VIII. Meslekler
Tahrir defterleri şehir hakkında yukarıdaki bilgilerden hangilerini verir?
Yalnız I |
I, VI, VII |
I, II, V, VI, VII |
I, II, III, IV, V, VI, VII |
I, II, III, IV, V, VI, VII, VIII |
Tahrir defterleri bizlere o şehrin nüfus yapısı (hane sayısı, etnik-dini durum, cinsiyet gibi), topografik/yerleşim durumu (mahalle-köy sayıları ve büyüklükleri, mimari eserler), sosyal yapısı (kişilerin unvanları-sıfatları), iktisadi durumu (toprak tasarruf türleri, vergi çeşit ve miktarları, ürün/ üretim çeşit ve miktarları, meslekler, servet dağılımı) gibi konular hakkında bilgiler verir.
13.Soru
1980 sonrası kullanılan yeni kent yoksulları kavramındaki “yeni” ifadesi hangi toplumsal grubu içine almaktadır?
Sınıf altı yoksullar
|
Çalışan yoksullar
|
Kırsal yoksulluk
|
Kadın yoksulluğu |
Göreli yoksulluk |
Yeni kentsel yoksulluk, sosyal yardım harcamalarının kısıldığı, istihdamın düzensiz olduğu, taşeronlaşmanın arttığı, çalışma koşullarının denetimsiz hale geldiği, işçilerin sendikalaşma oranının düştüğü ve taşeron düzenlemelerle kayıtdışı sektörden büyük şirketlere değer transferinin gerçekleştiği bir süreci anlatır. Bu nedenle, 1980 sonrası kullanılan yeni kent yoksulları kavramı çalışan yoksulları içermektedir.
14.Soru
Gecekondu çevresinde yaşanan iç gerilimlere ilişkin aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Gecekondu, yaşlıların çocuklar ve gençler üzerinde, erkeklerin kadınlar üzerinde sıkı bir toplumsal denetim uyguladığı çevredir
|
Bireyin hareket serbestliği ve davranış özgürlüğü önemli ölçüde sınırlanır
|
Baskıyı en yoğun olarak yaşayan kesim, kadınlar, genç kızlar ve yeni gelinlerdir
|
Kişinin göz hapsinde tutulması, çeşitli yollardan uyarılmasının yanı sıra, dedikodu ile toplumsal baskının kişiye yöneltilmesi ve onun üzerinde odaklaştırılması sağlanır |
Yapılan tüm baskılara rağmen gecekondulu kesim kendi içinde fiziksel güç kullanmamaktadır |
Gecekondu, yaşlıların çocuklar ve gençler üzerinde, erkeklerin kadınlar üzerinde sıkı bir toplumsal denetim uyguladığı çevredir. Bireyin hareket serbestliği ve davranış özgürlüğü önemli ölçüde sınırlanır. Baskıyı en yoğun olarak yaşayan kesim, kadınlar, genç kızlar ve yeni gelinlerdir. Bazı akrabalar, hemşehriler, yaşlı kadın ve erkekler namus konusunda doğrudan sorumluymuş gibi hareket ederler. Kişinin göz hapsinde tutulması, çeşitli yollardan uyarılmasının yanı sıra, dedikodu ile toplumsal baskının kişiye yöneltilmesi ve onun üzerinde odaklaştırılması sağlanır. Bunun bir adım ötesi, baskının örgütlenmesi ve fiziki eyleme geçmesidir. Mahalleli gençler mahalle namusunu korumak için kadınlara yaklaşan yabancıları sürekli gözetleyerek, gerektiğinde güç kullanarak yabancının ve kadının üzerine gidebilirler. Gençlerin bu tür davranışları yaşlılar ve çalışan erkekler tarafından destek görmektedir.
15.Soru
- Sömürge şehirleridir.
- Sömürge öncesi kurulu olan yerleşim alanları ve yapılı çevre kendi haline terkedilmiştir.
- Sömürgeci devletlerce yeni ikamet alanları oluşturulmuştur.
- Sömürgeci devletler sömürge öncesi kurulu olan yerleşim alanlarını tamir etmişlerdir.
- Sömürgeci devletlerce ithal mimari tarzlar oluşturulmuştur.
Eski Rabat, yeni Rabat; eski Kahire yeni Kahire gibi kentlerin ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
I-III-IV-V |
I-II-IV-V |
II-III-IV-V |
III-IV-V |
I-II-III-V |
Birçok sömürge şehrinde, sömürge öncesi kurulu olan yerleşim alanları ve yapılı çevre kendi haline terkedilip sömürgeci devletlerce yeni ikamet alanları ve ithal mimari tarzlar oluşturulmuştur. Sonuçta da eski Rabat, yeni Rabat; eski Kahire yeni Kahire ya da Yeni Delhi ve Kalküta gibi yepyeni şehirler ortaya çıkmış ve bir anlamda yerel, geleneksel unsurlar yok olmaya terkedilmiştir.
16.Soru
Küresel kent bağlanırlığına göre ilk 50 kent içinde kaç Avrupa kenti bulunmaktadır?
16 |
22 |
28 |
32 |
36 |
Küresel kent bağlanırlığına göre ilk 50 kent içinde 22 Avrupa kenti bulunmaktadır.
17.Soru
19. yy.da bugünkü belediye anlayışının ilk örneği 1835 yılında nerede kurulmuştur?
Almanya |
Fransa |
Türkiye |
İngilitere |
İtalya |
19. yy.da bugünkü belediye anlayışının ilk örneği
İngiltere’de 1835 yılında bir yasayla kurulduğunda, seçme ve seçilme hakkı sadece mal sahipleriyle sınırlanmıştır. Doğru cevap D'dir.
18.Soru
Louis Wirth tarafından kentsel yaşam tarzının kişisellik dışı olması gibi farklı ve ayırıcı özelliklerini anlatmak için kullanılan kavrama ..................... denilmektedir.
Yukarıda boş bırakılan kısma aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Hareketlilik
|
Kentlilik
|
Yaşam Tarzı
|
Kültürel Gruplaşma |
Şehircilik |
Kentlilik veya bir yaşam biçimi olarak kentlileşme Wirth’ün açıklamak istediği bağımlı değişkendir. Nüfusun büyüklüğü, nüfusun yoğunluğu ve nüfusun çeşitliliği bir yaşam biçimi olarak kentleşmeyi anlamak için kullandığı bağımsız değişkenlerdir.
19.Soru
Aşağıdaki tarihlerin hangisinde Zeytinburnu önce bucak daha sonra ilçe olmuştur?
1933-1943 |
1943-1953 |
1953-1963 |
1963-1973 |
1973-1983 |
Çevredeki fabrikalarda iş bulabilenlere, sonradan göçenlerin de katılması ile nüfusu hızla artarak 50 bini bulan Zeytinburnu, 1953 yılında bucak oldu.1954’den sonra Yugoslav göçmenlerin gelip gecekondu tipi konut yapması, Karadenizlilerin ve Sulukule’nin
istimlâkinden sonra Çingenelerin de yerleşmesi ile bölge 1948’e bucak, 1963’te Gaziosmanpaşa adı ile ilçe oldu. Doğru cevap C'dir.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisi kapitalizmi Marksist bir yaklaşımla incelemiştir?
Geddes |
Hall |
Castells |
Brenner |
Keil |
Bazı akademisyenler, mesela Lefebvre, Castells
ve Harvey, kenti Marksist bakış açısından incelemeye başlamış, modern kentleşme süreçlerinin kapitalist sistemle ilişkili olduğunu savunmuş ve kentlerin
bu kapitalist özelliğini analiz etmeye başlamışlardır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ