Kentler, Planlama ve Afet Risk Yönetimi Final 8. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Bir topluluk, sistem ya da varlıkların bir tehlikenin zarar verici etkilerine hassas hale getiren vasıflar ve içinde bulunduğu koşullara ne ad verilir?
Temizleme |
Dönüştürme |
Veri analizi |
Uyumlama |
Planlama |
Zarargörebilirlik; bir topluluk, sistem ya da varlıkların bir tehlikenin zarar verici etkilerine hassas hale getiren vasıflar ve içinde bulunduğu koşullar olarak tanımlanmaktadır.
2.Soru
HÇEP’teki öncelikli eylem alanlarını temel alarak hazırlanmış olan iş kalemlerinin listesine göre bir yerleşmenin afete hazır hale gelerek dirençli olabilmesi için gereken temel özellikler hangisi afet sonrası yapılması beklenen eylemdir?
Okul ve sağlık kuruluşlarının güvenliğini değerlendirmek ve gerekirse güçlendirmek |
Afetzedelerin yaşamlarını yeniden kurma aşamasında yardımcı ve destek olmak |
Kentlerde erken uyarı sistemi ve acil durum yönetimi kapasitelerini oluşturmak |
Kentlerin maruz kaldığı taşkınlar, fırtınalar ve diğer tehlikelere karşı doğal tampon bölgeleri ve ekosistemleri korumak |
Okul ve yerel topluluklarda afet risk azaltma konusunda eğitim programları ve alıştırmaları düzenlemek |
Herhangi bir afet sonrasında afetzedelerin ihtiyaçlarını sağlamanın yanı sıra müdahale ve yaşamlarını yeniden kurma aşamasında yardımcı ve destek olmak. Bu durumda B seçeneği hariç diğer seçenekler afet öncesi alınması gereken önlemleri ifade etmektedir.
3.Soru
Afet öncesinde korunmayı ve afet sonrasında
geri kazanmayı dikkate alan ve birbirini takip eden aşamalarından biri değildir?
Hazırlıklı olma |
Risk azaltma |
İyileştirme |
Müdahale |
Çevreleme |
Afet öncesinde korunmayı ve afet sonrasında geri kazanmayı dikkate alan ve birbirini takip eden aşamaları ise şunlardır; “afetin olası etkilerini/zararlarını/ risk azaltma (mitigation/risk reduction)”, “hazırlıklı olma (preparedness)”, “müdahale (response)” ve yeniden inşaayı da kapsayan “iyileştirme (recovery)”dir.
4.Soru
"Sınırlı kaynakları koruma ve riskleri azaltma hedeflerini gözeten ve afetin gerçekleşmesini beklemeden uygulama bulan bir planlama türüdür." tanımı aşağıdakilerden hangisine aittir?
İyileştirme planlaması |
Acil durum planlaması |
Sakınım planlaması |
Dirençli toplum planlaması |
önlem alma ve acil durum eylemleri |
Sakınım planlaması; sürdürülebilirlik, sınırlı kaynakları koruma ve riskleri azaltma hedeflerini gözeten ve yukarıda bahsedilen iyileştirme ve acil durum planlarından farklı olarak afetin gerçekleşmesini beklemeden uygulama bulan bir planlama türüdür. Afetlerin gerçekleşmesinden bağımsız olarak varlığını sürdüren bir etkinlik türü olan sakınım planlaması, uluslarararası afet politikalarının risk azaltma konusundaki önceliklendirmesine de cevap verir niteliktedir.
5.Soru
Kent ve afet ilişkisi düşünüldüğünde aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
Yerleşimler ilk çağlardan itibaren bitki örtüsünü dikkate alarak oluşmuştur. |
Yerleşimler iklimsel özelliklerin sağladığı avantajlara göre oluşmuştur. |
Düz alanlara (plato, ova, sahil-kıyı bandı) yerleşim her zaman avantajlı olmuştur. |
Afet olaylarının şiddetini arttıran kentsel alanlarda ortaya çıkan kontrolsüz yapılaşmadır. |
Afet olaylarının şiddetini arttıran büyüyen nüfus ile birlikte afet risklerinin artmasıdır. |
Düz alanlarda (ova, plato, sahil-kıyı bandı vb.) yerleşmenin dezavantajları olsa da zaman içinde artan ticaret ve ulaşım faaliyetleri sonucu doğal ve insan yapımı tehlikelere daha açık bölgelerde de (kıyı alanları, sel yatakları, fay hatları vb.) yerleşimler kurulmaya başlanmıştır.
6.Soru
Mekansal planlarda tehlikeye maruz alanların dikkate alınarak standart olarak bir ifade bulması yönündeki ilk adım hangi yasal düzenlemeyle olmuştur?
1985 – 3194 İmar Kanunu |
2009 – AFAD Kuruluş Kanunu |
2014 – Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği |
2012 – 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun |
2008 – Mikrobölgeleme Etüt Genelgesi |
Afet Tehlike ve Risk Haritalarının
Kent Plan Yapım Ve Uygulamalarında detaylı olarak yazmaktadır.
7.Soru
Bir toplum veya topluluğun mevcut toplumsal, ekonomik, politik, kültürel, teknik ve çevresel koşullarda başa çıkabileceği potansiyel kayıpların seviyesine ne ad verilir?
Artık risk |
Kabul edilebilir risk düzeyi |
Hazırlıklı olma |
Kapsamlı risk yönetimi |
Afet döngüsü |
Kabul edilebilir risk düzeyi denildiğinde kastedilen, bir toplum veya topluluğun mevcut toplumsal, ekonomik, politik, kültürel, teknik ve çevresel koşullarda kabul ettiği ve başa çıkabileceği potansiyel kayıpların seviyesidir. Bu seviye; can, mal, hizmet ve sistemlerin uğrayabileceği olası hasarları kanunlar ya da kabul edilebilir pratikler ile azaltmada ihtiyaç duyulan yapısal ve yapısal olmayan tedbirleri değerlendirmek ve tanımlamak için kullanılmaktadır.
8.Soru
Japon afet risk yönetim sisteminin, Japon toplumunda içselleştirildiği görülmektedir.
Kendi kendine yardım, topluluk tabanlı paydaşların karşılıklı hazırlıklılık ve risk azaltma çabaları ve ulusal/merkezi yönetim ile yerel yönetimlerin risk azaltma ve hazırlıklılık bakımından tekil ve birlikte olan çabalarından oluşan bu sisten hangi afet planlaması türüne girmektedir?
Japon afet risk yönetim sisteminin, Japon toplumunda içselleştirildiği görülmektedir.
Kendi kendine yardım, topluluk tabanlı paydaşların karşılıklı hazırlıklılık ve risk azaltma çabaları ve ulusal/merkezi yönetim ile yerel yönetimlerin risk azaltma ve hazırlıklılık bakımından tekil ve birlikte olan çabalarından oluşan bu sisten hangi afet planlaması türüne girmektedir?
Acil Durum Planlaması |
Dirençli Toplum Planlaması |
İyileştirme Planlaması |
Sakınım Planlaması |
Afet Riskini Anlama Planlaması |
Dirençli toplum planlaması “sürdürülebilir bir güvenlik ve toplumsal dirençlilik için en etkili örgütlenme ve işbölümünü, kurumsal yapı- lanmayı ve yasal düzenlemeleri, genellikle ulusal düzeyde ve uzun dönemli bir perspektif içinde geliştirme hedefini” güden bir girişimdir. Geniş bir perspektif ve uzun erimde yapılan değerlendirmeler ışığında ortaya konacak bir yeni stratejinin gereği olarak topluma bir yeni makro yapı kazandırılmasının uygulamalarını sunmaktadır.
Bu türden bir makro yapıya benzer bir anla- yış biçimine örnek vermek gerekirse, Japon afet risk yönetim sisteminin Japon toplumunda nasıl içselleştirildiğine bakmak yerinde olacaktır. Bu anlayışın temelinde 3 temel etki alanının tekil olarak varolmaları ve birbirleriyle kurdukları ilişki yatmaktadır. Bu alanlardan ilki, bireysel farkındalık ve hazırlıklı olma sorumluluğu ‘kendi kendine yardım (self-help)’ olarak ifade edilmekte bireyler, kuruluşlar ve özel sektör firmaları bu kategoride sayılmaktadır. İkinci alan ise müşterek/ortak destek (mutual-assistance)’ olarak adlandırılmakta ve topluluk tabanlı paydaşların karşılıklı hazırlıklılık ve risk azaltma çabalarını içermektedir. U¨çüncüsü ise; ‘kamusal yardım (public-help)’ ulusal/merkezi yönetimin ve yerel yönetimlerin risk azaltma ve hazırlıklılık bakımından tekil ve birlikte olan çabaları kastedilmektedir. Bu üç alan, birbirlerinden ayrı olarak afet risk yönetimi içinde kendi sorumluklarının farkında olarak hareket ederken birbirleriyle ilişkilerinde de işbirliğini herşeyin üstünde tutmaktadırlar.
9.Soru
Mevcut yerleşim yerlerinin değerlendirilmesi kapsamında, kentsel dönüşüm ve yapı güçlendirme girişimleri hangi başlık altında yer alır?
Kentiçi Risk Derecelendirmesi |
Risk Azaltma Müdahale Biçimleri |
Kritik Tesislerin Yer Seçimi |
Acil Durum Planlaması |
Yerleşimler Arası Paylaşılan Konularda Eşgüdüm |
Yüksek riske maruz bölgelerde görece güvenli başka alanlarda yeniden yerleşme, yapı güçlendirme ve yerinde kentsel dönüşüm gibi kararlarının verilmesi risk azaltma müdahale biçimlerindendir.
10.Soru
Kriz koşullarında uygulanmak üzere önceden hazırlanan, ivedilik taşıyan eylem ve sorumlulukların belirlenerek, her olası ve olağan dışı koşulu öngören önlemlerin alınmasını hedefleyen plan aşağıdakilerden hangisidir?
İyileştirme Planlaması |
Bilinçli Toplum Planlaması |
Acil Durum Planlaması |
Dirençli Toplum Planlaması |
Sakınım Planlaması |
Acil durum planlaması; “acil durum ya da kriz koşullarında uygulanmak üzere önceden hazırlanan, ivedilik taşıyan eylem ve sorumlulukların belirlenerek, her olası ve olağan dışı koşulu öngören önlemlerin alınmasını hedefleyen planlardır”.
11.Soru
Aşağıdaki kriterlerden hangisi deprem riskini belirlemede etkili değildir?
Yapıların zarargörebilirliliği |
Depremin şiddeti |
Su taşkınları |
Zemin koşullarının etkisi |
Faylara yakınlık |
Faylara yakın yerleşmelerin uzak yerleşmelere oranla gelecekte meydana gelebilecek bir depremi daha fazla hissedeceklerini söylenebilir. Odak noktasından başlayarak yayılan ve odak noktasından uzaklaştıkça etkisinin azaldığı gözlemlenen deprem dalgaların yerkabuğundaki hareketi farklı zemin ve topoğrafik koşullarında farklı etkilere yol açmaktadır. Depremin etkilerinin neler olabileceğini önceden kestirebilmek ve buna bağlı olarak hazırlık yapabilmek için fay hareketinin/kırılmanın nerede, ne büyüklükte bir enerji ile ne kadar genişlikte bir alanda, nasıl bir sarsıntı yaratacağı ve alandaki yapılı çevrenin buna nasıl tepki vereceğinin tahmini gerekir.
12.Soru
- Çıkmaz sokakların kaldırılması
- Binaların taş malzemeden yapılması
- Kent meydanlarının yapılması
Yukarıda verilenlerden hangisi 17. yüzyılda afet hasarlarını en aza indirgemek için yapılan yeni planlama ve güvenlik önlemleri çalışmaları arasında yer alır?
Yalnız I |
Yalnız III |
I, II |
II, III |
Hepsi |
Bu dönemde yapılan çalışmalarda kentsel afet risklerini azaltmaya yönelik olarak yangınların yayılmasına neden olan ve kontrol altına alınmasına da engel olan çıkmaz sokakların tamamen kaldırılması, yapıların ahşap yerine taş malzeme ile inşa edilmesi ve yine yangınların yayılmaması için kent meydanları oluşturulması gibi öneriler oluşturulmuştur (Ayataç 2007). Bu dönemde, geniş caddeler açılması ve mevcut caddelerin de genişletilmesi fikri aynı zamanda afet risklerini azaltmaya yönelik önemli kentleşme yaklaşımı olarak gözlemlenmeye başlamıştır. Yapıların ahşap yapılmaması, kamulaştırma, binalara ruhsat verilmesi, sokak ve cadde genişlikleri, inşaatların denetimi ve bina yükseklikleri konularında yapılan önemli düzenlemeler yangın afetine karşı alınacak önlemler konusunda da önemli katkılar içermektedir (O¨zgür ve Azaklı 2001). Bu dönemde alınan önlemlere rağmen farklı nedenlerden ötürü yangınları durdurabilmek pek mümkün olamamıştır.
13.Soru
I.Hazırlıklı olma
II.Olası zararları hafifletme
III.Korunma
Yukarıda verilen afet öncesinde izlenmesi gereken adımlar hangi şıkta doğru sıralamayla verilmiştir?
I-II-III |
II-I-III |
III-II-I |
I-III-II |
II-III-I |
Afet öncesindeki ilk aşama, olası zararları azaltma/hafifletme, tehlikelerin ve ilgili afetlerin olumsuz etkilerini sınırlama ya da hafi etme durumudur. Bir sonraki aşama ise hazırlıklı olma aşaması; olası, olması yakinen beklenen ya da mevcut olaylar ve koşulları etkin olarak tahmin edecek, onlara müdahale edecek ve olduktan sonra iyileşmeyi sağlayacak, idareler, profesyonel müdahale ve iyileştirme örgütleri, topluluklar ve bireylerce geliştirilen bilgi ve kapasiteler olarak tanımlanır. Takip eden aşamada tehlikelerin ve ilgili afet- lerin kötü etkilerinden tamamıyla sakınma durumu korunma olarak tanımlanır.
14.Soru
1509 yılında meydana gelen ve Küçük Kıyamet olarak adlandırılan deprem hangi ilimizde meydana gelmiştir?
Van |
Bolu |
İstanbul |
Erzincan |
Trabzon |
Özellikle Türk kentlerinin afet tecrübesini kısaca anlatırken afet olaylarına ilişkin ilk yazılı dökümanlara ulaşılabilen 1509 tarihi ile başlamak uygun olacaktır. 14 Eylül 1509 tarihinde meydana gelen ve “Küçük Kıyamet” olarak adlandırılan deprem (büyüklüğü 7.6 – 8.0 arasında tahmin edilmekte) Türkiye’nin afet
tarihinde kayda geçmiş en büyük depremlerden birisi olarak yazınımıza girmiştir.
(Resim 6.4). Onüç (13) bin insanın öldüğü rivayet edilen ve 109 cami ile 1047 yapının yıkıldığı bilinen bu depremden sonra, dönemin Osmanlı Padişahı II. Beyazıt, çıkardığı bir fermanla harap olan İstanbul’un yeniden imarı için, 50 bin usta görevlendirmiş ve 14 ile 60 yaşları arasındaki erkeklerin inşaat işlerinde çalışmalarını emretmiş, deniz kenarındaki dolgu zeminler üzerinde ev yapımı yasaklanmış ve ahşap karkas (bağdadi) ev yapımı teşvik edilmiştir.
15.Soru
Aşağıdakilerden hangisi yavaş gelişen ve etkileri uzun vadede görülebilen afet türlerinden birisidir?
Kuraklık |
Heyelan |
Çığ |
Hortum |
Deprem |
Deprem, sel, heyelan, kaya düşmesi, çığ, fırtına, hortum vb. afetler ani gelişen ve sonuçları yıkıcı olabilen afet türleridir. Bir de yavaş gelişen, etkileri uzun vadede görülebilen ancak sonuçları en az diğer afetler kadar ağır olabilen afet türleri de bulunmaktadır. Bu tür afetlerin başında kuraklık gelmektedir.
16.Soru
Günümüz Türkiye kentlerinin tehlike profili hakkında aşağıdaki çıkarımlardan hangisi yapılabilir?
Sel ve su baskınları Türkiye için önemli tehlike profili oluşturmamaktadır. |
Türkiye’de olan heyelanlar önemli can ve mal kayıplarına neden olmamaktadır. |
Depremler, seller vb. afetler kaya düşmelerini etkilememektedir. |
Türkiye’de en çok taşkın tehlikesine maruz olan il, 20.000 riske maruz nüfusuyla Trabzon’dur. |
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalarda ve analizlerde yıllık ortalama yağış miktarları tahmin edilebilmektedir. |
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalarda ve analizlerde yıllık ortalama yağış miktarları tahmin edilebilmektedir. Ani ve şiddetli yağış miktarları da bu tip analizler ile çözümlenebilmektedir. İllerin yağış ve aşırı yağışlar sonucu uğradığı zararları gösteren sel olayı sayısı haritaları ve taşkın alanlarını işaret eden haritalar da bu anlamda sel tehlike profili oluşturmak için gerekli bilgileri oluşturmaktadır
17.Soru
Konuya ilişkin yazılacak kapsamlı bir raporun tek bir görselde, bilişsel olarak algıyı destekleyecek şekilde görsel ağırlıklı, metinlerin mümkün olduğunca kısa tutulduğu, öz olarak iletilmesi şeklindeki harita görselleştirme yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?
Şematik Gösterim |
Kabarcık grafik |
Poster sunumu |
Çizgi grafik |
Akış Şeması |
Haritalar; istatistiki, görsel ve metin şeklindeki diğer bilgiler de katılarak karma bir gösterimle poster haline getirilebilir. Bu yöntem, konuya ilişkin yazılacak kapsamlı bir raporun tek bir görselde öz olarak iletilmesi şeklinde değerlendirilebilir. Posterler bilişsel olarak algıyı destekleyecek şekilde görsel ağırlıklı, metinlerin mümkün olduğunca kısa tutulduğu sunumlardır.
18.Soru
Sürdürülebilirlik, sınırlı kaynakları koruma ve riskleri azaltma hedeflerini gözeten ve afetin gerçekleşmesini beklemeden uygulama bulan bir planlama türüdür.
Açıklaması verilen planlama türü aşağıdakilerden hangisidir?
İyileştirme planlaması |
Sakınım planlaması |
Acil durum planlaması |
Dirençli toplum planlaması |
Güçlü toplum planlaması |
Sakınım planlaması; sürdürülebilirlik, sınırlı kaynakları koruma ve riskleri azaltma hedeflerini
gözeten ve yukarıda bahsedilen iyileştirme ve acil durum planlarından farklı olarak afetin gerçekleşmesini beklemeden uygulama bulan bir planlama türüdür.
19.Soru
Toplumun afet politikaları karşısındaki eğitim ve bilinç düzeyi ile afet risklerini algılama biçimi yönündeki önemli sorun ne ile ilişkilidir?
Toplumun afet politikaları karşısındaki eğitim ve bilinç düzeyi ile afet risklerini algılama biçimi yönündeki önemli sorun ne ile ilişkilidir?
U¨lkenin Coğrafi Konumu ve Yerleşimler |
Hızlı ve Kontrolsüz Kentleşme |
Hatalı ve Uyumsuz Fonksiyon Kullanımları |
Sosyo Kültürel Etkenler |
Politik Etkenler |
Sosyo Kültürel Etkenler: O¨zellikle, toplumun afet politikaları karşısındaki eğitim ve bilinç düzeyi ile afet risklerini algılama biçimi bu yönde önemli bir sorun alanı oluşturmaktadır.
20.Soru
Müdahale aşamasında acil ve kısa dönem ihtiyaçlara yapılan işleme ne ad verilir?
Müdahale |
İyileştirme |
Risk azaltma |
Korunma |
Afet yardımı |
Müdahale aşamasında ağırlıklı olarak acil ve kısa dönem ihtiyaçlara yoğunlaşılır ve bazen müdahale afet yardımı (disaster relief) olarak adlandırılır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ