Kültür Sosyolojisi Final 18. Deneme Sınavı
Toplam 18 Soru1.Soru
1980’lerin başlarında hangi Hollandalı kültür eleştirmeni “Viva” isimli bir kadın magazin dergisine aşağıdaki ilânı vermiştir? “Dallas dizisini seyretmeyi seviyorum; ancak bu konuda sık sık garip tepkiler alıyorum. Lütfen bana, bu diziyi neden sevdiğinizi ya da sevmediğinizi yazar mısınız? Yazacaklarınızı bitirme tezimde kullanacağım.”
John Fiske
|
Laura Mulvey
|
Ien Ang
|
Stuart Hall
|
Atholl Douglas
|
2.Soru
Marx'ın analizine gösterge değeri kavramını ekleyen düşünür kimdir?
Adorno |
Horkheimer |
Ritzer |
Castells |
Baudrillard |
Kurgunun değeri, kullanımından ya da piyasada dolaşımından öte, gerçekle kurduğu ilişkiyi aktarma kapasitesinden gelmektedir. Sosyolojik kavramlarla açıklayacak olursak, söz konusu olan, bir tüketim nesnesine dönüşen televizyon yayınlarının, Marx’ın kullanım değeriyle değişim değeri arasında kurduğu ilişkiden bir adım öteye gidilmesidir. Bu noktada Jean Baudrillard gerçekten daha gerçek olarak kur- gulanmanın değerini salt göstergeden aldığını vurgulayarak, Karl Marx’ın analizine gösterge değeri kavramını ekler. Doğru cevap E'dir.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi mitler için söylenemez?
Mitlerin ana işlevi tarihi doğallaştırmaktır.
|
Mitlerin işlerlik kazanabilmesi için, yaydıkları anlamların doğal olduğunun vurgulanması gerekir.
|
Mitler kendi kökenlerini, toplumsal ya da siyasal boyutlarını gizlerler.
|
Mitlerin işlerlik kazanabilmesi için yaydıkları anlamların tarihsel oldukları vurgulanmalıdır.
|
Mitler yaydıklarını anlamların tarihsel kökenlerini gizlerler.
|
4.Soru
Küreselleşme ile ilgili olarak ortaya çıkan McDonaldslaştırma kavramı kime aittir?
T. W. Adorno |
K. Marx |
M. Horkheimer |
G. Ritzer |
J. Baudrillard |
Küreselleşme, aynı zamanda standartlaşmış kültür ürünlerinin dünya ölçeğinde yaygınlaşmasına, bu sayede ortak bir yeme-içme, giyinme, eğlenme, kısacası ortak bir beğeninin oluşmasına zemin hazırlar. Bu da belirli markaların, dünyanın her yerinde bir beğeni ölçütü olarak tüketilmesi olgusunu beraberinde getirir Bu olguya en iyi örnek, tüketim yazınında da kavramsallaştırılmış olan McDonald’s zincir restoranlarıdır. George Ritzer’in Mcdonaldslaştırma dediği bu olgu, dünyanın hemen hemen her yerinde var olan bu restoranın, yeme içme beğenileri dışında da tüm kültürel pratiklerin standartlaşması anlamına gelir. Bu durumun diğer örneklerini kot pantolon, tişört, kola gibi kültürel ürünlerin dünyanın her yerine, hatta kasaba ve köylere kadar yayılması oluşturur. Doğru cevap D'dir.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi latince tradere sözcüğünden gelen gelenek kavramının taşıdığı sözcük anlamlarının arasında yer almaz?
Aktarmak |
Vazgeçmek |
Devretmek |
Saklamak |
Kazanmak |
Gelenek, Latince tradere sözcüğünden gelmektedir ve “aktarmak, vazgeçmek ya da devretmek anlamlarını taşımaktadır. Traditio bir şeyin aktarıldığı sürece, traditum ise aktarılan şeye” göndermede bulunmaktadır. Özbudun, tradere sözcüğünün aynı zamanda “bir şeyi saklaması için birine vermek anlamında” kullanıldığını ifade etmektedir.
6.Soru
Claude Lévi- Strauss, dünya üzerindeki bütün kültürlerin sahip olduğu ortak ve temel özelliği aşağıdaki kavramların hangisiyle ifade etmiştir?
Yabancı
|
Etnosantrizm
|
Aidiyet
|
Öteki
|
İkili karşıtlık
|
7.Soru
Her kültürü kendi tarihinin ürünü kabul edip kendi bağlamı içinde değerlendirerek 'ilkel' olandan 'uygar' olana uzanan tek çizgide bir evrim sürecinden söz edilemeyeceğini belirten yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
Evrimcilik |
Özgücülük ve kültürel görecilik |
Yayılmacılık |
Etnik merkezcilik |
Yapısalcılık |
Özgücülük ve kültürel görecilik
8.Soru
Farklı etnik unsurların birbirleriyle fazla temas etmeden dikey yapılanmalar içinde varlıklarını sürdürdüğü model aşağıdakilerden hangisidir?
Sütun model |
Çokkültürcülük |
Asimilasyon |
Entegrasyon |
Yabancılaşma |
Belçika ve İsviçre’de uygulanan “sütun modelidir” (pillar model). Bu modelde farklı etnik unsurlar birbirleriyle fazla temas etmeden dikey yapılanmalar içinde varlıklarını sürdürürler. Bu modelin karşılaşmaları ve müzakereyi öne çıkartan kültür tanımı içinde yer alamayacağı açıktır. Yani, böyle yapılanmış bir toplumda kültürel dokunun bütünleştirici özelliği bulunmayacaktır-ancak farklı unsurların çatışması gibi sorunlar ortadan kaldırılıyor olabilir.
9.Soru
Sovyetler Birliği'nin ve Doğu Bloğu'nun çökmesiyle pek çok alanda ama özellikle kitle iletişim alanında başı çeken ülke hangisidir?
İngiltere |
Rusya |
Amerika Birleşik Devletleri |
Fransa |
Almanya |
Sovyetler Birliği'nin ve Doğu Bloğu'nun çökmesiyle pek çok alanda ama özellikle kitle iletişim alanında başı çeken ülkenin Amerika Birleşik Devletleri olması, Amerikan kültür kodlarının dünyaya bir ölçüde egemen olmasını sağlamıştır. Doğru cevap C'dir.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi müziğin kitlesel bir tüketim biçimi olmasında etkili olmamıştır?
Bestecilerin aristokrat hamilerinden bağımsızlık talebi
|
Kayıt teknolojilerinin ortaya çıkması
|
Bağımsız konser salonlarının açılması
|
Müzikte notanın ancak ana hatları veren kısıtlı bir araç olması
|
Opera evlerinin açılması
|
11.Soru
Pasif alımlayıcı olan izleyicinin aktifleşerek sektörün üretici güçlerinden biri olmasına olanak sağlayan gelişme nedir?
Romanların geniş kitlelere ulaşması |
Müzik türlerinin birbirinden ayrılması |
İnternetin yaygınlaşması |
Televizyon kanallarının çoğalması |
İzleyicilerin sinemaya ilgisinin artması |
İnternet, yaşamımıza katılışıyla daha ileri giderek, yayıncı ve izleyici arasındaki keskin çizgiyi de yok etti. İnternet üzerinden görüntülü ve sesli yayına imka^n veren siteler, televizyon yayıncılığının bu zamana kadar isteyip de yapamadığı kadar izleyiciyi aktif hale getirdi. Daha da ötesinde, sektörün gelişeceği yön artık daha fazla izleyici tarafından belirlenir oldu. Diğer taraftan, sektörün dışındaki insanları, yani bir zamanların pasif izleyicilerini de yayıncı hale getirdi. Bu noktada, pasif alımlayıcı olan izleyicinin aktişeşerek sektörün üretici güçlerinden, bir anlamda yetki çaldığını söylemek mümkündür. Doğru cevap C'dir.
12.Soru
İnsanoğlunun "kendi varlığı üzerine düşünebilme" yetisine sahip olması hangi özelliğinin doğal sonucu olarak ortaya çıkmıştır?
Karmaşık sinir sistemine sahip oluşu. |
Kollektif yaşama uygun fiziksel yapısı. |
Diğer canlılardan farklı beslenme özelliği. |
Aile kurma düşüncesine sahip olması. |
Tarihi birikimle hayatı kurgulaması. |
İnsanoğlunun "kendi varlığı üzerine düşünebilme" yetisine sahip olması "karmaşık sinir sistemine sahip oluşunun" doğal sonucu olarak ortaya çıkmıştır
13.Soru
Ziya Gökalp sınıf bilincinin ulusal bilinçten sonra ortaya çıktığı görüşünü hangi düşünürden almıştır?
Max Weber |
Theodor Adorno |
Emile Durkheim |
Talcott Parsons |
Karl Marx |
Ziya Gökalp, sınıf bilincinin ulusal bilinçten sonra ortaya çıktığı görüşünü Fransız sosyolog Èmile Durkheim’dan (1858-1917) alıyordu.
14.Soru
Aşağıdaki ifadelerden hangisi yeni bireycilik açısından Turgut Özal dönemi için doğru bir ifadedir?
Birey arka plandadır |
Özal'ın etkisi siyasi tercihler düzleminde yaşanmıştır |
Farklılıklara karşı duruş daha fazla ön plandadır |
Düz bir siyasal figür olmanın ötesine geçerek birey-toplum ilişkisini herkese sorgulatmıştır |
Hak ve sorumluluk kavramlarına önem verilmemiştir |
Özal’ın etkisi siyasi tercihler düzleminden çok, siyasal kültür düzleminde yaşandı. Özal oylardan çok zihniyetleri yerinden oynattı. Düz bir siyasal figür olmanın ötesine geçti, birey-toplum ilişkisini herkese sorgulattı. Özal’ın söyleminde birey öne çıkıyordu. Gerçi, Özal’ın söyleminde birey oldukça kaba bir yorumla dile getiriliyordu; bireycilikle bencillik arasındaki ciddi ayrım sık sık gözden kaçıyordu; ama, bireyin hakları ve bu hakların uzantısı olan sorumlulukları konusunda söyledikleri, demokrasi terbiyesinde epey mesafe almış olan toplumumuzun arayışına denk düşüyordu.
15.Soru
Sanatın kolektif doğasının, bireysel etkinlik olarak adlandırılan roman, resim, vb. sanatlarda da bulunduğunu söyleyen toplumbilimci aşağıdakilerden hangisidir?
Pierre Bourdieu
|
Howard Becker
|
Larry Shiner
|
T. Adorno
|
W. Benjamin
|
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi yirminci yüzyılın ilk yarısında, Frankfurt Okulu düşünürleri, özellikle Theodor Adorno (1903-1969) ve Max Horkheimer'ın (1895-1973), kapitalist üretim ilişkilerinin, kültürü bir endüstri, kültür ürünlerini de metâ haline getirdiğini öne süren eleştirel yaklaşımlarının isimlendirmesidir?
Hegemonya |
Kültür endüstrisi |
Kitle kültürü |
Yabancılaşma |
Metâlaşma |
Yirminci yüzyılın ilk yarısında, Frankfurt Okulu düşünürleri, özellikle Theodor Adorno (1903-1969) ve Max Horkheimer (1895-1973), kültür endüstrisi kuramı ile kapitalist üretim ilişkilerinin, kültürü bir endüstri, kültür ürünlerini de metâ haline getirdiğini öne süren eleştirel bir yaklaşım ortaya koyarlar. Doğru cevap B’dir.
17.Soru
Hangisi “örfleri” tanımlamaz?
Bir toplumdaki toplumsal normlardır. |
Bir toplumdaki “ahlak ve terbiye standartlarını belirleyen temel kuralları” oluştururlar. |
Bir yandan ayrı kesimler tarafından benimsenirken bir yandan da sıkça ihlal edilirler. |
Kolektif kimliğin odağıdır. |
Değişmeyi ifade ederler. |
Kolektif kimliğin odağıdır.
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisi, egemen kültür içinde, bazı genel kültürel normlara uyum göstermekle birlikte, kendilerine özgü davranış kalıpları geliştiren grupları tanımlamak için kullanılan bir terimdir?
Aşağıdakilerden hangisi, egemen kültür içinde, bazı genel kültürel normlara uyum göstermekle birlikte, kendilerine özgü davranış kalıpları geliştiren grupları tanımlamak için kullanılan bir terimdir?
Alt-kültür |
Üst-kültür |
Kitle kültürü |
Kültür endüstrisi |
Kültürel hegemonya |
Alt-kültür, egemen kültür içinde, bazı genel kültürel normlara uyum göstermekle birlikte, kendilerine özgü davranış kalıpları geliştiren grupları tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Doğru cevap A’dır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ