Kültürel Miras Mevzuatı Ara 8. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Aşağıdakilerden hangileri arkeolojik değerlere olan ilginin artmasını sebep olan bilim dallarındandır?
Tarih - Coğrafya |
Mitoloji - Sanat Tarihi |
Sosyoloji - Arkeoloji |
Felsefe - Mimari |
Arkeoloji - Sanat Tarihi |
Avrupa'da arkeoloji ve sanat tarihi biliminin de gelişmekte olması, arkeolojik değerlere ilginin artmasının önemli nedenlerinden biridir.
2.Soru
I. 1927 yılında kurulan, İzmir Asarı Atika Muhipleri (Sevenleri) Cemiyeti
II. 1941 yılında kurulan Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu
III. 1935 yılında kurulan Edirne ve Yöresi Eski Eserleri Sevenler Kurumu
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk 30 yılında, koruma alanında örgütlenen sivil toplum örgütleri arasında yer alır?
Yalnız I |
Yalnız II |
I, II ve III |
I ve III |
II ve III |
Cumhuriyetin ilk 30 yılında, koruma alanında örgütlenen sivil toplum örgütleri yok denecek kadar azdır. 1927 yılında İzmir'de kurulan, ‘İzmir Asarı Atika Muhipleri (Sevenleri) Cemiyeti’; 1941 yılında kurulan ‘Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’; 1935 yılında kurulan ‘Edirne ve Yöresi Eski Eserleri Sevenler Kurumu’ bu örgütler arasındadır.
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi ikinci Dünya savaşı sonrası 1946 yılında kurulmuş, eğitim, bilim ve kültür alanlarında hükümetler arası bir kurumdur?
ICOMOS |
UNEP |
UNESCO |
COE |
EU |
UNESCO Birleşmiş Milletlerin bir özel kurumu olarak, İkinci Dünya savaşı sonrası 1946 yılında kurulmuş, eğitim, bilim ve kültür alanlarında hükümetler arası bir kurumdur.
4.Soru
Aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi doğrudur?
Avusturya-1966 yasası ile yıpranmış tarihsel yapıları satın alma, restore etme, tekrar satma olanağı sağlayan ‘Bina Koruma Fonu’ kurulmuştur. |
İngiltere-1960 ‘Eski Eserler Yasası’ ile tüm tarihsel eserlere sıkı koruma koşulları önerilmiştir. |
İsviçre- 1966 yılında kabul edilen ‘Federal Yasa’ ile devlete doğal ve tarihi sitlerin korunmasına yardım etmek için yetki verilmiştir. |
Danimarka-1902 yılında Fransız ve İtalyan yasal sistemlerinin iyi bir şekilde birleştirilmesiyle hazırlanan ‘Eski Eserlerin Korunması Hakkında Yasa’ yürürlüğe girmiştir. |
Almanya-Çevre koruması 1928’de ‘Milli Varlık Sayılan Anıtlar ve Çevrelerinin Korunması Yasasının çıkarılmasıyla başlamıştır. |
Danimarka’da 1966 yasası ile yıpranmış tarihsel yapıları satın alma, restore etme, tekrar satma olanağı sağlayan ‘Bina Koruma Fonu’ kurulmuştur. İsveç’te 1960 ‘Eski Eserler Yasası’ ile tüm tarihsel eserlere sıkı koruma koşulları önerilmiştir. İsviçre’de ise 1966 yılında kabul edilen ‘Federal Yasa’ ile devlete doğal ve tarihi sitlerin korunmasına yardım etmek için yetki verilmiştir. Almanya’da 1902 yılında Fransız ve İtalyan yasal sistemlerinin birleştirilmesiyle ‘Eski Eserlerin Korunması Hakkında Yasa’ yürürlüğe girmiştir. Polonya’da tarihi anıt ve çevre koruması 1928’de ‘Milli Varlık Sayılan Anıtlar ve Çevrelerinin Korunması Yasasının çıkarılmasıyla başlamıştır.
5.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Türkiye Cumhuriyeti tarafından benimsenen ve kültür alanında ortak bir anlayış oluşturulması için ulusal katkıda bulunmayı amaçlayan uluslararası belgenin adıdır?
Anıtların Korunması ve Resterssyonu için Uluslararası Tüzük |
Somut olmayan Kültürel Mirasın Korunması |
Avrupa Kültür Konvansiyonu |
Silahlı Çatışma Halinde Kültürel Değerlerin Korunması Sözleşmesi |
Akdeniz’de Özel Koruma Alanlarına İlişkin Protokol |
Avrupa Kültür Konvansiyonu: Avrupa ülkeleri tarafından, kültür alanında ortak bir anlayış oluşturulması ve Avrupa’nın ortak kültür mirasının geliştirilmesi için ulusal katkıda bulunmak amacıyla Avrupa Konseyi çatısı altında oluşturulan en eski belgelerden bir tanesidir.
6.Soru
“Yapılacak binaların eski eserlere ve arkeolojik sahalara olan mesafeleri” nin hazırlanacak tüzüklerle belirlenmesine ilişkin hükmü ile planlama/koruma ilişkisini gündeme getiren ilk düzenleme aşağıdakilerden hangisidir?
Belediye Yapı ve Yollar Kanunu |
6785 sayılı İmar Kanunu |
Eski Eserler ve Müzeler Umum Müdürlüğü'nün kurulması |
Maarif Vekaleti |
1936-37 yılları arasında yürürlükte kalan Nazım Planı |
1956 yılında yürürlüğe giren 6785 sayılı İmar Kanunu’nun, “yapılacak binaların eski eserlere ve arkeolojik sahalara olan mesafeleri” nin hazırlanacak tüzüklerle belirlenmesine ilişkin hükmü, planlama/koruma ilişkisini gündeme getiren ilk düzenlemedir.
7.Soru
!972 Yılında Unesco Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme kabul edilmiştir. Aşağıdakilerden hangisi bu sözleşmenin bir maddesidir?
Bilimsel ve teknik çalışma ve araştırmaları geliştirmek |
Yazılı Kaynak ve ticari çalışma ve araştırmaları geliştirmek |
Bilimsel ve Ticari çalışma ve araştırmaları geliştirmek |
Doğa ve teknik çalışma ve araştırmaları geliştirmek |
Antika ve ticari çalışma ve araştırmaları geliştirmek |
1972 Yılında Unesco Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme Bilimsel ve teknik çalışma ve araştırmaları geliştirmek gibi kararlar almıştır
8.Soru
Mimar Kemal Bey tarafından inşa edilen Harikzedegan apartmanları kültür varlıkları açısından hangi değere sahiptir?
Mitolojik Değer |
Çevresel Değer |
Geleneksel Değer |
Sanat Değeri |
Tarihsel Değer |
Bu değer değişik girdilere göre tanımlanabilir. Bunlardan ilki, o yapı ya da yapı grubunun o yerleşmenin tarihindeki bir olayla, bir değişimle ilgisinden kaynaklanır. O kentin ya da ülkenin yaşamında önemi olan bir olaya ev sahipliği yapmak, geçmişte kalmış ve toplumda iz bırakmış bir etkinlikle beraber anılmak o taşınmaza tarih boyutu güçlü bir değer katacaktır. İstanbul’da 1922 yılında Mimar Kemalettin Bey’in tasarımı ile inşa edilen Harikzedegan (Yangınzedeler) apartmanları Türkiye'nin ilk betonarme yapısı olarak tarihsel bir değere sahiptir.
9.Soru
İmparatorlukta ‘obje’ saklamak için sürekli olarak tahsis edilen ilk mekanlardan bir tanesi olan ve 16. yüzyıldan itibaren Sarayın silah deposu olarak kullanılan yapı hangisidir?
Çinili Köşk |
İstanbul Arkeoloji Müzesi |
Aya İrini Kilisesi |
Yeşil Cami |
Ayasofya |
İmparatorlukta ‘obje’ saklamak için sürekli olarak tahsis edilen ilk mekanlardan bir tanesi İstanbul'da Aya İrini kilisesi olmuş ve 16. yüzyıldan itibaren Sarayın silah deposu olarak kullanılmıştır. Doğru cevap C'dir.
10.Soru
Orta Çağ ile Yeni Çağ arasında 17. yüzyıla kadar yaşanmış olan bir dönem olan ve ‘Yeniden uyanış’, ‘yeniden doğuş’ anlamında kullanılan dönem aşağıdakilerden hangisidir?
Kalkolitik |
Orientalizan |
Rönesans |
Hellenistik |
Barok |
Rönesans, Orta Çağ ile Yeni Çağ arasında 17. yüzyıla kadar yaşanmış olan bir dönemdir. Daha kesin bir ifade ile bir geçiş dönemidir. ‘Yeniden uyanış’, ‘yeniden doğuş’ anlamında kullanılan isimlendirme bu dönem için çok uygundur. Çünkü Rönesans her bakımdan yepyeni düşünce ve yaklaşımların, anlayış ve uygulamaların ortaya konduğu ve yepyeni bir insan olgusunun tarih sahnesine çıktığı çağdır. Rönesans bir yeniden yapılanma hareketi olmasına karşın hemen hemen işlediği bütün konu ve sorunlarda Antik Çağ felsefesini temel ve örnek almış, onu yeniden inceleyip, değerlendirmiştir.
11.Soru
1883-1885 yılları arasında İzmir çevresinde Aeolia bölgesindeki bazı nekropollerde, Lagina antik kenti Hekatae Tapınağında ve Güneydoğu Anadolu’da Nemrut Dağı Tümülüsünde kazılar yapmış, ayrıca Zincirli’de Alman bilim adamları tarafından yapılan kazılarda bulunan eserlerin büyük bir bölümünün Müze-i Hümayuna getirilmesini sağlayan kişi aşağıdakilerden hangisidir?
Saffet Paşa |
Müşiri Fethi Ahmet Paşa |
Osman Hamdi Bey |
Dr. Goold |
Sultan Abdülmecid |
Osman Hamdi Bey 1883-1885 yılları arasında İzmir çevresinde Aeolia bölgesindeki bazı nekropollerde, Lagina antik kenti Hekatae Tapınağında ve Güneydoğu Anadolu’da Nemrut Dağı Tümülüsünde kazılar yapmış, ayrıca Zincirli’de (günümüzde Gaziantep İli, İslahiye İlçesine bağlı bir köy) Alman bilim adamları tarafından yapılan kazılarda bulunan eserlerin büyük bir bölümünün Müze-i Hümayuna getirilmesini sağlamıştır. Doğru seçenek C'dir.
12.Soru
İstanbul için yaptığı ‘Nazım Plan’ı 1937 yılında tamamlayan mimar kimdir?
Aléxandre Vallaury |
Leon Parvillé |
Gaspare Fossati |
Anton Dethier |
Henri Prost |
Henri Prost'un nazım plan ve detay planlarının Tarihi Yarımada’nın mekansal gelişmesinde ve kültürel mirasın sürdürülmesinde önemli etkileri vardır. Prost, İstanbul için yaptığı ‘Nazım Plan’ı 1937 yılında tamamlamıştır. Doğru cevap A'dır.
13.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı İmparatorluğu'nda müzeciliğin ilk adımı olarak sayılır?
III. Mahmud döneminde Dar-ül Esliha'nın açılması |
1869 yılında Devlet Müzesinin açılması |
1872 yılında Müze-i Hümayun'un açılması |
1846 yılında Aya İrini'de eserlerin sergilenmesi |
1882 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi'nin kurulması |
1846 yılında, Tophane Müşiri Fethi Ahmet Paşa’nın Aya İrini’de uzun yıllardır toplanan eserlerin düzenlenmesi için görevlendirilmiş olması müzeciliğin ilk adımı sayılır. Aya İrini’de toplanan eserler iki bölüme ayrılmıştır. Bunlardan ‘Mecma-ı Esliha- i Atika’ daha sonra ‘Askeri Müze’, ‘Mecma-i Asar-ı Atika’ ise ‘Devlet Müzesi’ haline gelecektir.
14.Soru
Aşağıdaki Aya İrini kilisesi ile ilgili bilgilerden hangisi doğrudur?
Aya İrini kilisesi 17. yüzyıldan itibaren Sarayın silah deposu olarak kullanılmıştır. |
1856 yılında, Tophane Müşiri Fethi Ahmet Paşa’nın Aya İrini’de uzun yıllardır toplanan eserlerin düzenlenmesi için görevlendirilmiş olması müzeciliğin ilk adımı sayılır. |
Aya İrini’de toplanan eserlerden ‘Mecma-ı Esliha-i Atika’ daha sonra ‘Devlet Müzesi’ haline gelecektir. |
Aya İrini’de toplanan eserlerden ‘Mecma-i Asar-ı Atika’ daha sonra ‘Askeri Müze’ haline gelecektir. |
Kilise, III. Ahmet döneminde, Batıdaki örneklerine uygun olarak ‘Dar-ül Esliha’ (Silah Müzesi) adıyla halka açılmıştır. |
İmparatorlukta ‘obje’ saklamak için sürekli olarak tahsis edilen ilk mekanlardan bir tanesi İstanbul'da Aya İrini kilisesi olmuş ve 16. yüzyıldan itibaren Sarayın silah deposu olarak kullanılmıştır. Kilise, III. Ahmet döneminde, Batıdaki örneklerine uygun olarak ‘Dar-ül Esliha’ (Silah Müzesi) adıyla halka açılmış, ancak 1808 yılındaki yeniçeri isyanında yağmalanınca tümüyle kapatılmıştır. 1846 yılında, Tophane Müşiri Fethi Ahmet Paşa’nın Aya İrini’de uzun yıllardır toplanan eserlerin düzenlenmesi için görevlendirilmiş olması müzeciliğin ilk adımı sayılır. Aya İrini’de toplanan eserler iki bölüme ayrılmıştır. Bunlardan ‘Mecma-ı Esliha-i Atika’ daha sonra ‘Askeri Müze’, ‘Mecma-i Asar-ı Atika’ ise ‘Devlet Müzesi’ haline gelecektir.
15.Soru
Silahlı Çatışma Halinde Kültürel Değerlerin Korunması Sözleşmesi kapsamında yer alan, insanlık açısından büyük önem taşıyan, taşınır ya da taşınmaz varlıklar olarak tanımlanmış örnek olarak da mimari ve tarihi yapıtlar, arkeolojik sitler, özel önem ve bütünlük gösteren yapı grupları, sanat yapıtları, yazmalar, kitaplar, bilimsel koleksiyonların gösterildiği kavram aşağıdakilerden hangisidir?
Tarihi miras |
Kültürel değerler |
Dünya mirası |
Yeraltı ve yerüstü zenginlikleri |
Somut kültürel miras |
A, C, D ve E seçeneklerinin konuyla bir ilgisi bulunmamaktadır. Soru kökünde tanımı verilen kavram B seçeneğinde yer alan “kültürel değerler” dir. Doğru cevap B seçeneğidir.
16.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Cumhuriyetin ilk 30 yılında kurulan kuruluşlardan biri değildir?
İzmir Asarı Atika Muhipleri Cemiyeti |
Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu |
Edirne ve Yöresi Eski Eserleri Sevenler Kurumu |
Ankara Asarı Atika Muhipleri Cemiyeti |
Aydınlar Kurumu |
Cumhuriyetin ilk 30 yılında , koruma alanında örgütlenen sivil toplum örgütleri yok denecek kadar azdır. 1927 yılında İzmir'de kurulan, ‘İzmir Asarı Atika Muhipleri (Sevenleri) Cemiyeti’ ; 1941 yılında kurulan ‘Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu’; 1935 yılında kurulan ‘Edirne ve Yöresi Eski Eserleri Sevenler Kurumu’ bu örgütler arasındadır. Cumhuriyetin ilk 30 yılında koruma sektörünü şekillendiren yasal, örgütsel ve parasal düzenlemelerle, korumaya karşı takınılan tavırlar değerlendirildiğinde, bu sektörün bugün olduğu gibi, incelenen dönemde
de konuyu benimsemiş ve inanmış bir kamuoyuna dayanmayan bir ‘aydınlar kurumu’ olduğu görülmektedir.
17.Soru
Fransız İhtilali ile başlayan, her yapının ve eserin ortadan kaldırılmasını amaçlayan yıkım eylemine karşı tepki olarak gelişen koruma düşüncesi neticesinde aşağıdakilerden hangisi gerçekleşmemiştir?
1887 Koruma Kanunu çıkarılmıştır. |
Yüzyıl sonunda Anıtlar Komisyonu kurulmuştur. |
Louvre Müzesi kurulmaya başlanmıştır. |
‘Yüz Yıl Savaşları’ sonrasında eski küçük kiliselerin üzerine daha yüksek ve daha büyükleri yapılmıştır. |
“Halk Müzesi” terimi yerleşmiştir. |
Fransa; ‘1887 Koruma Kanunu’ ile korumada etkin olmuştur. 18. yüzyıl sonunda ‘Anıtlar Komisyonu’ kurulmuştur. Anıtlar Komisyonu’nun çalışmaları ‘Halk Müzesi’, ‘Milli Anıt’ terimlerinin yerleşmesini sağlamış, Fransa’nın birçok yerinde kamulaştırılan eserlerin toplandığı Louvre ve Fransız Anıtları Müzesi gibi müzeler kurulmaya başlanmıştır. 1854-1879 yılları arasında kamuya ve şahıslara ait çok sayıda tarihi yapı onarılmıştır. 30 Mart 1887 tarihli, anıtları sınıflandıran kanun, binaların tahrip edilemeyeceği, güzel sanatlardan sorumlu Bakanlığın onayı olmadan, tamir edilemeyeceği veya herhangi bir değişiklik yapılamayacağı gibi ana prensipleri nedeniyle önem taşımaktadır. Yüzyıl savaşları, 1337-1453 tarihleri arasındadır. Yani Fransız İhtilalinden çok öncedir.
18.Soru
Türkiye’de ilk programlı, belli amaçlara yönelik ve kuralları konmuş bir envanter çalışmasının başlangıç yılı olarak kabul edilen yıl aşağıdakilerden hangisidir?
1935 |
1951 |
1958 |
1973 |
1975 |
1975 yılı, Türkiye’de ilk programlı, belli amaçlara yönelik ve kuralları konmuş bir envanter çalışmasının başlangıç yılı olarak kabul edilebilir. Doğru cevap E'dir.
19.Soru
Barok döneminde sanat eserleri Roma'dan hangi ülkeye kaymıştır?
İngiltere |
Almanya |
Fransa |
İspanya |
Hollanda |
17. yüzyıl sonlarında sanatta etkili olan politik gelişmelerden biri, papalığın gücünü yitirmesidir. Hıristiyanlık içinde beliren bazı din gruplarıyla, asil ve zenginler sanatkarlara çok iyi olanaklar sağlamaktadır. XIV. Louis’nin güç ve zenginliği ile sanat merkezi Fransa’ya doğru kaymaktadır. Fransa’nın Avrupa’da gelişen politik ve sosyal düzendeki hâkimiyeti sanatta da kendini gösterir. Tarihi eserler, Avrupalıların artan refah hızıyla eş bir şekilde Roma’dan dışarı akmaktadır.
20.Soru
Aşağıdakilerden hangisini Gustave Giovanni (1873–1947), söylemiştir?
I. “Hangi devre ait olursa olsun tarihi değeri olan eser” korunmalıdır.
II. Tarihi yapıda birden fazla döneme ait izler varsa bütün dönemlere ait izler korunmalıdır.
III. Belli başlı ve en önemli yapıların tarihi değerlerinin yanı sıra, küçük yapıların ve yerleşmelerin bütün olarak mimari önemini belirtmiştir.
IV. Roma’nın merkezinde geniş bir alan tarih ve sanat araştırmalarına tahsis edilmiştir.
Yalnız 1 |
II.III |
I.II.III |
I.II.III.IV |
Yalnız IV |
Gustave Giovanni (1873–1947), Boito’nun esaslarını geliştirmiş ve modernleştirmiştir. Ona göre, “hangi devre ait olursa olsun tarihi değeri olan eser” korunmalıdır. Tarihi yapıda birden fazla döneme ait izler varsa bütün dönemlere ait izler korunmalıdır. Belli başlı ve en önemli yapıların tarihi değerlerinin yanı sıra, küçük yapıların ve yerleşmelerin bütün olarak mimari önemini belirtmiştir. Çalışmaları, ‘Carta Del Restauro Italiana’nın (İtalya Restorasyon Tüzüğü) (1931) kurallarının saptanmasında çok etkili olmuştur. İtalya, 18. yüzyılın sonu ile 19. yüzyılın başında da önemli gelişmelere sahne olmuştur. Bu dönem, sosyal devrimlerin, endüstrideki gelişme ile bağdaştığı ve Avrupa’daki yerleşmelerin büyük değişmelere zorlandığı bir devirdir. Bu dönemde Roma’nın merkezinde geniş bir alan tarih ve sanat araştırmalarına tahsis edilmiştir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ