1792 yılında kendisi de emekli bir asker olan William Hull, Virginia Emekli Gaziler Birliği tarafından, devletten savaş sonrası maaşlarına zam alabilmek için kiralanan ilk lobici olmuştur.

Bireyleri kaynağın hedefleri kapsamında etkilemek hem halkla ilişkiler hem de lobicilik faaliyetlerinin ortak noktasını oluşturmaktadır.

İş dünyasının liderlerinin vergi, sanayi yatırımı, özel sektörün güçlendirilmesi hatta iktidar partisinin iktidarda kalmasının sağlanması gibi konularda kişisel dostluk ya da müşteri ilişkisi aracılığıyla istediği kararların alınmasının sağlandığı lobicilik faaliyeti “yüksek düzeyde lobicilik”tir. Yüksek düzeyde lobiciliğin sınırlarını güç iletişimi belirlemektedir.

Lobi ingilzce lobby'nin doğrudan dilimize geçmesiyle oluşan bir kullanımdır. Kelime anlamu, kulis ile karşılanmaktadır.

Bilgi lobiciliği, araştırma sonucu elde edilen bilgilerin derlenip lobinin hedeflerine uygun hale getirilerek sunulmasıdır.

Kanun koyucular ve lobiciler arasındaki iş birliğinde göz önünde tutulması gereken birkaç önemli nokta bulunmaktadır. Bunlar: Devlet kademelerindeki hiç kimseye maddi değeri olan hediye ya da enformasyon karşılığında oy vermeyi teklif etmemek. Görevlileri kanalize etmek üzere yardım ya da çıkar önermemek. Plansız ve çok sık aralıklarla ziyaretlerde bulunmamak. Aldatıcı olmayan, yalın, bilgilendirici, açık ve anlaşılabilir mesajlar iletmektir.

Ülkemizde ilk halkla ilişkiler faaliyetleri 1950’lerde Dışişleri Bakanlığı’nın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nce gerçekleştirilmiştir. 

Halka dayalı lobicilik faaliyetleri sürecinde kullanılan teknikler, yoğun olarak basın ve halkla ilişkiler çalışmalarıdır. 

Yüksek düzeyde lobicilik, iş çevrelerinde güçlü yöneticilerin, iş adamlarının üst düzey askeri ya da siyasi karar alıcılarla daha genel bir ifade ile iş ve siyaset seçkinlerinin yakınlaşması olarak bilinen lobicilik yöntemidir. 

Doğrudan lobicilik yöntemi aynı zamanda “iç lobicilik” olarak da bilinir.

Lobicilerin, seçildikleri bölgelerin sorunlarına karşı daha duyarlı olan parlamento ya da meclis üyelerine yönelik kullandıkları lobicilik faaliyetine Wagner tipi lobicilik adı verilmektedir. 

Müsteriler açısından bakıldığında ise, lobiciliğe ihtiyaç duyan kişiler, firmalar ya da lobiler, kendilerini kanun koyucular ya da bürokratlar nezdinde temsil edecek lobi şirketlerini seçerken, söz konusu şirketlerin büyüklüğüne ve başkentteki ününe  göre  tercih yapmaktadı 

Doğrudan lobicilikte içeriği ne olursa olsun talep ya da beklentiler sözlü ya da yazılı olarak doğrudan karar alma süreçlerine etkisi olan/olabilecek kişilere yüz yüze iletilir.

Lobicilik uygulamaları arasında en etkili yöntem olarak nitelenen doğrudan lobicilik yöntemi diğer lobi yöntemleri ve süreçlerinin de temelini oluş Karar alıcı ile yoğun kişisel temasların özünü oluşturduğu doğrudan lobicilik yöntemibazı kaynaklarda “iç lobicilik” ya da “görüşme yoluyla lobicilik” olarak da anılmaktadır. 

Lobici yetiştiren özel bir okul yoktur. Bu nedenle, lobicilik kariyeri için özellikle iletişim, halkla ilişkiler, uluslararası ilişkiler, sosyoloji, psikoloji, siyaset, filoloji ya da gazetecilik ana bilim dallarında yüksek eğitim görmüş olmak gerekmektedir. Doğru cevap E’dir.

Lobiciler, hemen her türlü kuruluşun, lobilerin, ülkelerin, baskı gruplarının ya da etnik gruplar adına, yasaları istekleri doğrultusunda kanalize etmek amacıyla, kanun koyucularla bağlantı kuran, alanlarında donanımlı profesyonellerdir. Doğru cevap B’dir.

Lobiciler, etki gruplarının üye bilgilerini saklayarak acil kararların alınacağı durumlarda üyelerin devlet görevlilerine acilen yazabilmeleri için “üye alarmı” veya “aktivist alarmı” durumlarını kullanmaktadır.

Lasswell’in iletişim modelinde kim, neyi, hangi kanaldan, kime, hangi etkiyle iletiyor soruları yer almaktadır ve zamanlamasıyla ilgili bir ifade bulunmamaktadır.

Lobiciliğin özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde kendisini belli etmesinin temelinde yatan nedenler öncelikli olarak Amerika Birleşik Devletleri’nin pek çok disiplinin (multi-disiplinin) kaynağı olması, dünyanın ekonomik ve siyasi gücünü etkileme konusunda sahip olduğu yaptırım gücünü elinde tutması ve sonuncu neden olarak, ikili parti sistemine karşı alternatif olarak gelişen ancak şimdilik etki gücü zayıf olan “Tea Party” hareketine karşın ülkedeki mevcut ağırlık olarak kendini hissettiren ikili parti sisteminin olmasıdır.