Yönetmeliğin 4. Maddesinde disiplin cezası türlerine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Buna göre uyarma, kınama, geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma, yeminli sıfatını kaldırma ve meslekten çıkarma cezaları verilebilecektir.
• Uyarma: Meslek mensubuna ve aday meslek mensubuna, mesleğin yürütülmesinde daha dikkatli davranması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.
• Kınama: Meslek mensubuna ve aday meslek mensubuna, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.
• Geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma: Mesleki sıfatı saklı kalmak koşuluyla altı aydan az, bir yıldan fazla olmamak üzere, mesleki faaliyetten alıkoymadır.
• Yeminli sıfatını kaldırma: Yeminli Mali Müşavirin yeminli sıfatının kaldırılması ve mührünün geri alınmasıdır.
• Meslekten çıkarma: Meslek mensubunun ruhsatnamesinin geri alınarak bir daha mesleği yürütmesine izin verilmemesidir.

• Kişinin bir başkasıyla ilişkisi
• Kişinin yaptığı bir sözleşme
• Hukuka aykırı bir fille verilen zararlar gibi durumlar hukukun konusu olabilir. 

Her hukuk kuralında bir yaptırım bulunur. Bu yaptırım ceza, tazminat, cebri icra, geçersizlik ya da iptal olabilir.

Hazine ve maliye bakanlığı

İhtiyaca uygunluğun bir parçası değildir. Cevap A

Geçici olarak mesleki faaliyetten alıkoyma: Mesleki sıfatı saklı kalmak koşuluyla altı aydan az, bir yıldan fazla olmamak üzere, mesleki faaliyetten alıkoymadır.

İşletme yönetimine

Bir sosyal düzen kuralı zamanla ortadan kaldırılabilir

Envanter Defteri

Ticari faaliyetlerin belirli bir sistematik ve düzen içinde yürütülmesinde yasal düzenlemeler esas
alınmaktadır. Küreselleşmenin etkisi ile birlikte; rekabette, teknolojide ve iletişimde büyük gelişmelerin
yaşanmasına neden olmuş ve Türkiye’nin AB’ne uyum sürecinde yeni yasal düzenlemelerin gerekliliğini
ortaya çıkarmıştır. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMSK) ve
Maliye Bakanlığı sistemli bir şekilde ticari hayatı yeniden düzenleme faaliyeti içine girmiştir. Maliye
Bakanlığı özellikle yeni Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 2006 yılında yürürlüğe girmesiyle başlayan süreç
13 Ocak 2011’de Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun Resmi Gazete’de yayımlanması ile devam etmektedir.

Belgeler, işletmelerin ticari faaliyetlerine ilişkin verileri veya bilgileri tanımlamak ve aynı zamanda kanıt
oluşturmak amacıyla yasal düzenlemelere bağlı kalarak ya da ihtiyari olarak düzenlenen kıymetli evraklardır. Cevap C dir.

Şirketlerde finansal
tablo düzenleme yükümlülüğü şirket yönetim kuruluna aittir. Cevap D

Poliçe üçlü bir ilişkiyi düzenleyen senettir. Senedi düzenleyen (keşideci), diğer bir kişiye (muhatap), poliçede ismen gösterilmiş olan kimseye (lehtar), belirli bir bedeli ödeme emri verir. Bu ilişkide, keşideci senedi düzenleyen kimsedir ve senedin ilk borçlusudur. Lehtar senette alacaklı olarak görünen kişidir. Lehtar, senedi başka kişilere de devredebilir. Senedi devralıp devretmiş kişilere ciranta ve en son elinde bulunduran kişiye de hâmil denir. Muhatap borç alacak ilişkisi dışında olmakla beraber, poliçenin kendisine ibrazı üzerine, atacağı imza ile senedi kabul ederse senedin asıl borçlusu olmaktadır.

Hukuka aykırı davranışlar, suç olarak ceza kanunlarında yer almaktadır. Suçun işlenmesini önlemek, suç işlenmesiyle bozulan toplumsal düzeni kurmak ve suçluyu ıslah etmek amacıyla ceza yaptırımına başvurulmaktadır. 

İşletme, onun sahip veya ortaklarından ve diğer ilgililerden ayrı bir kişiliğe sahiptir. Yapılan tüm işlemler bu kişilik adına muhasebeleştirilir. Bu kavram sonucu olarak muhasebe sadece işletmeyi ilgilendiren işlemlerle ilgilenir. Örneğin; İşletme, ortakların kişisel borçları ile ilgilenmezken, aynı ortağın şirkete olan borçlarını kaydetmelidir.

Ahlak kurallarına uymama hâlinde karşılaşılan yaptırımlar manevidir. Diğer bir ifade ile ahlak kurallarına uymayanlara kural olarak herhangi bir maddi yaptırımın uygulanması söz konusu olmaz. Doğru cevap D'dir.

Meslekten çıkarılanlar, yeminli sıfatı kaldırılanlar ve geçici olarak mesleki faaliyetten alıkonulanlar; bu yasakların gereklerini derhal yerine getirirler. Bu gerekleri yerine getirmeyenler hakkında odalar veya Birlik tarafından Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur.

Mahsup fişi, kasada para girişi veya çıkışı dışındaki tüm finansal nitelikli işlemler bu fiş yardımıyla düzenlenir. Mahsup fişinde hem borçlu hem de alacaklı hesaplar yer alabilir. Mahsup fişinin bu özelliği nedeniyle, uygulamada tediye ve tahsil fişinin yerine kullanıldığı sıklıkla gözlemlenmektedir.

TTK’nın 82. Maddesinde işletmelerin düzenledikleri veya sahip oldukları belgelerin saklanmasına ilişkin hükümler yer almaktadır. Muhasebe kayıtları elektronik ortamda tutuluyorsa veya yedekleniyorsa, muhasebe bilgileri, bilgisayar ortamı dışında basılı olarak da saklanabilmektedir. Söz konusu belgelerin on (10) yıl boyunca saklanması gerekmektedir.

Cebri icra

Türk Ticaret Kanunun 68-75 maddelerinde işletmelerin finansal tablolarına dair düzenlemeler yapılmıştır. Söz konusu maddelerde belirtilen ilkelere uygun olarak düzenlenmemiş finansal tablolar “hiç düzenlenmemiş” hükmündedir. Başka deyişle finansal tablolar kanun karşısında kanıt gücüne sahip olamazlar.