Ortaçağ Felsefesi 1 Ara 6. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Anselmus'a göre iradenin anlamı aşağıdakilerden hangisi değildir?
İsteme Gücü |
İsteme Yetisi |
İsteme Gücünün Eğilimi |
İsteme Eylemi |
İsteme Yargısı |
Anselmus’a göre iradenin üç anlamı vardır. İrade her şeyden önce isteme gücü veya yetisi anlamına gelmektedir. İkinci olarak irade, isteme gücünün eğilimi veya etkilenimi olarak anlaşılabilir. İradenin üçüncü anlami ise isteme eylemidir. Doğru cevap E’dir.
2.Soru
Thomas Aquinas Napoli’deki bir okulda 19 yaşına kadar özellikle yedi özgür sanat (septem artes liberales) üzerinde yoğunlaşan bir eğitim aldı, cümlesinde geçen yedi sanattan “Trivium” hangilerini kapsamaktadır?
Gramer,retorik,diyalektik |
Gramer, matematik, felsefe |
Felsefe, matematik, geometri |
Aritmetik, geometri, müzik |
Sanat, felsefe, mantık |
Yedi özgür sanat, iki ana kısımdan oluşmaktadır. Bunlardan birincisi Trivium (üçlü) gramer, retorik ve diyalektik (mantık)’ten oluşmakta; ikincisi Quadrivium ise aritmetik, geometri, müzik ve astronomiyi içinde barındırmaktadır. O dönemde kurulmuş olan üniversitelerin bu dallardan hangisine eğilim gösterdikleri, bunların eğitim anlayışlarını da belirleyen önemli bir nitelik haline gelmişti.
3.Soru
Ortaçağ filozoflarını vazgeçilmez kaynağı olan Enneades isimli felsefe kitabı kim tarafından yazılmıştır?
Augustinus
|
Porphyrios
|
Descardes
|
Boethius
|
Plotinos
|
4.Soru
Thomas Aquinas Summa Theologica adlı eserinin 44. sorusunun ilk makalesinde insan algısında ortaya çıkan her türlü varlığın mutlak olarak yaratılmış olması gerektiğini dile getirmektedir. Bu yaratılmanın başlangıcı Tanrı’dır. Yaratılan (yani zorunsuz) ile Yaratan (yani zorunlu) arasındaki ilişki özsel bir ilişkidir. Bu özsellik yaratılanın pay aldığı bir süreçte daha belirgin hale gelmektedir.Yukarıdaki bilgide hangi ifade Thomas'ın Augustinus felsefesini de benimsediğini göstermektedir?
Özsel |
Pay Alma |
Yaratan |
Yaratılan |
Varlık |
Pay alma, aslında Platoncu bir terimdir ve İdea ile fizik nesne arasındaki ilgiyi kurmak ve anlamak bakımından önemlidir. Aslında bir Aristotelesçi olan Aquinas’ın Platoncu bir kavramı kullanmış olması ilgi çekicidir. Bu küçük kavramsal sapma, onun felsefesine Augustinus kanalıyla girmiştir. Thomas Aquinas, Augustinus felsefesinin kullandığı bazı kavramları benimsemektedir.
5.Soru
Thomas Aquinas, Antikçağ filozoflarının dile getirdikleri, fizik dünyadaki sürekli değişimin, nesnelere ilişkin bilgi elde etmek için bir engel olduğu düşüncesini kabul etmektedir. Bununla birlikte, sürekli değişim halindeki nesnelerde durağan olan bir yapının bulunduğunu düşünmektedir. Thomas'a göre, değişimin bilgi edinmede engel olmasına rağmen, bilgilerimizin başlangıç noktası ne olabilir?
Etkin akıl |
Töz |
Edilgen akıl |
Duyu algısı |
İmge |
Thomas Aquinas'a göre, Duyulanabilir tözlerde değişmeden duran bir unsur yer almaktadır ve bu da nesnelere ilişkin bilginin temelini oluşturmaktadır. Duyu algısı, o halde, bilgimizin zorunlu başlangıç noktasıdır.
6.Soru
Plotinos'in yeniden biçimlendirdiği felsefe hangi kavramı içine almıştır?
Kutsal Ruh
|
Cennet-cehennem
|
Yaratılış
|
Ödül-ceza
|
Kilise
|
7.Soru
Thomas Aquinas'ın varlık anlayışına göre, yetkinlik sıra düzenin en üst katmanında neler yer alır?
İnsanlar
|
Şeytanlar
|
Melekler
|
Ruh
|
Akıl
|
8.Soru
Abelardus’a göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
Doğada ikili bir ayrım vardır. |
Akıl, bedene ihtiyaç duymaktadır. |
Aklın en temel görevi, soyutlama yapmaktır. |
Duyular, bedeni kullanmaktadır. |
Anlama gücü, soyutlama yapabilen bir yetidir. |
Abelardus’a göre, doğada ikili bir ayrımdan söz edebiliriz. Bunlardan ilki duyular, diğeri de anlama gücü diyebileceğimiz ve soyutlama yapan yeti. Klasik anlayışa göre, duyular, bedeni kullanmaktadır ve nesneleri de duyulanabilir fiziksel nesnelerdir. Akıl ise en temel görevini, yani soyutlama gücünü, yerine getirir ve bunun için de hiçbir şekilde bedene gereksinim duymaz. Abelardus’ a göre, aklın oluşturduğu iki tip kavrayış vardır. Bunlardan biri, bulanık ve geneldir, herhangi bir tikel varoluşu göstermez: “insan” gibi. Diğer türden kavrayışlar ise belli bir tikeli işaret eder ve özel isimlerle adlandırılırlar: “Sokrates” gibi. Doğru cevap B'dir.
9.Soru
I. Tanrı ile varolanlar arasındaki en büyük ayırım varlık ve öz arasındaki ayırımdır.
II. Tanrı tarafından yaratılmış olanlar, çeşitli kısımlardan meydana gelmiştir ve bu kısımların hiçbiri kendi başına varlığını devam ettirebilecek türden yapılar değildir.
III. Tümeller yalın anlamda akılda yer alan kavramlardır.
IV. Tümeller bireysellerin dışında da varolma olanağına sahiptir.
Yukarıdaki ifadelerden hangisi ya da hangileri Boethius'un varlık ve bilgi anlayışına göre doğrudur?
I ve II |
Yalnız II |
II ve III |
II, III ve IV |
Yalnız IV |
Boethius'a göre, tümeller yalın anlamda akılda yer alan kavramlar değil, kendi başlarına kalıcılıkları ve varoluşları olan gerçekliklerdir. Kendi başına kalıcılığı olan her yapıda olduğu gibi tümeller cisimsiz varoluşlardır. Bununla birlikte bu maddesizlik doğaları gereği değil; fakat soyutlama sonucunda ortaya çıkmaktadır. Cisimsiz varoluş maddesiz olduğundan üç boyutlu uzama sahip değildir. Bundan dolayı, tümellerin bireysellerin dışında varolma olanakları söz konusu değildir. Bu durum iki şekilde geçerli değildir: Tanrı’nın zihninde idealar ve bizim zihinlerimizde kavramlar olarak. Dolayısıyla tümeller hem zihinde hem de zihin dışında varoluş sergilemektedir. Bu sebeple, III ve IV yanlış bilgi içermektedir.
10.Soru
I. İmanın ancak akılsal bir çalışma ve gayret sonucunda yetkinleşeceğine inanmıştır.
II. Bütün iyi şeyler tek bir iyiden dolayı iyidirler ve diğer bütün iyi şeylerin üstündeki en yüksek iyi Tanrı'nın kendisidir.
III. Tanrı kanıtlamasında Suarez'i takip etmektedir.
Yukarıdaki ifadelerden hangisi ya da hangileri Anselmus'un Tanrı ve ahlak anlayışı ile ilgili olarak doğrudur?
I ve II |
Yalnız II |
I, II ve IV |
II ve III |
II, III ve IV |
Anselmus, Proslogion adlı eserinde okuyucuyu yönlendirirken Tanrı kanıtlamasını inşa edeceği yolu da belirlemiş olmaktadır. Bu kanıtlama, Tanrı sevgisi ve sezgi aracılığıyla gerçekleşecektir. Anselmus, bu kanıtlamada Augustinus’u takip etmektedir, Suarez'i değil. Bu yüzden de III numarada verilen ifade yanlış bilgi içermektedir. Diğer ifadeler Anselmus'un Tanrı ve ahlak anlayışını doğru bir şekilde yansıtmaktadır.
11.Soru
Anselmus'a göre yargı (judicium) aşağıdakilerden hangisine girer?
Adalet sayacı |
Karşıtlaşma |
Ölçülülük |
Ahlak ilkesi |
İsteme eylemi |
İsteme eylemi
12.Soru
Anselmus, hangi yüzyılda doğmuştur?
10. yüzyıl |
11. yüzyıl |
12. yüzyıl |
13. yüzyıl |
14. yüzyıl |
Anselmus, İtalya’nın kuzeyindeki Aosta’da 1033 yılında Roma asilzadesi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Bundan dolayı doğru cevap B'dir.
13.Soru
Thomas Aquinas’ın (Aquinolu Thomas) ahlak ve toplum anlayışı içinde doğal yasa, akıl sahibi olan her bir varlığı kaç doğal eğilim çerçevesinde yönlendirir?
Bir |
İki |
Üç |
Dört |
Beş |
Doğal yasa, akıl sahibi olan her bir varlığı üç doğal eğilim çerçevesinde yönlendirir: 1. hayatını korumak ve sağlığını muhafaza etmek; 2. çoğalmak ve karısı ve ailesine göz kulak olmak; 3. hakikati gözetmek suretiyle akılsal hayatını geliştirmek ve sosyal erdem içinde büyümek. Doğru cevap C'dir.
14.Soru
I. Ortaçağ felsefesi dönemi içinde yapıtlarını yazan isimler kendilerini filozof olarak değil, ilahiyatçı olarak görmüşlerdir.
II. Ortaçağ filozoflarına göre felsefe, dinin hizmetinde bir etkinlik olarak görülmüştür.
III. Ortaçağ, karanlık dönem olarak adlandırıldığı için felsefe tarihi açısından da son derece karanlık ve verimsiz bir dönemdir.
IV. Ortaçağ felsefesini biçimlendiren düşünürlerin tümü Hıristiyan'dır ve Hıristiyanlığın imanının akılsallaştırılması için çaba göstermişler ve bu amaçla felsefeyi kullanmışlardır.
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri Ortaçağ felsefesinin genel eğilimlerini yansıtmaktadır?
Yalnız I |
I ve II |
I, II ve IV |
III ve IV |
Yalnız IV |
Ortaçağ, felsefe tarihi açısından son derecede önemli ve zengin içerikli bir dönemdir. Eskiden karanlık dönem olarak adlandırılmasına karşın, son elli yıldır giderek artan bir ilgi sayesinde Ortaçağ Felsefesi artık daha aydınlık bir dönem olarak karşımızda durmaktadır. Yani III numaralı ifade tam tersini söylemektedir. Diğerleri Ortaçağ felsefesinin genel eğilimlerini doğru bir şekilde yansıtmaktadır.
15.Soru
Eriugena’ya göre görülebilir ya da duyulanabilir nesneler hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Belli bir zaman ve mekânda yer alırlar.
|
Oluş ve bozuluşa tabidirler.
|
Nicelik ve niteliğe sahiptirler.
|
Bir doğa ve bu doğaya bağlı belli ilinekler içerirler.
|
Görülebilir şeylerden meydana gelmişlerdir.
|
16.Soru
204 Mısır'da dünyaya gelen Plotinos, Yunan spekülatif düşüncesi ile birlikte hangi dinin temel ilkelerini bir araya getirerek ciddi başarılar elde etmiştir?
Paganizm
|
Hristiyanlık
|
Budizm
|
Musevilik
|
Gök tanrı inancı
|
17.Soru
İdea ile fizik nesne arasındaki ilgiyi kurmak ve anlamak bakımından önemli olen terim hangisidir?
İdea ile fizik nesne arasındaki ilgiyi kurmak ve anlamak bakımından önemli olen terim hangisidir?
Ana eksen |
Pay alma |
Kavramsal sapma |
Temel öğeler |
Salt edinim |
Pay alma, aslında Platoncu bir terimdir ve idea ile fizik nesne arasındaki ilgiyi kurmak ve anlamak bakımından önemlidir. Aslında bir Aristotelesçi olan Aquinas’ın Platoncu bir kavramı kullanmış olması ilgi çekicidir. Bu küçük kavramsal sapma, onun felsefesine Augustinus kanalıyla girmiştir. Doğru cevap B' dir
18.Soru
Thomas Aquinas’a göre ahlaki zorunluluğun kökü aşağıdakilerden hangisidir?
Thomas Aquinas’a göre ahlaki zorunluluğun kökü aşağıdakilerden hangisidir?
İrade |
Hakikat |
Akıl |
Beden |
Ruh |
Thomas Aquinas’a göre akıl ahlaki zorunluluğun köküdür. İrade doğal bir biçimde iyi olana doğru yönelir ve pratik akıl bizim iyiye yönelmemizi, kötüden de kaçınmamızı buyurur.
19.Soru
Ioannes Scotus Eriugena nasıl ölmüştür?
Okul damından atlayarak |
Ders sırasında kalem saplanarak |
Keşif gezisi sırasında attan düşerek |
Veremden |
Yaşlılık sebebi ile |
Birtakım tarihçilerin kuvvetle inandıkları şey, Eriugena’nın bir ders esnasında öğrencileri tarafından kalem saplanarak öldürüldüğüdür. Bazı metinlerde şehit olarak anılmaktadır.
20.Soru
Thomas Aquinas 'gerçeği bir daha asla rahatsız etmeyeceğim' ifadesini kullanmaktadır. Bu ifade ile aşağıdakilerden hangisini söylemek istemiştir?
Hakikati ifade etme çabasından vazgeçeceğini |
Hakikatleri çarpıtmayacağını |
Bir hakikatin olamayacağını |
Hakikatin göreceli olduğunu |
Hakikatin apriori olarak var olduğunu |
Bu ifade ile hakikati anlatma çabasının hakikatin özünü vermeye yetmediği anlatılmaktadır. Bu nedenle ifade çabası anlamsızdır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ