Osmanlı Merkez ve Taşra Teşkilatı Final 22. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
1858 yılında çıkarılan arazi kanunnamesine göre, mülkiyeti devlete ait olan ziraata elverişli araziler aşağıdakilerden hangisidir?
Mülk topraklar |
Arazi-i Mevat |
Vakıf Araziler |
Mîrî Topraklar |
Arazi-i Metruke |
1858 yılında çıkarılan arazi kanunnamesine göre, mülkiyeti devlete ait olan ziraata elverişli araziler miri topraklardır. Doğru seçenenk "D" şıkkıdır.
2.Soru
Osmanlı yönetim anlayışında hangi kavram da kadimle bağlantılıdır?
Osmanlı yönetim anlayışında hangi kavram da kadimle bağlantılıdır?
Hâbnâme |
Âsafnâme |
Daire-i adliye |
Nizamı âlem |
Koçi Beğ Risâlesi |
Osmanlı yönetim anlayışında nizam/düzen veya nizamı âlem kavramı da kadimle bağlantılıdır.
3.Soru
Çıplak mülkiyeti (rakabesi) gerçek şahıslara ait olan topraklara ne ad verilir?
Mezraa |
Zemin |
Mülk |
Miri |
Kira |
Çıplak mülkiyeti (rakabesi) gerçek şahıslara ait olan topraklara mülk topraklar denir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı ordusundaki askerlerin adlarından biri değildir?
Sekban |
Kapıkulları |
Tümen |
Serdengeçti |
Sipahi |
Tümen, on bin kişiden oluşan ve tugayla kolordu arasında kalan büyük askeri birliğe verilen addır.
5.Soru
Osmanlı İmparatorluğu’nda Nim çift’den küçük olan ve hububat ziraati yapılan arazilere ne ad verilmekteydi?
Mezraalar |
Zeminler |
Hassa çiftlikler |
Rêaya çiftlikleri |
Arazi-i mevat |
Osmanlı İmparatorluğu’nda Nim çift’den küçük olan ve hububat ziraati yapılan arazilere zemin adı verilmektedir. Bu arazilerde zirâat yapan raiyyet çok defa tahrir defterlerinde bennâk yazılanlardır. Bennâk ise Müslüman, evli fakat kendisine çiftlik verilmemiş köylü demektir. Bazı defterlerde bunlardan ekinlü bennâk olarak bahs olunur. Zeminleri ekip biçenlerden iki dönüme bir akçe vergi alınmaktadır. Resm-i zemîn veya resm-i dönüm denilen bu verginin miktarı nim çiftden alınan resimden fazla olamaz. Zeminlerin de reâyâ çiftliği gibi bölünmediği anlaşılmaktadır. Doğru cevap B’dir.
6.Soru
- Öşür
- Âdet-i Ağnâm
- Hububat Öşrü
- Bal öşrü
Yukarıdakilerden hangisi/hangileri Osmanlı Devleti vergi kaynaklarındandır?
Yalnız I |
I ve II |
II, III ve IV |
I, II ve III |
I, II, III ve IV |
Osmanlı vergi kaynakları;
- Öşür
- Hubûbât Öşrü
- Âdet-i Ağnâm
- Yaylak ve Kışlak Resimleri
- Bal Öşrü
- Resm-i Çift ve Resm-i Dönüm
- Bennâk Resmi
- Mücerred Resmi
- İspenç Resmi
- Cizye
- Âdet-i Irgadiye
- Maktû Vergiler
- Resm-i Asiyâb ve Bezirhân
- Mukâtaalar
- Boyahâne Mukâtaası
- İhtisab Mukâtaası
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Devleti'nde alınan kanun dışı vergilere örnek olarak verilebilir?
Resm-i Arûs |
Cürüm ve Cinayet Resmi |
Bâc ve Damga |
Avârız Vergisi |
Ayak bastı parası |
Kanun Dışı Vergiler;
Kanunnâmelerde ön görülmediği ve defterlerde bulunmadığı halde ehl-i örf denilen ve devlet hizmeti yürüten görevlilerce halktan salgun, salma, ayak bastı parası vs. gibi çeşitli adlar altında anılan vergiler de vardı. Aslında devlet, tekâlîf-i şakka olarak nitelediği bu vergileri meşru saymadığı gibi yasadışı ilan ederek, alanları cezalandırma yoluna gitmiştir. Fakat halkın şikâyetlerine ve devletin sıkı takibatına rağmen, alan kişilerin nüfuz ve otoriteyi elinde tutan ve devlet gücünü kullanan kişiler olması dolayısıyla istenilen ölçüde başarılı olunamamıştır.
8.Soru
Klasik dönemde Osmanlı taşra idaresinde her ikisi birbirinden ayrı olarak padişah beratı ile atanan ve farklı görev alanları olan iki temel görevli aşağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Beylerbeyi ve Vezir |
Voyvoda ve Mütesellimler |
Sancak beyi ve Muhassıl |
Veziriazam ve Defterdar |
Kadı ve Bey |
Klasik dönemde Osmanlı taşra idaresinde her ikisi birbirinden ayrı olarak padişah beratı ile atanan ve farklı görev alanları olan iki temel görevli vardı: Kadı ve Bey. Bu nedenle doğru seçenek E’dir.
9.Soru
Yeniçeri Ocağı hangi yılda kurulmuştur?
1363 |
1369 |
1375 |
1378 |
1383 |
Yeniçeri Ocağı, 1363 yılında, Sultan I. Murad devrinde kurulmuştur. Ocak, ilk
defa bin kişilik bir birlik olarak teşkil edilmişti.
10.Soru
İspanyolların Portekiz’i ele geçirmelerinden sonra II. Felipe Hint Okyanusu’ndaki ticaret yollarını keserek Osmanlılara karşı öldürücü darbeyi indireceğine inanıyordu. Portekiz'i ele geçirmeleri hangi yıl meydana gelmiştir?
1575 |
1580 |
1585 |
1590 |
1595 |
İspanyollar 1580 yılında Portekiz’i ele geçirdiler.
11.Soru
Osmanlı toplum ve devlet düzeninde meydana gelen değişikliklerin gelenekçi bir bakış açısıyla tahlilini yapan risâlelerin en çok tanınanı ve belki de en kapsamlısı aşağıdakilerden hangisidir?
Kitâb-ı Müstetâb |
Menâfi’i’l-Mü’minîn |
Koçi Bey Risâlesi |
Kanûn-ı kadîm |
Kitâbu Mesâlihi’l-Müslimîn |
Osmanlı toplum ve devlet düzeninde meydana gelen değişikliklerin gelenekçi bir
bakış açısıyla tahlilini yapan risâlelerin en çok tanınanı ve belki de en kapsamlısı
Koçi Bey Risâlesi’dir.
12.Soru
Daha önce sadrazamın maiyetinde birisi olan kethüda özellikle XVIII. yüzyıl başlarında, Nevşehirli Damad İbrahim Paşa’nın sadrazamlığı döneminden başlayarak reisülküttabın bile üstünde, önemli bir memuriyet halini aldı. Bütün işler, sadrazamdan önce, yardımcısı olan sadaret kethüdasının elinden geçerdi. Sadaret kethüdalığı 1835’de bir nezarete dönüştürülmüştür. Bu nezaret aşağıdakilerden hangisidir?
Mülkiye Nezareti |
Nafia Nezareti |
Maliye Nezareti |
Adliye Nezareti |
Harbiye Nezareti |
Sadaret kethüdalığı 1835’de Mülkiye Nezaretine dönüştürülmüştür.
13.Soru
Çoğu Osmanlı tarihçisi tarafından Osmanlı “klâsik devri” olarak tanımlanan devre aşağıdakilerden hangisidir?
XV. yüzyılın ortalarından XVI. yüzyılın sonlarına kadar olan devre |
XIV. yüzyılın ortalarından XVI. yüzyılın sonlarına kadar olan devre |
XV. yüzyılın ortalarından XVII. yüzyılın sonlarına kadar olan devre |
XV. yüzyılın başlarından XVI. yüzyılın sonlarına kadar olan devre |
XV. yüzyılın ortalarından XVI. yüzyılın başlarına kadar olan devre |
XV. yüzyılın ortalarından XVI. yüzyılın sonlarına kadar olan devre, çoğu Osmanlı
tarihçisi tarafından Osmanlı “klâsik devri” olarak tanımlanır.
14.Soru
Reâyânın toprağını bırakıp “terk-i diyar” ettiği takdirde, öşür bedeli ile çift resmi olarak sipahiye ödemek zorunda olduğu resm’e ne ad verilir?
Resm-i çift
|
Resm-i bennâk
|
Tapu resmi
|
Âdet-i ırgadiye
|
Çiftbozan akçesi
|
15.Soru
'Başka birine ait toprağı işleyen. 'cümlesi aşağıdakilerden hangisiyle ilgilidir?
Tahrir. |
Ortakçı. |
Cizye. |
Öşür. |
Avarız. |
Ortakçı. Cevap B'dir.
16.Soru
“Hırzü’l-Mülûk” adlı eser aşağıdakilerden hangisine sunulmuştur?
II. Bayezid |
II. Osman |
I. Mehmed |
III. Murad |
II. Mustafa |
XVI. YÜZYIL SONLARINDAN XVIII. YÜZYIL BAŞLARINA ISLAHAT ÖNERİLERİ
III. Murad’a (1574-1595) sunulan Hırzü’l-Mülûk’ta, Yavuz Sultan Selim ve Fatih Sultan Mehmed’den sitayişle bahseden yazar, Yavuz’un başarısının temelinde Allah’a tevekkül etmesinin ve hayırlı işlerde “bu kanûn-ı Osmanî’ye muhaliftir dimeyüp heman icra idüp Selatin-i izam her ne iderlerse kanun olur” diye buyurmasının yattığını vurgular.
17.Soru
Vakıflar temelde iki ana gruba ayrılır, bu iki grup aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?
Müessesât-ı hayriyye- Akarat |
Akarat-Ribat |
Müessesât-ı hayriyye- Imaret |
Imaret-Akarat |
Akarat- Asl-ı Vakf |
Vakıfları, yapılış şekilleri, hizmet alanları, nitelikleri, kendilerinden faydalanan insanların durumları gibi farklı açılardan farklı şekillerde tasnif etmek mümkündür. Vakıflar, temelde iki ana gruba ayrılır. Birincisi, doğrudan hizmet üreten vakıflar; ikincisi ise, birinci grupta yer alan vakıfları ayakta tutmak ve hizmet üretmelerini sağlamak üzere kurulan vakıflardır. Birinci grupta bulunanlara, aynıyla intifâ olunan vakıflar denir ki câmi, mescid, medrese, mektep, daru’ş-şifâ (hastahâne), imârethâne (aş-evi), tekke, zâviye, misâfirhâne, kütüphâne, köprü, çeşme, sebil gibi yapılardan oluşan kuruluşlar bu türdendir. İnsanlar, bu tür vakıf müesseselerinin bizzat kendilerinden faydalanırlar; yâni hiç bir sınırlama olmadan câmiye giderler; medrese ve mekteplerde eğitim görürler; çeşmelerden su içer, yol ve köprülerden gelip geçerler. Bu tür vakıflara müessesât-ı hayriyye (hayır kuruluşları) de denmiştir. İkinci grupta yer alan vakıflar ise gelirleriyle intifâ olunan vakıflar adıyla bilinir; bunlar diğer vakıfların finans kaynaklarıdır; birinci grupta yer alan vakıf müesseselerini ayakta tutmak için, onlara gelir sağlarlar. Arâzî, han, hamam, dükkân, binâ, para ve benzeri mal ve mülklerin vakfedilmeleri bu türdendir. Bu tür vakıflara, Osmanlı döneminde gerçek vakıf (asl-ı vakf) denmiştir. Bunlara vakıf gelirleri (akârât) demek de mümkündür. Bu iki tür vakıf, biribirinin tamamlayıcısı olarak kabul edilir.
18.Soru
Osmanlı İmparatorluğu'nda koyun ve keçi sahiplerinden alınan vergiye ne ad verilmektedir?
Osmanlı İmparatorluğu'nda koyun ve keçi sahiplerinden alınan vergiye ne ad verilmektedir?
A^det-i ağna^m |
Yaylak resmi |
Resm-i C¸ift |
Mücerred Resmi |
Cizye |
Osmanlı İmparatorluğu'nda koyun ve keçi sahiplerinden alınan vergiye a^det-i ağna^m adı verilmektedir. A^det-i ağna^m, ufak tefek bazı farklılıklar dışında genellikle 2 koyuna 1 akçe olarak alınırdı. Koyun kuzulu da olsa tek bir koyun sayılır, koyundan ayrı kuzusundan ayrı vergi alınmazdı.
19.Soru
İlk köklü ıslahat hareketine hangi padişah teşebbüs etmiştir?
I. Murat |
Fatih Sultan Mehmed |
II. Osman |
IV. Murat |
II. Selim |
ilk köklü ıslahat hareketine II. Osman’ın (1618-22) teşebbüs ettiği belirtilir
20.Soru
Aşağıdaki devletlerden hangisinde soyurgal denilen tımar sistemi bulunmaktadır?
İlhanlılar |
Akkoyunlular |
Karakoyunlular |
Anadolu Selçuklular |
Abbasiler |
Akkoyunlular’da soyurgal denilen, sahibinin sadece örfî vergileri tasarruf edebildiği bir timar tipi bulunmaktadır.
Buna göre doğru cevap B (Akkoyunlular) şıkkıdır.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ