Osmanlı Merkez ve Taşra Teşkilatı Final 3. Deneme Sınavı
Toplam 20 Soru1.Soru
Coğrafi keşiflerin ortaya çıkardığı tehlikeleri açık bir şekilde dile getiren Târih-i Hind-i Garbî adlı eser Emir Mehmed ibn Emir Hüseyin el-Suudî tarafından hangi Osmanlı hükümdarı adına kaleme alınmıştır?
II. Selim |
III. Murad |
III. Mehmed |
I. Ahmed |
I. Mustafa |
Aslında Osmanlılar keşiflerin muhtemel tehlikelerini farketmişti. Hatta bu tehlikeleri açıkça bildiren bazı ikazlar da yapılmıştı. Meselâ, daha 1580 yılında, Emir Mehmed ibn Emir Hüseyin el-Suudî tarafından III. Murad’ın adına yazılan Amerika’nın keşfine dair Târih-i Hind-i Garbî adlı eser ve bu esere Ömer Talib’in yazdığı derkenarlar bu hususun somut kanıtlarıdır.
2.Soru
Vakfedilen mülk ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Başkasına devredilemez.
|
Tekrar kişilerin mülkü haline getirilemez.
|
Alınıp satılabilir.
|
Tahsis edildiği cihetten başka bir cihete yönlendirilemez.
|
Vakfın amaçlarından uygun olarak kullanılabilir.
|
3.Soru
Aşağıdakilerden hangisi Selçuklulardaki timar sistemidir?
İktâ |
Has |
Zeamet |
Timar |
Dirlik |
İktâ; Osmanlılardan önceki devletlerdeki ve Selçuklulardaki timar sistemidir.
4.Soru
Aşağıdakilerden hangisi doğrudan hizmet üreten vakıflardan değildir?
Camii
|
Medrese
|
Daru’ş-şifâ
|
Hamam
|
Kütüphane
|
5.Soru
Daha ziyade kendilerinden doğrudan faydalanılan, hukuki ifadesiyle aynıyla intifa olunan, söz konusu mekanı insanların hizmetine sunduğunu açıkça ortaya koyan kişinin, yaptırdığı cami veya mecsid için ayrıca kadıya (mahkemeye) başvurmasına ve tescil yaptırmasına gerek olmayan vakıf kuruluşları aşağıdakilerden hangisidir?
Fiil ve Hareketle resmiyet kazanan vakıflar |
Tescil suretiyle resmiyet kazanan vakıflar |
Vasiyyet yoluyla resmiyet kazanan vakıflar |
Başvurusu kabul edilen her vakıf resmiyet kazanır |
Söz konusu mekana el konulması yoluyla resmiyet kazanan vakıflar |
Fiil ve Hareketle resmiyet kazanan vakıflar daha ziyade kendilerinden doğrudan faydalanılan, hukuki ifadesiyle aynıyla intifa olunan, söz konusu mekanı insanların hizmetine sunduğunu açıkça ortaya koyan kişinin, yaptırdığı cami veya mecsid için ayrıca kadıya (mahkemeye) başvurmasına ve tescil yaptırmasına gerek olmayan vakıf kuruluşlarıdır.
6.Soru
İlmiye sınıfı mensuplarının gelebilecekleri en yüksek mevki hangisidir?
Kadılık
|
Başdefterdarlık
|
Nişancılık
|
Rumeli Kazaskerliği
|
Müderrislik
|
7.Soru
Aşağıdakilerden hangisi sadece fakirlerin karşılıksız faydalanabileceği kuruluşlardan biridir?
Ribat |
Cami |
Kabristan |
İmaret |
Kütüphane |
Sadece fakirlerin karşılıksız faydalanabilecekler kuruluşlar İmaretler (aş- evleri), dâru’ş-şifalar (hastahaneler) ve özellikle sâdece ihtiyaç sâhiplerinin faydalanmaları için kurulmuş yardıma yönelik vakıflardır. Zenginler ancak aldıkları hizmetin karşılığını ödemek kaydıyla bu tür vakıflardan hizmet alabilirler.
8.Soru
Koçi Beğ Risâlesi’nin ana kaynaklarından biri olduğu anlaşılan ve temelde daire-i adliye kavramında (reaya olmazsa hazine, hazine olmazsa ordu olmaz; ordu olmazsa ülke ve devlet ayakta duramaz, mülk olmazsa adalet
olmaz, adalet olmazsa da reaya huzur içinde üretim yapamaz) odaklaşan siyaset
anlayışına uygun bir tarzda kaleme alınmış eser aşağıdakilerden hangisidir?
Nushatü’s-Selâtin |
Hâbnâme |
Âsafnâme |
Kitâb-i Müstetâb |
Kitâbu Mesâlihi’l-Müslimîn ve Menâfi’i’l-Mü’minîn |
Bahsedilen eser Kitâb-i Müstetâb'dır
9.Soru
Karıştırmak saflığını gidermek. Değerli bir şeyi değeri olmayan şeylerle karıştırmak anlamına gelen terim nedir?
Karıştırmak saflığını gidermek. Değerli bir şeyi değeri olmayan şeylerle karıştırmak anlamına gelen terim nedir?
Züyuf |
Tağşiş |
Tahrir |
Aya^nlık |
İmaret |
Tağşiş: kelime anlamı “Karıştırmak saflığını gidermek. Değerli bir şeyi değeri olmayan şeylerle karıştırmak.”Terim olarak akçenin içindeki gümüş miktarını azaltarak, içine başka, değersiz madenler katılmak anlamını taşır.
10.Soru
Aşağıdakilerden hangisi meşrûtun-lehin kavramını ifade eder?
Yapılan vakfın resmî kayıtlara geçirilmesi |
Yapılan vakıftan kimlerin veya hangi müessesenin faydalanacağının açıkça belirtilmesi |
Vakfedilen malın, borç veya herhangi bir menfaate dayalı olmaması |
Vakfedilen malın ev, dükkân, tarla gibi gelir getiren türden mülk veya mülkler olması |
Gerçekleştirilen vakfın, sonradan vazgeçme veya başka bir yöne tevcih gibi bir şart taşımaması |
Vakfedilen mülkün gelirlerinden faydalanacak olanların, hukukî ifâdesiyle meşrûtun-lehinin belirtilmesi lâzımdır. Yapılan vakıftan kimlerin veya hangi müessesenin faydalanacağı açıkça belirtilmeden vakıf yapılması mümkün değildir. Doğru cevap B'dir.
11.Soru
Osmanlı imparatorluğunda koyun ve keçi sahiplerinden alınan vergiaşağıdakilerden hangisidir?
Öşür |
Adet-i ağnâm |
Cizye |
Vergi |
Hibe |
Osmanlı imparatorluğunda koyun ve keçi sahiplerinden alınan vergiye âdet-i ağnâm adı verilmektedir.
12.Soru
Aşağıdakilerden hangisi vakfedilen malda bulunması gereken şartlardan birisi değildir?
Kişinin vakfedeceği mal-mülk, vakfın gerçekleştirildiği sırada bizzat kendi mülkiyetinde olmalıdır |
Vakfedilen mal, borç veya herhangi bir menfaate dayalı olmamalıdır |
Vakfedilen malın ev, dükkân, tarla gibi gelir getiren türden mülk veya mülkler olması gerekir |
Gerçekleştirilen vakfın, sonradan vazgeçme veya başka bir yöne tevcih gibi bir şart taşımaması lazımdır |
Vakfedilen mülkün gelirlerinden faydalanacak olanlara ilişkin bir sınırlamada bulunulmaması gerekir |
Vakfedilen Malda Bulunması Gereken Şartlar
a. Kişinin vakfedeceği mal-mülk, vakfın gerçekleştirildiği sırada bizzat kendi mülkiyetinde olmalıdır. Kişi, kendi mülkü olmayan, başkasına âit bir malı vakfedemez.
b. Vakfedilen mal, borç veya herhangi bir menfaate dayalı olmamalıdır.
c. Vakfedilen malın ev, dükkân, tarla gibi gelir getiren türden mülk veya mülkler olması gerekir. Vakfın sürekliliği için bu husus çok önemlidir. Sü- rekli gelir getirmeyen, bir süre sonra bitecek olan vakıf, sunulması arzulanan hizmetlerin aksamasına sebep olacaktır.
d. Gerçekleştirilen vakfın, sonradan vazgeçme veya başka bir yöne tevcih gibi bir şart taşımaması, hukukî ifâdesiyle muhayyerlik şartıyla sakatlanmaması lâzımdır. Başka bir deyişle, vakfın esâsı mutlak ve ebediyyen tahsîse dayandığı için, vakfı yapan kişinin “gerekli gördüğüm takdirde yaptığım vakfı iptal edebilirim” türünden bir şart ileri sürmemesi gerekir.
e. Vakfedilecek mülk binâ veya ağaç türünden bir mal ise, yıkılmaya veya sö- külmeye mahkûm olmamalıdır. Vakfedilecek mülkler, bir müesseseyi ayakta tutmak, onun sürekli hizmet üretmesini sağlamak üzere ve gelir getirmesi maksadıyla tahsis edilecekleri için, bir süre sonra yıkılmaları veya kesilmeleri durumunda söz konusu gelir de elde edilemeyeceğinden, tahsis edildiği müessesenin hizmet üretmesi sekteye uğrayacak demektir. Dolayısıyla, bu türden vakfedilecek mülkler, süreklilik taşıyacak nitelikte olmalıdır.
f. Vakfedilen mülkün gelirlerinden faydalanacak olanların, hukukî ifâdesiyle meşrûtun-lehinin belirtilmesi lâzımdır. Yapılan vakıftan kimlerin veya hangi müessesenin faydalanacağı açıkça belirtilmeden vakıf yapılması mümkün değildir.
13.Soru
Osmanlı Devletinde ilk köklü ıslahat hareketine hangi padişah teşebbüs etmiştir?
II. Osman |
I. Osman |
Kanuni Sultan Süleyman |
Fatih Sultan Mehmed |
IV. Murad |
Osmanlı Devletinde ilk köklü ıslahat hareketine II. Osman teşebbüs etmiştir.
14.Soru
Aşağıdaki seçeneklerin hangisi Mustafa Ali’nin Nushatü’s-Selâtin eserinde devlet teşkilatındaki bozulmaların nedenleri arasında yer almaz?
Birçok insanın bulunduğu mevkiden daha üstünü istemeleri |
Mansıplar iltizamla verilmesi ve aşağı kimselerin yüksek makamlara çıkmalarına ortam hazırlanması |
Timar ve zeametlerin vezirlerin, beylerbeyilerin ve sancakbeylerinin adamlarına verilmemesi |
Doğru dürüst okuma yazma bilmeyen kişilerin bir şekilde ilim yoluna girmeleri |
Vezir oğlu olanlara babalarının vezareti esnasında beylerbeylik verilmesi |
Vezir oğlu olanlara babalarının vezareti esnasında beylerbeylik verilmesi
15.Soru
17. yüzyıl sonlarında cizye vergisi konusunda düzenlemeler yapan veziriazam kimdir?
Köprülü Mehmed Paşa
|
Köprülü Fazıl Ahmed Paşa
|
Sokollu Mehmed Paşa
|
Köprülü Fazıl Mustafa Paşa
|
Köprülü Numan Paşa
|
16.Soru
Osmanlı'da müderris yardımcısına ne ad verilirdi?
Muid |
Talebe |
Fakih |
Mülazim |
Tüllab |
Müderris yardımcısı, müzakereci, okutulan bahisleri, ders bittikten sonra, talebelere tekrarlatan ve genelde daha az kabiliyetli talebelere anlatan kişi idi. Danişmendler arasından ve en liyakatlı olanlardan seçilen muid, bugünkü asistan pozisyonundadır. Bunlar talebelerle aynı yerde oturmaktadırlar.
17.Soru
Hangi Osmanlı Sultanı döneminde ilk defa sultan Rum sultanı olarak isimlendirilmiştir?
Yıldırım Beyazid |
I. Murad |
Orhan Bey |
Fatih Sultan Mehmed |
Yavuz Sultan Selim |
Osmanlı hükümdarı, XIII. yüzyıl sonlarından XIV. yüzyıl sonlarına uzanan yüzyıllık süreçte, Anadolu-Balkanlar devletinin oluşumuna paralel olarak sahibü’l-ucât’lıktan sultanü’l-azamlığa terfi etti. Hükümdarlar, gazilerin ve mücahitlerin sultanlığından, hüdavendigârlık ve sultanlığa ve nihayet Rum (Roma yani Anadolu Selçuklu) sultanlığına (Yıldırım Bayezid) yükseldiler.
18.Soru
Aşağıdakilerden hangisi OSmanlı Devlet'inde Kadı'nın mahkeme işlerinde ki yardımcılarının başında olan kişidir?
Mukayyid |
Naip |
Asesbaşı |
Muhzır |
Subaşı |
Osmanlı Devlet'inde Kadı’nın mahkeme işlerinde yardımcısı olan bir kısım memurlar da mevcuttu ki, bunların başında nâip geliyordu.
Buna göre doğru cevap B (Naip) şıkkıdır.
19.Soru
Acemi Ocağı’nın eleman kaynaklarından biri olan kul oğullarının babaları aşağıdaki hangi gruptandır?
Kapıkulu |
Yeniçeri |
Acemi Oğlanlar |
Timarlı Sipâhi |
Akıncı |
Acemi Ocağı’nın eleman kaynaklarından birisi de kul oğulları idi. Bunlar, kapıkulu ordusu mensuplarının çocukları idiler. Bilindiği üzere, kapıkulu mensupları köle statüsündeydiler; dolayısıyla onların oğulları da aynı statüde sayılmışlardır.
20.Soru
Vakıf müesseseleri gelişmelerinin en üst evresine aşağıdakilerden hangisi döneminde ulaşmıştır?
İslamiyet Öncesi Arap Yarımadası |
İlk Türk Müslüman Devletleri |
Büyük Selçuklu Devleti |
Anadolu Selçuklu Devleti |
Osmanlı İmparatorluğu |
Bütün Türk-İslâm devletlerinde yaygın bir şekilde görülen vakıflar, bilhassa Osmanlı devleti döneminde gelişmesinin en üst noktalarına ulaşmış ve İslâm hukûkunun en zengin ve en etkili kuruluşlarından biri hâline gelmiştir.
-
- 1.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 2.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 3.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 4.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 5.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 6.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 7.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 8.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 9.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 10.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 11.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 12.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 13.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 14.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 15.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 16.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 17.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 18.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 19.SORU ÇÖZÜLMEDİ
- 20.SORU ÇÖZÜLMEDİ