savcı

şikâyetçi

gelmesi beklenen kimse

daha önce bahsedilmiş kimse

taraftar

ahkânelerinde tas ve kantoralu solaka¯n ve peykân ile Bâb-ı Âsafî’ye

âsafânelerinde taş ve kantoralu solaka¯n ve peykân ile Bâb-ı Âsafî’ye

âsafânelerinde tas ve kantoralu solaka¯n ve peykân ile Bâb-ı Âsafî’ye

âsafânelerinde tas ve kontörlü solaka¯n ve peykân ile Bâb-ı Âsafî’ye

âsafânelerinde tas ve kantoralu solaka¯n ve peykân ile baba Safiye’ye

sâdır

seniyye

inâyet

kinez

zâhir

Sevb

Nüh

Halvet

Resm

Karîb

İtmekle, takdi^m-i atebe-i mülûkâneleri kılındı. Bundan başka, mübârek

İtmekle, takaddüm-i atebe-i mülûkâneleri kılındı. Bundan başka, mübârek

İtmekle, takdi^m-i atiyye-i mülûkâneleri kılındı. Bundan başka, mübârek

İtmekle, takdi^m-i atebe-i mülûkâneleri kalındı. Bundan başka, mübârek

İtmekle, takdi^m-i atebe-i mülûkâneleri kılındı. Bundan başlamayarak

Feyz

Fevt

Cihet

Bende

Duhte

Sayf

Zabt

Fasl

Ser

Gurre

ilâ mâşâllâhu te‘âlâ düstûrü’l-amel

olmağın mûcebince defter-i teşrîfâta kayd olundı

teşrîfâta kayd itdirilmek husûsı menût

zikr olunan ilçileri haklarında dahi aynıyla

her üç senede bir def ‘a cizye-i mezkûrelerini

Tahvîl

Takrîb

Takrîr

Tekzîb

Taharrî

"...önünde ve etrâfında selâma durarak Harem-i hümâyûna duhûl ve mahallesine teslîm eylediler..."

"...evinde ve etrâfında selâmladarak Harem-i hümâyûna duhûl ve mahalline teslîm eylediler..."

"...önünde ve etrâfında selâmladarak Harem-i hümâyûna duhûl ve mahalline teslîm eylediler..."

"...önünde ve o tarafında selâmladarak Harem-i hümâyûna ruhûl ve mahalline teslîm eylediler..."

"...öküze ve etrâfında selâmladarak harman suyuna duhûl ve mahalline teslîm eylediler..."

benzer kân u ser-i kâtibler öyle arza duhûl ve arzdan çıkdıkları gemi

beyzâdegân ve ser-kâtibleriyle arza duhûl ve arzdan çıkdıkları gibi

beyzâ-dikâr ve pür-kâtipleriyle arza dâhil ve arzdan çıkdıkları gemi

beyzâ dekarın ve’s-ser-kâtipleriyle arza duhûl ve arzdan çıkdıkları gibi

beyzâ-degân-ı ve’s-ser-kâtipleriyle arza duhûl ve arzdan çıkdıkları gibi

Osmanlı askerî sınıfında rütbe sahibi görevliler. Askerî sınıfa ait bir rütbe.

Arazî kayıtları ve arazîye dayalı işlemleri yürüten, muhâfaza eden büronun başındaki memur.

Mübârek, kutlu, pâdişâhlara ait.

Pâdişâhın huzuru.

Âmir, hükümdar.

Öşür

Peyk

Solak

Tezkire

Temessük

Ordu, hümâyûnda Abdülmelikleri iddi‘â-yı dîn taraflarına dâ’imâ zekât ve iktizâ iden

Ordu-yı hümâyûnda abd-i memlûkleri a‘dâ-yı dîn taraflarına dâ’imâ dikkat ve iktizâ iden

Ordu-yı hümâyûnda âbâd-ı  memlûkleri iddi‘â-yı dîn taraflarına dâ’imâ dikkat ve iktizâ iden

Ordu-yı hümâyûnda âbâd-ı  memlûkleri iddi‘â-yı dîn-i taraflarına dâ’imâ zekat ve iktizâ iden

Ordu-yı hümâyûnda abd-memlûkleri a‘dâ-yı dîn-i taraflarına dâ’imâ dikkat ve iktizâ iden

selam deyüp önlerince yürüyerek kubbe-i hümâyûn yoluyla orta kapuya giderler çıkdıklarında

selamlayup önlerince yürüyerek kubbe-i hümâyûn yoluyla orta kapuya giderler çıkıldıkda

selam deyüp erkekler nice yürüyerek kubbe-i hümâyûn yoluyla orta kapuya giderler çıkdıkda

selamlayarak önler nice yürüyerek kubbe-i hümâyûn yoluyla orta kapuya giderler çıkıldıkda

sela duyup önlerince yürüyerek kubbe-i hümâyûn yoluyla orta kapuya giderler çıkıldıkda

Fasl

Esbak

Zabt

Ser

Muvakkat

Ahkâm

Müdevver

Ruus kalemi

Başmuhasebe Kalemi

Tahrir

Meclîs-i Mebûsân

Kazaskerlik

Kubbeiçi

Önkubbe

Kubbealtı

buğday

arpa

üzüm

peksimet

kuru yemiş

sâbık: geçmiş

tahrîr: yazma 

mukaddem: önce

i'ta: verme

zımnında: zamanında