AFETLERDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YÖNETİMİ - Ünite 4: Maden Arama Kurtarma (Tahlisiye) Ekipleri Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 4: Maden Arama Kurtarma (Tahlisiye) Ekipleri
Giriş
Maden sektörü patlama, yangın ve büyük göçüklerin meydana geldiği afet boyutunda olan kazaları barındırmaktadır. Arama kurtarma ve tahliye, maden iş yerlerinde mahsur kalan kazazedelerin kurtarılma çalışmalarıyla ilgilidir. Bu işletmelerde yapılacak arama kurtarma zor ve karmaşık bir yapıda olmasından dolayı, bu alanda görevlendirilen ekiplerin belli bir disiplinden geçmeleri gereklidir. Diğer arama kurtarma ekiplerinden farklı olarak, madenlere özgü tehlikelerle karşı karşıya kalacaklardır. Arama kurtarma çalışmalarının tek amacı çalışanların, kazazedelerin hayatını kurtarmaktır.
Afet boyutunda gerçekleşmiş bir maden kazasında, saha çalışmalarının en yoğun şekilde yaşandığı ve çok sayıda yetişmiş, tecrübeli personele ihtiyaç duyulan zaman aralıkları arama, kurtarma ve tahliye kısımlarıdır. Bu zamanda yapılan faaliyetlerde itina ve hassasiyet gereklidir; yapılması gerekli arama kurtarmanın başlıca unsurları şu şekilde özetlenebilir:
- Bir kurtarma girişiminde en önemli kişinin kurtarıcı olduğunu kabul etmek
- En çok sayıda insanı, kısa zamanda kurtarmak
- İlk önce, hafif yaralı mağdurları kurtarmak
Müdahâle durumunda yapılacak genel işler ise;
- Haber alma ve ulaşım problemlerinin çözümü,
- Afetin etkisinin ve ihtiyaçların tespit edilmesi,
- Arama ve kurtarma çalışmalarının başlatılması,
- İlk yardım çalışmaları,
- Alt yapı sorunlarının tespiti ve çözümü,
- Tahliye,
- Güvenlik, çevre sağlığı ve koruyucu hekimlik hizmetlerinin sürdürülmesi,
- Basın ve halkla ilişkiler konusunun düzenlenmesi,
- Hasar tespitinin yapılmasıdır.
Herhangi bir maden işletmesinin bir afet ve acil durum sırasındaki kayıpları, işletmenin afet ve acil duruma müdahâle ve ortadan kaldırma kabiliyetiyle doğru orantılıdır.
Tahlisiyede Temel Kavramlar
Tahlisiye: Arama, kurtarma ve tahliye kelimeleri başta yeraltı ve yer üstü maden iş yerlerinde olmak üzere birçok iş yerinde kullanılmaktadır. Ülkemizde genellikle yeraltı maden işletmeleri için kullanılan ve arama, kurtarma ve tahliye kelimelerinin birlikte ifade edildiği ‘tahlisiye’ kelimesi ise Arapça kökenli olup Türk Dil Kurumu sözlük manası kurtarma, can kurtarma şeklindedir.
Tahlisiciye: Yeraltı madenlerinde, ocak atmosferinin yoğun olarak zehirli ve boğucu gazlar ihtiva ettiği, yüksek sıcaklık ve tehlikeli durumların bulunduğu ortamlara, insan ve malzemeyi kurtarmak için görevlendirilmiş ve özel olarak eğitilmiş kişilerdir.
Kurtarıcı: Yeraltı maden işletmelerinde, ocak atmosferinin yoğun olarak zehirli ve boğucu gazlar içerdiği, yüksek sıcaklık ve tehlikeli durumların bulunduğu ortamlarda, can ve malzemeyi kurtarmak için görevlendirilmiş ve çeşitli yeraltı maden üretiminde çalışanlardan seçilmiş özel olarak eğitilmiş kişidir.
Oksijen Solunum Cihazı: Kurtarıcının havasız ve gazlı ortamda ihtiyacı olan oksijeni kapalı devre sistemiyle sağlayan solunum cihazıdır.
Oksijen Ferdi Kurtarıcı Cihazı: Kurtarıcının, oksijen solunum cihazındaki oksijenin bitmesi veya bir arızanın oluşması durumunda ek oksijen sağlayan cihaz
Gaz Ölçüm Cihazı: Kurtarıcının, çalıştığı ortamda bulunan ocak gazlarının konsantrasyonunu belirleyen cihaz
Kondisyon Merkezi: Kurtarıcının fizik gücünün gelişmesi için gerekli olan kondisyon aletlerinin bulunduğu yer.
Kurtarma Süresi: Kurtarma merkezinden ayrılış ve tekrar kurtarma merkezine dönüşe kadar geçen süredir.
Degaj: Yeraltı maden ocaklarındaki ani gaz boşalması hâlidir. Genellikle grizulu kömür ocaklarında sıklıkla karşılaşılabilen bir olaydır.
Göçük: Yeraltı imalatında tahkimatın yetersizliği veya eskiyip dayanıklılığını kaybetmesi sonucu tavanın göçmesi hâlidir.
Grizu: Metan gazının hava ile muayyen belli bir oranda karışımından oluşan patlayıcı ve yanıcı gazdır. Metan gazının hava ile karışımı hacim olarak %5’in altında ve %14 ile %28 arasında yanma, %5 ile %14 arasında patlama özelliği gösterir.
Kömür Tozu Patlaması: Havada askıda bulunan (bir m3’te 40 ile iki kilogram arası) kömür tozunun infilak etmesi olayıdır.
Su Basması: Yeraltı işletmelerinde yapılan galeri ilerlemeleri veya üretim çalışmaları sırasında doğal boşluklarda, katmanlarda bulunan veya eski imalattan kalan boşluklarda birikmiş suyun kontrolsüz bir şekilde ocak içerisine akması olayıdır.
Dünyada gerçekleştirilen maden üretimi, yer üstü ve yeraltı madenciliği olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Yeraltı maden iş yerlerinde sürekli karşılaşılabilen tehlike ve riskler açısından İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) üzerinde daha fazla durulması gerekmektedir. Söz konusu maden iş yerlerinde İSG bakımından dikkat edilmesi gereken hususlar;
- Maden gazları/Grizu patlamaları,
- Kömür tozu patlamaları,
- Havalandırma,
- Yangın,
- Tahkimat ve maden göçükleri,
- Toz ve tozun neden olduğu hastalıklar,
- Su baskını,
- Patlayıcı madde kullanımı,
- Elektrik,
- Gürültü,
- Titreşim,
- Aydınlatma,
- Mekanizasyon ve makine kullanımı,
- Malzeme ve insan nakliyesi,
- Termal konfor,
şeklinde sıralanabilir.
Maden Kazalarında Arama Kurtarma
Türkiye Barolar Birliği 2014 yılında “Soma Maden Faciası Benzeri Kazaların Önlenmesine Yönelik Sistem ve Temel Mevzuat Önerileri Hakkında Rapor”da arama kurtarma faaliyetleri ile ilgili sorunlar kısmında aşağıdaki hususlara değinilerek Soma kazasından sonra arama kurtarma ile ilgili öneriler verilmiş ve (URL-2);
- Maden iş yerlerinde meydana gelen kazaların afet olarak değerlendirilmesi,
- Detaylı standartları olan, yeraltı kömür ve diğer madenler için ayrı bir arama kurtarma kanununun olmaması,
- Kamuoyu bilgilendirmeleri tek merkezden yapılmaması,
- Arama kurtarma ekiplerinin olay yerine ulaşım sırasında sorunlar yaşaması,
- Arama kurtarma faaliyetleri sırasında iş yeri yetkililerine ulaşılamaması,
- Haberleşmenin sağlanamaması,
- Madenciliği bilmeyen arama kurtarma ekiplerinden kaynaklı sorunların ortaya çıkması,
- Bilgisiz ve yetersiz kişilerin yeraltında kurtarma faaliyetlerine katılmak istemesinden kaynaklı ortamda kaos ve risk oluşması,
- Arama kurtarma ekiplerinin geri hizmetlerinde eksikliklerin olması,
şeklinde temel alanlarda sorunlar olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca, “Maden işletmelerinde arama kurtarma işletmenin sorumluluğunda bir faaliyettir. Ancak işletmenin arama kurtarma yeteneklerinin yeteri kadar gelişmemesi nedeni ile kazalar sonrası olaya müdahâle Soma ve Ermenek kazalarında olduğu gibi AFAD ekipleri tarafından yapılmaya çalışılmaktadır.
Madencilik sektöründe, özellikle yeraltı kömür işletmelerinde, afet boyutunda toplu ölümlere neden olan kazalar meydana gelmektedir. Yaklaşık 140.000 kişinin istihdam edildiği madencilik sektöründe istatistiklere göre iş kazalarının ve meslek hastalıklarının en çok yaşandığı iş yerleri kömür ocaklarıdır.
Ülkemizde son yıllarda bu tip kazalar, yakın zamanda, Soma ve Ermenek’te görülmüştür. Soma Kömür İşletmeleri AŞ tarafından işletilen kömür madeninde 13 Mayıs 2014’te bir patlama meydana gelmiş ve bunun sonucu olarak madende yangın çıkmış ve dokuz yüz civarında madenci madende mahsur kalmıştır. Kazada 301 kişi hayatını kaybetmiş, 162 kişi ise yaralanmıştır.Yeraltı maden işletmelerinde kısa süre içerisinde çalışanların ölümüne yol açabilecek karbonmonoksit ve karbondioksit gibi zehirli ve boğucu gazların oluşmasına sebep olan yangın benzeri afet ve acil durumlara müdahâle edip mahsur kalan madencilerin tam teşekküllü bir ya da birden fazla tahlisiye ekibi tarafından kısa süre içerisinde temiz havanın olduğu güvenli bir ortama taşınması en önemli madencilik faaliyetlerindendir.
Ülkemizde Tahlisiye Faaliyetleri
Son yıllarda yeraltı maden tahlisiyesinde sadece kaza ya da acil durumda mahsur kalan madencilere temiz hava takviyesi sağlayan maskenin kuşanılmasının yerine, tamamen kendi kendini kurtarabilen yetişmiş madencilerin olması hedeflenmektedir. Kazanın meydana gelmesinden sonraki ilk birkaç dakikanın hayat kurtarma anlamında tahlisiye eğiticilerinin eğitimlerde oksijenli ferdi kurtarıcı, acil durum prosedürleri, kaçış sistemlerinin tecrübe ve uygulanması önemli bir husustur.
Maden Arama Kurtarma ve Ekiplerinin Kurulması ile İlgili Mevzuat
Maden işletmelerinde arama kurtarma ve ekiplerinin oluşturulması, kurtarıcıların eğitimlerinin sağlanması ve uygun donanım ve ekipmanın bulundurulması ve merkezlerin kurulması hukuki bir zorunluluktur.
İş Güvenliği ve Sağlıkla ilgili mevzuat son yıllarda hızlı bir değişim süreci içerisine girmiştir. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yayımlanan ve yürürlüğe konulan yeni yönetmelikler çalışma alanlarında iş güvenliği ve sağlık konularında çalışanları korumaya yönelik birçok uygulamayı beraberinde getirmiş ve iş güvenliğinin sağlanması ve sağlıklı bir çalışma ortamı oluşturulması hususunda yeni bir takım yaptırımları da beraberinde getirmiştir.
Maden ve Taş Ocakları İşletmelerinde ve Tünel Yapımında Alınacak İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Önlemlerine ilişkin tüzüğün Beşinci Bölüm İkinci Kısım Kurtarma ve İş Güvenliği başlığı altında 322’ci maddenin ilk paragrafında “Maden ocaklarında, bir kurtarma istasyonu kurulması zorunludur. Ancak, yarıçapı en çok 50 kilometre olan alan içinde bulunan maden işletmeleri, merkezî bir yerde, ortaklaşa bir kurtarma istasyonu kurabilirler.” denilmektedir. Aynı bölümde yer alan diğer ilgili maddelerde, 10 kişiden az olmayacak şekilde ocaklarda çalışan işçilerin en az %3’nün kurtarıcı olarak eğitilmesi gerektiği, kurtarıcıların en az ilköğretim okulu mezunu ve iki yıl deneyimli olmaları gerektiği ve kurtarıcıların yılda bir kez sağlık muayenelerinin yapılması gerekliliği vurgulanır.
Tahlisiye Merkezleri
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve diğer ilgili mevzuat gereğince ülkemizde tahlisiye merkezlerinin kurulduğu görülmektedir. Bu tahlisiye merkezleri incelendiğinde büyük bir kısmının tahlisiye ekipmanlarının depolanması, bakım ve tamiratlarının yapılması amacıyla tasarlanan odalar ile tahlisiyeci eğitimlerinin gerçekleştirilmesi için bir iki derslik salonundan oluşan tek katlı prefabrik ya da beton yapıya sahip kapalı alanlardan oluştuğu görülecektir. Ülkemizde ilk tahlisiye istasyonu 1938 yılında Zonguldak’ta kurulmuştur. Uzun yıllar Türkiye Taş Kömürü Kurumu bünyesince gerçekleştirilen tahlisiyecilik faaliyetleri, son yıllarda yaşanan maden kazaları ve özellikle mevzuat ile getirilen yeni yaptırımlar ile kamu ve özel sektörde faaliyet gösteren birçok maden iş yerinde yaygınlaşmıştır.
Türkiye Taş Kömürü Kurumu Tahlisiye Merkezi
Ülkemizde tam teşekküllü tahlisiye istasyonu ilk olarak 1938 yılında, Alman Drager firmasının işbirliği ile Zonguldak’ta faaliyete girmiştir. Zonguldak merkez ve Kozlu, Armutçuk, Karadon, Amasra ilçelerinde olmak üzere toplam beş adet tahlisiye istasyonu vardır. Zonguldak merkez tahlisiye istasyonu; kurtarma, ocak yangını, göçük açma, enkaza girme, gazla mücadele konularındaki uzmanlığı sebebiyle ülke genelinde birçok kamu ve özel maden işletmelerine tahlisiye ve ilk yardım eğitimi ile olağan üstü durumlarda arama kurtarma hizmeti vermektedir. Zonguldak havza genelinde görev yapan beşyüz ile bin arasında tahlisiyecinin 6 ayda bir geliştirme kursları verilmekte ve ayrıca yeni tahlisiyeci olacakların eğitimleri de verilmektedir.
Tahlisiye Ekiplerinin Olaylara Müdahelesi ve Tahlisiye Planı
Kaza ihbarı alan kurtarıcılar, en kısa zamanda tahlisiye istasyonuna gelerek ekipleri oluştururlar ve tahlisiye çalışmalarında kullanılacak malzeme, techizat ve bunların yedeklerinin iki katı fazlasını alarak görev yerine giderek, tahlisiye planına göre geçici tahlisiye istasyonunu kurarlar. Geçici istasyonda olayın gelişimine göre, bir veya birkaç tahlisiye ekibi hazır bulundurulur. Tahlisiye ekibi üyeleri çalışmaya başlamadan önce işin türü ve kapsamı ile uyulması kurallar hakkında bilgilendirilir (URL- 6).
Tahlisiye Planı; tahlisiye planı çalışmasına katılan kurtarıcıların görev alanları ve sorumlulukları önceden hazırlanan “Tahlisiye Planı” içinde belirtilmiştir.
- Kurtarma işinde çalışacak kişilere haber verilmesi,
- Geçici idarecinin alacağı tedbirler,
- Kurtarma faaliyetlerine katılan diğer şahısların görevleri,
- Tahlisiye ile ilgili talimatlar,
bu plana eklenir. Plan en az 6 ayda bir incelenir ve gerekiyorsa yeniden düzenlenir.
Afetlerde Arama ve Kurtarma
Türkiye Taş Kömürleri İşletmesi (TTK) Yeraltı Maden işletmeciliğinin 150 yılı aşkın üretim tecrübesi bulunmaktadır. TTK’nın tarihinde yaşadığı büyük madencilik kazaları ile bu kazalardan elde ettiği acı tecrübeler vardır. TTK yetiştirdiği 10.000 üzerindeki kurtarıcıları ile başta yeraltı maden işletmeleri olmak üzere acil durum ekiplerini eğitmekte ve bu ekiplerin kullanacağı ekipmanların periyodik bakım, kalibre ve testlerini yapmaktadır.
17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinde görev alan binlerce Türkiye Taş Kömürleri İşletmesi (TTK) maden işçisi, göçük ve enkaza, yeraltı kömür madenciliğinde kullanılan özel tahkimat metodları ile girmiştir. Bu çalışmalar esnasında bir tek kişinin dahi burnu kanatılmadan başarılı kurtarma çalışmalarında bulunulmuştur.
Depremler
Türkiye Taş Kömürleri İşletmesi (TTK) bünyesinde oluşturulan afet ve acil durumlarda görev alacak ekipler, konunun uzmanı birimler tarafından kurtarma, tahkimat yapma, enkaza girme, gazlı ortamlarda çalışma, kurtarma esnasında kullanılacak ekipmanlar ile ilk yardım konusunda eğitime alınmış, ehliyetli, en az yılda bir kez tekamül kursundan geçirilmiş kişilerden oluşmaktadır. Türkiye Taş Kömürleri İşletmesi, kırk kişisi teknik eleman olmak üzere 400 kişilik acil durum ekipleri kurmak ve olası acil durumlar için bu ekipleri özel ekipmanlarla eğitmek üzere acil durum ekipmanlarına sahiptir.
Tahlisiyeci ve Tahlisiye Ekipleri
Tahlisiyeci olabilmenin belli şartları olması yaptığı işin zorluklarından ve çok tehlikeli olmasından kaynaklanmaktadır. Bu konuda belirlenen mevzuat doğrultusunda tahlisiyeciler görevlendirilmektedir. Örneğin, Türkiye Taşkömürleri Kurumu (TTK) kendisinin oluşturduğu beden gücü yönetmeliğine göre tahlisiyeci olacaklarda belli şartlar aramaktadır.
Ayrıntılı bir şekilde hazırlanan bu şartlar aşağıda verilmiştir;
- Yaş: İlk kez Üretim Nezaretçisi Tahlisiyeci olacaklar, 40 veya daha küçük yaşta olmalıdır.
- Görme: a) Çıplak görme; Bilateral 8/10’dan aşağı olmamalıdır. b) Periferik Görme tam olmalıdır. Daltonizm, Diplopi, Nistagmus Strabismus, Anopsi ve gece körlüğü olmamalıdır.
- İşitme: a) Dahili ve/veya harici cihaz kullanılmadan; her iki kulakta işitme; konuşma frekanslarında (500–1000– 2000 Hz) Ortalama 30 dB(A) ve daha küçük şiddetlerde olmalıdır. b) Tinnitus, Vertigo gibi, denge ve dikkat üzerine olumsuz etkisi olan arızaları olmamalıdır.
- Hareket Sistemi: a) Baş iskeletinde baret giymeye engel olacak veya baret giyildiğinde dahi tam korunamayacak, kemik defemti veya çıkıntıları olmamalıdır.
- Genel Cerrahi: a) Apandektomi, Kolesistektomi, Tiroidektomi, İnguinal Herni operasyonları, Anal fissür, Fistül Pylonidal sinüs ve Rektal polip operasyonları dışında, iç organ hastalık veya noksanlığı olmamalıdır. b) Varisektomi ile tedavisi yapılmışlar dışında, Arteriel ve/veya Venöz hastalığı olmamalıdır.
- Dâhiliye: a) Diğer sistemleri etkilememiş olup tedavisi mümkün Endokrinopatiler dışında endokrin bozukluğu olmamalıdır.
- Nöro-Psikiyatrik Sistem: a) Merkezî veya Periferik sinir sistemi ile ilgili Nörolojik ve/ veya Psikiyatrik Sekel bırakan hastalık geçirilmiş olmamalı. IQ > 60 olmalıdır. b) Epilepsi, Psikoz, Nöroz, Psikonöroz, Toksikomani, Psikopati ve Madde Bağımlılığı gibi Psikiyatrik Hastalık olmamalıdır.
- Tedavisi yapılmış veya konuşma ve solunum güçlüğüne yol açmayan Sinüzitler, Larinks ve Nazofarenks hastalıkları ve septum Deviasyonları dışında burun ve boğaz Patolojileri olmamalıdır.
- Nevüsler, hafif ve Epiderm işle ilgili Nedbe ve keloidler, yüzeysel Mikozlar Lokal atrofiler, Liken Planus ve Vitiligo dışında deri hastalığı olmamalıdır.
Tahlisiyecilere Verilen Eğitimler
Birincisi; Hiç eğitim almamış tahlisiyeci adaylarına, bir hafta (40 saat) verilen ilk eğitimdir. İlk tahlisiyeci olacaklar için yetiştirme ve ilk yardım kurs programı Tablo 4.1’de verilmiştir. ( Bknz. Kitap sayfa 99)
İkinci tür verilen eğitim; Daha önce eğitim almış personele yılda en az bir kez verilen, bir gün (8 saat) geliştirme, ilerleme (tekrar) eğitimidir (Tablo 4.2). Kurtarma tekrarlama kurslarına katılanlar ve değerlendirme sonuçları belgelerine yazılır. İş yerine bildirilir.(Bknz. Kitap sayfa 100)
Ekiplerin Oluşturulması
Tahlisiye ekipleri en az üç en fazla altı kişiden oluşmaktadır. Ekip başı, teknik eleman ya da nezaretçi, yardımcısı ise işçiden meydana gelmektedir. Ekip içerisinde ekip şefi, ekip şef yardımcısı ve kurtarıcılar bulunur. Ekip şefi ekibin başında, ekip şef yardımcısı ise ekibin sonunda durarak birlikte ekibin koordinasyonunu sağlarlar. Ekip üyelerinin haberleşmesi birtakım sesli ışıklı işaretlerle olur. Kurtarıcılar olaylara giderken tam tekmil cihaz ve teçhizatlarını kuşanıp kontrol ve testlerini yapmalıdırlar. Kurtarıcının kuşandığı cihaz ve teçhizatlar şunlardır:
- Oksijen solunum cihazı
- Yüz maskesi
- Ekip şefi çantası
- Takım çantası
- Tahlisiye bakımcı çantası
- Gaz ölçüm cihazı
- Yedek tüp ve ekipmanlar
Olaylara müdahâlede ekip şefinin kritik bir konumu vardır. Kurtarma çalışmalarını koordine eden ve ekibe yön veren ekip şefleridir. Bu nedenle ekip şefleri gerekli olacak tüm malzemeleri yanında bulundurmalıdır. Beş günlük bilgi ve beceri eğitimi sonunda kurtarıcı adayları toplam 20-25 kg ağırlığındaki teçhizatı kuşanarak, kömür ocağında uygulamaya katılırlar.
Yurt Dışı Kurtarma ve Tahlisiye Merkezi Örnekleri
Amerika Birleşik Devletlerinde Tahlisiyecilik
ABD’de, maden tahlisiyeciliği 19’uncu yüzyılın başlarında yaşanan çoklu ölümlerin olduğu maden kazalarına dayanmaktadır. 1907 yılında meydana gelen ve 362 madencinin yaşamını yitirdiği Monongah maden kazası sonrasında İçişleri Bakanlığına bağlı olarak 1910 yılında Madencilik Kurumu oluşturulmuştur. Bu kurum ile birlikte iş sağlığı ve güvenliği ile tahlisiyecilik anlamında kayda değer ilerlemeler kaydedilmiştir. Bunlardan bir tanesi ilk raylı maden kurtarma aracının hazırlanması olmuştur.
1977 yılında Federal Maden Sağlık ve Güvenlik Kanunu yasalaşmıştır. Kanun’un yasalaşması ile birlikte o yıla kadar İçişleri Bakanlığı bünyesinde yer alan Madencilik Kurumu, MSHA (Amerika Birleşik Devletleri Maden Sağlık ve Güvenlik Kurumu) adı altında bağımsız bir kurum olmuştur.
Madenlerin İyileştirilmesi ve Yeni Acil Durumlara Müdahâle Kanunu kapsamında tüm maden işverenleri öngörülen acil durum eylem planlarını MSHA’ya onaylatarak hayata geçirmek durumundadırlar.
MSHA’ya bağlı olarak faaliyet gösteren ve ABD Batı Virginia eyaleti Beckley bölgesinde bulunan Ulusal Maden Sağlığı ve Güvenliği Akademisi, tahlisiyecilik ve teftiş eğitimleri noktasında dünyanın birçok ülkesinden gelen öğrencilere ev sahipliği yapmaktadır. Raleigh County havaalanı yakınında 80 dönümlük arazide, Beckley, Batı Virginia’da yer almaktadır.
ABD’de yer alan 50 eyaletin hemen hepsinde yaklaşık 232 tahlisiye istasyonu bulunmakta olup, eyaletlerin maden rezerv çeşidine göre tahlisiye personelleri uzmanlaşmaktadır.
Avustralya’da Tahlisiyecilik
Dünya altın ve kömür madenleri üretim miktarında ilk sıralarda yer alan Avusturalya maden rezervlerinin dağılımı açısından incelendiğinde ise zengin ve yüksek kalorili kömür rezervlerinin Queesland ve North South Wales eyaletlerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Kömür rezervinin dışında ülkenin güney doğu ve güney batı kesimlerinde yer alan zengin altın ve demir rezervleri yer almaktadır. Ülkedeki maden tahlisiye merkezlerinin de özellikle kömür rezervlerin yoğunlaştığı ve Avustralya kıtasının güney doğusundaki Queesland ve North South Wales eyaletlerinde bulunduğu görülmektedir.
Avustralya’da maden tahlisiyeciliği 1920’li yıllara dayanmaktadır. 1923 tarihinde Avustralya kıtasının güneydoğusunda yer alan kömür madeninde meydana gelen patlama ve yangın sonucunda 21 madenci hayatını kaybetmiştir. Kaza sonrası oksijenli ferdi kurtarıcıların önemi ve merkezi tahlisiye istasyonlarının kurulması ortaya çıkmış ve Maden Tahlisiye Kanunu parlamentoda kabul edilerek 1925 tarihi itibarıyla uygulamaya konulmuştur. Ülkenin ilk tahlisiye istasyonu 1926 yılında kurulmuştur. Kısa süre içerisinde ise Wollongong, Newcastle ve Lithgow kentlerinde de birer tahlisiye istasyonları kurulmuştur.
Avustralya kıtasında ilk kurtarma istasyonları; her maden iş yerinin ayrı bir ekibi ve ekipmanından oluşan Avrupa model tipinin aksine, İngiltere modeli olan merkezi tahlisiye istasyonlarına dayanmaktadır.
İlk maden tahlisiye istasyonları, bağlı bulunduğu bölgenin sanayi temsilcileri tarafından kontrol edilmiştir. Tahlisiye merkezinin ekonomik olarak desteklenmesi ise bölgedeki madenlerden karşılanmaktaydı. Bu uygulama tüm Avustralya kıtasına yayılmaya başlayarak büyük bir destekle güçlendi.
Daha sonra mevzuatta yapılan düzenlemelerle, 1946 yılından itibaren bu konuda yetkili bulunan Birleşik Kömür Kurulu (Joint Coal Board) ve Maden Kurtarma Kurulunun (Mines Rescue Board) kaldırılarak yerine eyalet hükûmeti tarafından yetkilendirilmiş bir ya da daha fazla kuruluşun oluşturulmasını öngörmüştür. Kanun’da belirtildiği biçimde onaylı kuruluşun yönetim kurulu 7 kişiden oluşmaktadır.