AİLE KATILIMI VE İŞBİRLİĞİ - Ünite 7: Yetişkin Engelli Bireylerin Bakımları ve Bakım Sunan Ekip Üyeleri ile İşbirliği Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 7: Yetişkin Engelli Bireylerin Bakımları ve Bakım Sunan Ekip Üyeleri ile İşbirliği

Engelli Bireylerin Genel Sağlık Sorunları

Zihinsel yetersizliği olan bireyler zihinsel fonksiyonları genel popülasyona göre daha düşük olan bireyler olarak tanımlanırlar. Dünya Sağlık Örgütü verilerinde zihinsel yetersizlik dünya genelinde % 1-3 yaygınlık göstermektedir ve farklı biçimlerde sınıflandırılabilmektedir. Aynı örgüt hafif düzey zihinsel yetersizliği olan bireylerin zekâ aralığını 50 ile 70, orta düzeyi ise 35 ile 50 arasında tanımlarken, hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireylerin öz bakım, sınırlı okuma ve yazma becerisi, sosyal ilişki ve çalışma yaşamı konularında bağımsız olabileceğini belirtmektedir. Hafif ve orta düzeyde zihinsel yetersizliği olan yetişkin ve yaşlı bireylerin genel sağlık sorunları:

  • Akut sağlık sorunları
  • Artan yaşla birlikte kalp ve dolaşım sorunları
  • Düşük fiziksel aktivite seviyesi ve beslenme alışkanlığına bağlı olarak obezite
  • Bazı kanser türleri
  • Görme ve işitme sorunları
  • Düşük aktivite düzeyi ve bağırsak hareketliliği nedeniyle kabızlık
  • Kas tonusu ve mesane kapasitesindeki azalmaya bağlı idrar tutmada güçlük
  • Yaşlılık döneminde erkeklerde prostat sorunları
  • Yetersiz ağız bakımı nedeniyle diş problemleri
  • Nörolojik sorunlar

Dünya Sağlık Örgütü ileri düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireylerin zekâ aralığını 35’in altı olarak tanımlamaktadır. Bu bireylerde bilişsel fonksiyonlara ilaveten eşlik eden iletişim ve hareket sorunları, günlük yaşam aktivitelerinin neredeyse tüm alanlarında desteğe gereksinim duymalarına yol açmaktadır. İleri düzeyde zihinsel yetersizliği olan yetişkin ve yaşlı bireylerin genel sağlık sorunları:

  • Kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları, solunum yetmezliği, akciğer inflamasyonu
  • Kronik kabızlık
  • Enfeksiyon hastalıklar
  • Doğuştan veya sonradan oluşan kas-iskelet sistemi sorunları
  • Yutma-çiğneme güçlüğü, bağımsız beslenememe, reflü
  • Düşük aktivite düzeyi ve yetersiz beslenmeye bağlı osteoporoz
  • Epilepsi
  • Şizofreni ve diğer psikotik bozukluklar
  • Diş ve ağız sorunları

Down Sendromu en yaygın kromozomal anomalilerden biri olup, yaklaşık 650 doğumda bir görülme sıklığı vardır. Genelde orta düzey zihinsel yetersizlik eşlik etmekle birlikte, Down Sendromlu bireylerin yaklaşık %10’u hafif düzeyde zihinsel yetersizliğe sahiptir. 20. yüzyılın başında 19 yıl ömrü olan bu bireylerin gelişen teknoloji ve sağlık hizmetleriyle birlikte ortalama ömrü 50 yıla yükselmiştir. Down sendromlu bireylerin doğumla birlikte gelen bazı yapısal organ işlev sorunları nedeniyle, sağlık kontrollerinin düzenli aralıklarla yapılması yaşamsal önem taşımaktadır. Bu bireylerde yetişkinlik döneminde fiziksel aktivite düzeyinde azalma, obez olma eğiliminde artış, günlük aktivite fonksiyonlarında azalma, bilişsel fonksiyonlarda bozulma ve bunama gibi belirtiler görülmektedir. Down sendromlu yetişkin ve yaşlı bireylerde görülen genel sağlık sorunları aşağıda özetlenmiştir:

  • Hormonal yetersizlikler
  • Kalp sorunları
  • Solunum hastalıkları
  • Düşük aktivite düzeyi ve hipotiroidizme bağlı obezite
  • Cilt hastalıkları, diş çevresi enfeksiyonları, kanser
  • İşitme sorunları
  • Göz hastalıkları
  • Kas-iskelet sorunları
  • Alzheimer hastalığı

Serebral palsi doğum öncesi, sırası ve sonrasında çeşitli hastalık, travma veya yapısal sorunlara bağlı gelişebilen ve beyinde kalıcı hasarlar bırakarak yaşam boyu bireyin motor, bilişsel, iletişim ve sosyal alanlarda sınırlılıklar yaşamasına neden olan çoklu gelişimsel bir nörolojik yetersizlik durumudur. Beyinde etkilenen alana bağlı olarak bireyin temel motor sorunlarına ilaveten zihinsel yetersizlik, solunum, dolaşım, üriner, sindirim ve duyu sisteminde bazı sorunlar eşlik edebilirken serabral palsili bireylerde temel sorun kas tonusunun istemli olarak kontrol edilememesidir. Bu durum ise zamanla aşırı kasılan kasın yapıştığı eklem ve kemiklerde bazı deformite, şekil bozukluğu ve fonksiyonel yetersizliklere yol açarak kamburluk ve omurga diziliminde yana eğrilikler gibi ikincil sorunlara yol açabilmektedir. Zihinsel yetersizliğin eşlik ettiği bireylerde yaşam süresi daha kısayken, zihinsel yetersizliği olmayan serabral palsili bireylerin yaşam süreleri genel nüfus ortalamasına daha yakındır. Yetişkinlik dönemiyle birlikte yürümede yavaşlama, ağrı, yorgunluk ve bağımsızlık düzeyinde azalma görülmektedir. Yetişkin ve yaşlı serebral palsili bireylerde mevcut çoklu sınırlılıklar, farklı disiplinlerde çalışan sağlık ve bakım uzmanlarının birlikte ve uyum içerisinde çalışmasını gerektirmektedir. Yetişkin ve yaşlı serebral palsilili bireylerde muhtemel görülebilecek genel sağlık sorunları aşağıda sıralanmıştır:

  • Epilepsi
  • Görme sorunları
  • Mesane işlev kayıpları
  • Üst ve alt sindirim faaliyetlerinde hareket yetersizliği
  • Yutkunma ve ağız kontrolünde güçlüğe bağlı konuşma zorluğu
  • Beslenme ve diş sorunları, yemek borusu sorunları
  • Anemi
  • Akciğer sorunları
  • Hareket ve beslenme yetersizliğine bağlı osteoporoz, dekibüt ülseri
  • Kronik kas ve eklem ağrıları, omurgada yapısal sorunlar, kalça ve ayak bileği bozuklukları, şekil bozuklukları

Otizm Spektrum Bozukluğu yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkıp iletişim ve sosyal etkileşim sorunları, sınırlı/yinelenen ilgi ve davranışlarla karakterize nörolojik temelleri olan karmaşık bir nöro gelişimsel yetersizliktir. Yaygınlık oranında genel kabul gören oran 150’de birdir. Gelişimsel yetersizliğin tipi ve şiddetine ilaveten zihinsel yetersizlik, epilepsi veya motor sorunlar gibi ikincil durumların eşlik edip etmemesine göre bu bireylerin sağlık sorunları ve bakım gereksinimleri değişmektedir. Bu bireylerde muhtemel görülebilecek genel sağlık sorunları:

  • Epilepsi
  • Uyku bozuklukları
  • Gastrointestinal sorunlar
  • Genital ve üriner sorunlar
  • Diş ve ağız sorunları
  • Kulak-burun-boğaz
  • Kalp ve dolaşım sistemi sorunları
  • Yeterli sıvı alınmaması nedeniyle su kaybı

Görme fonksiyonlarında kayıp 60’lı yaşlardan önce ortaya çıkan, 60 ile 80’li yaşlar arasında yaygınlık gösterip, yaşlılık döneminin en sık karşılaşılan yetersizlik durumudur. Yaşlanmayla birlikte göz çevresinde deri altı yağ dokusunda kayıp, doku elastikiyetinde azalma, göz kas kuvvetinde düşüş, kornea netliğinde azalma, iris ve göz bebeğinde yetersizlik, lens yoğunluğunda artış ve merkezi sinir sistemi bilgi işlemleme sürecinde yavaşlama gibi belirtilerle ortaya çıkan görme fonksiyonlarında gerilemeler ortaya çıkmaktadır. Bu değişiklikler sonucu çeşitli görme kayıplarına neden olan göz sorunlarıyla yetişkin ve yaşlılık döneminde sıkça karşılaşılmaktadır. Bunlar; lens protein yapısındaki değişiklikler nedeniyle lenste bulanıklaşmaya ve görme keskinliğinde azalmaya neden olan katarakt, görme sinirinin yetersizliğine bağlı glukom, retina altındaki kan damarlarının anormal genişlemesine bağlı görme kusurları, şeker hastalığına bağlı retinanın zarar görmesi ve görüş kaybı, kullanılan bazı ilaçlara bağlı bulanık görme ve beyin kanaması sonucu gelişen görme kayıplarıdır.

İşitme, anlamlı semboller içerisinde sesin saptanması, aktarılması, analizi ve bütünlüğünü gerektirirken, 65 yaş üstü bireylerin yaklaşık üçte biri, 75 yaş üstü bireylerin ise yarısında bu gerekler karşılanamamaktadır. İşitme kayıpları bazı bireylerde 40’lı yaşlar ortaya çıkarken bazı yetişkinlerde 60-70 yaşlarında görülmeye başlamaktadır. İşitme kaybı, yaşlılığa bağlı en sık gelişen üçüncü kronik sorundur. İşitme fonskiyonları yaşla birlikte gerileme gösterirken, en yaygın neden merkezi sinir sistemi ve beynin işitme alanlarındaki hücresel kayıplar ve iç, orta ve dış kulaktaki değişikliklerdir. İşitme kayıplarının nedenleri genellikle üç kategoride incelenmektedir. Bunlar, iletimsel işitme kaybı, duyu-nöral işitme kaybı ve her ikisinin eşlik ettiği işitme kaybıdır. Yaşlanmaya bağlı işitme kayıpları daha çok duyu-nöral nedenlerden gelişirken, işitme fonksiyonlarının geriye dönüşü mümkün olmamakla birlikte kullanılacak işitmeye yardımcı cihazlarla bu yetersizlik dengelenmeye çalışılmaktadır. İşitme kayıpları, genellikle her iki kulakta ve yüksek frekanslı seslerin işitilmesinde güçlükle kendini göstermektedir ve bu kayıplar ilerleyici bir yapıdadır. Yaşlanmaya bağlı gelişen işitme kaybı beraberinde konuşulanları anlamada güçlük ve kimi bireylerde kulakta çınlama ve denge kayıpları gibi belirtilerde sergilemektedir. İşitme kaybı ve eşlik eden diğer sorunlar yetişkin ve yaşlıda kendini geri çekme, sosyal katılımı engelleme, çevreye olan uyumu azaltma ve sonucunda yaşam kalitesinde düşüşe neden olmaktadır.

Engelli Bireylerde Bakım Planlaması ve Yaşanan Güçlükler

Engelli Bireylerin Sınırlılıkları: Kas-iskelet sisteminde ağrı, mide spazmı, karın veya diş ağrısı, yutkunma güçlüğü vb. hastalık veya kronik sorunların belirtilerini ifade edebilme, şiddetini değerlendirebilme ve bunu sağlık personeline anlatmada yetersizliği olan yetişkin ve yaşlı bireylere zamanında doğru tanının konulup, tedavinin başlanmasında sorunlar yaşanabilmektedir. Ayrıca bu bireylerin sağlıklı yaşlanma, yaşam kalitesi, sağlık için risk faktörleri, kendi vücudunu dinleme ve bazı hastalık belirtilerini tahmin etme gibi konularda sosyal ve bilişsel farkındalıkları sınırlılık gösterebilir. Bu da zamanında sağlık sorunlarına önlem alma, koruyucu yaklaşımlardan yararlanma ve sağlık-bakım personeliyle etkili işbirliği ve iletişim için risk oluşturmaktadır.

Deneyimli Olmayan Sağlık ve Bakım Personeli: Aile bakımı veya kurum bakımı altındaki yetişkin ve yaşlı engelli bireylerin sağlık sorunlarına ilişkin aile hekimi veya hastane hizmetlerinden yararlanılması sırasında doktor, hemşire, radyoloji ve laboratuvar teknisyeni gibi sağlık personelinin konuşma, anlama ve sosyal duruma uygun davranışlar sergilemede sorunlar yaşayan engelli bireylerle etkili iletişim kurma ve engelli bireyin farkında olma ve tutum konusunda deneyimi bulunmaması doğru ve yeterli sağlık ve bakım hizmeti alması için risk oluşturmaktadır. Ayrıca yetişkin ve yaşlı engelli bireylerle sık karşılaşmayan sağlık ve bakım uzmanları, bu bireylere özgü sağlık sorunları ve bunlara bağlı gelişen hastalık ve olası riskler konusunda sınırlı deneyime sahip olması sağlık sisteminden yeterince yararlanamamalarına neden olmaktadır. Diğer bir sınırlılık ise, kapsamlı sağlık hizmeti ve bakıma gereksinimi olan bu bireylerle çalışan farklı disiplinlerdeki sağlık personeli arasında etkili iletişim ve iş birliğinin sağlanamamasıdır.

Hasta Yoğunluğu ve Sınırlı Zaman: Yetişkin ve yaşlı engelli bireylerin genel sağlık hizmetlerinden yararlanmak üzere aile sağlık merkezleri, devlet hastanesi, tıp fakültelerinin araştırma hastaneleri ve diş hastanelerine başvurular sırasında poliklinik ve servislerdeki hasta yoğunluğu ve yetersiz sağlık personeli nedeniyle, çoklu sağlık sorunu olan bu bireyleri değerlendirme, tıbbi muayene, tedavi ve tedavi bitiminde kontrol için tekrar yeterince zaman ayrılamamaktadır. Kurum bakımından yararlanıp hastanede yatarak sağlık hizmeti alan engelli bireyler için oda refakat hizmeti sunabilecek personel yetersizliği de karşılaşılan diğer bir güçlüktür.

Sağlık ve Sosyal Güvenlik Sistemindeki Bürokratik Güçlükler: Ülkemizde sunulan sağlık ve sosyal hizmetlerden vatandaşların yararlanması amacıyla devlet bazı kurallar getirmiş ve bunlara ilişkin yasal düzenlemeler çıkarmıştır. Bu düzenlemelerdeki eksiklikler veya bazı maddelerde sık değişikliğe gidilmesi engelli bireylere sunulan sağlık ve bakım hizmetleri için bir sınırlılık oluşturmaktadır. Bazı yasal haklardan engelli bireylerin faydalanabilmesi için gerekli olan heyet raporunun hastaneden alınmasında uyulması gereken kurum içi işleyiş nedeniyle bu bireyler hastanede uzun süreli kalmakta ve en az iki defa hastaneye gitmeleri gerekmektedir. Fiziksel sınırlılığı olan yaşlı bireyler özellikle düşünüldüğünde sağlık ve sosyal hizmetler kapsamına alınmaları oldukça fazla bürokratik süreçler içermektedir.

Hastane veya Bakım Merkezinde Uygun Olmayan Çevresel Koşullar: Hastane veya bakım merkezine girişte merdiven basamaklarının yüksek olması, uygun eğimde rampa inşa edilmemesi, zeminin parlak ve kaygan olması, düşük zıt renklerin kullanıldığı duvar zemin düzenlemesi, tuvalet oturma yükselticisinin bulunmaması, banyo ve tuvalet içerisine tutunma barlarının yerleştirilmemesi veya konulan araç-gerecin işlevsel olmaması, özellikle tuvalet ve banyo aydınlatmasının zayıf olması, tekerlekli sandalye kullanımı için kapı genişliğinin dar olması, hastane veya kurum içerisinde bireylerin bulundukları yeri tanımlayan işaret, bilgi, resim vb. konumlandırıcı bilgilerin yeterince bulunmaması engelli bireylerin sağlık ve bakım hizmeti almalarını zorlaştırıcı çevresel koşullardır. Hastanede servis bakımına ihtiyacı olan bu bireylerin çoklu gereksinimlerini karşılayabilecek daha esnek işlevi olan servisler bulunmaması bu bireylerin sağlık ve bakım sistemi içerisine kolaylıkla girmesinde risk oluşturmaktadır.

Bakım planlamada amaçlar; bireyin mevcut sağlık durumunu korumak, oluşacak muhtemel sağlık sorunu veya hastalığa karşı önlem alarak bakım sunmak, iyileşme sürecine yardımcı olmak, günlük yaşam aktivitelerinde bağımsız olmasını desteklemek, gereksinimlerini karşılamak ve “iyi olma hâli” sürdürmektir.

Özellikle kurum bakımı altında olan engelli bireylerin bakım planlaması her bireyin gereksinimi, sağlık sorunu birey odaklı olup eşlik eden sorunlara yönelik farklı sağlık uzmanlarının sunduğu disiplinler arası bir bakış açısına sahip olmalıdır.

Bakım planlamasının temel bileşenleri:

Değerlendirme: Bakım planlamasında öncelikle engelli birey değerlendirilir. Bu değerlendirmede bireyin genel sağlık durumu, akıl sağlığı, sosyal becerileri ve yaşam becerileri değerlendirilir, bireyin güçlü ve zayıf yanları da tespit edilir.

Bakım Gereksinimlerinin Tanımlanması : Yapılan değerlendirme ve alınan öz geçmiş bilgisi doğrultusunda bireyin gereksinim duyduğu bakım konuları belirlenir. Bakım sürecine etkisi olabilecek birlikte tedavi ve bakım gerektiren durumlar varsa bakım planlaması sürecine dahil edilir.

Bakım Planı Hazırlama: Bakım planlamasında kısa ve uzun vadeli hedefler yer almalıdır. Kısa vadeli hedef bir kaç günden iki-üç haftaya kadar değişirken, uzun vadeli hedef bir yıl ve üzeri süreyi kapsar. Bu kısa ve uzun vadeli hedeflerin altına daha küçük hedeflerde yerleştirilebilir. İşbirliği temelli ve merkezinde bakım alacak bireyin yer aldığı bakım planı oluşturulur. Bakım planında hangi bakımı kimin vereceği açıklanır. Bakım planının ne zaman tekrar değerlendirileceği belirtilir.

Bakım Planını Uygulama: Bireye özgü bakıma ilişkin plan uygulamaya konulur. Tedavi uygulamaları, sağlık eğitim süreci, sağlığın geliştirilmesi, psikososyal eğitim, sosyal ilişkilerin desteklenmesi, çevresel düzenleme ve klinik müdahale alanlarını kapsayan sağaltım yaklaşımları bakım planının uygulama aşamasında farklı meslek alanlarından uzmanlarla koordineli olarak yürütülür.

Gözden Geçirme: Tedavi ve bakımda izlenen yaklaşım modeli analiz edilir. Uygulama sonuna kadar gerçekleşen tüm süreç değerlendirilir. Belirli aralıklarla kısa ve uzun vadeli hedeflere ilişkin inceleme yapılır. Yeni değerlendirme için tarih belirlenir.

Engelli Bireylerde Bakım Hizmet Türleri, Yönetim ve Ekip Üyeleri

Kurumsal bakım hizmetleri, bakmakla yükümlü kimsesi olmayan veya ileri düzeyde sağlık ve bakım gereksinimi olan bireylere farklı disiplinlerden sağlık ve bakım uzmanlarının gündüzlü veya yatılı olarak hizmet verdiği birimlerdir. Kurumda yaşayan engelli bireylerin bakım ve rehabilitasyon gereksinimleri ve bunlarının giderilmesine ilişkin yasal düzenleme 1984 yılında 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanununun 15, 21 ve 26. maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

Hastaneler veya Klinikler, daha çok akut sorunlar veya kronik soruna bağlı gelişen akut durumlara yönelik tedavi, rehabilitasyon ve bakım gereksinimlerinin karşılandığı kuruluşlardır.

Hastalığa Özel Merkezler , bireyin yetersizliğine yönelik tedavi ve bakım hizmetlerinin verildiği birimlerdir.

Rehabilitasyon Merkezleri , uzun vadeli rehabilitasyon hedeflerini gerçekleştirmeyi amaçlayan merkezlerdir. Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi ve Huzurevleri, bakım hizmeti verebilecek aile yakını bulunmayan ve profesyonel bakım ve rehabilitasyon hizmetine ihtiyacı olan engelli yetişkin ve yaşlıların yetersizliklerini azaltmaya çalışıp yaşam kalitesini arttırmayı amaçlayan kuruluşlardır.

Mesleki Rehabilitasyon, engelli bireylerin güçlü olan yanlarından yararlanarak işe hazırlık geçişi ve bir mesleki eğitim kazandırmayı amaçlayan birimlerdir.

Toplum temelli bakım, kurum altında yaşama nedeniyle yalnızlık, psikososyal gereksinimlerin karşılanamaması, eski aile yaşamına duyulan özlem, depresyon ve yabancılaşma gibi olumsuzlukları engelli bireylerin üzerinden kaldırmayı hedefleyerek kendi yaşam alanı içerisinde aile veya arkadaşlarıyla birlikte farklı sağlık ve bakım gereksinimleri dışardan desteklenerek bulunduğu sosyal çevreye dâhil olmasını amaçlayan bir bakım modelidir. 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu’nun belirlediği yasal düzenleme evde bakımın daha çok sosyal hizmet boyutuyla ilgili olup, sağlık ile ilgili uygulamalar ise Sağlık Bakanlığı kapsamında 2005 tarihli ve 2571 sayılı yasa ile düzenleme altına alınarak evde bakım hizmetlerine ilişkin sağlık boyutuyla ilgili eksiklikler de giderilmiştir.

Evde Bakım , engelli bireyin kendi yaşadığı çevrede gereksinimleri doğrultusunda tıbbi, psiko-sosyal ve özlük hizmetleri içeren bir bakım modelidir. Evde bakım kapsamında, evde yardım, evde takip, evde tıbbi bakım ve süreli bakım gibi hizmetler sunulmaktadır.

İşyerinde Bakım, bazı çevresel düzenlemeler, kendine yardım cihazlarında uyarlamalar ve koruyucu iş yeri uygulamaları gibi modellerle engelli bireyin iş yaşamında da bağımsızlığı ve verimliğini arttırmayıamaçlayan bir bakım modelidir.

Okulda Bakım, öğretim ve eğitim faaliyetlerine katılımı sağlayabilmek amacıyla engelli bireyin okul içi geçişlerini kolaylaştırıcı mimari düzenlemeyi sağlamak, okuldaki araç-gereçlerin kullanımını kolaylaştırıcı planlama ve varsa devam eden tıbbi bakımını sürdürerek yaşamdaki farklı sorumlulukları yerine getirmesini amaçlayan bir modeldir.

Rekreasyon Evleri, engelli bireyin boş zamanını fonksiyonel ve eğlenerek kullanması ve böylelikle psikososyal gelişimini destekleyerek genel sağlığı üzerinde olumlu etki sağlamayı amaçlayan bir modeldir.

Spor Kulüpleri, fiziksel gelişimi destekleme amacınınyanı sıra yarışma, sorunla başa çıkma, başarma ve iş birliği sağlama gibi sporun diğer olumlu etkilerini kazandırma, koruyucu sağlık hizmeti sunma ve sosyal yaşamın farklı bir alanına uyumu arttırmayı amaçlayan bir modeldir.

Sağlık ve Bakım Hizmetinde Yönetim konusunda, ekipteki iletişim eksikliği, uyumsuzluk, deneyimsizlik ve yetersizlik gibi konular kısa ve uzun vadeli hedeflere ulaşmada gecikmelere, bireyde düşük yaşam kalitesine, sağlık harcamalarında artışa ve rehabilitasyon sürecinin uzamasına yol açabilir. Bu nedenle ekibin koordineli olarak süreci yürütebilmesi için izlenmesi gereken bir yönetim modelinin olması gerekmektedir. Bu konuda takip edilen pek çok model olmakla birlikte bu modellerden bazıları özellikle engelli yetişkin ve yaşlı bireylerin sağlık ve bakım hizmetleri için uygun bulunmuştur. Bu modeller:

Bireysel yaklaşım, çoklu sorunun olduğu durumların yönetilmesi için uygun bir model değildir.

Konsültasyon yaklaşımı, kendi uzmanlığının dışında farklı bir sağlık uzmanından görüş alarak sorunun anlaşılması ve tedavisini kolaylaştırmaktır. Sınırlı bir iş birliği olur, sürdürülebilir ve tek başına yeterli bir yaklaşım değildir.

Ortak yaklaşım, engelli bireyin sağlık ve bakım gereksinimleri iki kişi tarafından paylaşılarak sorumluluk alınır. Karmaşık sorunlar karşısında yeterli bir yaklaşım değildir.

Multidisipliner yaklaşım, 1950’li yıllardan bu yana engelli bireyler için kullanılan bir yaklaşım. Aynı ortamda olmasa da farklı sağlık meslek uzmanlarının bulunduğu ve doktor tarafından koordine edilerek son kararın verildiği bir modelidir. Hiyerarşik bir yapısı vardır.

Disiplinler arası yaklaşım, 1970’li yıllardan bu yana kullanılmaktadır. Aynı birimde çalışan pek çok sağlık ve bakım uzmanı birlikte uygulama ve bilgi paylaşımı içerisinde ve eşit görüş hakkına sahip olarak bir koordinatör eşliğinde engelli bireylere hizmet sunulan bir modeldir. Ekipte hizmet verilen kişinin ailesi veya resmi vasisi ile görüşme yapma görevi olan bir de üye bulunmaktadır. Ekip anlayışı oldukça interaktiftir ve süreç analiz, sentez ve tüm ekip üyeleri arasında uyumu sağlar. Bu model için zaman ve mali desteğe gereksinim duyulmaktadır. Ekipte bir mesleğin diğer mesleğe üstünlüğü yoktur.

Disiplinler üstü yaklaşım, ekip üyeleri sabit ve çok deneyimlidir. Ekipteki bir üye bazen diğer bir üyenin sorumluluklarını alıp koordinasyon ve iletişim de dahil olmak üzere tüm aktiviteleri üstlenebilir. İyi bir devamlılık, ekip üyeleri arasında yakınlık ve diğer alanlara ilişkin bilgi ve deneyim gerektiren bir modeldir. Sağlık ve bakım hizmetlerine ilişkin kullanımı yaygın değildir. Engelli bireylerin sağlık ve bakım hizmetleri için daha çok disiplinler arası yaklaşımın tercih edildiği, böylelikle acil ve acil olmayan servislere gereksiz hasta vizitelerinde azalma, bakım kalitesinde gelişme, disiplinler arası iş birliğinde artış, karmaşık psikososyal konularla başa çıkma ve bakımla ilgili aile ve hasta memnuniyetinin sağlanması mümkün olmaktadır.

Gelişimsel yetersizliğe bağlı olarak görülebilecek genel sağlık sorunları ve bakım gereksinimleri düşünüldüğünde o an hastanın durumu ve sağlık gereksinimlerine göre aşağıda yer alan sağlık ve bakım profesyonellerinden bazıları ekipte yer almalıdır.

  • Engelli birey
  • Aile hekimi
  • Diş hekimi
  • Fizik tedavi uzmanı
  • Geriatri uzmanı
  • Hemşire
  • Dil-konuşma terapisti
  • Klinik psikolog
  • Odyolog
  • Sosyal hizmet uzmanı
  • Bakım personeli
  • Aile üyesi
  • Dahiliye uzmanı
  • Diyetisyen
  • Fizyoterapist
  • Göğüs hastalıkları uzmanı
  • İş-meşguliyet terapisti
  • Kardiyoloji uzmanı
  • Nöroloji uzmanı
  • Ortopedist
  • Üroloji uzmanı

Bir ekibin yedi ile on arası üyesi olması idealdir, ekibin daha kalabalık olması koordinasyon açısından zor olabilmektedir. Ekip üyeleri, iletişime açık, karar verici ve problem çözme eğiliminde olan özelliklere sahip olmalıdır. Ekibin fonksiyonel olması koordinatörün iyi yönetimine bağlıdır. Koordinatörün görevleri aşağıda maddeler hâlinde özetlenmiştir.

  • Hastanın gideceği klinikleri belirlemek
  • Kliniklerdeki ilgili uzmanların hazır bulunmasını organize etmek
  • Vizite öncesi hastaya ilişkin özgeçmiş ve soy geçmiş bilgilerini dosyasından temin etmek
  • Ekip üyeleriyle düzenli olarak toplantı yapmak
  • Hastanede kalış süresince hasta, aile, bakıcı ve ekip üyelerine klinik sürece ilişkin bilgi sunmak
  • Farklı kliniklere hastayı gönderme işlemini kolaylaştırmak
  • Hastanın kaldığı kurum yetkilileriyle iş birliği yapmak
  • Hastane ve kaldığı kuruma hastanın sağlık ve bakım masraflarına ilişkin bilgi sunmak
  • Hastanın sosyal güvenlik kurumu yetkilileriyle görüşmek
  • Hasta ve yakınına telefon veya hatırlatıcı mektup gönderme
  • Sağlık ve bakım hizmetlerinin aksamaması için kurum müdür ve sorumlu hemşireyle görüşmek.

Engelli Bireylere Hastane Ortamında Tıbbi Müdahale

Engelli bireylerin sağlık sistemine girişleriyle ilgili peç çok güçlük olsa da son yıllarda hastanelere başvuru ve sağlık hizmetlerinden yararlanma sıklığında artış olmuştur. Bu artışın nedenlerinden biri kurum bakımından evde bakım hizmetine geçiş olmasıdır. Kurum bakımı altında olan engelli bireylerin sağlık hizmet ihtiyacı kurum doktor ve hemşiresi tarafından çoğunlukla karşılanırken, evde bakım sisteminde bu hizmetleri daha çok aile sağlık merkezleri veya hastaneler yürütmektedir. Bu da hastaneye başvuru sıklığını arttırmaktadır. Engelli bireylerin bilinçsiz yaralanma riski genel nüfusa göre yaklaşık iki kat daha fazla olup bu da hastanelere olan başvuruyu arttırmaktadır. Özellikle kalp ve solunum sistemi hastalıkları, epilepsi, kendini yaralayıcı davranışlar, işitme ve görme kayıpları, uyku bozukluğu, kas-iskelet sistemi ve hematolojik sorunlar engelli bireylerin sık hastaneye başvurma nedenleri arasında yer almaktadır.

Önceden planlanan bir tedavi süreci için hastaneye kabul öncesi engelli hasta hakkında, hastanede tedaviyi yürütecek ekip üyelerine bilgi sunulması önemlidir. Bunun için hazırlanan forma bakıcı veya aile tarafından engelli hastaya ilişkin aşağıda sıralanan noktalarda bilgi toplanmalıdır.

  • Yaşam için gereksinim duyduğum destek seviyesi
  • İletişim becerilerim
  • Ağrım olduğunda
  • Becerilerim
  • Yeme ve içme alışkanlığım
  • Bağırsak ve mesane sorunlarım
  • Hareket düzeyim
  • İlaçlarım
  • Uyku düzenim
  • Davranışlarım
  • Eşlik eden sorunlarım
  • Sevdiğim ve sevmediklerim
  • Zihinsel sağlık durumum
  • Güvenlik ve risk durumum
  • Günlük rutinlerim

Sorumlu hemşire, hastaya tıbbi müdahale için resmi vasisinden yazılı izin almalı, yoksa önceden bu hastanın kayıtlarından tespit ettiği hasta yakınıyla sosyal hizmet uzmanı temas kurmalı, şayet herhangi bir kayıt yoksa acil hemşire veya sosyal servis görevlisiyle temasa geçmelidir. Düzenli rutin kontrol için gelmişse, klinikte önceden takibini yapan doktor ve diğer personel tarafından muayene ve tedavi yapılmalıdır. Kliniğin daha az kalabalık olduğu zaman dilimine randevu verilmesi korku, endişe ve uzun bekleme süresine bağlı olarak gelişebilecek uygun olmayan davranışların sergilenmesini engelleyici olacaktır.

Tedavi ve Taburcu Etme Süreci

Cerrahi bir işlem durumunda, anestezi öncesi ekip üyeleri, bakıcı veya aile üyeleriyle sürece ilişkin bazı konuları tartışmalıdır.

Özellikle cerrahi sonrası yoğun bakımdan çıkıp servise alındıktan sonra resim veya video gibi görsel araçlardan yararlanarak odasında kaldığı sürece yapılacak tedavilere ilişkin bilgi sunumu yapılarak yetişkin ve yaşlı açısından belirsizlikler ortadan kaldırılır. Hasta taburcu edilmeden önce kullanacağı uzun süreli ilaçlara ilişkin eğitim verilir. Ağır zihinsel yetersizliği olan veya psikiyatrik destek alan bireyler dışında aile veya bakıcının gözetimiyle hastanın ilaçlarını kendi kendine kullanımını sağlamak amaçlanmaktadır.

Engelli bireyin hastaneden eve veya kuruma dönüşünde yaşam ortamının değiştirilmesiyle ilgili iş-meşguliyet terapistinden yardım alınmalıdır.

Engelli Bireyler İçin Rehabilitasyon, Teknoloji Kullanımı ve Çevresel Düzenleme

Rehabilitasyon, bireyin fiziksel, duyusal, bilişsel ve psikososyal işlevlerini yeniden depolayıp kendi sınırları içerisinde en üst düzeye çıkararak geriye dönüşü önleyici dinamik bir süreçtir. Genel popülasyona göre sağlık ve bakım gereksinimleri daha fazla olan engelli bireylerin rehabilitasyon programlarından yararlanma ihtiyacı da o kadar yaygın ve uzundur. Rehabilitasyon programının süresi, yoğunluğu, hedefleri, hizmet verecek ekip üyeleri ve programın temelini, engelli bireyin fonksiyonel düzeyi belirlemektedir.

Rehabilitasyonda; bireysel amaçlar gerçekçi olmalı, aile üyeleri ve bakıcıda rehabilitasyon sürecine dahil edilmeli, disiplinler arası takım yaklaşımı kullanılmalı, temel yetersizlik, aktivite ve katılımı engelleyici fonksiyonlara odaklanılmalı, ikincil sorunları önlenmeli, sağlığın geliştirilmesi ve iyilik hali konusunda farkındalık yaratmalı ve olabildiğince fonksiyonel bağımsızlık kazandırılmalıdır.

Rehabilitasyonun başarısını, kırılganlık, motivasyon, depresyon ve bilişsel düzey gibi kişisel faktörlerin yanı sıra aile üyeleri ya da bakıcı, yaşadığı ortam ve terapistle etkileşim gibi çevresel faktörler de etkileyebilmektedir. Engelli yetişkin ve yaşlıya yönelik bir rehabilitasyon programının başarılı olabilmesi için sıralanan koşullara dikkat edilmelidir.

  • Program geniş bir bakış açısına sahip olmalıdır. Bireyin günlük yaşamda karşılaşılabileceği farklı durum ve sorunlara yönelik çözümler getirebilmelidir.
  • Engelli bireyin fonksiyonel yetersizliklerini doğru ve yeterli düzeyde tespit edebilmelidir. Psikososyal alanlara ilişkin çözüm ve uyarlamalar da sunabilmelidir.
  • Engelli yetişkin bireyin olağan yaşlanma süreciyle anormal yaşlanma sürecini ayırt edebilmelidir.

Çocukluk döneminden itibaren özel eğitim ve rehabilitasyon sürecinden geçen engelli bireylerin, ileri yaşlarda da rehabilitasyon programlarından yararlanmak durumunda olması, beraberinde bıkkınlık, önemsememe ve iş birliği göstermeme gibi uyumsuz davranışlar sergilemelerine neden olabilir. Bu da dinamik süreci olumsuz etkileyip, hedeflenen amaçlara ulaşılmasını güçleştirir ve hatta işlevsel olarak geriye gidişe de neden olabilir. Bu nedenle, rehabilitasyon programının içeriği sağaltım temelli ancak rekreasyonel bir yaklaşımla hazırlanmalıdır. Engelli yetişkin ve yaşlı bireylere yönelik hazırlanacak terapatik rekreasyonel programlarla bu bireylerin gün içi boş vakitleri; genel sağlık, iyi olma hali ve yaşam kalitesini arttıracak şekilde organize edilmelidir. Özellikle kurum bakımı altında yaşamlarını sürdüren bireyler bu tür programlardan yararlanarak fiziksel aktivite düzeylerini arttırma,sosyal becerilerini geliştirme ve bilişsel yeteneklerini kullanma fırsatı bularak yaşlanmanın getireceği kalıcı sorunlardan daha az etkilenip bunlarla birlikte yaşamaya uyum sağlayabileceklerdir.

Engelli Bireylerde Teknoloji Kullanımı

Engelli bireyin yetersizliğini azaltacak ve fonksiyonel kapasitesini destekleyecek düşük veya yüksek teknolojili cihaz bireyin yeteneklerine uygun, ihtiyacını karşılamada tatmin edici ve günlük yaşam aktiviteleri sırasında kullanımının kolay, estetik açıdan rahatsız edici olmaması, uzun süre ve ev dışı ortamlarda kullanılabilir olması, muhafaza edilebilecek ve kullanım sırasında başkasının yardımını gerektirmeyen özellikte olması işlevsel olmasını, uzun süre yararlanılmasını sağlayacaktır. Tüm bu özelliklere sahip bir cihazın satın alınması ancak engelli bireyle çalışan fizyoterapist, iş-meşguliyet terapisti veya doktor önerisinden sonra gerçekleştirilmelidir.

Özellikle, fiziksel yetersizliklere yönelik tuvalet, banyo, transfer, mobilite gibi günlük yaşam aktiviteleri sırasında kullanımının yanında, bilişsel yetersizlikler için hatırlatma ve kaybolmayı önleyici veya ilk yardım gerektiren acil durumlar için cihazlar geliştirilirken, bakım hizmetleri ve bakıcıya yardımcı teknolojik cihazlar da tasarlanmaktadır. Aşağıda sıralanan ileri teknoloji gerektiren cihazların bazıları ülkemizde kullanılmaktayken bazılarının henüz hiç kullanılmadığı bilinmektedir.

Pek çok engelli birey artan fiziksel destek ihtiyacından dolayı tuvalete oturma ve kalkmada sorunlar yaşamaktadır. Tuvalet etrafına yerleştirilen tutunma barlarından yararlanamayacak olan obez, kalça ve diz eklem sınırlığı olan ortopedik veya alzaymır hastaları için kullanılabilecek kendi güç kaynağı sayesinde uzaktan kumanda ile çalışan tuvalet oturma yükselti ve alçaltıcısıyla istenilen kalça eklem derecesinde hastayı oturtan cihazlar tasarlanarak bakım gereksinimleri kolaylaştırılmıştır. Banyo yapma ileri yaşlarda engelli bireylerde bağımsız ve güvenli olarak yerine getirilmesi oldukça güç bir aktivitedir. Düşük teknolojili banyo transfer, oturma ve tutunma araçları bakıcı gereksinimi azaltmazken, hidrolik ve elektrikli banyo kaldıraçları bireyin vücut ağırlığını alırken, gövde ve kol desteği de sunarak bağımsız olarak banyo yapmasına yardımcı olur. Transfer aktiviteleri serabral palsili, yaygın eklem sorunları gibi ortopedik durumlarda ve ileri dönemdeki alzaymır tanılı engelli bireylerde bağımsız ve hatta düşük teknolojiye sahip cihazlarla bile yapılması oldukça güçtür. Oturmadan ayağa kalkmada ve yürüteç ile yürüme sırasında arkadan destek olabilen cihazlar ile transfer aktiviteleri sırasında bakıcının fiziksel yardımına olan gereksinim azaltılabilmektedir.

Hareket etme becerisi ileri yaştaki engelli bireylerin günlük yaşam aktiviteleri içerisinde en sık karşılaşılan güçlüktür. Yürüme etkinliği belirli bir döneme kadar baston ve yürüteç gibi düşük teknoloji cihazlarla yapılabilirken, kronik çoklu yetersizliklerle hareket etme ve yer değiştirme etkinliklerini elektrik güç destekli tekerlekli sandalyei ile yerine getirirken, mikro kontrol sistemi sayesinde sandalye farklı eğim ve yüzeylerde ilerlerken karşılaşabileceği zıt kuvvetler için arka tekerlekleri devreye sokarak hareketini sürdürebilmektedir. Ayrıca elden kontrol eden bir sistem sayesinde merdiven basamaklarından inip çıkabilen tekerlekli sandalyelerde ileri dönemdeki yaşlılar için kullanılabilmektedir. Yeni sistem tekerlekli sandalyelerle oturma pozisyonu değiştirilerek kalça öne veya geriye hareket ettirilebilmektedir. Buda kalça veya kuyruk sokumunda bası yarası veya hassasiyeti olan yaşlılara farklı basınç noktalarına yük bindirerek oturma fırsatı sağlamaktadır. Yeni nesil sandalyelerin diğer bir özelliği de elektrik güç kaynaklı kaldıraç sistemini devreye sokarak bağımsız ayağa kalkıp ayakta duramayacak olan engelli yaşlıların tekerlekli sandalyede otururken ayağa kalkmasını sağlayarak, sürekli oturmaya bağlı dekibüt ülserinin önlenmesi, postüral kasların kullanımı, dolaşımın ve solunum fonksiyonlarının geliştirilmesi, sindirim faaliyetleri ve böbrek fonksiyonlarının düzenlenmesi gibi çoklu sistemik yararlı etkilerin ortaya çıkmasına imkân tanımaktadır. Bu sistem sayesinde yaşlı sosyal yaşama katılımı ve çevreyle etkileşimini sürdürebilmektedir. Robotik tekerlekli sandalye sistemi de yüksek teknolojili cihazların son geliştirilen ürünüdür. Bu sistem sayesinde engelli birey, uygun olmayan yüzey koşullarında dahi robotik tekerlekli sandalye ile dışarıda rekreasyonel etkinliklere katılabilmektedir.

Bilişsel yetersizlikleri nedeniyle ilaç kullanımını hatırlatmayı amaçlayan veya kendi başına kaybolma ihtimali olan yetişkin ve yaşlı bireylere yönelik konum belirtmeye yardımcı cihazların kullanımı son yıllarda yaygınlaşmaktadır. Cep telefonu ve çağrı cihazları gibi elektronik iletişim araçlarından bu amaçlar için yararlanılırken, internet erişimi, GPS gibi kablosuz iletişim özelliğine sahip cihazlarla da bilişsel yetersizliği olan bireylere hatırlatma desteği sunulabilmektedir. Yine günlük rutinler masa üstü bir bilgisayara bağlı elektronik bir cihazdan sunulan görsel, yazılı ve işitsel uyaranla yürütülmektedir.

İlk yardım gerektiren acil durumlar için geliştirilen kişisel acil cevap sistemi ile kaza riski veya yalnız yaşayan kişiyle acil temas kurulması sağlanmaktadır. Bu amaçla geliştirilen cihazın radyo dalgası aktaran küçük bir bataryası olup bu parça kullanıcıya takılmaktadır. Diğer bir parçası da telefon hattına bağlı otomatik numara çevirme konsolu ve son parçası da acil cevap merkezidir. Acil yardım gerektiren bir kazaya maruz kalan engelli birey, üzerindeki bataryanın tuşuna basıp konsola uyarı sinyali gönderir ve sonra konsol otomatik olarak acil cevap merkezini arar ve sonrasında merkez acil yardım ihtiyacı olan kullanıcıyı arayarak durumu hakkında bilgi alarak ekipleri adrese yönlendirir.

Son yıllarda telerehabilitasyon yaklaşımlarında uzaktan rehabilitasyon hizmetlerinin takibini telekominikasyon teknolojisi kullanarak gerçekleştirilmektedir. Kablosuz ağ sinyalleriyle evinde yaşayan engelli bireylerin yaşam bulguları sağlık merkezindeki alıcı cihazların ekranına aktarılarak verilerdeki olası ani değişiklikler takip edilebilmekte, buna ilişkin evde bakım veren bakıcı veya aile üyelerine hemen durum aktarılarak ilaç dozlarında değişiklikler veya yapılması gereken uygulamalar bildirilerek engelli bireyin hastaneye sık girişi ve hastanede karşılaştıkları güçlükler önlenip evinde güvenli ve bağımsız yaşamı sürdürülebilmektedir.

Düşük teknolojiye sahip yardımcı cihazlar, maliyeti düşük, ulaşılabilir ve sağlık ve sosyal güvenlik sisteminin ediniminde destek sunmasından dolayı pek çok bireyin günlük yaşamında yararlandığı ürünlerdir. Bu cihazlar, engelli bireylerin bağımsızlığını arttırma, hastanede kalma süresini kısaltma ve fiziksel ve sosyal çevresine uyumu sağlamaya yardımcı olmaktadır. Günlük yaşam aktiviteleri sırasında gerekli olan yer değiştirme ve yürümeye ilişkin engelli bireylere yardımcı olacak cihazlar kanadiyen, yürüteç ve tekerlekli sandalyedir.

Kanadiyen yürümeye yardımcı cihazlar içinde en az bireye destek verip vücut ağırlığını taşımasına yardımcı olan cihazlardır. Kişinin vücut ağırlığının yaklaşık %25’ini tek noktadan destekler. Yardımcı aracın uzunluğu, kullanılacak kişinin 20-30° lik dirsek açısıyla cihazı tutmasını sağlayacak boyutta olması idealdir.

Yürüteç ise dört noktadan yüzey temasını sağlar, bu nedenle kişinin vücut ağırlığını kanadiyene göre daha fazla destekler. Bu nedenle daha fazla fiziksel desteğe ihtiyacı olan engelli bireyler için uygundur. Uzunluğu kanadiyende olduğu gibi hesaplanır. Her iki el ile kaldırılıp veya tekerlekli olanları itilerek kullanılabilir.

Tekerlekli sandalyeler genellikle alüminyum, paslanmaz çelik, krom ve titanyum gibi malzemelerden üretilmektedir. Ağırlığı ve kullanım kolaylığı tasarımına ve kullanılan malzemeye göre değişmektedir. Yeni nesil sandalyelerle sırt desteği, oturma derinliği ve açılar ayarlanabilmektedir. Sandalye ölçüleri, kullanacak kişinin fiziksel özellikleri ve fonksiyonel seviyesine göre ayarlanmalıdır. Bu nedenle engelli bireylere tekerlekli sandalye satın alınmadan önce mutlaka fizyoterapist veya iş-uğraşı terapisti tarafından ölçü alınıp ve fonksiyonel kapasitesi de göz önünde bulundurularak temin edilmelidir.

Tuvalet ve banyo için tasarlanmış yardımcı araçlarla engelli bireylerin güvenli ve bağımsızlığı arttırılarak öz bakım aktivitelerini gerçekleştirmeleri planlanmıştır. Oturma genişliği yaklaşık 40 cm olup destek ayaklarıyla banyo küveti içerisine yerleştirilebilmektedir. Bunun dışında, uzun saplı fırça ve sünger gibi araçlarla ayak, bacak ve sırt bölgesi gibi ulaşılması zor olan vücut bölgelerinin temizlenmesi kolaylaşmaktadır. Banyo da kaymayı önleyici, zemin kaplama malzemesi ve tutunma barlarının yerleştirilmesi güvenlik açısından kullanılabilecek yardımcı araçlardır.

Yemek yemeyi kolaylaştırıcı malzemelerin uyarlanması da engelli bireylerin beslenme sırasında gereksinim duyacağı malzemelerdir. Kaygan olmayan ve farklı açı ve eğimlerle kolay kavranan mutfak malzemeleri özellikle serabral palsi nedeniyle el fonksiyonlarında sınırlılığı olan bireylerin yemek sırasında daha az zorlanmalarına yardımcı olmaktadır.

Bireyin yaşadığı ev veya kuruluş ortamının kişinin fonskiyonel kapasitesine uygun şekilde düzenlenmesi, fiziksel güçlüklerden kaynaklı hareket sınırlılığını önleyecektir. Engelli bireyin yaşam alanları iş-meşguliyet terapisti tarafından değerlendirilip, mimar ve yapı elemanıyla birlikte uyarlamalar yapılarak, günlük yaşam aktiviteleri sırasında olabildiğince bağımsız olması sağlanır.

Çevresel düzenlemeler evin organize edilmesi, engelli bireyin fonksiyonlarının desteklenmesi, bireyin günlük rutinini planlamak, engelli bireyi korumak, evdeki eksiklikler üzerinde çalışma, ev ortamını kolaylaştırma ve geliştirme veya yeni bir ev ortamına taşınma şeklinde sınıflandırılabilir.

Engelli bireyin sağlık hizmetlerinden yararlanma ve taburcu sonrası rehabilitasyon sürecinde bakım, sosyal ve özlük haklarına ilişkin bireye ve varsa ailesine yönelik sosyal hizmet uzmanı tarafından bazı hizmetler sunulmaktadır. Hastane ortamında engelli yetişkin ve yaşlı bireye sunulan sağlık ve bakım hizmetleri sırasında sosyal hizmet uzmanı;

  • Hastaneye başvuru sırasında tedavi izninin sağlanması konusunda gerekli yasal işlemleri takip etmeli ve yasal izni almalı,
  • Engelli bireyin sosyal güvencesi kapsamında ilgili kurum yetkilileriyle görüşmeli,
  • Engelli bireyin hastanede kaldığı sürece kurum bakımı altında ise kurum yetkilileriyle, kendi evinde kalıyorsa aile üyeleriyle iş birliği içerisinde olmalı,
  • Hastane kaynaklarının engelli birey için verimli kullanımını sağlamalı, sağlık hizmetlerinin koordinasyonu gibi hastanede yatış süresini kısaltacak yaklaşımları organize etmeli, bireyin varsa yasal başka hakları bunlardan hastanenin yararlanmasını sağlamalı,
  • Taburcu planlamasını organize etmeli,
  • Sağlık ve bakım hizmetlerinin aksamaması için taburcu öncesi engelli bireyin kaldığı kurumun müdürü veya sosyal hizmet uzmanı ile görüşmelidir.

Hastaneden taburcu edildikten sonra engelli bireyin rehabilitasyon sürecine ilişkin sosyal hizmet uzmanı;

  • Rehabilitasyon ekibinde yer alan uzman ve bakım personeli arasındaki iş birliğini sağlamalı,
  • Rehabilitasyon sürecinde engelli birey ve ekip üyeleri arasındaki iletişimi sağlamalı,
  • Rehabilitasyon programının koordinasyonunu sağlamalı,
  • Rehabilitasyon sürecinde gerekli sağlık ve sarf malzemelerinin satın almasını organize etmeli,
  • Rehabilitasyon sürecinde sosyal yaşama katılımı destekleyici etkinlikleri planlamalı,
  • Rehabilitasyonun diğer alt uygulamalarını programa dahil etmeli,
  • Evde ailesi yanında kalan engelli bireyler için aile danışmanlığı ve eğitim hizmetlerini yürütmeli,
  • Özel gereksinimi dışında eşlik eden zihinsel hastalık veya psikotik bozukluğu olan yetişkin ve yaşlı bireylerin farklı şehir ve hastanelerdeki tedavi ve rehabilitasyon sürecini planlamalı,
  • Evde bakım hizmeti alan engelli bireyin rehabilitasyon sürecini organize etmeli ve hastane yada özel klinikteki ekip üyelerinin ev ziyaretlerini planlamalı,
  • Aile yakını bulunmayan ve kurum bakımına ihtiyacı olan engelli yetişkin ve yaşlıların sosyal incelemelerini yaparak kurum bakımı altına alınmasını organize etmelidir.