AİLE SAĞLIĞI - Ünite 6: Yaşlılık ve Yaşlı Bakımı Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 6: Yaşlılık ve Yaşlı Bakımı

Yaşlılık ve İlgili Kavramlar

Yas¸lanma, canlılarda hu¨cre, doku ve sistemlerin zaman ic¸inde geriye do¨ndu¨ru¨lemeyecek bic¸imde yapı ve is¸levlerinde ortaya c¸ıkan; bu¨tu¨n canlılarda go¨ru¨len bir durumdur. Huzurevleri ile huzurevi yas¸lı bakım ve rehabilitasyon merkezleri yönetmeliğine go¨re “Yas¸lı, 60 yas¸ ve u¨zerindeki sosyal ve/veya ekonomik yo¨nden yoksunluk ic¸inde olup, korunmaya, bakıma ve yardıma muhtac¸ olan kis¸i” olarak tanımlanmaktadır. Gerontoloji, yas¸lanmanın nedenlerini ve sonuc¸larını inceleyen, bedensel, ruhsal ve toplumsal yo¨nlerini aras¸tıran bir bilim dalı olarak tanımlanmıs¸tır. Gerontoloji, kavramı bilimsel literatu¨re 1929 yılında -sistematik aras¸tırma do¨neminde- ilk kez Rus aras¸tırmacı N.A. Rybnikov tarafından kazandırılmıs¸tır. Yas¸lılık ile ilgili bir digˆer disiplin, “Geriatri”dir. Geriatri, 65 yas¸ ve u¨stu¨ hastaların sagˆlık sorunları, hastalıkları, sosyal ve fonksiyonel yas¸amları, yaşam kaliteleri, koruyucu hekimlik uygulamaları ve sagˆlıklı yas¸lanmayla ilgilenen bir bilim dalıdır.

U¨lkemizde gelis¸en sagˆlık olanakları sayesinde yas¸lı sayısı gu¨n gec¸tikc¸e artmaktadır. Yas¸lanma homojen ve tek boyutlu bir su¨rec¸ degˆildir. Yas¸lı, gerontolojik olarak; kendisine o¨zgu¨ sorumlulukları ve bunları gerc¸ekles¸tirmede bazı uyum gu¨c¸lu¨kleri olan kis¸i olarak tanımlanmaktadır. Gerontolojistler yas¸lanma su¨recini; biyolojik, sosyolojik ve psikolojik olmak u¨zere u¨c¸ gruba ayırmaktadırlar. Yaşlılık su¨reci, sadece bu u¨c¸ boyuta go¨re fizyolojik, sosyolojik, psikolojik yapılmamaktadır. Du¨nya Sagˆlık O¨rgu¨tu¨nu¨n kronolojik yas¸ı temel alarak yaptıgˆı sınıflandırmada, 45- 59 yas¸ arası orta yas¸, 60-74 yas¸ arası yas¸lılık, 75-89 yas¸ aralıgˆı ihtiyarlık, 90 ve u¨zeri yas¸ ise ileri ihtiyarlık s¸eklinde tanımlanmaktadır. Amerikan Psikologlar Dernegˆinin (APA) kronolojik yas¸a dayalı yaptıgˆı sınıflandırmada ise 65-75 yas¸ arası genc¸ yas¸lı, 75-85 yas¸ arası orta yas¸lı ve 85 yas¸ ve u¨zeri ise yas¸lı olarak tanımlanmaktadır.

Yaşlanma ve Yaşlanma ile Ortaya Çıkan Anatomik ve Fizyolojik Değişiklikler

Yas¸lılık, insan hayatında fiziksel ve psikolojik yeti kayıplarının yas¸andıgˆı o¨nemli bir su¨rec¸tir. Yas¸lanma ile zamana bagˆlı olarak organlarda is¸lev kaybı veya azalmanın ortaya c¸ıkması kac¸ınılmazdır. Azalmalar olagˆan olarak degˆerlendirilse de c¸ok sayıda hastalıgˆa ve rahatsızlıgˆa davetiye c¸ıkarır niteliktedir. Anatomik degˆis¸iklikler yas¸lanma ile ilk ve en sık ortaya c¸ıkan farklılas¸malardır. Digˆer taraftan fiziksel aktivite azlıgˆı yani hareketsizlik, yas¸lanma su¨reci ile olus¸an fizyolojik degˆis¸iklikleri hızlandırır. Degˆis¸iklikler, pek c¸ok kronik hastalıgˆın ortaya c¸ıktıgˆı ve sıklas¸tıgˆı bir durumu yaratır. Digˆer taraftan kronik hastalıkların da yas¸lılıgˆı erkene c¸ektigˆi kısaca yas¸lılıgˆı hızlandırdıgˆı ve yas¸am su¨resini kısalttıgˆı bilinmektedir.

Yas¸lanmayla birlikte anlamlı miktarda kas kaybı bas¸lar. Kas ic¸lerinde ya da c¸evresinde yagˆ birikimi artar. O¨mru¨n sonuna dogˆru vu¨cuttaki kas kitlesinin neredeyse yarısı kaybedilir. Bu durumun sonuc¸ları ise kas kuvvet kaybı, kas kuvvet kaybının yol ac¸tıgˆı hareket kaybı, yu¨ru¨yu¨s¸ ve denge bozukluklarıdır. Osteoartrit orta ve ileri yas¸larda ortaya c¸ıkan ve bu yas¸ grubunun pek c¸ogˆunda go¨ru¨len bir eklem hastalıgˆıdır. Halk arasında kirec¸lenme de denilen bu hastalık, eklemlerin kıkırdak yapısında bozulma, incelme, tahrip olma ile ortaya c¸ıkar.

Yaşlanmanın ayrıca deriye, göze, kulağa, kalp damar sistemine, akciğere, endokrin sistemine (iç salgı bezleri), üreme sistemine, sindirim sistemine olumsuz etkileri vardır.

Yaşlılarda Nöropsikiyatrik Hastalıklar

Yas¸la birlikte beyin, sinir ve ruh durumunda da bazı gerilemeler ortaya c¸ıkmaktadır. Beyin hu¨crelerinin azalması, sinir sisteminden verilen yanıtların yavas¸laması, beraberinde yas¸lı bireylerde bazı hastalıkların ortaya c¸ıkmasına yol ac¸ar. Yas¸lılıkta en sık go¨ru¨len ilerleyen yas¸ ile birlikte hafızada zayıflama, bilis¸sel su¨rec¸lerde gerileme, damar yapılarında bozulma gibi sorunlardır.

Demans ya da bunama; yas¸lının zihinsel ve sosyal yeteneklerinin, gu¨nlu¨k is¸lerini su¨rdu¨rmesini etkileyecek derecede ve ilerleyici bic¸imde kaybına neden olan bir rahatsızlık olarak tanımlanır. Hafıza, du¨s¸u¨nme, mantık yu¨ru¨tme, yer ve zaman tayini, okudugˆunu anlama, konus¸ma, gu¨nlu¨k basit is¸leri yapma gibi is¸levlerde bozukluklar go¨ru¨lu¨r. Zihinsel is¸levlerdeki aksaklıklar zamanla hastanın gu¨nlu¨k yas¸amını su¨rdu¨rmesini olanaksız hale getirir. Bu durum, hastanın yıkanma, yemek yeme gibi yas¸am aktivitelerini bir bas¸kası tarafından kars¸ılanmasını zorunlu kılar. O¨gˆrenme, hatırlama, uyum, dil fonksiyonları (konus¸ma) ve kis¸ilik gibi zeka^ fonksiyonlarının bozulması ile gu¨nlu¨k sosyal hayatını etkileyen, geri do¨nu¨s¸u¨msu¨z olan ilerleyici bir beyin hastalıgˆıdır. Demans ile ilgili bulgular;

  • Unutkanlık
  • Kazanılmış becerilerin kaybı
  • İletişim sorunları
  • Zaman ve mekan anlama yeteneğinde kayıp
  • Muhakeme güçlüğü
  • Soyut düşünme yeteneğinde kayıp
  • Davranış değişikliği
  • Kişilik değişikliği

Depresyon duygu durumunun c¸o¨kku¨n olması hali olarak tanımlanır. Depresyon, yas¸am kalitesini azaltan ve kis¸inin digˆer insanlara bagˆımlılıgˆını artıran en o¨nemli psikiyatrik bozukluklardan biridir. Yas¸la birlikte depresyon sıklıgˆı da artma egˆilimindedir. Hemen her gu¨n ve gu¨nu¨n bu¨yu¨k bir kısmında go¨zlenen kendini mutsuz, agˆlamaklı, kederli hissetme hali, yaklas¸ık gu¨n boyu su¨ren tu¨m ya da c¸ogˆu etkinligˆe kars¸ı ilgi ve zevk almada azalma (daha o¨nce keyif alınan is¸ler, hobiler ve alıs¸kanlıklardan artık hos¸lanmama, bıkkınlık, cinsel isteksizlik) depresyon go¨stergesi olabilir.

Hareket bozuklugˆuna yol ac¸an hastalıklardan en sık go¨ru¨lenlerden biri de Parkinson hastalıgˆıdır. Ortalama 60 yas¸ (40-70 yas¸) gibi bas¸lar ve bu nedenle yas¸lanma ile ilis¸kili olarak degˆerlendirilir. Beyin damar hastalıkları ( inme, felc¸) beyin damarlarındaki tıkanıklık veya kanama sonucu ortaya c¸ıkan durumdur. Du¨nyada en o¨nemli no¨rolojik sorundur. Kalp hastalıkları ve kanserden sonra o¨lu¨m nedenleri arasında 3. sırada bulunur. Yas¸ ilerledikc¸e beyin damar hastalıgˆına yakalanma riski artar. Erkeklerde daha fazla go¨ru¨ldu¨gˆu¨ rapor edilmis¸tir. Birinci derece akrabalarında inme hastalıgˆı olanlarda risk daha yu¨ksektir. Hipertansiyon, s¸eker hastalıgˆı, kalp hastaları, kan yagˆlarının yu¨ksekligˆi, sigara vb. fakto¨rler inme ic¸in risk olus¸tururlar.

Yaşlı Bakımında Önemli Belirti ve Bulgular

Yas¸lılar, ilerleyen yıllarda ve bazı olagˆan dıs¸ı kos¸ullarda kendi bakım gereksinimlerini kars¸ılayamayacak hale gelebilmektedirler. As¸agˆıda bu kos¸ullara ve alınacak o¨nlemlere ilis¸kin bazı bilgilere yer verilmektedir:

  • Yüksek ateş
  • Düşük ateş
  • Nefes darlığı
  • Öksürük
  • Yabancı cisim yutma
  • Baş ağrısı
  • Ani bilinç kaybı
  • Nöbet (Kriz)
  • Panik atak
  • Göğüs ağrısı
  • Hipertansiyon (Yüksek tansiyon)
  • Hipotansiyon ve şok
  • Karın ağrısı
  • Bulantı-Kusma
  • İshal
  • Siyah dışkılama

Bilinci ac¸ık kis¸ilere Heimlich Manevrası: Hasta ayakta ya da oturur pozisyonda olabilir. Kollarla hasta arkadan sarılarak go¨vdesi kavranır. Bir elin bas¸parmagˆı midenin u¨st kısmına; go¨gˆu¨s kemigˆinin altına gelecek s¸ekilde yumruk yaparak konulur. Digˆer el ile yumruk yapılan el kavranır. Kuvvetle arkaya ve yukarı dogˆru bastırılır. Bu hareket, yabancı cisim c¸ıkıncaya kadar tekrarlanır. S¸ ah damarından nabız ve solunum degˆerlendirilir.

Bilinci kapalı kis¸ilere Heimlich Manevrası; Hasta yere yatırılır. Yan pozisyonda sırtına 5 kez vurulur. Tıkanma ac¸ılmadıgˆı takdirde du¨z bir zeminde hastanın bas¸ı yana c¸evrilir. Hastanın bacakları u¨zerine ata biner s¸ekilde oturulur. Bir el, go¨bek ile go¨gˆu¨s kemigˆi arasına yerles¸tirilir, digˆer el u¨zerine konulur. Go¨begˆin u¨zerinden ku¨rek kemiklerine dogˆru egˆik bir baskı uygulanır. S¸ ah damarından nabız ve solunum degˆerlendirilir, I ·s¸leme yabancı cisim c¸ıkıncaya kadar devam edilir.

Yaşlı Bakımında Temel Yaklaşımlar

Yas¸ ile birlikte bireyler bazı gereksinimlerini kars¸ılayamaz hale gelirler. Bu durumda ya profesyonel bir bakıcı ya da aile u¨yeleri bakım is¸ini u¨stlenmek durumundadır. Bakım ilis¸kisi sırasında iletis¸im, empati ve gu¨ven duyguları c¸ok o¨nemlidir. Ancak sadece bu duygular etkin bir yas¸lı bakımı ic¸in yeterli degˆildir. Bazı hususların bilinmesi, hem yas¸lı hem de bakımı u¨stelenen tarafından is¸lerin daha kolay yapılması anlamına gelmektedir.

Yatak Yarası (Basınc¸ U¨lseri) dokunun uzun su¨re hareketsiz ve devamlı basınc¸ altında kalması ile olus¸an yaralardır. Yas¸lılıgˆa bagˆlı cilt degˆis¸iklikleri yatak yarası olus¸umunu hızlandırır. Uzun su¨re yatagˆa bagˆımlı olarak yas¸amlarını su¨rdu¨ren yas¸lılarda devamlı yatma veya devamlı oturma pozisyonuna go¨re sıklıkla vu¨cudun belli bo¨lgelerinde yaralar olus¸maya bas¸lasa da vu¨cudun tu¨m bo¨lgelerinde go¨ru¨lebilir. Yas¸lıların yeterli sıvı almaları, protein ve vitaminden zengin beslenmeleri de yara tedavisi ic¸in o¨nemlidir. Ayrıca yatak yarası olus¸abilecek riskli bo¨lgeler her gu¨n go¨zlemlenmeli, deride olus¸an en ufak degˆis¸ikliklerde tedaviye bas¸lanmalıdır. Yas¸lının haftalık banyosunun du¨zenli yaptırılması gerekir. Banyo yaptırılamayan yas¸lıların ise cilt temizlikleri du¨zenli yaptırılmalıdır. Cilde zarar vermeyen sabun ve ılık su ile cildin du¨zenli silinmesi, ıslak cilt bo¨lgelerinin iyi kurulanması, yatak c¸ars¸afları ve yas¸lının altına serilen bezlerin o¨zellikle vu¨cuda degˆen bo¨lgelerinin kırıs¸ık ve katlanır olmamasına dikkat edilmesi gerekir. Tıbbi olarak bazı kremler doktor tavsiyesinde kullanılmalıdır. Yatalak durumdaki yas¸lıların yatıs¸ pozisyonu, her iki saatte bir degˆis¸tirilmelidir. Yatak yarasının engellenmesinde yas¸lının yatıs¸ pozisyonları da o¨nemlidir.

Yaşlıların beslenmesi de önemli bir husustur. Enteral beslenme, yas¸lının agˆızdan beslenmesine imkânın olmadıgˆı durumlarda besinlerin sıvı bic¸imde mideye ya da bagˆırsaklara dogˆrudan verilmesi bic¸imindeki beslenmedir.

Yas¸lanmaya bagˆlı olarak kas iskelet sisteminde degˆis¸ikliler ortaya c¸ıkar. Eklemlerin yapıları ve is¸levleri kaybolmaya bas¸lar. Eklem ac¸ıklıkları azalır. Yas¸lılık su¨recinde her gec¸en gu¨n sosyal hayatın ic¸inden kopmalar yas¸anır. Yas¸lıların gu¨nler ilerledikc¸e eve bagˆımlı olarak yas¸amalarında artma ortaya c¸ıkar. Tu¨m bu durumlar, yas¸lının kendi kendine hayatı su¨rdu¨rebilme yetenegˆinde azalmaya neden olur ve yas¸lılarda kontraktu¨r denilen adalenin su¨rekli kısalması ile gelis¸en eklem s¸ekil bozuklukları ortaya c¸ıkar. Kontraktu¨r; Kasların inatc¸ı bir s¸ekilde kısalmasından dolayı eklemin anormal bir bic¸im almasıdır. Yas¸lılarda eklemlere gu¨nlu¨k bakımın bir parc¸ası olarak günde 2-3 kez kontraktu¨r o¨nleyici hareketler yaptırılabilir. Bu egzersizlere o¨ncelikle hekim veya fizyoterapist go¨zetiminde bas¸lanmalı ve devam ettirilmelidir.

Du¨s¸meler yas¸lılıgˆa o¨zgu¨ bir durum olmamasına ragˆmen go¨ru¨lme sıklıgˆı yas¸la birlikte artan, yas¸lı bireylerde o¨lu¨m ve yaralanmalara neden olan o¨nemli bir sagˆlık problemidir. Bununla birlikte du¨s¸meler, yas¸am kalitesini olumsuz yo¨nde etkileyen, gu¨nlu¨k yas¸am aktivitelerinde bagˆımsızlık kaybına neden olan yas¸lılarda korku ve kaygı yaratan bir durumdur. Du¨s¸me risk fakto¨rlerinden o¨zellikle dıs¸sal olanlar bu konudaki farkındalıgˆın artması ve alınacak ufak o¨nlemlerle engellenebilir. Du¨s¸melere yaklas¸ımda temel olan du¨s¸me nedeninin belirlenmesi ve nedenin ortadan kaldırılmasıdır. En sık go¨ru¨len sorun kalc¸a ve o¨nkol kırıklarıdır.

Yaşlıların Rehabilitasyonu

U¨lkemizde yas¸lılar ve onların hakları anayasal teminat altındadır. Anayasamızın 61. Maddesinde “Yas¸lılar devletc¸e korunur. Yas¸lılara devlet yardımı, sagˆlanacak digˆer haklar ve kolaylıklar kanunla du¨zenlenir” denilmektedir. U¨lkemizde Cumhuriyet do¨neminden o¨nce sosyal rehabilitasyon amacı ile yas¸lılar ve bakıma muhtac¸lar ic¸in kurulan kurumlardan Kızılay (1868), Daru¨laceze (1895) gu¨nu¨mu¨ze dek gelmis¸lerdir. Rehabilitasyon; kis¸inin sorunlarının ve ihtiyac¸larının tespitini, sorunları kis¸isel ve c¸evreyle ilis¸kili fakto¨rlerle ilis¸kilendirmeyi, hedeflerinin tanımlanmasını, o¨lc¸u¨mlerin planlanmasını ve uygulanmasını ve etkilerin degˆerlendirilmesini kapsamaktadır.

Yas¸lıların rehabilitasyonunda amac¸; fonksiyonel kapasiteyi arttırmak ve korumak, o¨zu¨rlu¨lu¨gˆu¨ o¨nlemek ve sorunu iyiles¸tirmek, yas¸lının gu¨nlu¨k yas¸amda bagˆımsız duruma gelmesini sagˆlamak ve yas¸am kalitesini arttırmaktır. Yas¸lı kis¸ilerde rehabilitasyonun amacına ulas¸abilmesi ic¸in fiziksel, zihinsel ve sosyal problemlerin ayrıntılı olarak incelenmesi gerekir. Zihinsel sagˆlık, fiziksel sagˆlık, fonksiyonel kapasite ve toplumsal katılımın c¸ok yo¨nlu¨ degˆerlendirilmesi; uygun bakım ve rehabilitasyon programlarının planlanması ac¸ısından o¨nem tas¸ır. Yas¸lılarda rehabilitasyon hizmet tu¨rleri; Tıbbi (fiziksel) ve Sosyal olmak u¨zere ikiye ayrılır. Tıbbi rehabilitasyon hizmetleri, sagˆlık kurumları tarafından ortaya c¸ıkan fiziksel bir duruma do¨nu¨k olarak sunulmaktadır. Sosyal rehabilitasyon programları, yas¸am kalitesinin iyiles¸tirilmesine yo¨nelik c¸alıs¸maların ve yaklas¸ımların bir sonucu olup, insan yas¸amının niteligˆine yo¨nelik programlardan olus¸ur. Sosyal rehabilitasyon aktiviteleri;

  • Paylaşım saati aktiviteleri
  • Hobi saati aktiviteleri
  • Zihinsel aktiviteler
  • Psikomotor aktiviteler
  • Sanat aktiviteleri
  • Müzik aktiviteleri
  • Egzersiz ve spor aktiviteleri
  • Solunum rehabilitasyon aktiviteleri
  • Manevi bakım aktiviteleri
  • Dış mekân aktiviteleri
  • Kuruma uyum sağlama aktiviteleri

Aktif yas¸lanma, yas¸lı bireylerin yas¸am kalitesini artırabilmek ic¸in; sagˆlık, gu¨venlik ve katılım olanaklarını en uygun hale getirme su¨reci olarak tanımlanabilir. Buna go¨re; yas¸lılık bir su¨rec¸ olarak ele alınmakta ve bu su¨rec¸te, yas¸lı bireylerin gu¨ndelik yas¸ama sagˆlıklı ve gu¨venli bir s¸ekilde katılımları esas alınmaktadır.

Yaşlılarla İletişim

Yas¸lılık do¨nemi, o¨zellikle fizyolojik, sosyolojik ve buna bagˆlı olarak da psikolojik degˆis¸imlerin go¨zlendigˆi bir do¨nemdir. Yas¸lanmayla birlikte bas¸layan fiziksel degˆis¸imlere, dikkat, o¨gˆrenme, bellek, dil, algılama, du¨s¸u¨nme, muhakeme edebilme, zihinsel esneklik gibi bilis¸sel alanlarda degˆis¸iklikler es¸lik etmektedir. Bu degˆis¸iklikler yas¸lılar ile iletis¸im kurmayı gu¨c¸les¸tirmektedir. Bu nedenle de yaşlılarla iletişime dikkat edilmesi gerekir.