ALTERNATİF TURİZM - Ünite 7: Kültür Turizmi ve Kültürel Miras Turizmi Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 7: Kültür Turizmi ve Kültürel Miras Turizmi
Giriş
Kültür turizmi, turizm endüstrisinin kültürel çekiciliklerini içeren özel bir dilimidir. Bu çekicilikler oldukça çeşitlidir ve tarihi mekânlar, müzeler, sergiler, konserler, dini törenler, geleneksel yaşam biçimleri (gastronomi vb.) gibi pek çok unsuru içermektedir. Kültür turizmi kapsamında ele alınabilen kültürel miras turizmi ise çok farklı temaları içeren geniş bir turizm perspektifi sunmaktadır. Turizm bölgelerinde sezon dışı pazarlama için en önemli çözüm yollarından biri olduğu düşünülen kültür turizmine yönelik ilginin gelecek yıllarda da artan bir şekilde devam edeceği tahmin edilmektedir. Bunun nedenleri arasında; daha fazla insanın seyahat etmesi, bilgi ve eğitim seviyesinin artması, turistlerin çok fonksiyonlu seyahat düzenlemeleri ve bunun bir parçası olarak kültür kavramı ile daha fazla ilgilenmeleri, kimlikle ilgili araştırma yapmaları ve kültürle ilişkili seyahatlerin prestijli olarak kabul edilmesi sayılabilir. Kültür olgusunun uluslararası turizm pazarında giderek önem kazanması ve yaşlı nüfus ve kültürel ilginin artması gibi pazar trendleri, destinasyonların kültürel bakımdan geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır.
Kültür Kavramı
Kültür kavramı, “tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü” olarak tanımlanmaktadır. Latince “cultura” kelimesinden diğer dillere geçen kültür kavramı, 12. yüzyıldan itibaren kullanılan bir sözcüktür. Kültür, “toplumun sahip olduğu maddi ve manevi değerleriyle tarih, felsefe, ahlâk, bilim, sanat, teknik, spor, ekonomi, sanayi, eğitim, hukuk, sağlık, turizm vb. alanlardaki varlığının, süreçlerinin, etkilerinin ve gelişmelerinin oluşturduğu bir bütündür”. Kültür, aşağıdaki özellikleri taşımaktadır:
- Ortak davranış kalıpları
- Davranışları normlarla düzenleyen bir mekanizma
- Ortak bir duygu, düşünce ve inanma biçimi
- Öğrenilmiş ortak davranışlar
- Dış çevreye ve sosyal çevreye uyum sağlamak için uyarlanan bir dizi teknik
- Yaşamın getirmiş olduğu sorunlara tepki için bir dizi standart ortak yönelimler
- Öğrenilen bilgilerin toplandığı, bir araya geldiği bir araç
- Bireylerin çevrelerinden elde ettiği, ortak sosyal miras
- Paylaşılan ortak tarihi değerler bütünü
Kültür, öğrenilen davranışların şekillenmesi ve toplumun belirli bir kesimi tarafından aktarılan ve paylaşılan davranış kalıplarının sonucu oluşmaktadır. Bu sebeple kültür, algı ve değerler yoluyla insan seçimlerinin etkilenmesinde baskı yaratan dil, din ve değerler gibi bir takım kriterleri içermektedir. Turizm perspektifinden kültür kavramı, destinasyon kimliğini güçlendiren ve farklılaşmasını sağlayan en önemli unsurlardan biridir. Kültür ve turizm ilişkisi incelendiğinde; eski sanat eserlerinin, tarihi yapıların, müzelerin, eski uygarlıklara ait kanıtların görülmesi amacıyla yapılan seyahatler, araştırma ve inceleme için yapılan geziler kişilerin ufuklarını açmakta ve kültür turizmini oluşturmaktadır.
Kültür Turizmi
1980’li yıllarda Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından yapılan tanıma göre kültür turizmi, “bilgi ve deneyim seviyesini yükseltme amaçlı olarak, sanat, kültür, festival, folklor ve inançla ilgili seyahatleri” içermektedir. Bir başka tanıma göre kültür turizmi, “bir destinasyona yönelik kültürel sunumlar ve değerleri (estetik, tarihi vb.) ziyaret etme güdüsüyle, sürekli yaşanılan yerler dışına yapılan turistik amaçlı seyahatlerdir”. Kültür turizmi kapsamında ziyaret edilen destinasyonlarda kültürel miras alanları ve tarihi mekânlar ziyaret edilmekte, kültürel veya sanatsal içerikli etkinliklere katılma vb. gibi turistik faaliyetler gerçekleştirilmektedir. Özellikle 1960’lı yıllarda ivme kazanmaya başlayan kültür turizmi ilk olarak Avrupa ülkelerinde gelişmeye başlamıştır. 1980’li yıllara gelindiğinde Avrupa, Kuzey Amerika ve Uzak Doğu dünya üzerinde turist veren bölgeler olarak ön plana çıkmışlardır. Bu bölgeler içinde hem kültürel hem dinlence amaçlı seyahatler gerçekleşirken, uzak ülkelere daha çok kültürel amaçlarla yolculuklar düzenlenmeye başlanmıştır.
Tarih boyunca insanların seyahat etme nedenleri arasında yer alan kültür, her zaman ayrıcalıklı bir rol oynamıştır. Kültür ile ilgili yapılan tanımlamalar göz önüne alındığında, kültürün sadece müzeleri, sergileri, sanat galerilerini, kültürel miras alanlarını ziyaret etmeyi ifade eden geleneksel kültürden oluşmadığı, aynı zamanda dil, inançlar, dünya mutfakları, alışveriş, gelenekler gibi yönleri de içeren insanların yaşadığı belli bölgelerdeki değişik yaşam biçimlerini de kapsadığı dikkat çekmektedir. Kültür turizmi faaliyetlerinin turizm bölgeleri üzerindeki olumlu etkilerini şu şekilde sıralandırmak mümkündür:
- Ülkelerin ortak miraslarını öğrenmede toplumlara fırsat sağlaması,
- Bölgenin kültürel değerlerini ve yaşamını tanıtma olanağı yaratması,
- Uluslararası işbirliğinin ortaya çıkarılması,
- Bölgenin kültürel yapısının geliştirilmesi,
- Ekonomik faaliyetleri kısıtlı bölgelerde gelir ve istihdam yaratması,
- Bölgelerde turizm sezonunu uzatması,
- Doğal çevrenin duyarlı şekilde korunması.
Kültür Turizmi Kaynakları
Kültür kavramının içeriği oldukça geniş kapsamlıdır. Sanat, dil, tarih, din, mimari yapı, yaşam tarzı vb. gibi pek çok unsur kültür kaynakları içerisinde yer almaktadır. Günümüzde yalnızca cami, müze, anıtlar vb. gibi kültürel çekicilikler değil, aynı zamanda destinasyonların kültürel çekiciliklerini arttırmaya yönelik oluşturulan kültürel proje ve stratejiler, geleneksel yaşam biçimleri, âdet, gelenek ve görenekler, moda, gastronomi vb. unsurlar da kültür turizmi kaynakları olarak ön plana çıkmaktadır.
Kültür Turisti Tipolojisi
Kültür turisti, “kültürel bir çekicilik veya kültürel aktivitelere katılım amacıyla seyahat eden bireyler” olarak tanımlanmaktadır. Turizm endüstrisinin en önemli hedef pazarlarından biri olarak kabul edilen kültür turistlerinin seyahatlerindeki temel amaçları kültürel deneyim kazanmaktır. Kültür turistlerinin seyahat güdüleri temel olarak öğrenme, deneyim kazanma veya kendini keşfetmedir. Kültür turistlerinin karakteristik özelliklerinin diğer turistlere göre farklılık gösterdiği bilinmektedir. Kültür turistlerinin profillerine yönelik genel özellikler aşağıda sıralandırılmıştır:
- Kültür turistlerinin gelir düzeyleri diğer turistlere göre daha yüksektir ve tatilleri sırasında daha fazla harcama yapmaktadırlar.
- Seyahat ettikleri bölgede daha uzun süreli konaklama yapmaktadırlar.
- Otel veya motellerde konaklamayı tercih etmektedirler.
- Diğer turistlere göre gittikleri bölgede daha çok alışveriş ve harcama yapmaktadırlar.
- Gidilen bölgede yerel halka göre daha yüksek eğitim düzeyine sahiptirler.
- Kadınların kültürel seyahatlere katılım oranları erkeklerden daha yüksektir.
Kültür turistleri genellikle orta yaş ve üzeri gruplarda yer almaktadırlar. Yüksek çekiciliği olan bir pazar dilimi olarak kabul edilen kültür turistleri, kültür turizmi faaliyetlerine katılım konusunda diğer turistlere göre daha yüksek düzeyde güdülenmektedirler. McKercher (2002) tarafından oluşturulan kültür turisti tipolojisinde, seyahat kararlarında kültürün önemi ve deneyim unsuru dikkate alınmıştır. Bu çalışmaya göre beş farklı kültür turisti tipolojisinden söz etmek mümkündür;
- Amaçlı (purposeful) kültür turisti
- Gezici (sightseeing) kültür turisti
- Kazara (serendipitous) kültür turisti
- İlgisiz (casual) kültür turisti
- Tesadüfi (ıncidental) kültür turisti
Hausmann (2007) tarafından yapılan bir başka sınıflandırmada ise kültür turistleri için dört farklı tipoloji belirtilmiştir:
- Temel seyahat amacı kültür olan turistler en önemli pazar dilimini oluşturmaktadır. Bu turistler yüksek derecede güdülenmiş lerdir ve kültür turizmi ürün ve hizmetlerini kullanma konusunda isteklidirler.
- Kısmen güdülenmiş kültür turistleri bir diğer önemli pazar dilimidir. Kültür ve diğer dürtülerle seyahat eden bu turistler, ziyaret ettikleri bölgede kültürel olanaklardan büyük ölçüde yararlanırlar.
- Temel ilgileri başka olan turist dilimi ise seyahatlerinin temel amacı kültür olmasa da ziyaret ettikleri destinasyonda az da olsa kültürel olanaklardan yararlanırlar.
- Son dilimde yer alan kazara kültür turistleri nin temel seyahat amacı kültür değildir. Bu grupta yer alan kültür turistleri bir destinasyona seyahat ettiklerinde kültürel bir alanı ziyaret etmeyi planlamazlar, ancak herhangi bir plan değişikliği kültürel ziyaretlerde bulunmaları ile sonuçlanabilir.
Kültür turistlerinin tipolojisini bilmek özellikle kültür turizmi pazarlaması açısından büyük önem taşımaktadır. Farklı şekillerde güdülenmiş kültür turistlerinin ziyaret amaçları, pazarlama stratejilerini büyük ölçüde etkilemektedir.
Kültürel Miras Turizmi
Kültür turizmi, kültürel süreçleri (fikirler ve insanların yaşam tarzları gibi) kapsamakta ve bu süreçlerin sonuçları (binalar, sanatsal eserler, gelenekler) olarak görülmektedir. Dolayısıyla kültür turizmi bir şemsiye gibi düşünüldüğünde, kültürel miras ve kültür ile ilişkili diğer turizm türlerinin, kültür turizminin bir alt başlığı olduğu düşünülebilir. Kültürel miras turizmi, geçmiş ve şimdiki zamanın hikâyeleri ve insanlarını otantik olarak temsil eden mekânlar, eserler ve etkinlikleri deneyimlemek için gerçekleştirilen seyahatleri ifade etmektedir. Bu bağlamda kültürel miras turizmi, kültürel, tarihi ve doğal kaynakları içermektedir.
Miras terimi sözlük karşılığı olarak “bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey” anlamına gelmektedir. Miras turizmi “bir nesilden diğerine geçen her türlü kaynağın turistik amaçlı kullanımı” olarak tanımlanmaktadır. Bu kapsamda kültürel miras turizmini ise “bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı kültürel değerlerin ve kaynakların turistik amaçlı kullanımı” şeklinde tanımlamak mümkündür. Turistler kültürel amaçlı seyahatlerinde, gittikleri bölgelerdeki yerel halkın geçmiş dönemdeki hikâyeleri, ritüelleri, miras kaynakları gibi pek çok unsuru tanımaya çalışmaktadırlar. Bu durum, gidilen bölgedeki kültürel miras turizmi kaynaklarının önemini daha da arttırmıştır. Kültürel miras turizminin gelişiminde etkili olan üç temel unsur aşağıdaki gibi sıralandırılabilir:
- Nostalji güdüsü; geçmişi koruma güdüsü, insanın kendisini koruması ile ilgili güdüsünün bir parçasıdır.
- Globalleşme; küreselleşmenin etkilerinin her alanda yoğun bir şekilde hissedilmesi, yerel kaynak ve değerlerin, mekânsal kültür ve tarihin önemini daha da artmıştır.
- Sosyal değişim; dünya genelinde yaşanan sosyal değişim yeni bir turist profilinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu turist tipi “modern turist” ( post-mass ) veya “yeni orta sınıf” ( new middle class ) diye adlandırılmaktadır.
Kültürel Miras Turizmi Kaynakları
Bireyler kendi kişisel mirası olarak tanımlanabilecek deneyim ve anılara sahiptir. Toplumsal açıdan ise kültürel mirasımızı temsil eden şeyleri tanımlamak çok daha zordur. Kültürel miras turizmine katılan bir turist, ziyaret ettiği bölgede yaşayan insanların günlük yaşam biçimlerini merak edebileceği gibi, o bölgede bulunan bir sit alanını, bir müzeyi veya tarihi değere sahip bir yapıyı görmeyi de isteyebilir. Kültürel miras turizmi, yerel kültür ve değerlere saygılı; entelektüel ve nitelikli bir etkinlik biçimidir. Kültürel miras turizmi kaynaklarını aşağıdaki gibi sınıflandırmak mümkündür:
Somut Kültürel Miras Varlıkları
- Taşınamaz somut varlıklar (binalar, nehirler, doğal güzellikler vb.)
- Taşınabilir somut varlıklar (müzelerdeki nesneler ve arşivlerdeki belgeler vb.)
Somut Olmayan Kültürel Miras Varlıkları
- Değerler
- Gelenekler
- Merasimler
- Yaşam tarzları ve festivaller
- Sanatsal ve kültürel etkinlikleri kapsayan deneyimler gibi soyut özellikler
Sınıflandırmada yer alan somut kültürel miras varlıkları; tarihi, arkeolojik, kent ve doğal sitler, anıt, ören yeri, höyük, külliye, cami, kilise vb. unsurlardan oluşmaktadır. Somut kültürel miras varlıkları “taşınamaz” ve “taşınabilir” varlıkları içermektedir. Sınıflandırmanın ikinci boyutunu oluşturan somut olmayan kültürel miras turizmi varlıkları; toplulukların kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamalar, merasimler, gelenekler, efsaneler, yaşam tarzları ve festivaller, destanlar, ağıtlar, ninniler, türküler, ortaoyunu, doğum, sünnet, evlenme, geleneksel meslekler ve bunlara ilişkin araç ve gereçleri ifade etmektedir. Bir turizm bölgesindeki çekiciliği etkilemede önemli bir role sahip olan kültürel miras değerlerini 12 başlık altında sıralandırmak mümkündür. Bunlar; el sanatları, yerel halkın konuştuğu lisan, bölgeye özgü gelenekler, yöresel yemekler, bölgeye özgü sanat ve müzik, destinasyonun tarihi, bölgeye özgü zanaatler, iç ve dış mimari, bölgeye özgü inançlar, eğitim sistemi, yöreye özgü kıyafetler ve boş zaman etkinlikleridir.
Kültürel Miras Turizminin Ayırt Edici Özellikleri
Kültürel miras turizmi; folklorik gelenekler, sanat ve el sanatları, etnik tarih, sosyal adetler, kültürel kutlamalar vb. unsurları içermektedir. Kültürel miras turizmi diğer kültüre dayalı turizm türleri ile karşılaştırıldığında sahip olduğu ayırt edici özellikleri üç başlık altında toplamak mümkündür; “nostalji”, “otantiklik” ve “orijinallik”.
Nostalji; kültürel miras turizminin en belirgin özelliği geçmişe dayalı “nostalji” temasının ön planda olmasıdır. Kültürel miras turizmi içerdiği nostalji unsuru ile günümüz küreselleşmiş belirsizlik çağında güvenlik ve istikrar sunmaktadır.
Otantiklik; “eskiden beri mevcut olan özellikleri taşıyan” anlamına gelmektedir.
Orijinallik; kültürel miras turizminin kalitesinin temel belirleyicilerinden biri de “orijinallik”tir. Etkinliklerin ve çekiciliklerin orijinalliği, hem ziyaretçilerin hem de ev sahibi halkın ihtiyaçlarına uygun bir şekilde sunulması; kaynakların çekim gücünü arttırmaktadır.
Kültürel Miras Turistleri
Kültürel miras turizmi konusunda gerçekleştirilen araştırmaların pek çoğu konuyu talep açısından ele almakta; ziyaretçilerin motivasyonları ve pazar bölümlerinin belirlenmesi bu çalışmaların odak noktasını oluşturmaktadır. Kültürel miras turizmine katılan turistlerin genel özelliklerini şu şekilde sıralandırmak mümkündür:
- İyi eğitimli bireylerden oluşmaktadırlar.
- Daha fazla harcama yapmaktadırlar.
- Grup halinde seyahat etmeyi tercih etmektedirler.
- Ortalama veya ortalama üzerinde gelir elde eden bireylerden oluşmaktadırlar.
- Orta yaş ve üzeri bireylerden oluşmaktadırlar.
Kültürel miras turizminin talep boyutunda gerçekleştirilen araştırmalar turist profilleri ile ilgili yüzeysel bilgiler elde edilmesine olanak sağlasa da özellikle destinasyon yöneticileri için miras değeri taşıyan alanlarda gerçekleştirilen turist aktivitelerinin ayrıntılı bir şekilde analiz edilmesi oldukça önemlidir. Bu bağlamda dünya genelinde yaşanılan demografik değişimler de gelecek yıllarda kültüre dayalı turizm türlerine yönelik turistik talep ile ilgili önemli veriler sağlamaktadır. Bilindiği gibi, bu yaş gruplarında yer alan turistlerin ağırlıklı olarak tercih ettikleri turizm şekillerinden biri de kültür ve/veya kültüre dayalı turizm türleridir. Başka bir ifadeyle, demografik değişimler ile ilgili yapılan öngörüler, ilerleyen yıllarda kültür ve ilgili turizm türlerine yönelik talebin artacağının en önemli göstergelerinden biri olarak alınabilir.
Kültürel Miras Alanlarının Yönetimi
Kültürel miras destinasyonlarında sürdürülebilir planlama ve yönetimin gerçekleştirilebilmesi için paydaşların birlikte çalışması büyük önem taşımaktadır. Turizm, planlı ve kurallara uygun bir şekilde yapılması durumunda, öncelikle kültürel mirasın mümkün olduğunca az zarar görmesini amaçlamaktadır. Kültürel miras turizmi kapsamında, farklı kültürlerde hangi kaynakların “miras unsurları” olarak kabul edilebileceği ve bu miras unsurlarının etkin bir şekilde nasıl yönetilebileceği gibi konuların daha iyi anlaşılmasına ihtiyaç vardır. Kültürel miras turizmi, sürdürülebilir kalkınma bağlamında sahip olduğu ayırt edici özellikleri ile kültürel kaynakların korunmasına, ziyaretçiler tarafından kaynakların uygun bir şekilde yorumlanmasına, otantik ziyaretçi deneyimlerinin sağlanmasına ve kültürel kaynaklardan elde edilen gelirlerin uyarılmasına katkı sağlamaktadır. Kültürel mirasın korunması ve sürdürülmesinde, dünyada önde gelen pek çok organizasyon, kuruluş veya dernek bu yönde ciddi çabalar içindedir. Bunun örneklerinden biri de 1972 yılında UNESCO tarafından ortaya konulan “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasını Koruma Konvansiyonu”dur. Bu sözleşmede kültürel miras aşağıdaki şekillerde sınıflandırılmaktadır:
- Anıtlar: Mimari eserler, anıtsal heykeller ve resimler, arkeolojik özellikteki yapılar, yazıtlar ve mağara resimleri,
- Bina grupları: Mimari özellikleri ve tarihi, sanatsal, bilimsel açıdan evrensel değeri olan ayrı ve bitişik binalar,
- Sitler: İnsan veya doğa ile insanın birlikte yarattığı eserler, arkeolojik alanlar.
Kültürel miras turizmine konu olan kaynakların gelişim planlarında en önemli amaç; bölgeye ve yerel halka yeni fırsatlar yaratılması ve kültürel değerlerin korunmasıdır.