ARAPÇA I - (ARAPÇA-TÜRKÇE) - Ünite 9: FİİLLERDE OLUMSUZLUK Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 9: FİİLLERDE OLUMSUZLUK
FİİLLERDE OLUMSUZLUK
Arapça fiillerin geçmiş zaman, şimdiki/geniş zaman çekimlerini önceki bölümlerde incelemiştik. Arapça fiiller olumsuz hale çevrilirken mâzî fiilin başına (ما); muzâri fiilin başına (ما veya لا) olumsuzluk edatları getirilir. Mâzî veya muzâri fiilin son harekesinde veya yapısında herhangi bir değişiklik yapılmaz.
Mâzî Fiilin Olumsuzu
Arapça mâzî fiil olumsuz yapılırken fiilin hemen başına (ما) olumsuzluk edatı getirilir. Bu (ما)’ya olumsuzluk mâ’sı anlamında “mâ en-nâfiye - ما النّافِيَة ” denir.
Mâzî fiilin olumsuz çekimini aşağıdaki tabloda görelim.
Muzâri Fiilin Olumsuzu
Arapça muzâri fiil olumsuz yapılırken başına (ما veya لا) olumsuzluk edatlarından biri getirilir; ancak لا olumsuzluk edatı daha yaygın olarak kullanılır. Bu (لا)’ya olumsuzluk lâ’sı anlamında “lâ en-nâfiye - لا النّافِيَة” adı verilir.
Muzâri fiilin olumsuz çekimini aşağıdaki tabloda görelim.
لَمْ ile olumsuz mâzî:
لَمْ (lem), bir cezm edatıdır. Sadece muzâri fiilin başına gelir. Cezm edatı olduğu için, başına geldiği muzâri fiili cezm eder. Fiilin muzâri anlamını da değiştirerek olumsuz mâzîye çevirir. Dolayısıyla olumsuz mâzî (di’li geçmiş) anlamı iki yolla elde edilir:
1) Fiilin mâzî formunun başına olumsuzluk “mâ”sı getirmek;
2) Fiilin muzârisinin başına “lem” cezm edatı getirmek. Her iki şekilde de aynı anlam elde edilmiş olur.
Örneğin;
لَمْ يَكتُبْ = ما كَتَبَ (yazmadı)
Cezm Alâmetleri
Cezm, isimlerle ilgili bir kavram olmayıp, sadece fiillerle ilgili bir kavramdır ve fiillerin de son harfinin harekeleri veya son ekleriyle alakalıdır. Cezm veya Türkçe kullanımıyla “cezim”, şu şekilde tanımlanabilir: “Bir fiilin sonunun ‘sükûn’ ile harekelenmesi veya ‘sükûn’ harekesinin yerine geçecek başka bir alâmeti barındırması durumudur”. Üzerinde cezm alâmeti barındıran fiile “meczûm” (yani cezm edilmiş, cezimli) denir. Her fiil kipi için cezm söz konusu değildir; başında cezm edatı bulunan muzâri fiiller, emir veya nehiy kipine dönüşen muzâri fiiller meczûmdurlar. Dolayısıyla sadece muzâri fiiller cezm edilebilirler, mâzî fiil için veya gelecek zaman kipi için cezim söz konusu değildir.
Çekim biçimini daha önce görmüş olduğumuz muzâri fiil, aslında “merfû” haldeki muzâri fiildir. Merfû haldeki bu muzâri fiil, başında bir cezm edatı kullanıldığında veya emir ya da nehiy kipine dönüştürüldüğünde aşağıdaki işlemlerden biri ile meczûm yapılır. Başka bir deyişle, aşağıdaki işlemler, bir muzâri fiilin cezm edilmiş olduğunun göstergeleri, alâmetleridir:
\1. Muzâri fiilin son harfinin damme harekesinin sükûna çevrilmesi:
هو يَكْتُبُ ← هو لَمْ يَكْتُبْ
هي تَكْتُبُ ← هي لَمْ تَكْتُبْ
أنتَ تَكْتُبُ ← أنتَ لَمْ تَكْتُبْ
أنا أَكْتُبُ ← أنا لَمْ أَكْتُبْ
نحن نَكْتُبُ ← نحن لَمْ نَكْتُبْ
\2. Merfû haldeki muzâri fiilin sonunda bulunan (ـان), (ـون), (ـِين) eklerindeki nûn’ların düşürülmesi.
\3. ikil eril ve dişil şahıslarda, 3. ve 2. çoğul eril şahıslarda ve 2. tekil dişil şahısta fiilin sonuna gelen eklerdeki nûn’ların varlığı ref alâmeti iken, düşürülmesi cezm alâmetidir. Şunu da unutmayalım ki, eril çoğullarda düşürülen nûn harfinin yerine vâv’lardan sonra mutlaka bir elif harfi getirilir.
هما يَكْتُبَانِ ← هما لَمْ يَكْتُبَا
هما تَكْتُبَانِ ← هما لَمْ تَكْتُبَا
أنتِ تَكْتُبِينَ ← أنتِ لَمْ تَكْتُبِي
أنتما تَكْتُبَانِ ← أنتما لَمْ تَكْتُبَا
هم يَكْتُبُونَ ← هم لَمْ يَكْتُبُوا
أنتم تَكْتُبُونَ ← أنتم لَمْ تَكْتُبُوا
\4. Muda‘‘af fiillerde şeddenin üstündeki damme harekesinin fethaya dönüştürülmesi.
هو يَمُرُّ ← هو لم يَمُرَّ
\5. Nâkıs ve lefîf fiillerde sondaki illetli harfin düşürülmesi.
هو يَمْشِي ← هو لم يَمْشِ
هو يَدْعُو ← هو لم يَدْعُ
Şimdi muzâri bir fiili (لَمْ ) ile çekelim ve muzâri fiilin sonunda meydana gelen değişimi cezm alâmetleri yönünden inceleyelim:
ARAPÇADA EMİR KİPİ
Arapçada emir kipi, Türkçedekinden farklı olarak, emrin olumlu ve olumsuz oluşuna göre ikiye ayrılır. Olumlu emir “emir”, olumsuz emir ise “nehiy” olarak adlandırılır. Ayrıca Türkçede dilek istek kipi olarak adlandırdığımız üçüncü şahıslara yönelik zaman kipi Arapçada yine olumlu veya olumsuz oluşuna bağlı olarak “emir” ve “nehiy” biçiminde adlandırılır. Bu yüzden emre veya nehye muhatap kişinin durumuna bağlı olarak Arapçada emir kipi; emr-i hâzır, nehy-i hâzır, emr-i gâ’ib, nehy-i gâ’ib biçiminde dört gruba ayrılır.
Emr-i Hâzır
Emr-i hâzır, ikinci şahıslara, yani karşımızdakine dönük emir kipidir. Bu bakımdan Türkçede “emir kipi” olarak adlandırılan kipin tam karşılığıdır.
Türkçede fiilin mastar ekinden arınmış hali emir kipini oluştururken (git-mek: git, gibi), Arapçada sülâsî fiillerde emr-i hâzır kipi, fiilin ilgili şahsa ait muzâri çekiminden elde edilir. Dolayısıyla emr-i hâzır için şu ayrık özne zamirlerine ait muzâri fiiller kullanılmaktadır:
Nehy-i Hâzır
Nehiy sözcüğü Arapçada yasaklama anlamındadır. Nehy-i hâzır, ikinci şahsa yönelik olumsuz emir demektir. İlgili şahsa ait muzâri fiilin başına nehiy lâ’sı ( لا الناهية lâ en-nâhiye) getirilerek yapılır. Nehiy lâ’sı, başına geldiği muzâri fiili cezm eder, nehiy lâ’sı ile nefiy lâ’sını birbirinden ayıran tek özellik de budur. Nefiy lâ’sı, hatırlanacağı üzere, başına geldiği muzâri fiilin i‘râbında hiçbir değişiklik yapmayıp sadece anlamı olumsuza çevirirken, nehiy lâ’sı başına geldiği muzâri fiili cezm eder ve anlamı olumsuz emre çevirir.