ARAPÇA III - (ARAPÇA-TÜRKÇE) - 9.ÜNİTE Özeti :

PAYLAŞ:

9.ÜNİTE

9.ÜNİTE

Mef‘ûlun Mutlak

Arapçada mef‘ûlun mutlak, fiil cümlelerinde fiilin kendi kökünden türetilen, fiilin anlamını pekiştiren, ya da fiilin nasıl ve ne şekilde yapıldığını açıklayan veya kaç kez yapıldığını bildiren mansûb mastardır. “Halit dersi iyice anladı.” anlamına gelen aşağıdaki cümlenin ögelerini inceleyecek olursak cümlede mef‘ûlun bihten sonra gelen mansûb bir masdar görürüz. Bu öge mef‘ûlun mutlaktır.

ara2001u_u09_formul9_13131

Mef‘ûlun mutlakın üç çeşidi vardır.

Fiilin Anlamını Pekiştiren (Te’kit Eden) Mef‘ûlun Mutlak

Fiilin kökünden türetilen, fiilin anlamını pekiştiren (te’kit eden) ve fiilden sonra mastar olarak gelen mef‘ûlun mutlak daima mufred, mansûb ve belirsizdir. Bu mastarlar sulâsi fiillerden türetilebileceği gibi, mezîd fiillerden de türetilebilir. Fiilin anlamını pekiştiren mef‘ûlun mutlak Türkçeye “şüphesiz, gerçekten, tam, muhakkak, iyi, iyice, çok” şeklinde çevrilebilir.

Fiilin Yapılış Biçimini Bildiren Mef‘ûlun Mutlak

Fiilin yapılış biçimini bildiren mef‘ûlun mutlak ya isim tamlaması ya da sıfat tamlaması şeklinde gelir ve tabii ki mansûbdur. Bu tür mef‘ûlun mutlaklar Türkçeye “gibi, şeklinde, -ce, aynı…gibi, tıpkı…gibi, tam” biçiminde çevrilebilir.

1. İsim tamlaması olarak gelen ve fiilin yapılış biçimini bildiren mef‘ûlun mutlak:

سَارَ الْوَلَدُ سَيْرَ الْمُهَذَّبِينَ (Çocuk, terbiyeli kişiler gibi yürüdü.)

  1. Sıfat tamlaması olarak gelen ve fiilin yapılış biçimini bildiren mef‘ûlun mutlak:

    قَرَأَ الطالِبُ الْمَقَالَةَ قِرَاءَةً صَحِيحَةً (Öğrenci, makaleyi doğru bir biçimde okudu.)

Fiilin Sayısını Belirten Mef‘ûlun Mutlak

Fiilin sayısını, yani kaç kez yapıldığını bildiren mef‘ûlun mutlak, fiilin “ فَعْلَةً ” kalıbındaki mastarından elde edilir. Bu kalıptaki mastara, mastar-ı merre adı verilir. Fiilin sayısını bildiren mef‘ûlun mutlak Türkçeye “kere, defa, kez” biçiminde çevrilebilir; “Kaç kez?” “Kaç defa?” gibi soruların cevabıdır. Daima mansûbdur; mufred (tekil), tesniye (ikil) veya cem’ (çoğul) olarak gelebilir.

\1. Mufred (tekil) biçimi:

(Yeryüzü, günde bir defa döner.) . تَدُورُ الْأرْضُ دَوْرَةً فَ الْيَوْمِ

\2. Tesniye (ikil) biçimi:

(Telefon iki kere çaldı.) . رَنَّ الهاتِفُ رَنَّتَيْنِ

\3. Cemi (çoğul) biçimi:

(Defalarca secde ettim.) . سَجَدْتُ سَجَدَاتٍ

Mef‘ûlun Mutlak Yerine Geçenler (Sözde Mef‘ûlun Mutlak)

a. Sıfat tamlaması şeklinde gelen mef‘ûlun mutlakta bazen mastar zikredilmez, sadece sıfatı söylenir. Böyle bir cümlede sıfat mef‘ûlun mutlak yerine geçer. Bu tür kelimeler için “mef‘ûlun mutlakın yerine geçen” veya “sözde mef‘ûlun mutlak” anlamında Arapçada “nâ’ibu’l-mef‘ûli’l-mutlak” denir. Sözde mef‘ûlun mutlak da tıpkı gerçeği gibi daima mansûbdur.

(Dersi iyice anladım.) . فَهِمْتُ الدَّرْسَ جَيِّداً

b. Ayrıca “ بَعْضُ - كُلُّ” gibi kelimeler, bazen cümlenin fiilinden türetilmiş mastara muzâf olmak suretiyle gerçek mef‘ûlun mutlakın yerine geçerler ve mansûb olurlar. Bu durumdaki kelimelere de “mef‘ûlun mutlakın yerine geçen” veya “sözde mef‘ûlun mutlak” anlamında “nâ’ibu’l-mef‘ûli’l-mutlak” denir. Kendilerinden sonra kullanılan fiilin mastarı ise muzâfun ileyh (tamlayan) durumunda olduklarından mecrûr olur.