BAKIM ELEMANI YETİŞTİRME VE GELİŞTİRME - Ünite 8: Bakım Elemanlarının Yaşadıkları Sorunlar Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 8: Bakım Elemanlarının Yaşadıkları Sorunlar

Giriş

Ülkemizde bakım hizmetlerinin yapısı ve işleyişi, bakım elemanlarının sosyal, fizyolojik ve psikolojik vb. birçok sorunlarla karşılaşmasına neden olmaktadır. Nitekim bakım hizmetleri konusunda ülkemizin temel sorunları incelendiğinde, birçok sorunla karşılaşıldığı görülmektedir. Bu sorunlardan özellikle bakım hizmetleri konusundaki eğitim eksikliği doğrudan bakım elemanlarına özgü bir sorundur.

Bakım hizmetlerini sunan bakım elemanlarına yönelik mesleki eğitim ve psikolojik destek hususları göz ardı edilmektedir. Bu durum bakım hizmetlerinin niteliğini, etkinliğini, verimliliğini ve sürekliliğini engellemektedir. Ayrıca ülkemizde ağır engellisi bulunan ailelere bakım hizmetleri konusunda sunulan rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerini içeren eğitim ve bilinçlendirme hizmetleri de yetersizdir.

Bakım Elemanlarının Yaşadıkları Sorunlar

Bakım elemanlarının diğer çalışanlar gibi iş sağlığı ve güvenliği, iş güvencesi, insan kaynakları yönetimi ve çalışma psikolojisi ile ilgili birçok konuda yaşadıkları sorunlara ilaveten, doğrudan çalıştıkları iş koluna özgülenebilecek birçok sorunla karşılaştıkları bilinen bir gerçektir.

Bakım elemanlarının yaşadıkları sorunlar, “sadece bakım elemanlarına özgü olmayıp tüm çalışanların yaşadıkları ortak sorunlar” ve “yapılan işin niteliğine bağlı olarak yaşanan sorunlar” şeklinde sınıflandırılabilir.

Diğer çalışanlarla ortak sorunlar:

  • Kayıt dışı çalışma
  • İş güvencesizliği
  • Sigortasız çalıştırılma
  • Çalışma sürelerinin uzun oluşu
  • Dinlenme sürelerinin kısa oluşu
  • Sosyal güvenlik haklarından mahrum olma
  • Sosyal korumasızlık
  • İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinden yararlanamama
  • Ücretlerin düşüklüğü
  • Mesleki ilerleme fırsatlarının sınırlılığı
  • Psikolojik ve fiziksel taciz
  • Örgütlenememe

Yapılan işin niteliğine bağlı olarak yaşanan sorunlar:

  • Fiziksel sorunlar
  • Psikolojik sorunlar
  • Sosyal sorunlar

Bakım Elemanlarının Diğer Çalışanlarla Ortak Sorunları

Bakım elemanlarının diğer çalışanlarla ortak sorunları; genel olarak “kayıt dışı çalışma, iş güvencesizliği, sigortasız çalıştırılma, çalışma sürelerinin uzun oluşu, dinlenme sürelerinin yetersizliği, sosyal güvenlik haklarından mahrum olma, sosyal korumasızlık, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinden yararlanamama, ücretlerin düşüklüğü, mesleki ilerleme fırsatlarının sınırlılığı, psikolojik ve fiziksel taciz ve örgütlenememe” şeklinde kategorize edilebilir.

Yaşadıkları sorunlar incelendiğinde, bakım elemanlarının da diğer çalışanlar gibi işe yeni başlamanın getirdiği uyum sorunları, beklentilerinin gerçekleşmemesi, yönetim ve organizasyon yapısından ve etkilerinden kaynaklanan sorunlar, çalışma ortamından ve atmosferinden kaynaklanan sorunlar, iş yoğunluğunun ve stresinin getirdiği sorunlar, ücret sorunları, çalışma şartlarının olumsuz olması, çalışma saatlerinin esnek olmaması, çalışma düzeninin biyoritimlerini olumsuz yönde etkilemesi gibi bir dizi soruna maruz kaldıkları görülmektedir. Tüm bu sorunlara ilaveten bakım elemanlarının psikolojik ve fiziksel tacize maruz kaldığı da düşünülmektedir.

Bakım Elemanlarının Yaptıkları İşin Niteliğine Bağlı Olarak Yaşadıkları Sorunlar

Bakım elemanları, bakım gerektiren bireyler için birçok farklı görevi yerine getirmekle yükümlüdürler. Bu yükümlülükleri yerine getirirken farkında olmadıkları birçok riskle karşılaşabilirler.

Bakım elemanlarının yaptıkları işin niteliğine bağlı olarak yaşadıkları sorunlar, “fiziksel”, “psikolojik” ve “sosyal” sorunlar şeklinde sınıflandırılabilir.

Bakım elemanlarının yaptıkları işin niteliğine bağlı olarak yaşadıkları fiziksel sorunlar; bulaşıcı hastalıklara yakalanma riski ve önemli bazı sağlık ve güvenlik riskleri şeklinde sınıflandırılabilir.

İnsanlarla yakın temas ve iletişim içinde olmayı gerektiren bir meslek olmasına bağlı olarak bulaşıcı hastalıklara yakalanma riskinin yüksekliği, bakım elemanlarının özellikle çalışırken karşılaştıkları sorunların başında gelir. Bu nedenle çalıştıkları meslekte hastalık riskine karşı, hepatit aşısı olmaları ve çalışırken özel giysi, eldiven ve dezenfektan kullanılması, saçlarını toplamaları el ve ayak tırnaklarının temiz ve kısa olması, takı takılmaması, ayakkabılarının kaymayacak cinsten olması, erkeklerin tıraş olması gerekmektedir.

Bulaşıcı hastalıklara ilaveten bakım elemanları yaptıkları işle ilişkili olarak önemli bazı sağlık ve güvenlik risklerine de maruz kalabilmektedir. Bu riskler şu şekilde sıralanabilir:

  • Enfeksiyona maruz kalmak
  • Şiddete maruz kalmak
  • İzole ortamlarda bulunan evlere özellikle de geceleri gidip gelirken karşılaşılabilecek tehlikeler
  • Tehlikeli maddelere maruz kalma
  • Pasif İçicilik: Evlerde çalışan bakım elemanları çalıştıkları evlerde sigara içiliyorsa pasif içiciliğe maruz kalmaktadırlar.
  • B akıma Muhtaç Olanları Taşımaya Bağlı Sakatlık Riski: Bakım elemanlarının iş yerinde ağır kaldırma, öne eğilerek çalışma, bel ve vücudun yanlış pozisyonlarda kullanılması gibi riskli davranışlara maruz kalma ve uygun olmayan çalışma koşulları nedeniyle fiziksel sorunlar yaşadıkları görülmektedir.

Bakım elemanlarının fiziksel sorunları denildiğinde, ilk akla gelen kas-iskelet hastalıklarıdır. Bakım elemanlarında kas-iskelet sistemiyle ilgili en sık görülen rahatsızlık bel ve sırt ağrılarıdır.

Bakım elemanlarında bel ağrısının yaygın olarak görülmesinin temel nedenleri şunlardır:

  • Bakım gerektiren bireylerin hareket etmesine yardım etmeleri
  • Personel yetersizliği
  • Çalışma ortamının bakım gerektiren bireylerin bakımına uygun düzenlenmemesi
  • Çoğunlukla kadın olmaları
  • Bakım esnasında yaşadıkları stres
  • Uygun olmayan giyim tarzı

Yapılan araştırmalarla da ortaya konulduğu üzere, sosyal bakım sektörü sırt sakatlanmalarının en sık rastlandığı sektördür. Rapor edilen sakatlıkların yarısı engelli veya uzun süreli hasta kişilerin taşınması esnasında meydana gelen sakatlıklardan oluşmaktadır. Özellikle sakatlıklar elle taşıma sırasında oluşmaktadır. Elle taşıma dışında yetersiz çalışma ortamı, kötü düzenlenmiş çalışma metotları ve yetersiz eğitim çalışanların sakatlanma riskini artıran etmenlerdir. Nitekim birçok araştırmada fiziksel engelli çocuklara bakım hizmeti sunanların yorgunluk, kol ve boyun ağrıları, bel fıtığı gibi fiziksel zorlanmaya bağlı sorunlar ile migren, hipertansiyon, ülser, ürtiker gibi psikosomatik sorunlar yaşadığı saptanmıştır.

Günümüzde çalışan birey, hangi statüde olursa olsun önemli psikolojik baskılar altındadır. Bireyin bu baskılara gösterebileceği tepkiler, ruh sağlığı için bir risk oluşturur. Bakım elemanları gibi insanla yüz yüze çalışılan mesleklerde bu risk daha yüksektir.

İş yerinde bakım elemanlarının psikolojik sorun yaşamasına neden olan birçok faktör vardır. Bu faktörler şu şekilde sıralanabilir:

  • İş yerinde uygun olmayan hava sıcaklığı, nem, havalandırma, gürültü, aydınlatma, iş yerinin temizlik ve düzeni olarak ifade edilen fiziksel koşulları
  • Vardiya çalışması gibi işin organizasyonu ile ilgili sorunlar
  • İşin ritmi ve temposu gibi işin psikolojik özellikleri
  • İş yerinin ergonomik sisteme uygunluğu
  • İş yerinde kişilerarası ilişkiler

Bakım elemanlarının yaşadıkları en belirgin psikolojik sorunlar;

  • Tükenmişlik
  • Stres
  • Anksşyete
  • Depresyon

olarak sıralanabilir.

Yukarıda belirtilen nedenlere bağlı olarak çoğunluğunu kadınların oluşturduğu bakım elemanlarının yaşadıkları psikolojik sorunların başında tükenmişlik durumu gelmektedir.

Tükenmişlik, hem birey hem de örgütler açısından iş yaşamını önemli ölçüde tehdit eden bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. “Bireyde ruhsal ve fiziksel açıdan enerjinin tükenmesi” olarak ifade edilebilecek olan tükenmişlik, örgütte strese neden olan gerek işe ilişkin gerekse örgütsel faktörlerin uzun dönemli etkisi sonucunda ortaya çıkmaktadır. Burada, bireyin sahip olduğu kaynaklarla stres nedenlerini ortadan kaldıramaması önemli bir neden olarak nitelendirilmektedir.

Stres, organizmanın fiziksel ve ruhsal sınırlarının tehdit edilmesi ile ortaya çıkan bir durumdur. Stres, bireyin iç ve dış ortamlardaki değişiklikleri tehlike olarak algıladığı, uygun kaynaklara sahip olduğunda uyum gösterdiği ve dengesini sürdürdüğü, kaynaklar yeterli olmadığında uyum ve dengesinin bozulduğu dinamik bir süreçtir.

Kelime anlamıyla “çöküş” anlamına gelen depresyon, üzüntü duygusuna bireyin etkinliğini ve günlük yaşamını etkileyen duygusal, zihinsel ve davranışsal belirtilerin eşlik ettiği bir durumdur. Depresyonun iki temel belirtisi ilgi, istek azalması ve/veya hiçbir şeyden zevk almamadır.

Dışardan gelen herhangi bir uyarana karşı oluşturulan normali aşan korku duygusudur. Anksiyetenin belirtileri arasında korku, kaygı, endişe, panik duygusu, aşırı tedirginlik, huzursuzluk, yorgunluk, uykusuzluk, konsantrasyon güçlüğü, nefes almakta güçlük, baş ağrısı, huzursuzluk, göğüste ağrı veya sıkıntı hissi bulunmaktadır.

Bakım hizmeti sunan birey sosyal bir ağ içerisinde yaşamını sürdürürken daha önceden sahip olduğu rol ve görevleri bakım rolüne terk etmek zorunda kalması nedeniyle stres, anksiyete ve depresyon yaşamaktadır.

Yapılan araştırmalar, bakım merkezlerinde çalışan bakımelemanlarının yaşadıkları psikolojik sorunlar içerisinde stresin en yüksek oranla önemli bir paya (%15) sahipolduğunu ve bakım elemanlarının kendilerini yeterli bulamadıkları, karşılaştıkları sorunlara yeterli çözümüretemedikleri ortam ve zamanlarda strese girdiklerini ve karamsarlık yaşadıklarını ortaya koymaktadır. Bakım elemanlarının çok ciddi düzeylerde stres yaşamalarının nedeni, yaptıkları işin insana hizmet olması, ciddi bir sorumluluk gerektirmesi ve verilen hizmette çok titiz davranılması ile ilgilidir.

Bakıma muhtaç bireye sahip ailelerin yaşadığı en önemli duygusal sorunlardan birisi de gelecek kaygısıdır. Bakıma muhtaç bireyin başkalarına bağımlı olması ailelerin haklı olarak böyle bir kaygı taşımalarına neden olmaktadır. Gerçekten de aile bireyi bakıcılar kendilerinin vefat etmeleri hâlinde bakıma muhtaç bireye kimin bakacağı konusunu, yaşamları boyunca sürekli sorgulamaktadırlar. Ayrıca ailelerin bakıma muhtaç bireyin sorunları ile başa çıkmada sosyal çevrelerinden destek görmemeleri de gelecekle ilgili kaygılarının artmasına neden olmaktadır.

Psikolojik sorunlar dışında bakım elemanlarının yaşadıkları sosyal sorunlar da mevcuttur. İster evde isterse de kurumda yürütülsün bakım hizmetleri çoğunlukla kadınlar tarafından yerine getirilmekte ve kadının yaptığı bakım işine ilaveten üstlendiği ev işleri, çocuk bakımı gibi sorumluluklar nedeniyle sosyal yaşamı sınırlanmakta ve zaman sürecinde sosyal izolasyon ve dışlanma sorunu yaşamaya başlamaktadırlar. Bu sorun özellikle engelli bireyin evde bakımını üstlenen aile bireyi açısından çok daha ciddi boyutlarda yaşanabilmektedir.

Sosyal çevrenin engelli bireye yönelik meraklı bakışları engellinin kendisinde olduğu gibi bakıcı aile bireylerinde de suçluluk, ayıplanma gibi pek çok karmaşık duygunun oluşmasına neden olmaktadır. Ayrıca toplumsal ön yargılar nedeniyle engelli bireyler ve aileleri sosyal izolasyon ve dışlanma sorunu ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu nedenle aileler bakıma muhtaç engelli bireyi mümkün oldukça sosyal çevrelerinden gizlemeye çalışırlar. Aileler kendilerine yönelen tepkilerden korunmak, etkilenmemek ve daha az zarar görmek için sosyal ilişkilerini sınırlandırmaktadırlar. Ailelerin soyutlanma duygusu yaşamalarının önemli bir nedeni de sosyal etiketlenmedir.