BANKALARDA KREDİ YÖNETİMİ - Ünite 5: Nakdi Krediler: Bireysel Krediler Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 5: Nakdi Krediler: Bireysel Krediler

Ünite 5: Nakdi Krediler: Bireysel Krediler

Giriş

Sanayi devrimi ile birlikte ivme kazanan ekonomik büyüme, beraberinde finansal piyasaları da geliştirmiştir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaşanan kaynak sıkıntısı krediler yardımıyla çözülürken bu durum kredi kuruluşlarının etkinliğini artırmıştır. Ekonomik büyüme ile kredilerin ticarî hayattaki yeri önemli hale gelmiştir. Kredi kuruluşları toplamış oldukları fonları kullandırmak için ticarî kredilere alternatif yeni arayışlara girmiştir. Tüm bu gelişmeler bireysel kredi kavramının doğmasına neden olmuştur.

Değişen ekonomik şartlar ve yaşanan teknolojik gelişmeler ile birlikte bireylerin ihtiyaçlarını karşılayabilmek amacıyla kredi kuruluşları tarafından çeşitlendirilen bireysel krediler şu başlıklar altında toplanmaktadır:

  • Taksitli ihtiyaç kredileri,

  • Taşıt kredileri,

  • Konut kredileri.

Bununla birlikte son dönemde özellikle konut finansmanı sisteminde önemli bir yer edinen mortgage sistemi ile kullanımı dünyada ve ülkemizde yaygın hale gelen kredi kartları da bireysel finansman sistemi içerisine dahil edilmektedir.

Bireysel Kredi Kavramı

Bireysel krediler, birey tarafından bir mal ya da hizmetin satın alınmasına bağlı olarak ya da herhangi bir satın alım işlemi olmaksızın, belirli şartlar dâhilinde geri ödemek üzere tüketicilere verilen kredi şeklinde tanımlanmaktadır (Tekirdağ, 2009). Bireysel kredi kullanan bireyler bugünkü ihtiyaçlarını karşılamak ya da refah düzeylerini artırmak için gelecekte elde etmeyi planladıkları geliri kullanmaktadırlar.

Bireysel krediler ile ilgili ilk uygulamalar 19. yüzyılda ortaya çıksa da 20. yüzyılın ilk çeyreğinde Amerika Birleşik Devletleri’nde yaygın hale gelmiştir. National City Bank of New York adlı bir Amerikan bankası 1929 yılında bireysel kredi vermek amacı ile bir departman kurarak bu konudaki bir ilki gerçekleştirmiştir. Günümüze gelindiğinde bireysel krediler, konut, taşıt ve beyaz eşya gibi dayanıklı tüketim mallarının tüketimine yönelik olarak kullanılmaktadır. Bunun yanında eğitim, gıda, giyim ve tatil gibi ihtiyaçların karşılanmasına yönelik yapılan harcamalar da kredilendirilmektedir. Günümüzde bireysel kredilerin kullanım amaçları şu şekilde sıralanmaktadır:

  • Carî tüketim harcamaları,

  • Dayanıklı tüketim malı alımları,

  • Otomobil alımları,

  • Konut alımları.

Bireysel kredilerin vade yapıları, para birimleri, teminat yapıları ve geri ödeme koşulları piyasa koşulları, yasal düzenlemeler, bankaların pazarlama politikaları, bireyin yaşı, eğitim durumu, gelir düzeyi, medeni durumu ve bunun gibi kişisel özelliklere bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

Ticari bankaların yanısıra, bireysel kredi verme yetkisi olan diğer finansal kuruluşlar ise sırasıyla taksitli satış finansman şirketleri, kredi birlikleri, tasarruf ve kredi kurumları, tüketici finansman şirketleri ve tasarruf bankaları ve sigorta şirketleridir (Arpalı, 2006). Ticari bankalar özellikle 1930’lu yıllarda yaşanan ekonomik krize kadar ticari krediler üzerinde yoğunlaşırken, kriz sonrasında ticari kredi talebinde daralma yaşanmıştır. 20. yüzyılın sonlarına doğru gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde bireysel kredilerinin önemli bir bölümü bankalar aracılığı ile dağıtılmaya başlanmıştır. Taksitli satış finansman şirketlerinin temel görevi fon ihtiyacı olan çeşitli niteliklerdeki kişilere kredi sağlamak ve bir plan çerçevesinde borç tahsilatı yapmaktır. Kredi birlikleri yine sadece kendisine üyeliği bulunan tüketicilere kredi imkânı sağlamaktadır. Tasarruf ve kredi kurumları ise özellikle konut kredileri üzerinde yoğunlaşmış kurumlardır. Tüketici finansman şirketleri diğer kredi kuruluşları için küçük miktarlı ve kârlı olmayan kredi taleplerini karşılamak amacıyla kurulmuş şirketlerdir. Tasarruf bankaları ve sigorta şirketleri de son dönemde artan bireysel kredi taleplerini karşılamak amacı ile konut ve taşıt kredisi arz eden kuruluşlardır.

Kredi kuruluşlarının vermiş oldukları kredi miktarı ve bireylerin talep ettikleri kredi miktarı bir takım makro ve mikro ekonomik şartlardan etkilenmektedir. Kredi kuruluşlarının arz ettikleri bireysel kredilerin miktarını etkileyen unsurların başında kredi maliyetleri gelmektedir. Para politikaları bireysel kredi talebi üzerinde de etkilidir. Bireysel kredi talebini etkileyen bir diğer faktör ise tüketici güven endeksidir. Harcanabilir kişisel gelir de bireysel kredi talebi üzerinde etkilidir. Finansal sistemin gelişmişliğine bağlı olarak değişkenlik gösteren rekabet ortamı hem kredi talebini hem de kredi arzını etkilemektedir. Yasal düzenlemeler, kredi kuruluşlarının arz ettiği bireysel kredi miktarını doğrudan etkilemektedir. Kredi kuruluşları kredi verirken gerek kurumsal gerekse bireysel müşterileri için bilgi araştırması yapmaktadır. Kredi kuruluşlarının arz ettikleri kredi miktarını etkileyen bir diğer faktör ters seçim riskidir. Özellikle gelişmemiş finansal piyasalara sahip ekonomilerde bireylerin finansal geçmişlerine ait bilgilere ulaşmanın zor oluşu, bu bilgileri temin eden kredi bürolarının olmaması, kredi kuruluşlarının bireylerden yüksek teminatlar istemesine neden olmaktadır.

Bireysel kredilerde risklilik derecesi ise bireyin gelir düzeyi, birikimleri, kişinin medenî durumu ve eğitim seviyesi gibi sosyo-kültürel faktörlere bağlıdır. Kredi kuruluşlarının maruz kaldığı ahlaki tehlike ise borçlanan bireyin temerrüde düşmesi durumunda ortaya çıkmaktadır. Kredi kullanan bireylerin kredi geri ödemelerini aksatması ya da temerrüde düşmesi, kredi kuruluşlarının en sık karşılaştıkları sorunlardan bir tanesidir. Bireysel kredilerin temerrüt riski ve bunun kredi kuruluşlarına olan maliyeti kredi tipine göre değişiklik göstermektedir. Kredi başvurularının sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi için bu tip bilgilerin toplanması ve dağıtılmasına yönelik kurulan kredi bürosu, kredi kayıt bürosu ya da kredi raporlama acentası kredi kuruluşlarına bu bilgileri sağlamaktadır.

Bireysel kredi kullanımında son yıllarda yaşanan artış, bu kredi türünün ekonominin genelindeki etkisini de belirgin hale getirmiştir. Bireysel krediler ekonominin değişik kesimlerine farklı yollardan fayda sağlamaktadır. Zira kredi miktarındaki değişimin bankacılık sektörüne, imalat sanayine ya da hane halkına etkisi farklı şekillerde olmaktadır. Bankacılık sektöründe gözlemlenecek ilk etki sektörün risk dağılımı üzerinde olacaktır. Bireysel kredilerin ticarî kredilere göre daha düşük miktarda ve daha fazla kişiye veriliyor olması kredinin geri ödenmeme riskini azaltmaktadır. Ayrıca kredi kuruluşlarının kredi hacimlerini genişletmektedir. Bireysel kredilerin satıcılara getirdiği avantajlardan da bahsetmek mümkündür. Kredi kullanımı sonucunda satış yapan firmaların ticaret hacimlerinde artış olacağı açıktır. Birey açısından bakıldığında ise kredi kullanımının bireyin refah seviyesinde artışa neden olduğu görülmektedir. Bireysel kredilerdeki artış sonucu talepte yaşanan canlanma ise üretimi olumlu etkileyerek arzın büyümesine neden olacaktır. Üretim artışı kapasitenin daha etkin kullanılmasının yanında yeni yatırımlara sebep olacak, tüm bu ekonomik gelişmeler ülke büyüme hızını ve ticaret hacmini olumlu yönde etkileyecektir. Bireysel kredilerin bazı sakıncaları da mevcuttur. Bunlardan birincisi, bireysel krediler tüketicilerin tüketim hırsını artırmak suretiyle malî olanaklarının üzerinde harcama yapmaya ve borç altına girmelerine sebep olmaktadır. Ayrıca bireylerin gelecekteki tasarruflarını bugünden harcamaları sonucu gelecekteki likiditeleri ile finansal yatırım yapma yeteneğini azaltmaktadır.

Bireysel Kredi Çeşitleri

Bireysel krediler vade yapılarına göre üçe ayrılmaktadır. İlk grupta kısa vadeli tüketici kredileri bulunmaktadır ve bu krediler üç ay ve daha kısa süreler için kullandırılmaktadır. İkinci grubu ise orta vadeli krediler oluşturmaktadır. Bu tip kredilerin vadesi üç ay ila beş yıl arasında değişmektedir. Üçüncü grupta ise beş yıl ve daha uzun vadede geri ödemesi yapılan uzun vadeli bireysel krediler bulunmaktadır. Bireysel krediler verilme şekillerine göre ise ikiye ayrılmaktadır. İlk gruptaki krediler doğrudan nakit olarak verilen tüketici kredileridir. İkinci grupta ise tüketicinin bir mal veya hizmet alımını finanse etmek amacı ile verilen krediler bulunmaktadır ki, otomobil kredileri ya da konut kredileri bu kredi sınıflandırmasında bulunmaktadır. Bireysel krediler kullanım amaçlarına göre de sınıflandırmaya tabi tutulabilir. Bireyin kısa vadede ihtiyaçlarını gidermek amacı ile taksitli ihtiyaç kredileri kullanılmakta iken daha uzun vadede konut ve taşıt ihtiyacını karşılamak amacı ile konut ve taşıt kredileri kullanılmaktadır.

Taksitli ihtiyaç kredileri konut ve taşıt dışında diğer mal ve hizmet alımları sırasında bireylerin ihtiyaç duydukları finansman kolaylığı sağlaması amaç ve gerekçesi ile verilmektedir. Taksitli ihtiyaç kredileri de ipotek karşılığı/otomobil rehin karşılığı taksitli ihtiyaç kredisi, eğitim kredisi, V.İ.P. kredisi, bireysel işyeri edinme kredisi ve eğitim kredisi gibi farklı uygulamalardan oluşmaktadır. Taksitli ihtiyaç kredisinin bireye kullandırılma işlemi kredi kuruluşlarının birey hakkında kredi incelemesinde bulunması ile başlamaktadır. Bu incelemede kredi kuruluşları bir skorlama sistemi ile kredi başvurusu yapan bireyin krediyi geri ödeme olasılığını analiz etmektedir. Yapılan inceleme sonucunda başvuru sahibine girdiği risk grubuna bağlı olarak kredi limiti belirlenmekte ve buna göre kredi kullandırılmaktadır. Taksitli ihtiyaç kredileri, şahsi taahhütname, kefalet, birinci dereceden gayri menkul ipoteği ve nakit ya da mevduat ipoteği ile kullandırılmaktadır. Kredi kuruluşları taksitli tüketici kredisi alan bireylere kullandırılan kredi miktarı ve vadesi ile uyumlu olmak üzere kredi hayat sigortası yaptırmaktadır.

Taşıt kredileri verilen aracın kullanılmış ya da kullanılmamış olmalarına göre ikiye ayrılmaktadır. Sıfır kilometre taşıt alımında kredi kuruluşları tarafından kullandırılacak azami kredi, başvuruda ibraz edilen fatura bedelinin %80’i kadardır. Aylık taksitler kişinin ya da ailenin aylık net gelirlerinin %60’ını geçememektedir. Sıfır kilometre taşıt kredisinde de kredi tutarı ve kredi vadesine göre hayat sigortası yaptırılmaktadır. İkinci el taşıt kredileri ise genellikle 5 yaşına kadar olan taşıtlar için kullandırılmaktadır. Ayrıca verilecek azami kredi taşıt bedelinin % 60’ı kadardır. İkinci el taşıt kredisi başvurularında diğer bir önemli husus ise kredi tespit edilmeden önce aracın görülerek hasarlı olup olmadığının, yıpranma durumunun ve motor şasi numaralarının incelenmesi ve bunun kredi kuruluşunun ilgili şube müdürünün takdir ve sorumluluğu altında düzenlenecek bir rapor ile tespit edilmesidir. Krediye konu taşıtın üzerinde tesis edilen rehin işlemleri ilgili trafik müdürlüklerine tescil ettirilerek, ruhsat üzerine “satılamaz” şerhi düşülmektedir.

Konut kredileri, kredi kuruluşları tarafından orta ve uzun vadede konut sahibi olmak amacıyla başvuruda bulunan bireylere sunulan bir kredi hizmetidir. Konut kredileri, esas olarak bitmiş durumdaki konutlar için kullandırılmakla birlikte düzenlenen ekspertiz raporunda konutun oturmaya hazır olduğu şeklinde bir ibarenin bulunması halinde % 90 oranında bitmiş konutlar için de ihtiyaç duyulan finansman kolaylığı sağlanmaktadır. Konut kredileri, krediye konu olan konutun ekspertizin belirlediği değerinin % 75’ine kadar verilmektedir. Krediye konu olan konut üzerinde bankalar lehine birinci derecede kullandırılan kredi tutarı kadar anapara ipoteği tesis edilmektedir. Kredi kullanan birey evli ise diğer eşten muvaffakatname şube yetkilileri huzurunda imzalattırılarak alınmaktadır. Konut kredileri ile ilgili bir diğer husus alınan kredinin konut alımı finansmanında kullanılması

gerektiğidir. Bu kredi tipi dükkân ya da işyeri alımı amacı ile kullanılmamaktadır. Krediye konu konutun asgari ekspertiz değeri üzerinden bankaların dain ve mürtehin sıfatı ile asgari yangın, deprem, yer kayması gibi risklere karsı Konut Paket Sigortası yaptırması zorunludur ve sigorta her yıl yenilenmelidir. DASK yaptırılması zorunludur. Ayrıca, kredi kullanan birey için de kredi vadesi ile uyumlu olmak üzere ilk yıl kullandırılan kredi miktarı üzerinden, sonraki yıllarda her yıl kredinin anapara bakiyesi üzerinden yenilenmek üzere hayat sigortası yapılacaktır.

Mortgage sistemi aslında ipotek teminatına dayalı konut kredisi alacaklarının ikincil piyasalarda menkul kıymet olarak ihracı ile sermaye piyasalarından fon temin etme esasına dayalı konut finansman sistemi olarak tanımlanmaktadır. Konut kredilerinden farklı olarak mortgage bir kredi değil, hukukî bir dokümandır. Konut kredisinin mortgage olarak adlandırılabilmesi için ise ikincil piyasalar aracılığı ile sermaye piyasalarından fonlama yapılıyor olması gerekmektedir. Kredi kuruluşları mortgage kredisini verirken krediye konu olan konut üzerinde ipotek tesis etmek suretiyle vermiş olduğu krediyi teminat altına almış olur. Mortgage sisteminin etkin bir şekilde çalışması için makroekonomik dengelerin sağlıklı bir şekilde kurulması ve sürdürülmesi gerekmektedir.

Mortgage sistemi içerisinde farklı kredi tipleri bulunmaktadır. Krediler uygulanan faiz oranları, geri ödemenin yapılış şekli, gerekli hizmetlerin sağlanma koşulları ve kredi değerlendirme süreci gibi faktörlere bağlı olarak değişkenlik göstermektedir. Geleneksel ya da klasik mortgage kredi tipinde sabit bir faiz oranı, eşit geri ödemeler bulunmaktadır ve kredi tamamen amortize edilmektedir. Artan geri ödeme tutarlı mortgage kredilerinde ise geri ödeme tutarı vadeye bağlı olarak zaman içerisinde artış göstermektedir. Bir diğer mortgage türü ise değişken oranlı mortgage kredisidir. Bu kredi tipinde kredi faiz oranı kredinin vadesi boyunca sözleşmede belirlenen sürelerde değiştirilmek suretiyle yeniden belirlenmektedir.

Kredi kartı, nakit paraya ihtiyaç duyulmadan ve sonradan ödemek koşulu ile yapılan alışverişlerde kullanılan bir araçtır. Günümüzde sıkça ödeme aracı olarak kullanılan kredi kartları 19. yüzyılın sonlarına doğru Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk olarak kullanılmaya başlanmıştır. 1894 yılında Hotel Credit Letter Company tarafından çıkartılan kartlar turizm sektöründe kullanılmıştır ve böylece nakit ödemeksizin bir hizmet alımının gerçekleşmesine imkân vermiştir. Kredi kartları, ödeme aracı olma vasfı sayesinde, kart sahiplerinin nakit ihtiyacını azaltırken, ekonominin kayıt altına alınmasını sağlamakta ve ticari faaliyetleri canlandırmaktadır. Tüketiciler, kredi kartı ile peşin ya da taksitli satın alma avantajlarından faydalanırken, aynı zamanda nakit avans çekerek nakit ihtiyaçlarını kısa sürede karşılamaktadırlar. Kredi kartı, bankalar ve kart çıkartmaya yetkili kuruluşların müşterilerine belirli limitler dâhilinde açtıkları krediler ile nakit kullanmaksızın mal ve hizmet alımı, nakit kredi çekme imkânı sağlamak için verdikleri ödeme aracı olarak da tanımlanmaktadır. Günümüzde kredi kartlarının işleyişini genişletilmiş üç taraflı kredi kartı sistemi ile izah etmek mümkündür. Bu sisteme göre bankalar Visa, Mastercard ve AMEX gibi uluslararası kredi kartı şirketlerinin piyasaya arz ettikleri kredi kartlarını müşterilerine sunmaktadır. Böylelikle kredi kartları evrensel hale gelerek kart sahiplerine dünyanın her yerinde kullanım imkanı sağlamaktadır.

Kredi kartı kullanımının bireylere bir dizi faydası vardır. Bunlardan ilki nakit taşıma zorunluluğunu ortadan kaldırmasıdır. Bankaların üye işyerleri ile yaptıkları anlaşmalar çerçevesinde kredi kartı kullanımı sonucu taksitli alışveriş yapma imkânı sağlamaktadır. Bireyler kredi kartı sayesinde otomatik ödeme talimatı ile faturalarını peşin yada taksitler halinde ödeyebilmektedir. Kredi kartlarının yurtdışında kullanılabilmesi bireyi döviz taşıma ya da döviz bozdurma yükümlülüğünden kurtarmaktadır. Kredi kartları üye işyerlerine de bir dizi fayda sağlamaktadır. İlk olarak kredi kartı bireylere sunduğu promosyonlar ve taksitli satış seçenekleri ile üye işyerlerinin satışlarını artırma şansı tanımaktadır. Şüphesiz kredi kartları bankalara da önemli faydalar sağlamaktadır. Bankanın kullandırdığı her bir kredi kartı ile vadesiz tasarruf mevduatı miktarı artmaktadır.

Türkiye’de Bireysel Kredilerin Gelişimi

Türkiye’de finansal piyasalar genel olarak incelendiğinde piyasanın gelişiminin 2000’li yıllar ile başladığı görülmektedir. Nitekim 90’lı yıllarda yaşanan ekonomik olumsuzluklar kredi arz ve talebini aşağı yönde etkilemiştir. 2000’li yılların başından itibaren ekonomide yaşanan iyileşme ve nominal faiz oranlarındaki düşüş kullanılan kredi miktarında genel bir artış yaşanmasına neden olmuştur. Bireysel kredilerin toplam krediler içerisindeki yapı incelendiğinde, bireysel kredilerin payının gittikçe arttığı görülmektedir. Bireysel kredilerdeki gelişimde dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da bireysel kredi çeşitlerinin tutarlarında yaşanan değişimdir. Kredi türleri içerisinde dikkate değer bir gelişme de taksitli ihtiyaç kredilerinde yaşanmıştır. Bireylerin dayanıklı tüketim malı, tatil ve eğitim gibi ihtiyaçlarını kredi ile finanse etmeye başladığını gösteren bu durum bireylerin ekonominin gidişatına dair beklentilerinde iyileşme olduğu ve böylece uzun vadeli kararlar ile gelecekteki gelirlerini şimdiden kullandıklarını göstermektedir.

Türkiye’de bireysel kredilerin gelişimi incelenirken ele alınması gereken son konu ise kredi kartlarıdır. Türkiye’de 2011 yılı sonu itibariyle 􀀁25 milyar olan taksitli kredi kartı işlem tutarı 2004 yılı başında sadece 􀀁1,3 milyar idi. 2001 yılında kredi kartı vermeye yetkili kurum ve kuruluşların dağıtmış olduğu toplam kart sayısı 13 milyon civarında iken 2004 yılında 26 milyona, 2011 yılında ise 50 milyonun üzerine çıkmıştır. Kredi kartı sayısı artışının arkasındaki önemli faktörlerden biri olan bankalar arası rekabet sonucunda, kredi kartı önemli bir pazar haline gelmiştir.