BANKALARDA KREDİ YÖNETİMİ - Ünite 1: Bankacılık ve Kredi Ortamı Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 1: Bankacılık ve Kredi Ortamı

Ünite 1: Bankacılık ve Kredi Ortamı

Finansal Sistemin Yapısı

Bir ekonomide, fonların arz edenlerle talep edenler arasında doğrudan ya da dolaylı yollardan transferinin gerçekle ştiği sisteme finansal siste adı verilir. Finansal sistemin aktörleri; ödünç veren birimler olarak tanımlanan tasarruf sahipleri ve fon talep eden birimler olarak tanımlanan borçlulardır. Sayfa 4, Şekil 1.1’de finansal sistemin işleyişi görsel olarak aktarılmıştır.

Finansal sistemin temel işlevi fon arz edenlerle fon talep edenleri bir araya getirmektir. Sadece bu işlev bile finansal sistemin bugünün devasa modern ekonomilerinde ne denli büyük ve hayati bir görevi yerine getirdiğini ifade etmeye yeter. Finansal sistemin bu temel görevinin dışında, sunduğu üç önemli hizmeti daha vardır. Bunlar riskin dağıtılması, likiditenin sağlanması ve finansal bilginin teminidir.

Finansal sistem açısından risk, finansal aktifleri beklenen değeri ile gerçekleşen değeri arasında bir farkın ortaya çıkma ihtimalidir. Finansal sistem bu noktada devreye girerek riski dağıtmaya çalışır. Bu bağlamda en etkili yol, fonların değişik aktifler arasında dağıtılarak toplam riskin azaltılması olarak adlandırılan, finansal çeşitlendirmedir.

Varlığın likidite derecesi ne kadar yüksekse, o varlığı herhangi bir şeyle değiştirmek o kadar kolaydır. Finansal sistem, bünyesinde hali hazırda likit olan varlıkları likidite derecelerinin yükselmesini sağlamaktadır.

Finansal sistemin, fon arz edenlerle fon talep edenleri buluşturması gibi, önemli görevlerinden biri de bünyesinde yer alan aktörlere sunduğu bilgi hizmetidir. Bu bilgi fon akımının sürekliliği ve sürdürülebilirliği için kilit öneme sahiptir.

Finansal piyasalar; alış-verişin ilk elden olup olmaması, vade yapısı, mekânı ve işlem zamanı açısından dört grupta toplanır.

Alış-verişe göre finansal piyasalar birincil ve ikincil piyasalar olarak ikiye ayrılır. Birincil piyasalar, yeni ihraç edilen bir menkul kıymetin alıcısıyla ilk defa buluştuğu piyasalardır. İkincil piyasalar ise, birincil piyasada ilk defa alıcısıyla buluşan bir menkul kıymetin, bu kez söz konusu ilk alıcı tarafından başka bir aktöre satıldığı piyasalardır. Finansal sistem açısından ikincil piyasalar, birincil piyasalara göre daha önemlidir. Çünkü herhangi bir menkul kıymetin birincil piyasada alış-verişine konu olan fiyat, ikincil piyasada belirlenir.

Vade yapısına göre finansal piyasalar; para ve sermaye piyasaları olarak ayrılır. Vadesi bir yıldan az olan kısa vadeli borç senetlerinin alınıp satıldığı piyasalara para piyasası, vadesi bir yıldan fazla olan borç ve hisse senetlerinin alınıp satıldığı piyasalara ise sermaye piyasası adı verilir. Para ve sermaye piyasaları arasında üç temel fark bulunur. Bunlar:

  • Para piyasalarında alınıp satılan araçlar sermaye piyasalarında alınıp satılan araçlara göre daha az risklidir. Çünkü kısa vadelid

  • Para piyasası araçlarının likiditesi sermaye piyasası araçlarına göre genellikle daha yüksektir. İşlem hacmi daha büyüktür.

Dolayısıyla birim alım satım maliyetleri daha düşüktür.

  • Para piyasası araçlarının bilgi maliyetleri sermaye piyasası araçlarına göre daha düşüktür. Çünkü borçlular genellikle yakinen tanınan kişilerdir ve fonların süresi daha kısadır.

Mekâna göre finansal piyasalar müzayede ve tezgâh-üstü olarak ikiye ayrılır. Müzayede piyasaları, ticaretin sabit bir miktarda yapıldığı piyasalardır. Müzayede piyasaların en önemli işlevi, finansal araçların alım ve satımının gerçekleşebileceği devamlı bir Pazar oluşturmasıdır. Tezgâh-üstü piyasalar ise, fon alış-verişinin genellikle pazarlık usulü ile yapıldığı piyasalardır. Tezgâh-üstü piyasalar aslında bankalar, dealerlar, komisyoncular ve diğer aracılardan oluşan ikincil piyasalardır.

İşlem zamanına göre finansal piyasalar ise nakit ve türev piyasalar olarak ikiye ayrılabilir. Finansal aktiflerin peşin olarak alınıp satıldığı piyasalara nakit piyasalar, önceden anlaşılan bir fiyattan ve vadeli olarak alınıp satıldığı piyasalara ise türev piyasalar adı verilir.

Fon arz edenler ile fon talep edenlerin her zaman karı karşıya gelmeleri mümkün olmadığı için, onların arasında bir bağ kuracak aktörlere ihtiyaç vardır. Dolaylı aktarım mekanizmasını yürüten finansal aracıların temel işlevleri şöyle sıralanabilir:

  • Fon arz edenlerle, fon talep edenler arasında bir bağ kurmak,

  • Riski dağıtmak, finansal bilgiyi temin etmek ve likiditeyi sağlamak.

Günümüzde tüm dünya genelinde sayısı en fazla olan finansal aracı türü bankalardır.

Bankaların Organizasyon Yapısı

Bankaları dört gruba ayırarak organizasyon yapıları; merkez bankası, ticaret (mevduat) bankaları, katılım bankaları ve kalkınma ve yatırım bankaları şeklinde bakılabilir.

Ülke bankası olarak da nitelendirilmesi mümkün olan merkez bankaları, ekonomide parayı ve para politikasını kontrol eden, büyük ölçüde kamu kurumu niteliğinde yapılanan ve ekonomide en son borç mercii olarak faaliyette bulunan bir banka türüdür. Merkez bankalarının temel görev ve yetkileri şu şekildedir:

  • Para politikasını belirleme ve hazine adına bankacılık işlemlerini yapma,

  • Finansal sistemin istikrarının teminini ve devamını sağlama,

  • Para arzının kontrol edilmesi,

  • Para piyasasını düzenleme ve gerektiğinde bankaların kısa vadeli ihtiyaçlarını karşılama,

  • Paranın dağıtılması,

  • Finansal altyapı kurulmasına katkı yapma,

  • Mali ve ekonomik konularda hükümete danışmanlık yapma,

  • Uluslararası ödeme araçlarını idare etme,

  • Para ve kredi ile ilgili istatistiklerin tutulması,

  • Ulusal paranın iç ve dış değerinin korunması için gerekli tedbirleri alma,

  • Ülkenin altın ve döviz rezervini koruma,

  • Para-kredi-ekonomi ile ilgili araştırmalar yapma.

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) temel görevleri ise:

  • Açık piyasa işlemleri yapmak,

  • Hükümetle birlikte Türk Lirasının iç ve dış değerini korumak için gerekli tedbirler almak,

  • Bankaların ve bankaca uygun görülecek diğer mali kurumların yükümlülüklerini esas alarak zorunlu karşılıklar ve genel disponibilite ile ilgili usul ve esasları belirlemek,

  • Reeskont ve avans işlemleri yapmak,

  • Ülke altın ve döviz rezervlerini yönetmek,

  • Türk Lirasının hacim ve tedavülünü düzenlemek,

  • Finansal sistemde istikrarı sağlayıcı; para ve döviz piyasaları ile ilgili düzenleyici tedbirler almak,

  • Mali piyasaları izlemek,

  • Bankalardaki mevduatın vade ve türleri ile katılım bankalarındaki katılma hesaplarının vadelerini belirlemektir.

TCMB’nin temel yetkileri ise şunlardır:

  • Türkiye’de banknot ihracı imtiyazı tek elden Bankaya aittir.

  • Banka, hükümetle birlikte enflasyon hedefini tespit eder, buna uyumlu olarak para politikasını

belirler. Banka, para politikasının uygulanmasında tek yetkili ve sorumludur.

  • Banka, fiyat istikrarını sağlamak amacıyla bu kanunda belirtilen para politikası araçlarını kullanmaya ve uygulamaya yetkilidir.

  • Banka, olağanüstü hallerde TMSF kaynaklarının ihtiyacı karşılamaması durumunda, belirleyeceği usul ve esaslara göre bu fona avans vermeye yetkilidir.

  • Banka, nihai kredi mercii olarak bankalara kredi verme işlerini yürütür.

  • Banka, bankaların ödünç para verme işlemlerinde ve mevduat kabulüne uygulayacakları faiz oranları, belirleyeceği usul ve esaslara göre bankalardan istemeye yetkilidir.

  • Banka, mali piyasaları izlemek amacıyla bankalar ve diğer mali kurumlardan ve bunları düzenlemek ve denetlemekle görevli kurum vekuruluşlardan gerekli bilgileri istemeye ve istatistiki bilgi toplamaya yetkilidir.

TCMB, hükümetin mali ve ekonomik istişare organıdır. Devletin milletlerarası mali ve iktisadi münasebetlerinde Bankaya, hükümetin mali ajanlığı verilebilir. Bunların yanı sıra, banka, hükümetin haznedarıdır.

Merkez bankalarının en temel vasfı, ekonomiyi fonlayacak en son makam olmasıdır. Bankalar kısa vadeli finansman ihtiyaçlarını, ellerindeki ticari senetleri merkez bankasına ıskonto ettirerek kısa vadeli kredi temin edebilirler.

TCMB’nin organları; genel kurul ve banka meclisi, para politikası kurulu, denetleme kurulu, başkanlık ve yönetim komitesi olarak sıralanabilir.

Para politikası kurulunun görev ve yetkileri şu şekildedir:

  • Fiyat istikrarını sağlamak amacıyla para politikası ilke ve stratejilerinin belirlenmesi,

  • Para politikası stratejisi çerçevesinde hükümetle birlikte enflasyon hedefinin belirlenmesi,

  • Para politikası hedefleri ve uygulamaları konusunda belirli dönemler itibarıyla raporlar hazırlayarak hükümetin ve belirleyeceği esaslar doğrultusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi,

  • Hükümetle birlikte Türk Lirasının iç ve dış değerini korumak için gerekli tedbirlerin alınması ve yabancı paralar ile altın karşısındaki muadeletini tespit etmeye yönelik kur rejiminin belirlenmesidir.

Temel faaliyet alanı, para ve paranın ikamesi olan menkul değerlerin alım ve satımı olan bankalara ticaret (mevduat) bankaları adı verilir. Bir ekonomi içerisinde ticaret bankalarının önemini tesis eden temel mekanizma, kaydi para yaratma mekanizmasıdır. Kaydi para, bankaya yatırılan mevduatın kredi veya başka bir şekilde fon ihtiyacı olana sunulması esnasında ortaya çıkan değerdir. Bununla birlikte, ticaret bankalarının işlevleri genel olarak şunlardır:

  • Hesaptan hesaba devir yaparak kaydi para oluşturmak,

  • Ticari ve diğer alanlara kredi vermek,

  • Kambiyo işlemleri yapmak,

  • Kasa kiralamak,

  • Tahvil ve hisse senedi emisyonuna aracılık etmek,

  • Kefalet mektubu ve kabul kredisi vermek,

  • Diğer bankacılık işlemlerini yapmak.

Ticaret bankalarının fon kaynakları şunlardan oluşmaktadır:

  • Öz kaynaklar: Ödenmiş sermaye, kanuni ve ihtiyari yedek akçeler, yeniden değerleme fonları değerleme farkları ve zararları.

  • Mevduatlar: Vade, mevduat sahibi, hesap sahibinin niteliği, yatırılan paranın türü ve mevduatın bulunduğu ülke bakımından ayrıma tabi tutulabilir.

  • Kısa vadeli borçlar ve menkul kıymet ihracı.

  • Hizmet karşılığı sağlanan diğer fonlar.

Ticaret bankalarının fon kullanım alanları ise şunlardan oluşmaktadır:

  • Krediler

  • Menkul değer plasmanları

  • İştirakler

  • Gayrimenkul edinimi

Hizmet tanımını faizsiz bankacılık olarak yapan katılım bankaları, parayı ticarete doğrudan konu olan bir meta şeklinde görmeyen, onu ticarette mübadelenin yapılmasına imkân tanıyan bir araç olarak ele alan bir finansal aracı türüdür. Katılım bankalarının kullandırdığı nakdi krediler şunlardır:

  • Kar-zarar ortaklığı

  • Üretim ya da kurumsal destekler

  • İştirak

  • Finansal kiralama

  • Bireysel finansman desteği

Gelişmekte olan ülkelerde sermaye yetersizliği içindeki firmalara veya büyük sanayi firmalarının yapacağı yatırımlara kaynak ve teknik yardım sağlayarak ekonomik gelişimi hızlandırma amacı güden finansal aracılara katılım bankası; gelişmiş ülkelerde atıl fonlara sahip yatırımcılara fonlarını menkul değer alım ve satımı ile değerlendirmelerinde aracılık ve danışmanlık yapan, işletmelere doğrudan kredi vermeyen, ancak işletmelerin orta ve uzun vadeli fon gereksinimlerini karşılayan finansal aracılara ise yatırım bankası adı verilir.

Krediler

Kredi, bir bankanın yapacağı istihbarat sonucunda gerçek veya tüzel kişilere; yasa ve bankanın iç kurallarını ve kaynaklarını da göz önünde bulundurarak, teminat karşılığı ya da teminatsız olarak para, teminat veya kefalet vermek şeklinde tanınan olanak veya limittir.

Sahip olduğu gelirin yetersiz olması sebebiyle; tüketim, yatırım ya da herhangi bir faaliyet için ek finansman ihtiyacı bulunan ve bu ihtiyacını finans piyasası içerisinde giderme arzusunda olan her iktisadi birim potansiyel bir kredi müşterisidir. Kredi müşterisinin aşağıdaki özellikleri taşıması gerekir:

  • Gerçek veya tüzel kişiliğe sahip olmalıdır,

  • Güvenilir ve itibar sahibi olmalıdır,

  • Fon ihtiyacı olan bir iktisadi birim olmalıdır,

  • Hali hazırda bir gelire sahip olmalıdır,

  • Kullandığı krediyi faizi ile birlikte geri

ödeyeceğini taahhüt etmeli ve bunu gerçekleştirmelidir.

Bir kredi ilişkisinde dört temel unsur bulunur. Bunlar; zaman (vade), güven, gelir ve risk unsurlarıdır. Kredi müşterisi, kullandığı krediyi belirli bir zaman periyodu içerinde eşit ya da farklı taksitler ile geri ödemeyi taahhüt eder. Kredi kullandıran ile kredi kullanan arasındaki ilişki, temelde güven unsuru üzerine kuruludur. Kredi riski ise kredi müşterisini kredi ilişkisine esas teşkil eden kurallara aykırı davranarak, kredi kullandıran finansal aracı ile kendisi arasında yapılan sözleşme kaidelerine riayet etmemesidir. Son unsur ise kredi kullananların bir gelire sahip olmasıdır.

Krediler, krediyi kullanan birime göre bireysel ve kurumsal olarak iki grupta toplanır. Buna göre bireysel krediler, tüketicilerin tüketim harcamalarını finanse etmek amacıyla kullandıkları kredilerdir. Kurumsal krediler ise, bankalar tarafından firmalara kısa, orta ve uzun vadeli yatırım projelerini finanse etmek üzere verilen kredilerdir.

Niteliğine göre krediler, nakdi ve gayri-nakdi olmak üzere ikiye ayrılır. Nakdi krediler, bankalarda toplanan mevduatın belirli bir faiz ve komisyon karşılığında fon talep edenlere ödünç olarak verilmesidir. Beş türü vardır. Bunlar; sabit vadeli para ödüncü, cari hesap şeklinde işletilen krediler, lombard kredisi, factoring/forfaiting ve finansal kiralamadır.

Bir işin yapılması veya bir borcun ödenmesi için, bankanın bir komisyon ya da ücret karşılığında taahhütte bulanarak söz konusu işlemin gerçekleştirilmesi şeklinde verdiği krediler ise gayri-nakdi krediler olarak tanımlanır. Beş türü vardır. Bunlar; kefalet kredisi, teminat mektubu kredisi, kabul ya da aval kredisi, ciro kredisi ve akreditif kredisidir.

Kredi mekanizmasının ekonomide üstlendiği temel işlevler şu şekilde sıralanabilir:

  • Atıl fonların finans piyasası içine çekilmesi ve bunların fon ihtiyacı olanlara transfer edilmesi,

  • Dolaylı fon aktarım mekanizmasının etkinliğinin ve güvenirliliğinin sağlanması,

  • Ekonomideki işlem hacminin kontrol edilmesi,

  • Ekonomik büyümeye katkıda bulunması,

  • Mevcut yatırımların modernizasyonunun sağlanması, yeni yatırım projelerinin teşvik edilmesi,

  • Finansal aracılık faaliyetinin çekiciliğinin artırılması,

Finansal gelişime destek olunması.