BİREYLER ARASI İLETİŞİM - Ünite 7: Bireylerarası İletişimde Çatışma Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 7: Bireylerarası İletişimde Çatışma

Çatışmanın Tanımı ve Bağlamı

Yaşamımızın ve gelişimimizin doğal ve normal bir parçası olan ve deneyimlerimizle birlikte daha yapıcı yolları öğrendiğimiz çatışmadaki temel özellik tara ar arasındaki anlaşmazlıktır. Ne yapılması ya da nasıl yapılması gerektiği konusunda, örneğin yakın arkadaşlar, eşler, iş arkadaşları ya da aile bireyleri gibi aralarında belli bir bağˆ olan bireylerarasındaki anlaşmazlığın ifadesi olarak karşımıza çıkar çatışma. Her insan farklıdır ve dolayısıyla da farklı amaçlara sahiptir. Eğer bireyler birbiriyle belli bir bağlılık içindeyse bu farklılıklar çatışmaya neden olacaktır.

Çatışma:

  • Çatışma insanlar birbiriyle anlamlı ilişkiler çerçevesinde bağlı olduğu zaman mey- dana gelir. Birinin yaptığı diğerini etkiler.
  • İnsanlar amaçlarının uyuşmadığının karşılıklı olarak farkında oldukları zaman çatışma meydana gelir.
  • İnsanlar amaçlarına ulaşmalarına bir müdahale hissederlerse çatışma meydana gelir.

Çatışmaya Negatı·f ve Pozı·tı·f Yaklaşımlar

Birçok çatışma haksız mücadele yöntemlerini içerir ve büyük ölçüde diğer insana zarar verme üzerine odaklanır. Böyle durumlarda negatif duyguların artması kaçınılmazdır. Çatışma aynı zamanda farklı alanlarda daha yararlı olabilecek enerjinin tüketilmesine de neden olur. Özellikle tara ar arasındaki iletişim tek yönlü, savunmacı ve güce dayalı olduğu zaman çatışmada kişi kendisini karsısındaki insana karsı kapatabilir. Karşımızdakine karsı duygularımızı sakladığımız zaman da anlamlı bir iletişim ve etkileşimi de engellemiş¸ oluruz. Bu, karşılıklı olarak incitmeye ve kin duymaya kadar gidebilir. Bıkkınlık, güvensizlik, değişime karşı direnme, performans düşüklüğü gibi bazı durumlar da ortaya çıkar. Çatışma pozitif yönde ele alındığı ve bu yönde çaba gösterildiği zaman birçok avantajları olduğu görülecektir. Bu bağlamda çatışma, koşulları geliştirmede ve harekete geçmede yaratıcı bir kuvvet olarak görülebilir. Çatışmaların bireysel gelişim ve değişim için gerekli olduğu göz ardı edilmemelidir. Farklılıkların açıkça tartışılması ve bilginin yeterli bir biçimde paylaşılmasıyla yeni düşünme yolları ve yeni deneyimler kazanılacaktır. Böylece sorunlara farklı bakış¸ açıları ortaya çıkacak, yaratıcılığın gelişmesi sağlanacaktır. Negatif yönde düşünme ve dolayısıyla çatışmadan kaçınma çatışma korkusunu başlatacaktır. Çatışmayı reddetmek ya da çatışmadan kaçınmak da değişim için güçlü bir direnmenin işareti olacaktır.

Çatışma Bı·çı·mlerı·

Beş¸ tip bireylerarası çatışma biçimi vardır. Her biri kendine özgü avantajlara ve dezavantajlara sahiptir

Rekabet (Kazan-Kaybet)

Rekabetçi biçim, büyük ölçüde kişinin kendi gereksinimlerini ve arzularını diğerinin gereksinim ve arzularına nazaran daha ön plana çıkarmasını ifade eder. Kişi kendi gereksinimlerini karşıladığı sürece, çatışma başarıyla ele alınmış¸ demektir. Bu çatışma biçiminde “ ben kazanayım sen kaybet ” görüşü benimsenir.

Kaçınma (Kaybet-Kaybet)

Kaçınma biçimi kişinin hem kendi hem de diğerinin arzu ve gereksinimlerine kayıtsız kalması durumudur. Sorunla ilgili gerçek bir iletişim ortamından kaçınılır, sorun günde- me geldiği zaman konu değiştirilir ve genellikle hem fiziksel hem de psikolojik ortamdan uzaklaşılır. Bu çatışma biçiminde sorunun çözümü için çok az çaba söz konusudur; “ ben kaybedeyim sen kaybet ” görüşü benimsenir.

Uyma (Kaybet-Kazan)

Uyma biçiminde kişi diğerinin gereksinimleri için kendi gereksinimlerini feda eder. Temel amaç uyumun devamlılığı ve ilişkide huzurdur. Bir yandan karşıdaki kişinin memnuniyeti sağlanırken bir yandan da huzurun sürekliliğine yardım edilir. Kişinin kendi gereksinimlerini karşılamak daha geri planda kalır. Uyma biçiminde “ ben kaybedeyim sen kazan ” görüşü benimsenir.

İşbirliği (Kazan-Kazan)

İşbirliği biçiminde kişi hem kendinin hem de diğerinin gereksinimi ile ilgilenir. Dolayısıyla her iki tarafın da gereksinimleri ile ilgili belli bir tatmine ulaşması ve bir şeyler kazanması hedeflenir. Bu çatışma biçimi ideal görülür; iletişimde bir isteklilik vardır. İşbirliği biçiminde “ben kazanayım sen kazan” görüşü benimsenir.

Uzlaşma (Kazan-Kaybet; Kaybet-Kazan)

Uzlaşmacı biçimde kişinin hem kendi hem de diğerinin gereksinimleri ile ilgili bazı endişeleri vardır. Uzlaşma orta bir yerde buluşmaya karşılık gelir; başka bir açıdan da sıkı bir pazarlığa ve “ver-al” mantığına. Uzlaşmacı biçimde “ ben kazanayım-kaybedeyim ” ve “ sen kazan– kaybet ” görüşü benimsenir.

Çatışma İklı·mı·

Çatışma iklimi iletişim aracılığı ile yaratılır ve daha sonra o da iletişimi etkiler. Jones (2007) Deutsch’ın orijinal kuramına gönderme yaparak çatışma süreçlerini etkileyen rekabetçi ve işbirlikçi olmak üzere iki türlü iklim olduğunu söyler. Rekabetçi iklimin yoğun olduğu yerlerde çatışma işlevsel değildir.

Çatışma Yönetı·mı·

Çatışmayı yönetmek ya da çözmek belirli bir hazırlığı gerektirir. Çatışma çözümü oldukça önemli bir iletişim süreci deneyimidir. Çatışma, çözülmesi gereken bir sorun olarak görülür ve bu da çok önemli bir hazırlığı gerektirir. Devito (2009a: 283 – 285) John Deweys’in sorun çözme tekniklerini bu bağlamda bir model olarak uyarlayarak çatışma çözüm aşamalarını ortaya çıkarmıştır:

  • Çatışmayı Tanımlamak
    • Hem İçerik Hem de İlişki Çatışmasının Tanımlanması
    • Sorunu Özel Terimlerle Tanımlamak
    • Şimdiye Odaklanmak
    • Empati
    • Akıl Okumaktan Vazgeçme
  • Olası Çözümleri İncelemek
  • Çözümü Test Etmek
  • Çözümü Değerlendirmek
  • Çözümü Kabul ya da Reddetmek

Çatışma Stratejilerı·

Bir çatışma içinde insanlar amaçlarına ulaşmak için stratejik planlar yaparlar. Önemli ve zor iletişim olayları strateji yapmayı gerektirir. Bu tür durumlarda strateji doğal bir yanıttır. Hangi tür stratejik plan olursa olsun tara arın çatışmanın zorluğu ile ilgili algısına bağlı görünmektedir. Strateji sözcüğü pek çok insan için negatif bir çağrışım yapmaktadır. Bir insanın stratejik olarak nitelenmesi güvenilirliğine zarar verebilir. Bu etikete maruz kalan insanlar manipülatif, uzak durulması gereken ve haksız yere güç sahibi olarak görülürler. Bununla birlikte stratejiler, basitçe, bir olgunun planlanması olarak tanımlanabilir. Bir akışın planlanması birçok çatışma durumunun merkezindeki doğal ve gerekli bir insan etkinliğidir. İnsanlar bir çatışma içinde diğer tarafa karşı bir avantaj kazanmak için strateji geliştirdikleri gibi pozitif sonuçlar ve karşılıklı kazanımlar için de sık sık stratejik planlar yaparlar. Çatışma durumuna göre stratejiler, önceden planlanmış¸ stratejik eylemler, acil stratejik eylemler ya da geriye dönük stratejik eylemler olarak düzenlenebilir

Çatışma Değerlendı·rmesı·

Bir çatışmayı bütün olarak değerlendirmek için öncelikle tüm sistemin isleyişini değerlendirmek gerekmektedir. Sistem içindeki çatışma ile ilişkili olarak yinelenen örneklerin saptanması ve genel sistemin isleyişine bireysel katkıların belirlenmesi de diğer önemli adımlardır.

Çatışma İle İlgı·lı· Düzenlemeler

İçten Dışa Çatışmanın Değişimi

Çatışma içindeki bireyler çatışmayı değiştirmek için üç temel seçeneğe başvururlar:

  • Diğer Tarafı Değiştirmeye Çalışma: Bu doğal bir sonuçtur; genellikle çok başarısızdır. Kişi kendince iyi nedenlerden dolayı bir tavır alır ve kendine uygun seçeneklerini tercih eder. Diğer taraf da aynı şeyi yapar. Birinin yaptığı diğer tarafa mantıksız gelir. Her iki tarafın da birbirini değiştirme çabası karşı karşıya gelir.
  • Çatışma Koşullarını Değiştirmeye Çalışma: Eğer taraflar sınırlı kaynakları arttırabilirse, problemli bağlılığın doğasını değiştirirse, farklı amaçlardaki algıları değiştirirse ya da çatışma unsurlardaki diğer değişiklikleri yaparsa bir çatışmayı değiştirmek mümkün olabilecektir.
  • Kendi Davranışını Değiştirmek: Bu genellikle en zor olanıdır ve paradoksal olarak çatışmayı değiştirmek için en başarılı yoldur. Karşı tarafa yönelme, konuları yorumlama, güce karşı tepki ya da kişinin kendi çatışma sürecindeki gerçek değişiklikler ilişkideki çatışma unsurları üzerinde derin etkiler yapacaktır.

Bireyler çatışmanın yoğunluğu, yıkıcı stratejilerin kullanımı, eşit olmayan güç gösterileri, haksız hedefler, küçültücü ve verimsiz tarzlarla ilgili kendilerini disiplin altına alabilirler. İçinde bulunulan çatışma değerlendirildikten sonra özdüzenleyici teknikler kullanılabilir. Tara ardaki değişim tüm sistemi etkiler.

Dıştan İçe Çatışmanın Değişimi

Birçok çatışma üçüncü taraf kullanımını gerektirebilir. Üçüncü tara ar biçimsel ya da biçimsel olmayan nitelikte olabilirler. Bu kişilerin çatışmaya müdahaleleri çatışmaya verimli deneyimler kazandırabilir. Süreç müdahale gereksiniminin belirlenmesi, müdahale için karar verme ve müdahale temsilcisi (üçüncü taraf) olarak rolün müzakeresi ile başlar. Bundan sonraki aşama çatışmanın değerlendirilmesidir. Belirli çatışma dinamikleri anlaşıldıktan sonra da yardımcı olacak müdahale taktikleri planlanabilir. Üçüncü taraf müdahalesi mükemmel iletişim becerilerini kullanmayı, süreci kontrol etmeyi ve çatışma unsurları dönüşümünü kapsar. En yaygın biçimsel müdahale tarzları karar verme, hakeme başvurma ve arabuluculuk yöntemleridir. Herhangi bir başarılı müdahale taraflar arasındaki ilişkiyi değiştirecektir ve içerik sorunlarını çözecektir.