BİREYLER ARASI İLETİŞİM - Ünite 5: Bireylerarası İletişimde Kültür Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 5: Bireylerarası İletişimde Kültür

Ünite 5: Bireylerarası İletişimde Kültür

Kültür Kavramı ve Kapsamı

Kültür, Latince “cultura” ko¨ku¨nden türetilmiş¸ Fransızca bir kelimedir. Ekin ekmek, yetiştirmek, terbiye etmek anlamlarına gelmektedir.

Ku¨ltu¨r, tarih boyunca toplumların yapısını yas¸am bic¸imlerini s¸ekillendiren, vareden bir yapıdır. Toplumların varolus¸ bic¸imleri, varlıkları, sahip oldukları ku¨ltu¨rel gec¸mis¸leriyle bagˆlantılıdır. Ayrıca ahlak anlayıs¸ları, yas¸am tarzları, degˆerleri, inanc¸ları da ku¨ltu¨r kapsamında degˆerlendirilir.

Ku¨ltu¨r o¨nceleri hayvan ve ürünlerin yetiştirilmesi anlamında, sonra ise insan yeteneklerinin gelişmesi anlamında kullanıldı. Zamanla ku¨ltu¨r, toplu halde yas¸ayan insanların gu¨nlu¨k yaşam pratikleri ic¸erisinde yarattıkları veya u¨rettikleri degˆerleri, gelenekleri görenekleri, tavır ve davranıs¸ları anlatan bir kavram olarak gelis¸ti.

  • Nietzsche’ye go¨re ku¨ltu¨r; her s¸eyden o¨nce bir ulusun yas¸am tarzlarının tamamındaki sanatsal stil (tarz-u¨slup) birligˆidir.

  • Ku¨ltu¨r, insan ic¸in, insanlık ic¸in, insanlar tarafından, hatta bazen insana ragˆmen, yaratılmıs¸, bulunmus¸ her s¸eydir. Algılayabildigˆimiz, kavrayabildigˆimiz, du¨s¸u¨nebildigˆimiz her s¸ey... Bas¸ka deyis¸le, ku¨ltu¨r, insanogˆlunun kendi ic¸in, kendi mutlulugˆu, rahatı ve potansiyel gu¨c¸leri adına kendinin var ettigˆi, var edebildigˆi her s¸eydir.

  • I·nsan davranıs¸larını ve insanın yarattıgˆı maddi ve maddi olmayan u¨ru¨nleriyle go¨ru¨nu¨r hale gelen fikir, inanc¸, du¨s¸u¨nce ve degˆer yo¨nelimleri sistemidir.

  • Ku¨ltu¨r, sembol, anlam ve normların tarihsel aktarım sistemidir.

  • Edward T. Hall, ku¨ltu¨rle iletis¸imi birbirinden ayırmaz. Ona go¨re, ku¨ltu¨r insan toplulukları tarafından insanın temel gereksinimlerini kars¸ılamak u¨zere u¨retilen yaratılan her tu¨rlu¨ insan yapısı u¨ru¨nler bu¨tu¨ndu¨r.

Ku¨ltu¨r ve iletis¸im birbirlerini var eden, su¨rekli kılan, c¸ogˆaltan bic¸imlendiren iki kavramdır ve birbirinin hem nedeni hem de sonucudur.

So¨z konusu tanımlara ve çalışmalara dayanarak ku¨ltu¨ru¨n bazı o¨zelliklerini s¸o¨yle sıralanabilir:

  1. Ku¨ltu¨r o¨gˆrenilir. Gu¨du¨sel ya da genetik degˆil, her bireyin dogˆduktan sonra, yas¸ayarak kazandıgˆı, iletis¸im halinde oldugˆu bireylerden o¨gˆrendigˆi bilgi, davranıs¸ ve alıs¸kanlıklardır.

  2. Ku¨ltu¨r tarihidir ve su¨reklidir. Bu¨tu¨n canlılar, yas¸adıkları su¨rece, varlıklarını su¨rdu¨recek, kendilerini tehlikelerden koruyacak bazı beceriler kazanırlar. I·nsan o¨gˆrendiklerini yavrusuna aktarabilen tek canlıdır. Onun biricikligˆi kus¸kusuz dil o¨gˆrenme ve o¨gˆretme becerisinden gelir. I·nsanın ilk varolus¸una kadar uzanan ku¨ltu¨r, tarihi ve su¨rekli bir varlık alanıdır.

  3. Kültür toplumsaldır. Ku¨ltu¨ru¨n o¨gˆrettikleri yalnızca zaman boyutunda su¨rekli mekan-cogˆrafya boyutunda da toplumdan topluma farlılık go¨sterir, degˆis¸ir. Bir toplu- mun sahip oldugˆu, yarattıgˆı, paylas¸tıgˆı tu¨m alıs¸kanlıklar o toplumun ku¨ltu¨ru¨du¨r. Ku¨ltu¨r toplumsal oldugˆuna go¨re, gelecegˆi topluma bagˆlıdır.

  4. Ku¨ltu¨r her ne kadar, ideal kural, davranıs¸ ve degˆerlerden oluşsa da, bireysel tutum ve davranıs¸lar, bu¨yu¨k o¨lc¸u¨de ideallerden ayrılır. Digˆer bir deyis¸le, her ku¨ltu¨r bu¨tu¨nu¨, ideal ve gerc¸ek adını verebilecegˆimiz bir ku¨ltu¨r ikileminden olus¸ur. I·deal ile gerc¸ek ara sıra birbirine yaklas¸sa, u¨st u¨ste gelse de, c¸ogˆu zaman birbirinden uzaktır. O¨yleyse insan davranıs¸larının bu¨yu¨k bo¨lu¨mu¨ ku¨ltu¨rel -o¨gˆrenilmis¸- olsa bile ideal olmayabilir.

  5. Ku¨ltu¨r, ihtiyac¸ları kars¸ılayıcı ve doyum sagˆlayıcıdır. Ku¨ltu¨r, yas¸amsal ve toplumsal gereksinimleri kars¸ılayıcı, bas¸ka bir deyis¸le is¸levseldir. Doyum du¨zeyi, alıs¸kanlıkları destekler ve pekis¸tirir, doyumsuzluk ise degˆis¸im ve bos¸luklara yol ac¸ar. Su¨reklilik, doyumun, doyumsuzluktan biraz daha fazla olus¸una bagˆlıdır. Biyolojik gereksinimler evrenseldir, bunlara yanıt veren o¨rgu¨t ve degˆerlerin, ku¨ltu¨rlerin belli o¨lc¸u¨lerde benzer olması kac¸ınılmazdır.

  6. Ku¨ltu¨r simgeseldir. Ku¨ltu¨rde o¨gˆrenmenin yanı sıra dil ve etkiles¸im de o¨nemlidir. Dil, toplumda insanları birbirine bagˆlayan bir o¨ge oldugˆu kadar, ku¨ltu¨ru¨n gelecek kus¸aklara aktarılması ac¸ısından da o¨nemlidir. Dil, toplumun simgesel sistemidir. Ku¨ltu¨r, bireylerarasında bir iletis¸imin olmasını gerektirir. Ku¨ltu¨r toplumsal bir u¨ru¨ndu¨r ve bireylerarası etkiles¸im sonucu dogˆup gelis¸ir.

  7. Ku¨ltu¨r o¨ru¨ntu¨lu¨du¨r. Ku¨ltu¨rler gelis¸igu¨zel toplanmıs¸ go¨renek ve inanc¸lar degˆil bu¨tu¨nles¸mis¸ o¨ru¨ntu¨lu¨ sistemlerdir. Adetler, degˆerler, kurumlar, inanc¸lar birbirleriyle ilintilidir. Bunlardan birinde meydana gelen bir degˆis¸me digˆerlerini de etkiler. Bir ku¨ltu¨ru¨n farklı o¨geleri c¸ekirdek degˆerler etrafında bu¨tu¨nles¸tirilebilir. Yine bununla ilis¸kili olarak ku¨ltu¨r bir soyutlamadır. Ku¨ltu¨r, bu¨tu¨nu¨yle maddi, go¨zlemlenebilir bir olgu degˆildir, soyut, kis¸ilerin zihinlerinde olan bir kavramdır. Gelenekler, go¨renekler, to¨reler maddi bir olgu degˆildir ancak dilden dile, bireylere aktarılarak onların davranıs¸larını, yas¸am tarzlarını etkiler. O¨zelliklerinden yola c¸ıkarak so¨yleyebiliriz ki, ku¨ltu¨r c¸ok boyutlu ve dinamik bir kavramdır.

Ku¨ltu¨ru¨n Biles¸enleri

Degˆerler ve Normlar

Degˆerler, ku¨ltu¨rel olarak belirlenmis¸ toplumsal standartlardır. Neyin nasıl olması gerektigˆini belirler. Aynı zamanda toplumun su¨rdu¨rdu¨gˆu¨ ortak amac¸lardır.

Normlar ise bir sosyal grubun kendisi ic¸in ilke edindigˆi ve grup u¨yelerinin eylemlerini yo¨nlendiren davranıs¸ kuralları bu¨tu¨nu¨ ya da ahlak alanında dogˆru eylemi belirleyen kural, uygun davranıs¸ ic¸in standart, eylemde temele alınan davranıs¸ ilkesi olarak tanımlanır. Norm aynı zamanda degˆeri yargılamak ya da degˆer bic¸mek ic¸in kullanılan o¨lc¸u¨du¨r.

I·nanc¸lar

I·nanc¸ kavramı, kesin olmayan bir s¸eyi dogˆru sayma; us yoluyla genel gec¸er bir dogˆrulama yapmadan, bas¸kasının tanıklıgˆı u¨zerine kurulmus¸ kanıtları, hic¸ bir kus¸ku duymaksızın onaylama, olarak tanımlanmaktadır. Bir digˆer tanımda ise inanc¸, bir o¨nermenin dogˆru oldugˆunu du¨s¸u¨nme ya da savunmaya; kesin bilgiden daha zayıf olmakla birlikte temelsiz sanıdan c¸ok daha gu¨c¸lu¨ olan bilgi parc¸asına kars¸ılık gelir.

Efsaneler ve Kahramanlar

Efsaneler, geleneksel olarak yayılan veya toplumun hayal gu¨cu¨ etkisiyle bic¸im degˆis¸tiren alegorik bir anlatımı olan halk hika^yelerdir. Bir digˆer tanım da eski c¸agˆlardan beri so¨ylenegelen, olagˆanu¨stu¨ varlıkları, olayları konu edinen hayali^ hika^yelerdir.

Kahramanlar ise gec¸mis¸te yas¸amıs¸, o toplum ic¸in yarar sagˆlamıs¸, bu yararlar sayesinde bir anlamda devles¸mis¸ bu¨yu¨k bas¸arılara sahip kis¸ilerdir. Kahramanlar bir bakıma toplumun sahip oldugˆu degˆerlerin de sembolu¨du¨r

Semboller

Sembol, bir du¨s¸u¨nce, fikir ya da nesnenin yerini tutan, bir kavramı veya bir du¨s¸u¨nceyi belirten go¨zle go¨ru¨lu¨r ve anlamı bilinir is¸arettir. Bir anlam, nesneyi go¨stermek, ifade etmek ic¸in kullanılan so¨zcu¨k, is¸aret ya da mimik olarak sembol; kendisine ortak bir anlas¸ma, uzlas¸ma ya da gelenek aracılıgˆıyla belli bir anlam aktarılan uzlas¸ımsal is¸areti, belirli bir nesne, su¨rec¸ veya is¸lemi ima etmeye yarayan s¸eydir.

Gelenekler

Bir toplulugˆun, mevcut toplumsal yapısını ve degˆer sistemini c¸ok bu¨yu¨k sarsıntılar yas¸amadan koruyup devam ettirmesi amacıyla, kendinden o¨nceki kus¸aklardan devraldıgˆı, belli bir do¨nu¨s¸u¨me ugˆratarak sonraki nesillere aktardıgˆı; bas¸ta inanc¸lar, du¨s¸u¨nceler ve kurumlar olmak u¨zere her tu¨rlu¨ sosyal uygulamadır.

Ku¨ltu¨r Alanı Olarak Dil

Dil ku¨ltu¨ru¨n, toplumsal du¨zeyde varlıgˆını koruyabilmesi ic¸in vazgec¸ilmez o¨nemde bir simge sistemidir. U¨zerinde uzlas¸ılmıs¸ anlamlar, so¨zcu¨kler/so¨zcu¨klerin kullanımlarını belli kurallara bagˆlayan bir simge sistemi olan dil, kendi bas¸ına anlamı olmayan ses birimlerinden olus¸ur.

Dil belli bir bu¨yu¨klu¨kteki bir toplumda iletis¸imi, simge alıs¸veris¸ini mu¨mku¨n kılar. Ancak dil, sadece is¸levsel olarak c¸alıs¸an bir olgu degˆildir, aynı zamanda iletis¸imsel su¨rec¸te yeni anlamlar u¨retilmesini, mevcut kavram ve ifadelerin kimi zaman kuralların degˆis¸kenlik kazanmasına yol ac¸an etkiles¸imlerin olus¸masını sagˆlayan bir du¨s¸u¨nsel zemindir.

Ku¨ltu¨ru¨n Temel Boyutları

O¨zgu¨rlu¨kc¸u¨ c¸agˆdas¸ anlayıs¸ ile geleneksel otoriter ku¨ltu¨r s¸u temel boyutlarda degˆerlendirilebilir:

  1. Du¨nya go¨ru¨s¸u¨: Du¨nya go¨ru¨s¸u¨, kis¸inin hayatı-insanı nasıl algılayıp, anlamlandırdıgˆı ya da degˆerlendirdigˆi ile ilgili boyuttur.

  2. I·nsanın dogˆası: Bu boyut, “I·nsan nedir?” sorusuna cevap verir.

  3. I·nsanın doğayla ilis¸kisi: I·nsanın dogˆayla nasıl etkiles¸im ic¸inde olması gerektigˆini belirtir.

  4. Bireysellik/Bagˆımsızlık: Bireyin kendini digˆerlerinden, kendine o¨zgu¨ o¨zelliklerine verilen degˆeri ifade eder.

  5. Degˆis¸im: Bu boyut zamanla kac¸ınılmaz olarak ortaya c¸ıkan degˆis¸imin nasıl algılandıgˆını ifade eder.

  6. Zaman: Kis¸ilerin vakitlerini harcamayla, zamanı nasıl degˆerlendirdikleriyle ilgili temel degˆerleri ifade eder.

  7. Es¸itlik/Hakkaniyet: Bireylerarası ilis¸kilerde gu¨c¸ dengesini ifade eder.

  8. Mu¨cadelecilik (yarıs¸kanlık) Kis¸ilerin bas¸arı ic¸in birbirleriyle yarıs¸masını belirtir.

  9. Ac¸ık dogˆrudan iletis¸im: Bu boyut kis¸ilerarası ilis¸kilerde mesajların kullanılma bic¸imini ifade eder.

  10. Uygulanabilirlik ve verimlilik: Bu boyut du¨s¸u¨nce ve davranıs¸ların pratik bir sonuca do¨nu¨k olmasını belirtir.

  11. Materyalizm: Nesnel terimler ic¸inde ifade edilebilen kazanc¸ların degˆerli oldugˆunu ifade eder.

  12. Egˆitim: Bu boyut bireyin gelis¸imi boyunca topluma ve yas¸ama hazırlanması ic¸in gerekli su¨reci ifade eder.

  13. Birey ve devlet ilis¸kisi: Bireyle devletin birbirlerine kars¸ılıklı go¨revlerini ifade eder.

  14. Kadın erkek ilis¸kisi: Bu boyut, kadın ve erkegˆin toplum ic¸indeki go¨reli yerlerini ve degˆerlerini ifade eder.

Kültür farklı biçimlerde sınıflanabilir. Bu sınıflama toplumdaki gelişime ve değişime bağlıdır. Kültürün sınıflandırılması bağlamında kültürlerin arasındaki farklar ve kültürün içerisinde varolan çeşitlilikler de önemlidir.

Gerc¸ek Ku¨ltu¨r ve I·deal Ku¨ltu¨r

Gerc¸ek ku¨ltu¨r, norm ve degˆerlerin pratikteki, gu¨nlu¨k yas¸amdaki uygulanıs¸ ya da bulunus¸ bic¸imidir. I·deal ku¨ltu¨r, toplumu bir arada tutan norm ve degˆerlerin sadece kurallarda gec¸erli olmasıdır.

Yu¨ksek Ku¨ltu¨r ve Yaygın Ku¨ltu¨r

Toplum ic¸erisinde o¨zel bir yas¸am bic¸imi, zevkleri, alıs¸kanlıkları olan ku¨c¸u¨k bir grubunun sahip oldugˆu ku¨ltu¨re yu¨ksek ku¨ltu¨r denir.

Alt Ku¨ltu¨r ve Kars¸ıt Ku¨ltu¨r

Alt ku¨ltu¨r toplumun temel ku¨ltu¨r degˆerlerini paylas¸an ancak bunun dıs¸ında kendini digˆer gruplardan ayıran degˆer, norm ve yas¸am bic¸imi olan gruplardır. Kars¸ıt ku¨ltu¨r ise bir alt ku¨ltu¨r bic¸imi olup norm ve yas¸am bic¸imleri ac¸ısından ic¸erisinde yas¸anılan ku¨ltu¨re ters du¨s¸en tutum ve davranıs¸ları benimser.

Sosyal bilimciler hem gelis¸mis¸ hem de gelis¸mekte olan toplumlarda u¨c¸ temel sınıftan bahsetmektedir. Bunlar;

  1. U¨st sınıf: Bu¨yu¨k o¨lc¸ekli sermaye, mu¨lk ve rant sahiplerinden olus¸an ve burjuvazi olarak da anılan bir sınıftır.

  2. Orta sınıf: Eski orta sınıf ve yeni orta sınıf olmak u¨zere ikiye ayrılır. Eski orta sınıf Endu¨stri Devrimi ile birlikte ortaya c¸ıkan, az sayıda is¸c¸inin c¸alıs¸tıgˆı ku¨c¸u¨k ve orta o¨lc¸ekli is¸letme sahiplerinden ve kendi hesabına c¸alıs¸an esnaf ve zanaatka^rlardan olus¸maktadır. Yeni orta sınıf ise Endu¨stri Devrimi sonrasında genellikle hizmet sekto¨ru¨nu¨n gelis¸imi ile birlikte ortaya c¸ıkan bir sınıftır. Literatu¨rde bu¨yu¨k tartıs¸malara konu olmakla beraber, yeni orta sınıf da genellikle kendi ic¸inde u¨st-orta ve alt-orta sınıf bic¸iminde ikiye ayrılabilir. U¨st-orta sınıf ic¸inde kamu ve o¨zel sekto¨rdeki kurum ve kurulus¸larda c¸alıs¸an u¨st du¨zey yo¨neticiler ile teknik is¸ gu¨cu¨ becerilerine sahip profesyoneller (avukatlar, eczacılar, mu¨hendisler, doktorlar vb.) ele alınırken, alt du¨zey profesyoneller, orta ve alt kademe yo¨neticiler ve memurlar genellikle alt-orta sınıf ic¸inde ele alınmaktadırlar.

  3. Alt sınıf: Kamu ve o¨zel sekto¨rde vasıfsız ve du¨s¸u¨k ücretli işlerde isçi statu¨su¨nde c¸alıs¸an ve bu nedenle işçi sınıfı olarak adlandırılır. Alt sınıfta yer alan bireyler, genellikle vasıfsız ve egˆitimsiz bir is¸ gu¨cu¨nden olus¸ur ve daha c¸ok kol emegˆine dayalı is¸lerde istihdam edilirler.

Bireylerarası I·letişim ve Kültür

Ku¨ltu¨r ve So¨zlu¨ I·letis¸im

So¨zcu¨k dagˆarcıgˆı ve dilin yapısı, dille ku¨ltu¨r arasındaki ilis¸kilerin kavranmasında temel kars¸ılas¸tırma o¨gelerini olus¸turur. Her toplum kendi du¨zeninin kos¸ullarına go¨re gerekli so¨zcu¨kleri olus¸turur ve kullanır.

Bir dilde belirli bir nesne ya da olayla ilgili olarak u¨retilmis¸ c¸ok sayıda so¨zcu¨gˆu¨n bulunması, so¨zu¨ edilen nesne ya da kavramın o ku¨ltu¨r grubunun yas¸amında ne kadar o¨nemli bir yer tuttugˆunu go¨sterir (Kartarı, 2014:105).

So¨zcu¨kler ku¨ltu¨r ic¸erisinde bic¸imlenir , anlam kazanır. So¨zlu¨ iletis¸im her durumda ve her ku¨ltu¨rel ortamda bireylerarası iletis¸iminin temel bic¸imidir. Ancak kullanım bic¸imi ku¨ltu¨ru¨n yapısal o¨zelliklerine go¨re farklılık go¨sterebilir. I·c¸inde bulunulan ortam so¨zlu¨ ile- tis¸imin belirleyici etmenlerinden biridir.

Bireyler so¨zlu¨ iletis¸im sırasında dillerinin onlara sagˆladıgˆı kodlar arasından duruma uygun olanları sec¸erek ileti olus¸turmada kullanılırlar. Her ku¨ltu¨rde kod sec¸imi belirli ilkeler c¸erc¸evesinde gerc¸ekles¸ir. Bu ilkeler, bireylerin bas¸kalarıyla konus¸madan o¨nce onu planlamasına, konus¸ma sırasında uygun kod sec¸imine yardımcı olur ve zamanla sagˆlamlas¸ıp yaygınlas¸ır.

Bireylerin kis¸ilik o¨zellikleri ve digˆer niteliklere go¨re, iletis¸imin evrensel kavramı altında toplanabilecek biles¸enlerine bu¨tu¨n ku¨ltu¨rlerde rastlanabilir. Ancak iletis¸imin hangi biles¸eninin hangi durumlarda ve hangi sıra ile kullanılmasını belirleyen s¸ey tek tek ku¨ltu¨rlerdir.

Ku¨ltu¨r ve So¨zsu¨z I·letis¸im

So¨zsu¨z iletis¸im, konus¸ma diline go¨re nispeten daha evrensel sayılır. Anlamları ac¸ısından benzerlikleri/farklılıkları bulunsa da hepsi ku¨ltu¨re go¨redirler. Bas¸ka deyis¸le, her toplumun ku¨ltu¨ru¨nde so¨zsu¨z iletis¸im o¨geleri dagˆarcıgˆı ve bu dagˆarcıgˆın kullanım bic¸imi kendine o¨zgu¨du¨r.

So¨zsu¨z iletis¸im, ku¨ltu¨rel ortamda o¨gˆrenilmis¸, karmas¸ık ve c¸ok du¨zeyli iletis¸im tu¨ru¨du¨r. Bu nedenle durus¸ ya da beden hareketleri her ku¨ltu¨rel ortamda her zaman aynı anlamı vermez, aynı ku¨ltu¨rel ortamda kadınlar ve erkeklerin beden dili hareketleri farklılık go¨sterir.

So¨zsu¨z iletis¸imi ve beden dilini kullanma sınıflararasında da farklılık go¨sterir. Top- lumun daha u¨st sınıflarına mensup kis¸ilerin beden dili daha kontrollu¨, abartısız, daha resmi olması beklenir. Bu farkı cenaze to¨renlerinde de go¨zleyebilirsiniz. U¨st sınıfa mensup bireylerin katıldıgˆı bir cenaze to¨reninde, o¨lenin yakınları siyah go¨zlu¨kler takıp ve siyah elbiseler giyerek, teselli amacıyla birbirlerinin elini tutarlar. Hatta bazen cenazenin arkasın- dan yeterince u¨zu¨lmediklerini du¨s¸u¨nebilirsiniz. Daha alt sınıflara mensup kis¸iler, cenaze to¨renlerinde duygularını ve u¨zu¨ntu¨lerini daha cos¸kulu ifade ederler.

Beden dili u¨lkeden u¨lkeye ya da bazen yo¨reden yo¨reye farklılık go¨sterir. Aras¸tırmalarda ilk insanların beden dilini kullanımlarında benzer is¸aret ve davranıs¸ları go¨sterdikleri saptanmıs¸tır. Beden diline ait birincil is¸aretleme sistemini olus¸turan bu mesajlar insanlıgˆın evrensel dilidir.