BÜRO TEKNOLOJİLERİ - Ünite 7: Erişilebilir Bürolar ve Ergonomi Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 7: Erişilebilir Bürolar ve Ergonomi
Giriş
İnsanın dâhil olduğu tüm sistemlerde çalışma koşulları ve kullanılan donanımın insan özelliklerine uygun hale getirilmesi sağlıklı, güvenli ve verimli bir çalışma yapılabilmesi için zorunludur. İnsan, makine ve malzemeden oluşan çalışma sisteminin en önemli bileşeni olan insanın özelliklerini bilmek, çalışma sistemini insana en uygun şekilde tasarlamak gerekir ki bu da ergonomi bilim alanı içinde incelenmektedir.
Büroların ergonomik açıdan uygunluğu çalışanlar için büyük önem taşımaktadır. Erişebilirlik ve kullanabilirlik konfor koşullarıyla birlikte ele alındığında doğrudan çalışma performansına yansımakta, sağlanamadığı her durumda ise çalışanların beden ve ruh sağlığını etkilemektedir.
Büro Ortamı ve Ergonomi
Ergonomi; bir işin insana uygun hale getirilmesi amacıyla, donanım, araç-gereç, çalışma yöntemleri, yapılan iş ve iş ortamıyla etkileşim içinde olan çalışanın fiziksel ve zihinsel yeterlilikleri ve sınırlılıklarını konu alır
Büro ortamında bazı riskler ortaya çıkabilmektedir. Bunların başında bilgisayarlı çalışma ortamı ve bunun yol açtığı sorunlar gelmektedir. En önemli sağlık problemi olarak işe bağlı iskelet-kas sistemi bozuklukları gösterilebilir. Bu bozukluklara yol açabilecek risk faktörleri;
- İş tekrarı
- Statik (Durağan) yük ve sürekli efor
- Ters duruşlar
- Mekanik temas stresidir
İnsan-makine-çevre etkileşiminde söz konusu olan ideal uyumun sağlanabilmesi ve etkin bir çalışma yapılabilmesi için ergonomi tanımında geçen ve süreci doğrudan etkileyen kavramlar aşağıdaki gibidir:
- Anatomi
- Antropometri
- Fizyoloji
- İş güvenliği
- Psikoloji
- Sosyoloji
- Stres
- Verimlilik
Büro Ortamında Temel Ergonomik İlkeler
Büro düzeni, insan-makine-çevre etkileşimini sağlayan kavramlarla birlikte ergonomi çalışmalarının merkezinde yer almaktadır. Hızla değişen ve gelişen teknolojinin çalışma mekânlarında düzen arayışları ve bu düzene adapte olmayı kolaylaştıran farklı gereksinimleri karşılaması gerekmektedir. Günümüz büro mekânlarında bu gereksinimler 5 temel başlık altında açıklanmaktadır:
Büro iç mekânının boyutsal ve işlevsel gereksinimleri: Bürolarda çalışma alanının belirlenmesi, çalışma biriminin oluşturulması ve çalışan kişinin boyutsal özellikleri büro ergonomisi açısından büyük önem taşır.
Çalışma alanları, günlük yaşamlarında farklı zaman dilimlerini bürolarda geçiren çalışanların eylem ve donanım ilişkilerini en üst düzeyde sağlamak zorundadır
Bürolarda çalışma alanlarının temel öğesi ise çalışma birimleridir (iş istasyonu, çalışma ünitesi, çalışma modülü vb).
Psikolojik ve sosyal gereksinimler: Çalışanların çalışma ortamına uyum sağlamak için dışa vurduğu davranışlar, benliklerini korumak, kişisel ve sosyal kimliklerini tanımlamak, sosyal etkileşimi düzenlemek üzere ortaya konur. En yaygın olan 4 davranış mekanizması şu şekilde sıralanabilir:
- Kişisel mekân (Sınırları savunulan, bireyin fiziksel ve bilişsel olarak hakim olduğu kişisel alan)
- Egemenlik alanı (Savunma ve denetleme davranışlarını içine alan, savunulan mekânı “kişiselleştirme” durumu)
- Mahremiyet (Yakınlık ve uygun bir mekânsal ilişki düzeyi)
- Kalabalıklaşma ve yalıtılmışlık (Fazla ve düzensiz insan varlığı - Çalışma ortamında soyutlanma)
Estetik gereksinimler: Bürolarda çalışanların psiko-sosyal gereksinimleri kadar görsel kaygıları da önem taşımaktadır. Bu nedenle tasarımcılar, iç mekânlarda renk ve doku arayışları üzerine çalışmalarını yoğunlaştırmakta, çalışma türüyle ilişkili olarak kullanıcıların çalışma ortamında psikolojik ve fizyolojik özelliklerini de dikkate alarak estetik gereksinimleri karşılamaya çalışmaktadırlar.
Teknik gereksinimler : Bürolarda ve diğer çalışma mekânlarında verimli bir çalışma elde edilebilmesinde çalışma ortamı koşullarının önemi çok büyüktür. Bu nedenle aşağıdaki koşullar dikkatle düzenlenmelidir.
- Aydınlatma
- Akustik düzenleme
- Kesintisiz güç ve enerji
- Güvenlik önlemleri (Doğrudan, dolaylı ve uyarıcı güvenlik)
- İklimlendirme
Bakım ve kullanım gereksinimleri: Çağdaş büro mekânları ile geleneksel büro düzeni arasında özellikle iç mekân tasarımından kaynaklanan farklılıklar, teknolojik donanımların yaygın kullanımını ön plana çıkarırken bir takım bakım ve kullanım gereksinimlerini de beraberinde getirmektedir.
Bürolar ve Erişilebilirlik
Gündelik yaşamda her fiziki katılım ve kullanım biçiminin hareketle başladığı ve sonlandığı dikkate alındığında, erişilebilirlik hareketliliğin temel bileşenlerinden biridir. Erişilebilirliğin sağlanamadığı ortamlarda kişinin hareket kabiliyetinin de sınırlandığı görülür. Bu bağlamda erişilebilirlik, her insanın gündelik yaşama (ulaşım, eğitim, çalışma, sağlık, eğlence vb.) katılımı sırasında, bina iç mekânlarından kentsel dış mekânlara kadar uzanan yapılaşmış çevreye, hizmet, ürün ve araçlara zorluk çekmeden, herkesle birlikte eşit şekilde erişebilmesini ifade etmektedir.
Kişinin gündelik yaşamında kendine uygun olmayan çevreden dolayı engelli olmasına neden olan durumların yaşanmaması için dış mekândan iç mekâna değin her ölçekte yapılacak tasarımın başından itibaren kapsayıcı olması gerekmektedir.
Erişilebilirlik kavramı, bürolar için “Bürolara erişebilirlik” ve “Büro içi erişilebilirlik” olarak iki temel yaklaşımla ele alınmaktadır.
Bürolara erişebilirlik : Kişinin barınma mekânından çalışma mekânına kadar olan mesafedeki yapı, araç ya da hizmetlere erişebilirliğini ifade etmektedir.
Büro içi erişilebilirlik: Çalışma mekânının yakın çevresiyle birlikte herkes için tasarlanmış ve erişilebilir olması beklenir. Tasarımın amacı, bütün binalar gibi büroların da yakın çevresiyle birlikte potansiyel bütün kullanıcıları için erişilebilir olmasını sağlamaktır.
Büro mekânlarında erişilebilirliğin ve kullanılabilirliğin sağlanması için;
- Girişler, asansörler, merdivenler ve tuvaletler erişilebilir ve kullanılabilir olmalı.
- Acil çıkış düzenlemeleri belirgin ve herkes tarafından algılanabilir olmalı.
- Yürüyüş yüzeyleri kaymayı önleyici malzeme ile döşenmeli.
- Kapılar yeterli büyüklükte ve kullanımı kolay olmalı.
- Her türlü kontrol düğmeleri ve anahtarlarının uygun yükseklikte, erişilebilir konumda, renkte olması sağlanmalı.
- Aydınlatma iyi yapılmalı.
- Duvarlarda, döşemelerde, kapılarda ve işaretlemelerde belirgin bir görsel zıtlık bulunmalı.
Hareket kısıtlılığı bulunan büro çalışanları için mekânın erişilebilirliği ve kullanılabilirliği kadar yardımcı ya da kolaylaştırıcı teknolojilerin kullanımı da çalışma kapasitesinin artırılması açısından çok önemlidir. Yardımcı teknolojiler, hareket kısıtlılığı olan çalışanların yapılması güç ya da olanaksız gibi görünen çalışmalar yapmalarını sağlamakla birlikte, çalışma kapasitelerini korumak ya da geliştirmek amacıyla kullanılan her türlü donanımı (araç, gereç, cihaz, yazılım vb.) ifade etmektedir. Televizyonlar, telefonlar, metni sese dönüştüren kameralar, dokunmatik ekranlar, alternatif klavyeler, görmeyenler için kabartma yazı baskı yapan cihazlar, nefes yoluyla aktive olan sistemler gelişmiş ülkelerde yaygın olarak kullanılan yardımcı teknolojiler arasında sayılmaktadır.
Büro Ortamı ve Sağlık
Son yıllarda büro ergonomisinin odak noktasında bilgisayarlı çalışma ve bunun yol açtığı sorunlar yer almaktadır. Bürolarda ortaya çıkan çok önemli sağlık problemi olarak İşe Bağlı İskelet-Kas Sistemi Bozuklukları gösterilmektedir. Genellikle boyunda, omuzlarda, belde, dirsekte ve özellikle bileklerdeki yumuşak dokulardaki (kas, tendon, bağ, sinirler ve damarlar) incinmeler ve/veya huzursuzluk, ağrı, yorgunluk, şişlik, sertleşme, uyuşma, karıncalanma gibi rahatsızlıklara Birikimli (Tekrarlı) Travma Bozuklukları da denilmektedir.
Gerek çalışan sağlığı ve güvenliği gerekse çalışma verimliliği açısından bürolarda çalıanların fiziksel, zihinsel ve sosyal açıdan korunması, çalıma ortamı koullarından kaynaklanabilecek rahatsızlıklara yönelik her türlü koruyucu önlemin alınması, çalıanların fizyolojik ve psikolojik kriterlere göre salıklı ve güvenli bir ekilde çalıabilecekleri ilerle görevlendirilmeleri ve her çalıanın yapacağı işe uygun çalıma ortamı kurallarının salanması gerekmektedir.
Toplum arasında “meslek hastalığı” olarak nitelenen birçok hastalık çalışma şekli, çalışma saati, çalışma ortamının çalışanlara uygunluğu gibi motivasyonu ve verimliliği etkileyen faktörlerdeki olumsuzluklara bağlı olarak orta çıkmaktadır.
Bel ve sırt sağlığı: Çalışma ortamlarına düzgün bir duruş, bu eğrilikleri dengede tutmak anlamına gelse de bedensel aktivite ile çalışanların yanı sıra büro çalışanları ve bilgisayar kullananlar bel ve sırt sağlığı açısından risk altındadırlar. Bel ve sırt sağlığını korumak için alınabile önlemler:
- Sırt, boyun ve belin dik pozisyonda oturma alışkanlığı yerleştirilmeli.
- Eller zaman zaman dinlendirilmeli, parmaklara germe egzersizleri yaptırılmalı.
- Klavye bilgisayar ekranının önünde olmalı, farklı pozisyonlar nedeniyle boynun sürekli olarak çevrilmesi önlenmeli.
- Aşırı gerginlik ve stresten uzak durulmalı, belirli aralıklarla mola verilmelidir.
Boyun sağlığı: Özellikle hatalı duruş pozisyonu, bilgisayar ve klavyenin konumu, ekranın yüksekliği ve başla ilişkisi, telefonun sürekli olarak baş ile omuz aralığında sıkıştırılma alışkanlığı boyun sağlığını etkilemektedir. Boyun sağlığını korumak için alınabilecek önlemler:
- Ani ve ters boyun hareketlerinden sakınılmalı.
- Kol ve bel destekli ergonomik bir sandalyede dik oturulmalı, otururken ayaklar yere değmeli.
- Fizik kondisyonu iyi tutulmalı.
- İş dışında spor ve benzeri aktiviteler yapılmalıdır.
Göz sağlığı : Büro donanımları arasında özellikle uzun süreli bilgisayar kullanımı “Ekrana Bakma Sendromu” olarak bilinen bir duruma neden olmakta ve bu durum gözlerde ağrı, yorgunluk, rahatsızlık, kızarıklık, bulanık görme ve çift görme gibi bir dizi soruna neden olmaktadır. Göz sağlığını korumak için alınabilecek önlemler:
- Çalışanların göz muayenesinden geçirilmesi,
- Ekrana bakış uzaklığının optimum düzeyde olması,
- Periyodik aralıklarla gözlerin dinlendirilmesi,
- Ekranın ışık kaynağına karşı yerleştirilmesi.
Rahatlama hareketleri: Çalışma mekânını ergonomik kurallara uygun düzenlemek ve çalışma sırasında rahatlama amacıyla çeşitli aralıklarla kasları dinlendirici denge egzersizleri yapmak hastalık semptomlarını ortadan kaldıracaktır. (S:185, Şekil 7.11)