ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATLARI I - Ünite 7: Çağdaş Kırım ve tatar Edebiyatı-II Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 7: Çağdaş Kırım ve tatar Edebiyatı-II
Ünite 7: Çağdaş Kırım ve tatar Edebiyatı-II
1905’ten Sonra ve Sovyet Döneminde Kırım Tatar Edebiyatı
Kırım’da Rus istilası sonrasında Türkler-Tatarlar açısından sıkıntılı bir dönem yaşanmıştır. Savaşlarda Kırım’daki Türk nüfusu giderek azalmıştı. Ruslar Rusya içlerinden göçmenleri Kırım’a getirmiş ve bölgede yerleşmelerini sağlamıştı. Baskıların artması sonucu Kırım Tatarları kitleler hâlinde Türkiye’ye göç etmeye başlamıştı. Bunun en öneli sonucu toplumsal yaşamda gözlemlendi. Zamanla bölgedeki geleneksel yaşam ile birlikte ticaret, ziraat, mimari ve kültür yapısı hızla değişime uğradı.
Ruslar Kırım’a yerleştikten sonra bu bölgeye sevk ettikleri Rus ve diğer Hristiyan Ulusların eğitimini sağlamak, bölgeyi yönetmede gerek duydukları devlet görevlileri, tercümanları yetiştirmek için okullar açmaya başladılar. Çarlığın resmî okullarda dini eğitim-öğretimin ön planda olması, Müslüman Kırım Tatarlarının uzun zaman çocuklarını bu okullara göndermelerini engellemişti.
Bunun yanında İsmail Gaspıralı’nın Tercüman gazetesiyle yolunu açtığı modernleşme hareket ile okuma-yazma kursları modern eğitim olarak anılan Usul-i Cedid’in başlamasını sağladı. Bu modernleşme hareketi, açık fikirli ve zamanı kavrayabilen din adamları, ulus ve din sevgisi sahibi tüccarlar ile Türkiye’de öğrenim görmüş gençlerin yardımıyla kısa zamanda halk tarafından benimsendi. Bu sadece Kırım’da değil İdil-Ural’a, Rusya’nın hakim olduğu diğer Türk bölgelerine de yayıldı.
- yüzyılın başlarında Kırım’da Kırım Tatarları arasındaki siyasi ve kültürel gelişmeler, çekişmeler veya sürtüşmeleri oluşturan gençler arasında genel olarak iki temel eğilim dikkati çekiyordu.
Birinci grup, İsmail Gaspıralı ve Türkiye’nin etkisi altında, öncelikli olarak eğitime önem veren Türkçü, İslamcı ve ıslahatçı bir ruha sahip bir gruptu. Bunlar;
Osman Akçokraklı (1879-1938)
Hasan Sabri Ayvazof (1878-1938)
Şevki Bektöre (1888-1961)
Bekir Sıdkı Çobanzade (1893-1939?)
Hacı Habibullah Efendi (1820-1895)
Hasan Nuri (?-1903)
Abdülhakim Hilmi (Altaylı 1887-1947)
Cafer Seytahmet Kırımer (1889-1960)
Cemil Kermencikli (1891-1942)
Bekir Emektar (1859-1909)
Mahmut Refat (1860-1940)
Seyit Abdullah Özenbaşlı (1867-1924)
Abdurrahman Kadrizade (1876-1938)
İsmail Lemanov (1871-1942)
Bu grubun hemen tamamı Gaspıralı’nın “ortak edebî dil” ilkesine bağlı olarak sade bir İstanbul Türkçesi kullanıyorlardı.
İkinci grup, Rus okullarından yetişmiş, Rus Meşrutiyeti sonrası siyaset yapan, daha çok Rusya’daki siyasi, sosyal ve kültürel gelişmelerin etkisinde olan, sosyalist ve devrimci düşüncelere bağlı sosyal demokrat bir gruptu. Bunlar;
Abdurreşit Mehdiyev (1880-1912)
Hüseyin Şamil Toktargazi (1881-1913)
İlyas Boraganski (1852-1942)
Osman Zaatov (18875-1920)
Hasan Çergeyev (1879-1946)
Ali Bodaninski (1865-1919)
Kırım’daki Rus Öğretmen Okulu’ndan mezun olmuş ve Çarlığa karşı aktif siyasî mücadeleden yana olan kişilerdi. Zamanla bu iki grup arasında bazen birine, bazen diğerine yakın, olan küçük bir grup daha oluşmuştu.
1905’ten Sonra ve Sovyet Döneminde Kırım’da Basın Hayatı
Çoğunluğu Rus-Tatar öğretmen okulu mezunu olup, yetiştikleri Rus okullarının ve 1905 Rus Meşrutiyeti’nin etkisiyle kendilerini hürriyet ortamında bulan, bir grup genç “Yaş Tatarlar” adıyla anılmaktaydı. Yaş Tatarlar, Çarlığa karşı daha açık ve sert bir mücadeleden yanaydı. Gençlerden oluşan bu grup Seydahmet Çelebi’nin Karasupazar’da çıkardığı Vatan Hadimi (1906–1908) gazetesi etrafında toplandılar. Gazetenin müdürü ve baş yazarı sosyalist ve aynı zamanda milliyetçi bir kişiliği olan Abdurreşit Mehdiyev’di. Siyasi alanda İsmail Gaspıralı’yı pasif olmakla suçlayan bu gençler gazetelerini ortak edebi Türk diliyle çıkartmışlardı.
Bir grup Kırımlı milliyetçi gençler Abdülhakim Hilmi (Altaylı) etrafında toplanarak “Kırım Ocağı”nı kurdu. Bu başlığı taşıyan küçük broşürler yayımladılar. Yine bu derneğin organı olarak Hasan Sabri Ayvazof ’un yönettiği Millet (1917-1920) gazetesi çıkartıldı. Ayvazof daha sonra Latin harfleriyle “Köz Aydın” adlı bir dergiyi de yönetti. Bunların dışında aşağıdaki gazete, dergi ve süreli yayınlar da yayınlanmıştır.
Tatar Sedası (Halit Çapçakçı ve Ali Badaninski)
İşçi Halk gazetesi,
Gökbayrak gazetesi,
Albayrak gazetesi,
Yeni Dünya gazetesi (Ali Bodaninski ve Mustafa Suphi),
Yeşil Ada dergisi,
Bilgi dergisi,
Yañı Ç?lpan dergisi,
İleri dergisi
?kuv İşleri dergisi,
1905’ten Sonra ve Sovyet Döneminde Kırım’da Tiyatro
Modernleşme hareketlerinin bir uzantısı olarak Kırım’da tiyatro etkinliklerinde artış olmuştur.
Bahçesaray’da Celal Muinov, Hüseyin Baliç, Akmescitt’te Seytahmet Memedof, Karasupazar’da Abdureşit Mehdi tiyatro ile ilgili oluşumlara öncülük etmişlerdir. Sahnelenen bazı oyunlar:
Celal Muinov, “Saran Rıtsar” (Puşkin),
Osman Zaatov, “Jenitba” (Gogol),
Seyit Abdulla Özenbaşlı “Olacağa Çare Olmaz” (Kırım Tatarlarının ilk tiyatro eseri)
SÜRGÜNDEN SONRA KIRIM TATAR EDEBİYATI (1944-1991)
Kırım’da hükûmetin yıkılması, Sovyet yönetiminin işbaşına gelmesiyle edebiyat çok sıkıntılı bir döneme girmiştir. Bolşeviklerin görüşleri dışında hiçbir görüşe yer verilmemiş, hatta 1937’ye kadar, birçoğu rejim düşmanı ilan edilerek cezalandırılmıştır.
1944 yılında Kırım Tatarları ile Türklerinin toplu sürgün edilmesi bu toplumsal kültürü bitirme aşamasına getirmiştir. Her yerde “düşman ve hain” olarak ilan edilmiş olmaları nedeniyle hiçbir yerde kabul görmemişler, buna II. Dünya Savaşında yapılan propaganda da yardımcı olmuştur.
Sürgünde sadece insanlar değil, evlerde, kütüphanelerde olan birçok yazma ve basma eserler yok edildi.
Özbekistan’a sürülen Kırım Tatarları arasında yavaş yavaş bir edebiyat hareketi başladı. Ana dilde eğitimin başlaması ile edebiyatta kullanılması edebiyatın gelişmesini sağladı. Kırım Türkleri bir şekilde Kırım’a dönmeye başladılar. Özellikle Ukrayna’ya bağlı özerk bir Cumhuriyet olan Kırım’a yerleşmeye başladılar.
Sürgünde, Eşref Şemizade, İstanbul’a gelen Şevket Bektöre ve Cengiz Dağcı, yazdıkları eserlerle Türkiye’de Kırım Tatar edebiyatının temsilcisi oldular.