ÇATIŞMA VE STRES YÖNETİMİ I - Ünite 5: Çatışma Yönetiminde Arabuluculuk Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 5: Çatışma Yönetiminde Arabuluculuk

Ünite 5: Çatışma Yönetiminde Arabuluculuk

Giriş

Çatışma yaşamın kaçınılmaz bir parçasıdır. Bazı çatışmalarda karşılaşılan tehdit edici ve zarar verici saldırılar, bireyler arasında ciddi sorunları ortaya çıkarabilmektedir. Arabuluculuk, bireylere birbirlerine şiddet uygulamadan bir çözüm bulma seçeneği sunar. Ayrıca, arabuluculuk, taraflara istemedikleri bir çözüme razı olmanın dışında bir anlaşma zemini sunar.

Arabuluculuk ve Alternatif Çatışma Çözme Yöntemleri Arasındaki İlişki

Alternatif Çatışma Çözme Yöntemleri (AÇÇY), anlaşmazlık içinde olan tarafların, anlaşmazlık durumlarını geleneksel mahkeme veya dava gibi yasal süreçlere gerek kalmadan çözmeye yönelik yöntemleri içermektedir. Arabuluculuk ise alternatif çatışma çözme yöntemleri arasında en yaygın kullanılanlardan biridir.

Arabuluculuk ve diğer AÇÇY arasında benzer yanlar olmakla birlikte gerek sürecin işletilmesi gerekse elde edilen sonuçlar açısından önemli farklılıklar bulunmaktadır. Arabuluculuğa göre tahkim, taraflar tarafından sunulan kanıtlara dayalı olarak olay üzerinde üçüncü tarafsız bir kimsenin karar verdiği zorunlu, bağlayıcılığı bulunan, tarafların verilecek herhangi bir karara yasal olarak uyulması konusunda önceden anlaştıkları dolayısıyla taraflara karar verdikten sonra başka bir seçenek bırakmayan bir süreçtir. Tahkim sürecindeki hakem, karar verme konusunda yetişmiştir. Arabuluculuk ise üçüncü tarafın yardımıyla yürütülen görüşmeleri içermektedir. Bu süreçte arabulucu tahkimdeki hakeme ya da mahkemedeki yargıca göre anlaşmazlık içinde bulunan taraflara bir sonuç dayatma gücüne sahip değildir.

Bir başka çatışma çözme yöntemi olan müzakere ile arabuluculuk arasındaki ilişkiye iki yönlü bakılmalıdır. Bir anlayışa göre, arabuluculuk müzakere yöntemlerinden biri olarak ele alınırken, bir başka görüşe göre, müzakere ve arabuluculuk birbirinin alternatifi olabilecek iki farklı çatışma çözme yöntemidir. Çoğu zaman arabuluculuk müzakere süreci başarısız olduğunda tercih edilen bir yöntem olarak da işlev görmektedir. Arabuluculukta sürecin yönetilmesi yansız üçüncü kişi tarafından gerçekleştirilirken, müzakerede sürecin yönetimi çatışma içinde olan taraflarca yürütülmektedir. Sonuçlar açısından değerlendirildiğinde, müzakerede rekabetçi kazan- kaybet anlayışının egemen olabileceği, arabuluculukta ise, işbirlikçi kazan- kazan anlayışına odaklanıldığı söylenebilir. Arabuluculuk, AÇÇY arasında en çok uzlaştırma yöntemi ile benzerlik göstermektedir. İki yöntem arasındaki en belirgin fark, kararların verilmesinde anlaşmazlık içinde olan tarafların rolü ve sürecin kontrol edilmesinde yaşanmaktadır (S. 93, Tablo 5.1). Arabuluculuk ile diğer çatışma çözme yöntemleri arasındaki fark arabuluculuğun ‘insanlara kendilerine yönelik karar vermeleri için yardım etmesi’, diğer yöntemlerin ise ‘insanlar adına karar vererek onlara yardım etmesi’ olarak özetlenebilir.

Arabuluculuk Kavramı ve Özellikleri

En yalın haliyle arabuluculuk, çatışma içinde bulunan tarafların anlaşmazlıklarının çözülmesi ve isteklerinin karşılanması için üçüncü kişi aracılığıyla yürütülen anlaşma sürecidir.

Arabuluculuğu;

  • İki veya daha fazla kişi ya da grup arasındaki çatışma durumunda,

  • Çatışmaya neden olan her iki tarafın taleplerinin karşılandığı,

  • Tarafların gönüllü olarak talep ettiği,

  • Yansız üçüncü bir kişi tarafından yürütülen, Resmi olarak bağlayıcılığı olamayan kabul edilebilir kararların alındığı,

  • Biçimsel olmayan sorun çözme süreci ve

  • Bir sanat olarak tanımlamak olasıdır.

Son yıllarda tüm dünyada yaygınlaşan arabuluculuk; boşanma, adli vakalar, uluslararası ilişkiler, ticari ilişkiler, eğitim kurumları, sigorta hizmetleri, sosyal ilişkiler ve örgüt yönetimi alanlarında sıklıkla kullanılmaktadır.

Aile danışmanlığı ve boşanma davaları arabuluculuğun en yaygın kullanıldığı alanlardan biridir. Arabuluculuk, örgüt ve yönetim alanlarında da kullanılmaktadır. Buna işyeri arabuluculuğu da denir. İşyeri arabuluculuğu özellikle zaman ve maliyet konusunda yüksek düzeyde yarar sağlayan, göreve ilişkin kişilerarası çatışmaların çözümünde etkili olabilecek bir yöntemdir.

Arabuluculuk, okul yaşamında öğrenci-öğretmen-veli-okul yöneticisi dörtgeni içinde taraflar arasında veya her bir kesimin kendi içinde ortaya çıkan çatışma ve anlaşmazlıkların çözümlenmesinde de kullanılabilen bir yöntemdir.Son yıllarda okullarda çatışmaları çözme amacıyla “akran arabuluculuğu” projeleri uygulanmaktadır.

Arabuluculuk bireyler arası ilişkilerin yoğun olarak yaşandığı, yönetici ve sporcu ilişkilerinin sporun doğası gereği rekabetçi olduğu ortamlarda sıklıkla karşılaşılan çatışma durumlarının çözümünde etkili olabilen bir çatışma çözme yöntemidir. Ayrıca arabuluculuk politik anlamda uluslararası ilişkilerde diplomatların sıcak savaş ile ülkeler arasındaki askeri, siyasi veya ekonomik anlaşmazlıkları önlemek için de kullandıkları yöntemdir.

Arabuluculuk süreci, arabuluculuğun etik ve mesleki ilkelerini yansıtan ilkeler çerçevesinde tanımlanır. Bu ilkeler;

  • Arabulucunun tarafsızlığı,

  • Arabuluculuğa tarafların gönüllülüğü (çünkü arabulucu tarafları zorlamak veya bir sonucu dayatmak için herhangi bir güce sahip değildir),

  • Taraflar ve arabulucu arasında güvene dayalı ilişki,

  • Sürecin esnekliği şeklinde özetlenebilir.

Arabuluculuk, basit, yaratıcı, kapsamlı ve esnek olma özelliğine sahiptir.

Arabuluculuk Strateji ve Tarzları

Arabulucunun kullandığı stratejiler;

  • Öze Dönük Arabuluculuk:Arabulucu kendini tamamen anlaşmazlığa ve sonraki etkinliklere odaklar. Arabulucunun,tarafsızlık, eşitlik ve güven duygularını oluşturması önemlidir.

  • Ortama Dönük Arabuluculuk:Bu stratejide temel amaç, anlaşmazlığın çözümü için uygun bir ortam yaratmaktır.

  • Kişilere Yönelik Arabuluculuk:Arabulucu doğrudan anlaşmazlığın taraflarına odaklanarak, tarafların görüş, istek, duygu ve çıkarlarının neler olduğunu ortaya çıkarmaya çalışır.

Arabuluculuk tarzları;

  • İş/Görev Yönelimli Arabuluculuk Tarzı: Bu arabuluculuk tarzı, sonuca odaklanır ve yönlendirme taktiklerinin özgürce kullanılmasını öngörür. Böyle bir arabuluculuk tarzı iş/görev yönelimli liderlik veya yöneticilik anlayışı ile ilişkilendirilebilir.

  • Sosyo-Duygusal Arabuluculuk Tarzı: Bu arabuluculuk tarzı ise asıl konudan çok iletişimi geliştirmek ve altta yatan duygu ve nedenleri ortaya çıkarmaya odaklanır. Böyle bir arabuluculuk anlayışı insan/ilişki yönelimli liderlik davranışı ile bütünleştirilebilir.

Ayrıca kolaylaştırıcı ve değerlendirici arabuluculuk tarzlarından da söz edilebilir.Arabulucunun seçiminde önemli olan, arabuluculuk tarzı ile tarafların amaçlarının uyumlu olmasıdır.

Arabuluculuğun Tercih Edilme ve Edilmeme Nedenleri

Bir çatışma çözme yöntemi olan arabuluculuğun tercih edildiği iki koşul sözkonusudur. Bu koşullar şunlardır :

  • Tarafsız bir kimsenin anlaşmazlık içinde olan taraflara göre gönüllü anlaşmayı sağlama olasılığına daha fazla sahip olması.

  • Anlaşmazlık içinde olan tarafların sorun çözüldükten sonra da sürekli bir ilişki içinde oldukları birlikte çalışma durumunda olması.

Tarafların arabuluculuğu tercih etmeleri yönünde verecekleri karar, onların amaçlarına ulaşma yolundaki seçeneklerine bağlıdır. Arabuluculuğun tercih edilmesi yönünde insanların kararını şekillendiren bir başka faktör, bir tarafın arabulucunun karşı tarafa etkisi olduğuna inanmasıdır. Arabuluculuğun tercih edilip, edilmemesi sosyal çevrenin özelliklerine de bağlıdır. Bazı konularda arabuluculuk yasal zorunluluk gereği uygulanmaktadır. Bazı durumlarda ise yasal zorunluluk olmamakla birlikte mahkeme gibi kurumlar arabuluculuğu önermektedir.

Tarafları arabuluculuğa yönelten nedenler özetle şöyle sıralanabilir: zamandan tasarruf, maliyetin azlığı, tarafların tercihi, arabuluculuğun olası sonuçları, gereksinimlerin karşılanması arayışı, görüşmelerin başlatılması ve sürdürülmesi, sorunlarının aşılması, tarafların köklü görüş ayrılıklarının ortadan kaldırılması, taraflar arasındaki iletişimin sürdürülmesi, karmaşık çatışma durumlarını çözme, gizlilik gereksinimidir.

Anlaşmazlık içinde olan bireylerin arabuluculuğu tercih etmelerine neden olan etkenlerin yanında, arabuluculuğun tercih edilmemesine neden olan bazı etkenler de bulunmaktadır. Bu etkenler: tarafların arabuluculuğu istememesi, tarafların sürece katılmaması, müzakere edilemeyen durumlar, arabuluculuğun sabote edilmesi, taraflardan birinin yoksul olması (mali konularda), gerekli bilgilere ulaşma çabası olarak sıralanabilir.

Arabuluculuk Süreci

Arabuluculuk süreci ilişkileri devam edecek taraflar için ideal bir çatışma çözüm yöntemidir. Bu nedenle arabuluculukta ilişkilerin korunması için taraflar teşvik edilir. Genel olarak başarılı bir arabuluculuk sürecinde adımlar:

1.Arabulucu ile ilk iletişim

2.Taraftarları hazırlama

3.Kural ve yöntemleri belirleme

4.Kontrol ve güveni sağlama

5.Sorunu ifade etme

6.Anlaşmazlığı açığa çıkarma

7.Çözümleri oluşturma ve analiz

8.En uygun çözümü seçme

9.Anlaşmanın temel boyutlarını özetleme ve gerekirse açıklama ‘anlaşma’. (S. 103, Şekil 5.1)

Arabuluculuk sürecinde bu adımları da kapsayacak beş aşama söz konusudur. Bu aşamalar:Arabuluculuk sürecine ilişkin aşamalar: arabuluculuk oturumuna hazırlık ve masaya oturma, arabuluculuk oturumunu açma, tarafların açılış sunumları, görüşmelere arabuluculuk yapma ve anlaşma olarak sıralanabilir.

Arabulucunun Rolleri ve Nitelikleri

Arabulucular genel olarak anlaşmazlığı çözme sürecine hiçbir otoriteye sahip olmadan veya çok az yaptırım gücü ile katılırlar. Bu nedenle arabulucunun öne çıkan en önemli niteliği tarafları anlaşmaya ikna edebilme becerisidir. Bu sürecin başlamasından sonlanmasına kadar her aşamasının etkin bir şekilde işletilmesi, büyük ölçüde arabulucuların sahip oldukları nitelikler ve rollere bağlıdır. Arabulucunun temel görevi taraflar arasında anlaşmazlığın çözüldüğünden emin olmak ve bu sürece katkıda bulunmaktır. Arabulucu, anlaşmazlık içindeki taraflara barışçıl bir çözüm yolu bulmak ve anlaşmak için yardım etmeye çalışır.

Arabulucunun nitelikleri şöyle sıralanabilir:

Tarafsızlık, nesnellik, sır saklama, empati kurabilme, dostça yaklaşma, insan sevgisine sahip olma, girişimcilik, kendi çözüm önerilerini dayatmama, esnek olma, arabuluculuk sürecini devam ettirebilme becerisine sahip olma, tarafları anlayabilme, kendi yetki sınırlarını bilme, özgün düşünceler üretebilme, yerinde espri duygusuna sahip olma, engelleyici olmama, “bizden biri” olarak arabulucu duygusunu oluşturma, kişisel nüfuza dayalı saygı duyulan bir otorite olarak arabuluculuk davranışı sergileme, anlaşmazlığın karmaşıklık düzeyini hızlı anlama yeterliğine sahip olma, bilgi birikimine sahip olma, duygularını kontrol edebilme, fiziksel dayanıklılık, bilgeliğe sahip olma, sabırlı olma, çatışmanın ortaya çıktığı çevrenin dinamiklerini anlama yeterliliğine sahip olma, zeki olma (süreç becerileri ve alan bilgisi)dir.

Arabulucunun kişisel inançlarını ve becerilerini değerlendirmede ölçüt olabilecek yeterlikler şu şekilde sıralanabilir:

  • Yetkin bir arabulucu duyguların yoğun olduğu durumlarda sorun çözmeyi sever.

  • Yetkin bir arabulucu entelektüelliğin yoğun olduğu durumlarda sorun çözmeyi sever.

  • Yetkin bir arabulucu insanların davranışlarını açıklayan iyi bir nedene sahip olduklarını bilir.

  • Yetkin bir arabulucu sorunla ilgili tarafların sürekli ipuçları verdiklerinin farkındadır.

  • Yetkin bir arabulucu çatışma içinde olanların soruna ilişkin en iyi farkındalığa ve bilgiye sahip olduklarını fark eder ve kabul eder.

  • Yetkin bir arabulucu davranışları şekillendiren ve eylemleri güdüleyen unsurlara ilişkin merak sahibidir.

  • Arabulucu tüm davranışların bir geçmişe sahip olduğunu ve geçmişin değerli bir hikâye olduğunu fark eder.

  • Yetkin bir arabulucu sorunların hikâyelerle ilgili olduğunu anlar. Zamanla hikâyeler farklı şekilde ifade edildiğinde, yöntemler de değişir.

  • Yetkin bir arabulucu sorular aracılığıyla anlaşmazlığın biçimini değiştirmeye yardım eder.

Arabuluculuk süreci işlemez hale geldiğinde taraflar sorunları ve görüşme biçimlerini düşünmede serbesttirler.

Arabuluculuğun Yararları ve Sınırlılıkları

Arabuluculuğun Yararları:

  • Gizlilik vardır.

  • Kontrol toplantıları ile tarafların duygularının ve düşüncelerinin ortaya çıkarılmasını sağlar.

  • Anlaşmazlık içindekilerin ilgileri ve öncelikleri göz önünde bulundurulur.

  • Esneklik vardır.

  • Süreç çatışmacıları eğitir.

  • Sorunun altında yatan neden belirlenir.

  • Genellikle yaratıcı çözümler ile sonuçlanır.

  • Büyük oranda anlaşmaya uyulur.

  • Göreceli olarak ucuzdur.

Arabuluculuğun Sınırlılıkları:

  • Arabulucuların çözüm dayatma gücü yoktur.

  • Katılıma zorlama gücü yoktur.

  • Süreci yönlendiren yasal bir süreç yoktur.

  • Güçlü taraf sonuç üzerinde etkili olabilir.

  • Anlaşma kesin ve kanıtlanmış delillere dayalı olmayabilir.

  • Genellikle bağlayıcılığı yoktur.

  • Mahkeme gibi yasalara dayalı anlaşmazlık çözüm uygulamalarında varılan sonucun geçerliliği yoktur.

  • Kamusal standartların geliştirilmesi ve uygulanması söz konusu değildir.

  • Sonucun belirli bir ilkeye dayanması gerekmez (S. 114, Tablo 5.2).

Arabuluculuk sürecinde olumsuz duygular, önyargılar, yanlış iletişim gibi kişiler arası engeller, konular içerisinde anlaşmazlıklar, çıkar uyuşmazlığı, kişilik özellikleri gibi kişilere özgü engeller, arabuluculuk kuralları, ortamın yapılandırılması, amaçların oluşturulması gibi sürecin tasarımlanmasına ilişkin sınırlılıklar da söz konusudur.