ÇOCUK, BİLİM VE TEKNOLOJİ - Ünite 6: Çevre Eğitimi Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 6: Çevre Eğitimi
Giriş
Çevre eğitimi (ÇE) çok disiplinli bir alandır. Bunlardan hukuk, psikoloji, sosyoloji, eğitim politikası, biyoloji, toplum sağlığı sadece hemen akla gelen bazılarıdır. Diğer düşünülmesi gereken nokta ise bu kavramların son derece farklı yorumlanabileceğine ilişkin vurgudur.
Son 200 yıl içinde somut dünya sorunları, kıtaların keşfi, sömürgecilik, sanayi devrimi ve savaşlar ile artmıştır. Dönemsel olarak farklı çevre sorunları ortaya çıksa da tüm dünya olaylarına bağlı olarak üç aşağı beş¸ yukarı adlandırmaları aynıdır.
İlk kez 1948’de Paris’te “Doğayı ve Doğal Kaynakları Koruma İçin Uluslararası Birlik Konferansı’nda” Çevre Eğitimi terimi kullanılmıştır. Özellikle hafıza tazelemek açısından Batı’da çevre eylemlerinin başladığı 1960’lara dönmekte yarar vardır.
Özellikle yoğun bir şekilde kullanılan kimyasal ilaçların besin zincirine girerek kuşların, sürüngenlerin ve benzeri canlıların neslini tükettiği gerçeği ortaya çıkmıştır. 1940’larda kullanılmaya başlanan DDT’nin (bir çeşit böcek öldürücü) 1960 yıllarında yapılan çalışmalarda anne sütünde izine rastlanmıştır. Bu noktada çevresel sorunlar gündeme daha farklı bir şekilde oturmuştur. Çünkü artık zarar gören insanın ta kendisidir.
Çevre Eğitimini Temel Amaçları: Kronolojik Özet
1977’de Tiflis Konferans’ında ÇE’nin temel hedefleri, ilkeleri ve amaçları ilk kez net olarak sıralanmıştır;
- Kırsal ve kentsel bölgelerde ekonomik, sosyal, politik ve ekolojik açıdan karşılıklı dayanışmanın önemine dair ortak bir bilinç yaratmak ve bu konulardaki duyarlılığı artırmak.
- Çevreyi korumak ve geliştirmek için gereken bilgiyi, değerleri, tutumları, kararları ve becerileri kazanması için her bireye çeşitli fırsatlar sağlamak.
- Bireylere, gruplara ve topluma; çevreye yönelik yeni davranış¸ örüntüleri kazandırmak.
Çevre Eğitimi Nedir?
Doğal olarak aslında “nasıl bir çevre eğitimi istiyoruz?” sorusuna “kimin öncelikleri önemli?” sorusu da eklenmektedir.
Elstgeest ve Harlen “ÇE’nin ne olduğunda anlaşmak önemli ancak ne yapılacağına karar vermek başka bir konu” demektedir. Başka bir önemli konu ise çevreyi çocukların değil yetişkinlerin kirlettiği konusudur. Batılı ülkelerde belli kurumlar kendilerine göre ciddi bir şekilde ÇE programlarını yürütmektedir. programların Batı değerleri ile çevreyi algılaması gibi bir durum ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla herhangi bir programın tümden ithal edilmesi ne gibi sorunlar ortaya çıkarır sorusu gündeme gelmektedir.
Doğa olarak algılanan çevre kavramı da farklı algılanmaktadır. Çevre kavramının değişik dillerdeki yansımaları da oldukça farklıdır. Bu dili etkileyen araçların başında da medya ve politik yaklaşımlar gelmektedir.
ÇE’nin içeriği konusunda değinilebilecek belli başlı konu başlıkları şunlardır:
-
Çevre ve Sosyal Boyutları
- Çevre politikaları
- Çevre eğitim müfredat içeriği
- Çevre sosyolojisi
- Çevre psikolojisi
- Çevre ve etik
- Çevre ve edebiyat
- Çevre ve medya
- Çevre ve insan hakları (canlı hakları)
- Çevre ve toplumsal adalet
- Çevre ve evrensel hukuk
- Çevre ve toplumsal sağlık
-
Çevre ve doğa bilim boyutları
- Ekoloji kavramı
- Biyolojik ayrışma
- Enerji döngüsü
- Taşıma kapasitesi
- Biyolojik birikim
- Jeobiyokimyasal döngüler
- Toprak ve su kimyası
- Toprak fiziği ve bitki fizyolojisi
- Toprak biyolojisi
- Jeoloji ve paleontoloji
- Evrim
Çevre Eğitiminde Teorik Çerçeve: Bizi Sınırlayan Ne?
Yapılan bir araştırmada, mekân dışı eğitim (okul dışındaki eğitim) katılımcıların yaşamlarındaki çevre konusuna duyarlılık geliştirmelerinin en önemli belirleyici unsuru olarak ortaya çıkıyor.
Maslow’a göre beşeri ihtiyaçlar bir merdiven gibi sıradüzen izler. Bu düzende fizyolojik ihtiyaçlar ilk basamakta yer alır ki sadece temel ihtiyaçlarını karşılama telaşında olan bireyler için çevre kirliliği belki de birincil çözüm bekleyen bir mesele olamaz. ÇE’nin kaynağı ve temelleri tartışılırken ÇE’nin postmodern bir eğitim sistemi içinde ne kadar ve ne şekilde yer bulacağı sorusu sorulmaktadır. Son 30 senedir eğitim sisteminde popülerleşen yapılandırmacılığın eleştirisi çoktan başlamıştır. Ancak neden sorusuna yanıt verilmemekte, toplumun kültürel yaşam çevresi ile olan sorunsal ilişkileri sorgulanmamaktadır.
ÇE’i ile ilgili sorunlara gelince temelde eğitim özelde de ÇE kendi içinde zorluklar barındırmaktadır. Dünyada var olan eğitim sistemi içinde eğilimler oldukça muğlaktır. Neyin iyi bir eğitim olduğunu elbette toplumlar kendileri karar vereceklerdir.
Politik desteği olmayan ÇE sürekli olarak aciz durumda kalacaktır. Bu açıklama çevreyi çocukların değil yetişkinlerin bitirdiği gerçeği ile de uyuşmaktadır.
ÇE için birinci nokta toplumun önemli figürlerinin medyada doğal süt için demesinin bir çözüm olmayıp, o süte ulaşma olanağının halka nasıl sunulacağına ilişkin açıklama yapması aydınlatıcıdır. ÇE için okulların fiziksel alt yapısının hazırlanması gerekmektedir. Eğer okulunuzu taş bir blok hâline sokup etrafını çevirirseniz burada ÇE yapmanızın da anlamı olmayacaktır. Üçüncü ve son konu ise ÇE için müfredat genel ve bölgesel sorunlar üzerine hazırlanmalı ve bir bütünlük arz etmelidir. Son olarak kimin için ÇE sorusuna yanıt vermek zorundayız.
Çevre, İnsan, Kültür, Felsefe, Etik ve İdea Arasındaki İlişki
Çevreye karşı tutum ve davranışların olumlu ya da olumsuz olmasına ilişkin yapılan çalışmalarda çoğu zaman neyi ölçtüğü belli olmayan daha geniş¸ bir ifade ile teorik çerçevesi olmayan ve doğru gerekçelendirilmeyen anketler/sormacalar kullanılmaktadır. Çevre olaylarına karşı olan tepkileri iki şekilde açıklamak olasıdır:
- Birincisi, Dunlap ve Van Liere’nin toplumların çevreye karşı duyarlılıklarını belirlerken kullandığı temel test olan Yeni Çevre Paradigmasıdır. Postmateryalizm kuramına dayanmaktadır. Kısaca, görece sosyoekonomik düzeyi yüksek, sosyal yaşamda refaha ulaşmış¸ toplumlar ve topluluklar için geçerli olan kuramı ifade etmektedir.
- Çevresel Yoksunluk Kuramıyla (Environmental Deprivation Theory) Bu kuramı Yaşamı Tehlikeye Sokan Yıkımlar olarak da Türkçeleştirebiliriz. Bu durum ani çevre sorunları deprem, susuzluk, açlık, sel felaketi, çöp dağları, vb. gibi durumlara işaret etmektedir. Daha basit anlatım ile gelişmekte olan ya da geri kalmış¸ ülkelerdeki çevre hareketleri tehlikenin kişiye ne kadar yaklaştığı ile ilgilidir.
Erken Çocukluk Döneminde Çevre Eğitim Programı Nasıl Olabilir?
ÇE, erken çocukluk döneminde dünya hakkında bilgiler kadar, eğilim, yetenek ve duyguları da kapsayan bütüncül bir yapı olarak kabul ediliyor. Birçok literatürde çocuğun bu dönemde doğa ile ilgili olarak barış¸, sempati duyma ve eğlence gibi duyguları deneyimlemeleri gerektiğini vurgulanıyor. Bu duyguların ise bilgi, eğilim ve yetenekleri geliştirdiği öngörülüyor.
Çevre eğitimi gerek yetişkinler gerekse çocuklar için olsun öğrenci-merkezli ve gerçek dünya sorunlarıyla ilişkili olmalıdır. Bu sorunların suni olarak yaratılmasından çok doğal ortamda bilim eğitimi içinde entegre edilerek yapılması önerilir. Sadece bilim eğitimi değil sanat, edebiyat, spor eğitimi ile de ilişkilendirilebilir. Bu sırada bireylerin üst düzey düşünme yeteneği gerektiren bir problem çözücü olması için uğraşılmalıdır. NAAEE (2010) da okul öncesi dönemde ÇE için vurgulanan altı önemli nokta vardır. Bunlar:
- Çocuklar bir sistem içinde yaşayıp öğrenmeli
- İnsanlar doğadaki her şey ile ilişkili olduklarını (nefes almadan, beslenmeye kadar) anlamalı.
- Bir canlının yaşadığı habitatın önemi kavranmalı.
- ÇE ayrı bir eğitim konu başlığı olmayıp tüm başka derslerle bütünleştirilmeli.
- ÇE gerçek, otantik deneyimleri kapsamalı.
- Dünya hakkında merakı, birlikte çalışmayı, problem çözmeyi ve yaratıcı düşünceyi teşvik etmelidir.
NAAEE (2010)’da ayrıca okul öncesi ÇE programının 6 temel karakteristiği bulunmaktadır. Bunlar :
- Programın felsefesi, amacı ve geliştirilmesi
- Gelişimsel olarak uygun örnekler
- Oyun ve keşfetme
- Öğretim Programının çerçevesi ve çevre olaylarını öğrenme
- Yer ve alan ile
- Eğitici yetiştirilmesidir.
Sürdürülebilirlik ve Çevre Okuryazarlığı
Çevre okuryazarlığı birey olarak günlük yaşamında insanın toplumla ve doğa arasındaki ilişkiyi kavraması ve bunun sürdürülebilirliği konusundan hareket edebilmesidir. Çevre okuryazarlığı ise 5 basamaklı bir merdiven olarak kabul edilmektedir:
- Çevre insan arasındaki ilişkide genel duyarlılık
- İnsan ve doğa sistemleri ve fonksiyonları hakkında bilgi ve anlama
- Çevre için minnet ve ilgi geliştirici tutumlar
- Problem çözme ve eleştirel düşünme yeteneği
- Bireysel, toplumsal hareket kapasitesi ve sivil katılım
Gelişim Destekleyen Ortamlar Olarak Çevre ile İlgili STK’ler
Dünya Vahşi Yaşam Fonu (World Wildlife Fund), Önce Dünya (Earth First), Yeşil Barış¸ (Greenpeace), Doğal Kaynakları Savunma Konseyi (Natural Resources Defence Council), Worlwatch Enstitüsü (Worlwatch Instute), Ulusal Coğrafya Topluluğu (National Geographic Society) diğer STK’lerden bazılarıdır. Burada her birinin temel amaçları hakkında ayrı ayrı bilgi verilmeyecektir ancak ortak noktaları çevreyi koruma ve ortak bilinç oluşturma olarak özetlenebilir. Türkiye’deki konu ile ilgili STK’lerden bazıları ise Doğal Hayatı Koruma Derneği, TEMA, Türkiye Çevre Vakfı, ÇEVKO, ÇEKÜL, Doğa Derneği, TURMEPA’dır.
Ekoloji Terimleri Arasındaki Bağ
Yaşanılan yerin çalışması anlamına gelen ekoloji teriminin ilk kullanıcısı 19.yy.da Alman biyolog Ernst Heackel’dir.20.yy’ın en önemli ismi ise Eugene Pleasants Odum’dur. Odum’a (1971) göre ekoloji, doğanın fonksiyonu ve yapısı hakkındaki çalışmalar bütünüdür. Krebs’e (1985) göre ise organizmaların yoğunluğu ve dağılımını belirleyen etkileşimlerin bilimsel çalışmasıdır. Günümüzde kullanılan anlamı ile ekoloji doğal çevrede yaşayan canlıları ve bu canlıların diğer canlı ve cansız nesneler arasındaki ilişkisini irdeleyen biyolojinin bir alt disiplini olarak tanımlanabilir.
Çevre bilimi ise ekolojiden farklı olarak çok disiplinli bir kavram olması yönü ile ayrılır. Jeolojiden kimyaya, biyolojiden sosyal bilimlere kadar birçok farklı disiplini içeresinde barındırır.
Örnek Çevre Eğitimi Planı Nasıl Olmalı
Elbette ki, çevre eğitiminin amaçları farklılıklar göstermektedir, elbette ki en iyi ÇE programı şu şekilde olabilir deme şansımız yok. Ancak en önemli nokta sokaktaki vatandaşın bilimi anlamasıdır. Önemli olan var olan bilgilerin bilimsel sorgulama ile birleştirilerek pratik günlük yaşamla ilişkilendirilebilmesidir. Sürdürülebilir gelişme için eğitimden tutun da bilim eğitimine, araştırma tabanlı fen eğitimine kadar tüm bu kavramların hepsi birbirini desteklemek zorundadır.
Temel Çevre Sorunları Nelerdir?
Kolay sınıflandırabilmek için toprak, suve hava kirliliği başlıklarını kullanmakta yarar vardır. Ancak şunu söylemekte gerekir: Tüm kirleticilerin farklı ortamlara etkisi bulunmaktadır. Yani su kirliliği toprağı da etkilemektedir. Kısacası kirliliğin ilk çıkış¸ noktası ile etki ettiği son nokta sürekli değişecektir.