ÇOCUK EDEBİYATI VE MEDYA - Ünite 1: Çocuk Edebiyatı ve Çocuğun Gelişimindeki Rolü Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 1: Çocuk Edebiyatı ve Çocuğun Gelişimindeki Rolü

Giriş

Çocuk edebiyatı, çocukların büyüme ve gelişmelerine, hayal, duygu, düşünce ve duyarlıklarına, zevklerine, eğitilirken eğlenmelerine katkıda bulunmak amacı ile gerçekleştirilen edebiyat türüdür. Çocuk edebiyatı, çocuğun ilgi ve ihtiyaçlarını karşılarken bilişsel, sosyal duygusal gelişimlerini de destekler. Çocuklara erken yaşlardan itibaren iyi ve nitelikli kitapların okunması ve anlatılması onların deneyimlerini arttırır, kelime dağarcıklarını ve dile karşı hassasiyetlerini geliştirir.

Çocuk Edebiyatı: Tanımı, Önemi ve Hedefleri

Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletlerin 44. Genel Kurulu’nda oy birliği ile kabul edilen, çocuklarla ilgili ilk uluslararası sözleşmedir. Her yıl 20 Kasım tarihi dünyanın birçok ülkesinde Dünya Çocuk Günü olarak kutlanmaktadır.

Çocuk edebiyatı ürünlerinin neler olduğuna bakıldığında, tekerlemeler, ninniler, bilmeceler, masalar, öykü-hikâye ve romanlar, fabl-efsane ve destanlar, fıkralar, biyografianı ve gezi yazıları, günlükler, şiirler, çocuk oyunları, çocuk gazete ve dergileri, resimli kitaplar, bilimsel buluş ve doğa olaylarını anlatan kitaplar karşımıza çıkmaktadır.

Çocuk edebiyatı kavramının nasıl ortaya çıktığı ve bu kavramın nasıl geliştiği hakkında birbirinden farklı görüşler ileri sürülmektedir. Bu konu bütün dünyadaki bilim adamlarını ve eğitimcileri özellikle yüzyılı aşkın bir süredir meşgul etmiştir. Çocuk eğitimi ve psikolojisi alanındaki gelişmelerin, çocuk edebiyatı kavramının ortaya çıkmasını etkilediği ileri sürülmüştür. Çocukla ilgili yapılan araştırmalar ile çocukların düşünme yapılarının, ilgi ve ihtiyaçlarının yetişkinlerden farklı olması edebiyat ürünlerinde de çocuğa yönelik eserlerin oluşturulmasında etkili olmuştur. Yetişkinler için yazılan klasiklerin çocuklar tarafından keşfedilmesinden sonra, hem ticari amaçla, hem de eğitim amacıyla çocuklar için kitap ve dergi yazılması ihtiyacı duyulmuştur. Önceleri, “çocuğa göre”, “çocuk için” ve “çocuk duyarlılığı” şeklinde adlandırılan bu kavram zaman içerisinde bağımsız bir edebiyat olma yoluna girmiş, yeni bir yazarlık anlayışı doğmasına neden olmuştur.

Çocuk edebiyatı ürünlerinin hedeflerini şu şekilde sıralayabiliriz;

  • Çocukların güven, sevgi, sevilme, sevme, öğrenme, bir gruba ait olma, oyun, değişiklik ve estetiklik gibi ruhsal ihtiyaçlarını karşılamak,
  • Çocukların alıcı dil, ifade edici dil, bilişsel, sosyal duygusal ve kişilik gelişimlerine katkıda bulunmak,
  • Çocukların kazanmış oldukları dil becerileri ile dinleme, anlama, okuma, yazma ve kendini ifade etme yeteneklerini geliştirmek,
  • Çocukların kendi kişiliklerini tanımalarını sağlayarak değerli bir varlık olduklarını hissettirmek,
  • Çocukları yaşam gerçeklerine hazırlayarak, sorunlarla baş etme becerilerini geliştirmek,
  • Çocukların içinde bulundukları kendi kültürlerini ve başka kültürlerin özelliklerini tanımalarını ve anlamalarını sağlamak, Çocukların gelişmekte olan iç ve dış dünyalarına katkıda bulunarak doğru ve temel davranış becerilerini kazandırmak,
  • Çocukların duygularını kontrol altına almayı ve korku, kıskançlık, öfke, nefret gibi duygularla başa çıkmalarını öğretmek,
  • Çocuklara duygu, düşünce ve yaşantı zenginliği kazandırmak,
  • Çocukların görsel, işitsel, dokunsal algı gelişimini desteklemek,
  • Çocuğa ilk edebî ve estetik değerleri kazandırarak güzeli fark etmelerini sağlamak,
  • Çocukların yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmek,
  • Çocuğa ilk kitap sevgisi aşılayarak, çocukların ilgi duyduklarını alanları keşfetmelerini ve kitabı bir bilgi kaynağı olarak kullanmalarını sağlamak,
  • Çocukların eleştiri yeteneğini geliştirmek,
  • Okuma kültürünü ve iyi çocuk kitabı kavramını kazanmalarını sağlamak,
  • Çocuk kitaplarının türlerini tanıtmak,
  • Çocukların gelişim dönemlerine uygun fiziksel özelliklerde kitaplar sunmak,
  • Çocuklara uygulanan eğitim programlarını destekleyici özelliklere sahip kitaplar verebilmek olarak sayılabilir.

Yazılı çocuk edebiyatı ile ilgili bu güne kadar ele geçen belgelere göre, ilk çocuk kitabının milattan önce VI. yüzyılda Hindistan’da yazıldığı düşünülmektedir. Bu kitapta, bir hükümdarın ele avuca sığmayan oğlunu terbiye eden bir Brehmen’in hikâyesini anlatır. Kitabın içerisinde birçok ahlak ve politika meselelerini eğlenceli şekilde açıklayan hikâyeler ve fabllar yer almaktadır. Bu kitap, eğlendirici tarzda yazılmış ilk didaktik çocuk kitabıdır.

Çocuk Edebiyatının Tarihsel Gelişimi

Çocuklar için yazılan ilk resimli kitabın Johann Amos Comenius tarafından 1637’de yayımlanan Orbis Picturs (Resimlerle Dünya) adlı eser olduğu kabul edilmektedir.

Tüm dünyada matbaanın bulunmasından sonra çocuk edebiyatına yönelik ürünler hızla ortaya çıkmaya başlamıştır. Çocuk Edebiyatıyla ilgili ilk bilinçli çabalar İngiltere, Fransa, Almanya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) görülmektedir. Daha çok Robin Hood ve Tom Thumb gibi halk öykülerinden esinlenilerek yazılan bu ilk dönem ürünleri, oldukça yalın bir anlatım ve resimlerden oluşan masalımsı öykülerdir. Bununla birlikte, Aisopos (Ezop)’un hayvan öykülerinden oluşan fabl türündeki ürünler de çocuklara sunulan ilk kitaplar arasında yer almaktadır.

İngiltere’de çocukların yaş ve ilgi düzeylerini göz önünde bulundurarak kitap yazan ilk yazar John Newbery (17131767)’dir. John Newbery’nin halk arasında kullanılan şarkı ve tekerlemeleri derleyip yazdığı Ana Kaz (Mother Goose) adlı bir dizi kitabı bulunmaktadır.

Fransa’da çocuk edebiyatına ait ilk ürünlerin alfabe ve dil öğretimi ile ilgili çalışmalar için düzenlenmiş kitaplar olduğu görülmektedir. Bu kitaplar kavramları, sayıları ya da nesneleri kolayca hafızada tutabilmek için yazılmış vezinli kafiyeli sorular ve bunların cevapları olarak görülmektedir. Fransa’da çocuk kitaplarının babası olarak anılan Charles Perrault (1628-1695), 14. Lui döneminde, halk masallarını derleyerek 1696 yılında çocuklar için basmıştır. Bu masallar arasında Külkedisi, Parmak Çocuk, Mavi Sakal, Kırmızı Başlıklı Kız, Çizmeli Kedi, Uyuyan Güzel bulunmaktadır.

Almanya’da da çocuk edebiyatına dair ilk ürünlerin çocuğun dünyasına uygunluğundan ziyade kilisenin etkisiyle, daha çok ahlak kurallarını öğretmeye dayalı eserlerden oluştuğu görülmektedir. 18. yüzyıla kadar da bu etki devam etmiştir. Çocuğun dünyasına yönelik ilk eserleri veren kişiler ise “Grimm Kardeşler” olarak edebiyat tarihine geçen 19. yüzyılın ikinci yarısına dek bütün Almanya’yı dolaşarak elde ettikleri halk masallarını kendi anlatımlarıyla derleyen iki kardeştir (1824). Almanya’da Çocuk edebiyatına katkıda bulunan bir Alman yazarı da Paskalya Yumurtaları adlı dokuz ciltlik masallarıyla tanınan Christophe Schmid (1768-1854)’tir.

Amerikan çocuk edebiyatının ilk ürünlerinin daha çok eğitici öğretici özellikleri olan ve millet olma fikrini ön plana çıkaran eserlerden oluştuğu görülmektedir. 19. yüzyılın sonlarına doğru ise Amerikan çocuk klasiklerinin ilklerinden olan Küçük Kadınlar (M. Alcot, 1832-1888), Tom Sawyer ve Huckleberry Finn (Mark Twain, 18351910) gibi eserlere rastlanmaktadır.

Tüm dünyada olduğu gibi Türklerde de çocuk edebiyatının ilk ürünlerini tekerlemeler, bilmeceler, masallar, efsaneler oluşturmakla birlikte on dördüncü yüzyıldan sonra başlayan Karagöz oyunları ile edebî ürünlerin zenginleştiği görülmektedir.

Tanzimat dönemi ile birlikte gazetecilik hayatında da yenilikler meydana gelmeye başlamıştır. Bu yeniliklerin başında çocuk dergi ve gazetelerinin çıkması gelir. İlk çocuk dergisi olarak karşımıza Mümeyyiz (1869) çıkmaktadır.

1911 yılında “Milli Edebiyat” hareketinin başlamasıyla birlikte edebiyatın çocuklar için de bir eğitim aracı olması gerektiği vurgulanmıştır. Ziya Gökalp’in Kızıl Elma’sı (1915), Ali Ekrem Bolayır’ın Çocuk Şiirleri (1917) ve Şiir Demeti bu dönemin etkisi ile yazılan şiirlerin (Kıbrıs, 2010); Ömer Seyfettin tarafından yazılan birçok hikâye de (Ant, Diyet, Kaşağı, Forsa, Pembe İncili Kaftan) bu döneme ait eserlerin başlıcalarıdır.

Dönemin Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati Uğural (20.12.192501.01.1929)’ın öncülüğü ile çocuk ve gençlerle ilgili olarak üç ayrı dizi yayın hazırlandığı görülmektedir. Bu diziler şunlardır:

  • Cihan Edebiyatı’ndan Numuneler: Hakkı Süha, Ali Canip Yöntem, Hasan Ali Yücel tanınmış yazarlar tarafından hazırlanan yerli ve yabancı klasik eserler bu dizide yer almıştır.
  • Mektep Temsilleri: Mahmut Yesari, Reşat Nuri Güntekin, İbnülrefik Ahmet Nuri gibi yazarların, kız ve erkek okulları içi ayrı ayrı yazdıkları eserlerden oluşan dizidir.
  • Dünya Çocuk Klâsikleri: Arı Maya, Heidi, Kimsesiz Çocuk gibi klasikler çevrilmiş, aynı zamanda daha önce çevirisi yapılan klasikler yeniden basılmıştır.

Çocuk edebiyatına yönelik en önemli katkılardan biri de Doğan Kardeş yayınlarıdır. İlk olarak 23 Nisan 1945 tarihinde yayınlanmaya başlamış en uzun süreli ve kaliteli çocuk dergisidir.

1979 yılı UNESCO tarafından Dünya Çocuk Yılı ilan edilmesi üzerine Ankara Belediyesi tarafından Ankara’da çocuklara, okullara, okul kütüphanelerine bedava dağıtılmak üzere bir milyon hikaye kitabı basılmış ve bu çalışma daha sonra UNESCO tarafından ödüllendirilmiştir.

Çocuk Edebiyatının Çocuğun Gelişim Alanlarına Etkisi

Edebiyat ürünlerinin çocukların dil gelişimine olan etkileri aşağıda verilmiştir.

  • Bu ürünler sayesinde çocuk, ana dilinin temel dilbilgisi yapı ve işleyişine ilişkin ilk ipuçlarını elde etmeye başlar.
  • Çocuk edebiyat ürünleri aracılığıyla çıkardığı seslerin farkına vararak daha farklı sesler çıkarma konusunda cesaretlenir.
  • Sesleri doğru çıkarmayı ve kelimeleri doğru telaffuz etmeyi öğrenir.
  • Dili dinleyerek kuralları keşfetme yeteneği, kavramları ses örüntüleriyle keşfetme yeteneği, düşünceleri sözcüklere dönüştürme yeteneği kazanır.
  • Bir taraftan eğlenirken, diğer taraftan çıkarmakta zorlandığı sesler üzerinde çalışma fırsatı bulur.
  • Özellikle ses, söz ve ritim üzerine dikkatini yoğunlaştıran çocuk, bu sayede daha iyi dinleme alışkanlığı kazanır.
  • Alıcı dil becerileri gelişen çocuğun bir yandan kelime hazinesi gelişirken, diğer yandan anlama, dinleme ve sözel düşünme becerileri gelişir.
  • İfade edici dil becerileri gelişen çocuk, düşüncelerini daha iyi ifade etmeyi ve karşı tarafa daha iyi iletmeyi öğrenerek doğru ve akıcı konuşur.
  • Bir taraftan yeni kelimler öğrenerek kelime dağarcığını zenginleştirirken diğer taraftan sıfatları, zamirleri, çoğul ve olumlu olumsuz ifadeleri doğru yerinde kullanmayı öğrenir.
  • Kendisine okunan bir kitabı daha sonra okuyormuş gibi taklit eden bir çocukta, okuma ve yazma becerilerinin gelişimi için de zemin hazırlanmış olurken, çocuk için okuma kültürünün temelleri de atılmış olur.
  • Özellikle şiir gibi edebiyat ürünleri düşünce duyguları yaratıcı bir şekilde yazıya yansıtmaya, yazmaktan zevk almaya ve yazma dilini öğrenilmesine katkı sağlar.

Edebiyat ürünlerinin çocukların bilişsel gelişimine olan etkileri aşağıda sıralanmıştır:

  • Çocuklarda gözlemleme, karşılaştırma, sınıflandırma, uygulama, eşleştirme yapma olanakları sağlayarak, düşünme ile ilgili temel işlemlerin ve zihinsel süreçlerin gelişmesini destekler.
  • Somut ve soyut kavramların öğrenilmesini kolaylaştırır.
  • Resimli kitaplar aracılığıyla çocukların öğrenmiş olduğu kavramların zihinde görsel imgelerinin oluşmasını sağlar; zıt ilişkiler, renk, şekil, zaman, uzay gibi yeni kavramları öğrenmelerini hızlandırır.
  • Neden sonuç, parça bütün gibi ilişkileri kavrama becerisini arttırır.
  • Mantıklı düşünme, problem çözme, akıl yürütme, eleştirel düşünme ve baş etme becerilerini geliştirir.
  • Kitaplarda bulunan görsel, dokunsal, işitsel uyaranlar ile duyusal algılarının gelişimini destekler.
  • Dikkatini toplama ve başkalarını dinleme, bellek ve hatırlama becerilerini geliştirir.
  • Değişik kültürlerden sunduğu örneklerle çocukların yaşam deneyimlerini zenginleştirir.
  • Çocukların ihtiyaç duydukları alan ile ilgili bilgilere ulaşmalarını sağlar.
  • Resimli kitaplar aracılığıyla renk uyumu, çizgi, şekil ve kompozisyon hakkında fikir sahibi olmalarını sağlar.
  • Merak etme, araştırma, keşfetme becerilerini destekler.

Çocuk edebiyat ürünleri aracılığıyla çocuk;

  • içinde bulunduğu toplumun yapısını, insan ilişkilerini, gelenek göreneklerini, kültürel değerlerini öğrenme fırsatı bulur,
  • başka toplumlara ait kültürleri öğrenir, kendi kültürü ile arasındaki benzerlik ve farklılıkları keşfeder,
  • içinde bulunduğu toplumda kabul gören ve görmeyen davranış şekillerini öğrenir,
  • toplumsal hayatın temeli olan; sırasını bekleme, yardımlaşma, paylaşma, iş birliği yapma gibi davranışların anlamını ve gerekliliğini kavrar,
  • arkadaşlık, dostluk gibi kavramların anlamını, gerekliliğini ve önemini anlar,
  • aile üyeleri dışında akrabalık ilişkilerini ve komşuluk gibi yakın çevre ilişkilerini anlar,
  • toplumdaki boşanma, evlat edinme gibi çocuğa göre farklı olan yapıları anlar ve onların da doğallığını kabul eder,
  • engelliler ve yaşlılar gibi özel gereksinimi olan bireylere saygı duymayı ve onlarla aynı ortamda ortak paylaşımlarını zenginleştirerek yaşama becerisini kazanır.
  • dil, din, renk, ırk ayrımı gözetmeksizin her bireyin aynı oranda kıymetli ve biricik olduğunu öğrenir,
  • her insanın kendine ait ilgi alanı, yeteneği ve becerilerinin olduğunu keşfederek bireysel farklılıklara saygı duymayı öğrenir,
  • kendini ve bireysel farklılıklarını kabul eder,
  • okuduğu hikâyelerle özdeşim kurarak karşılaştığı olaylar karşısında nasıl davranması gerektiğine dair hazırlıklı olur,
  • dinlediği hikâyeler ile duygusal yönden özdeşim kurar,
  • kendi yaşadığı duyguların başkaları tarafından da yaşadığını görerek yalnız olmadığını fark eder,
  • yaşadığı ve yaşayacağı duygusal olaylardan nasıl davranacağını daha önce okunan hikâyelerle hazırlık yapmış olur,
  • ifade etmekte zorlandığı ve soyut duyguları hikâyeler yolu ile somutlaştırır,
  • öfke, kıskançlık, kaygı, korku gibi duyguları ile yüzleşerek, bu duygularla baş etme ve onları ifade etme şansını bulur, böylelikle bu duygularının yaşamını güçleştirmesine izin vermez,
  • sevgi, saygı, hoşgörü, nezaket, empati kurma gibi becerilerini geliştirerek uzun vadede toplumsal yaşantısının daha keyifli hale gelmesini sağlar,
  • benmerkezcilikten kurtularak dünyayı başkaları açısından da görmeye başlar,
  • yalnızlıktan kurtulur, kendi başına eğlenceli vakit geçirebilme becerisini kazanır.
  • kitap ile birlikte olmanın mutluluğunu yaşar,
  • yetişkinlerle birlikte kitap okuduğunda onlarla değerli ve hoş bir zaman geçirmenin yanında sevgi bağları kuvvetlenir.

Edebiyat ürünleri de kişilik gelişimine etki edebilen çevresel faktörlerden biridir. Edebiyat ürünlerinin bir bireyin kişilik gelişimine etkisini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Edebiyat ürünleri öncelikle çocuğun kendini tanıması ve değerli bulmasını sağlar.
  • Güçlü yönlerini keşfederek geliştirmeyi, zayıf yönleri ile mücadele etmeyi öğretir.
  • Öz güveni geliştirir.
  • Kitapta okuduğu kahramanların yaşantıları ile özdeşim kurmayı öğretir.
  • Özerklik duygusu geliştirir.
  • İçinde bulunduğu ortama göre sınırlarını ve kendi sınırlılıklarını fark etmesini sağlar.
  • Karakterlerin verdikleri mücadeleleri görerek çocukların mücadele etme becerisini geliştirir.
  • Karşılaştığı sorunlara uygun çözümler üretebilme becerisi geliştirir.
  • Yeni ilgi alanları geliştirir.
  • Kişinin kendisiyle birlikte diğer insanları, doğayı ve yaşamı sevmesini sağlar.
  • Kendine ait olan kitaba sahip çıkma isteği sorumluluk bilincini geliştirir.
  • Çocuğun yaşama, olaylara bakışı genişletir, düşünce ve duygu dünyası zenginleştirir.
  • Demokratik kültür bilincini kazandırarak toplumdaki bireylerin farklılıklarına, bireysel haklarına saygı göstermeyi öğretir.

Çocuk edebiyatının yukarıda saydığımız bilişsel, dil, sosyal, duygusal ve kişilik gelişi mi dışında diğer gelişim alanlarına da etkisi vardır;

  • kitapların sayfalarını çevirirken küçük kas motor becerileri,
  • parmak oyunlarını taklit ederken küçük kas motor becerileri,
  • dinlediği hikâyeleri canlandırırken kas koordinasyonu, büyük kas motor becerileri,
  • öykülerdeki karakterlerle özdeşim kurarak öz bakım becerileri,
  • kitaptaki resimleri gösterirken el göz koordinasyonu,
  • tekerleme, ninni ve şarkılara eşlik ederken ritim becerisi de geliştirilmiş olur.