ÇOCUK GELİŞİMİNDE PROGRAM - Ünite 1: Eğitim, Öğretim ve Programlarla İlgili Temel Kavramlar Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 1: Eğitim, Öğretim ve Programlarla İlgili Temel Kavramlar

Eğitimin Tanımı, Kapsamı, İşlevleri, Amaçları ve Türleri

Öğrenmenin oluştuğu her durumda insan davranışlarını değiştiren bir eğitim sürecinden söz edilebilir. Eğitim, insanoğlunun öğrenme yeteneğinin oluşması ile başlayan ve onun yaşamı boyunca sürüp giden bir süreç olarak görülebilir.

Platon, eğitimi bütün güzellik ve kusursuzluğa sahip olan öğrencilerin bedenleri ve ruhlarındaki gelişme; Aristo, sağlam bir zihin ve bedende gelişen insanın yetenekleri ve özellikle zihninde şekillenerek o insanın gerçeğe, iyiliğe ve güzelliğe ulaşmasını sağlayan şey; Rousseau, çocuğun içten dışa gelişimi; Froebel, insanın özünde var olanı ortaya çıkararak çocuğun içsel varlığını dışsal duruma getirmek; Pestalozzi, bütün içsel güçlerin fiziksel, bilişsel ve ahlaki yeterliliklerin uyumlu ve sürdürülebilir gelişimi; Dewey, deneyimlerin sürekli yeniden yapılanmasıyla oluşan yaşam süreci olarak açıklamaktadır

Eğitim, okul öncesi ve okul yaşamında sürdüğü gibi okul sonrası; başka bir deyişle yaşam boyu sürmektedir. Eğitimde bir slogan olarak kullanılan yaşam boyu eğitim aslında eğitim kavramının kapsamında vardır; yeni olan eğitimin yaşam boyu sürmesi değil, çağımızda böyle bir gereksinimin duyulmasıdır.

İster çocuk, ister genç, isterse yetişkin olsun insanın kendi toplumuyla bütünleşmesi, toplumda etkinlik kazanması ve yetişmesi sürecinde bilinçli ve bilinçli olmayan öğrenmeler kültürel özelliklerin yeni kuşaklara aktarılmasıyla oluşmaktadır. Kültürel özelliklerin yeni kuşaklara aktarılması kültürleme olarak adlandırılmaktadır. Eğitim kültürlemenin amaçlı olarak yapılan kısmını oluşturmaktadır. Bu nedenle, kültürlemenin amaçlı olarak yapılması olan eğitim, “kasıtlı kültürleme süreci” olarak da tanımlanmaktadır.

Eğitimin, geniş ve herkesi ilgilendiren bir alan olması, pek çok eğitim tanımının yapılmasına neden olmuştur. Eğitim değişik biçimlerde tanımlanmaktadır:

  • Bireyin içinde yaşadığı toplumda davranış biçimlerini edindiği süreçler toplamıdır.
  • İnsanları belli amaçlara göre yetiştirme sürecidir.
  • Önceden belirlenmiş amaçlara göre insanların davranışlarında belli gelişmeler sağlamaya yarayan planlı etkinlikler dizgesidir.
  • Bireyde kendi yaşantısı ve kasıtlı kültürleme yoluyla istenilen davranış değişikliğini meydana getirme sürecidir.
  • Bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir.
  • Eğitim, bireylere sosyoekonomik ihtiyaçların karşılanması ve içinde yaşadıkları toplumun sürdürülebilir gelişim göstermelerini sağlayan yetenek, bilgi, değer ve tutumları sağlayan bir süreçtir.
  • Eğitim, bireyin gelişimini sağlayan, ekonomik kazanç düzeyini artırma fırsatları sunan ve iyi olma halini destekleyici dışsal faktörleri için barındıran bir süreçtir.

Eğitimin bu tanımları içinde “Bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme süreci” biçimindeki tanım, eğitimciler arasında kabul gören bir tanım olmuştur. Eğitime ilişkin tanımlara bakıldığında üç temel özelliğin vurgulandığı göze çarpmaktadır:

  1. Eğitimin bir süreç olması. Eğitim süreci bugün başlayıp yarın biten bir süreç değil, zaman ve kapsam bakımından çok geniş ve çok yönlü bir süreçtir.
  2. Eğitim sonucunda bireyde davranış değişikliğinin oluşması. Davranış, organizmanın etkiye karşı gösterdiği tepkidir. Eğitim sonucunda bireyin davranışlarında gözlenebilir, ölçülebilir ve istendik değişiklik olması beklenir.
  3. Davranış değişikliğinin bireyin yaşantıları sonucunda oluşması. Yaşantı, bireyin çevresiyle kurduğu etkileşim sonucunda bireyde kalan izlerdir. Bu izler birikerek bireyin davranışlarında değişiklik olmasını sağlar

Eğitim tanımlarında eğitimin bir davranış değiştirme süreci olduğu belirtilmektedir. Davranış bireyin diğer insanlarca da doğrudan doğruya gözlemlenebilen eylemleri olarak tanımlanabilir. Davranışlar, öğrenilmiş ve öğrenilmemiş davranışlar olarak sınıflandırılmaktadır.

Öğrenilmemiş davranışlar da kendi içinde doğuştan gelen, geçici ve büyüme, sakatlanma, olgunlaşma sonucu ortaya çıkan davranışlar olarak sınıflandırılmaktadır. Doğuştan gelen davranışlar kuşların göç etmesi ve bebeklerin emmesi gibi türe özgü davranış örüntüleri olarak adlandırılan içgüdüsel davranışları ve göz bebeğinin ışık karşısında tepki vermesi gibi belli bir uyarıcıya karşı organizmanın gösterdiği tepki eğilimi olarak adlandırılan refleksleri içermektedir. Geçici davranışlar alkol, ilaç ve uyuşturucu madde kullanımı ya da hastalık ve yorgunluk sonrasında gözlenen, belli bir etmenin etkisi sonucunda ortaya çıkan ve organizma bu etkiden kurtulduğunda kendiliğinden ortadan kalkan davranışlardır. Büyüme, sakatlanma ve olgunlaşma sonucu ortaya çıkan davranışlar yürüme, ses çıkarma ve dik durma gibi öğrenme ürünü ortaya çıkmayan olgunlaşma ürünü davranışlardır.

Öğrenilmiş davranışlar, sonradan kazanılan, başka bir deyişle öğrenme ürünü olan davranışlardır. Öğrenilmiş davranışlardan istendik davranışlar etkili okumak, kompozisyon yazmak gibi planlı, eğitim ürünü davranışlardır. İstenmedik davranışlar ise kopyaya teşebbüs etmek, yalan söylemek gibi eğitimin hatalı, istenmeyen ya da yan ürünü davranışlardır.

Eğitimin en genel amacı; bireylerin topluma, toplum dinamiklerine sağlıklı ve verimli bir biçimde uyumuna yardım etmek ve bireyde var olan yeti ve yeteneklerin üst sınırına kadar gelişmesini sağlamaktır. Eğitimin toplumsal ve bireysel olmak üzere iki temel amacından söz edilebilir. Çünkü eğitim bireyleri geliştirerek toplumu geliştirebilir. Bu genel amaç bağlamında eğitimin kimi işlevleri bulunmaktadır. Bu işlevler toplumsal, siyasal, bireysel ve ekonomik olmak üzere dört grupta toplanmaktadır.

Eğitimin toplumsal işlevleri: Toplumun sürekliliğini sağlayacak, topluma uyum sağlayan bireyler yetiştirmektir. Bu kapsamda eğitimin toplumsal işlevleri, toplumsal kültürün aktarılması, bireyin topluma uyumunun sağlanması, araştıran ve kültüre dinamik ögeler katan, yenilikçi ve toplum kültürünü geliştirecek bireyler yetiştirilmesi amaçlanmaktadır.

Eğitimin siyasal işlevleri: Toplumdaki bireylere millî değerleri kazandırarak millet bilinci oluşturma ve mevcut siyasal düzeni korumaktır. Bu kapsamda ülkenin anayasal yapısına uygun, lider özellikleri olan girişimci ve bilinçli seçmen yetiştirilmesi amaçlanmaktadır.

Eğitimin bireysel işlevleri: Toplumdaki bireyleri çok yönlü olarak geliştirmektir. Bu kapsamda bireyin beden, zihin ve ruhsal yapısını geliştirmek amaçlanmaktadır.

Eğitimin ekonomik işlevleri: Toplumdaki bireylere belli beceriler kazandırarak bireyleri üretici duruma getirmek ve toplumun gereksinim duyduğu insan gücünü yetiştirmektir. Bu kapsamda bilinçli üretici ve bilinçli tüketici yetiştirilmesi amaçlanmaktadır.

Eğitim değişik zamanlarda, değişik ortamlarda ve değişik biçimlerde gerçekleşen bir süreçtir. Bu süreç içinde, kimi eğitim etkinlikleri kendiliğinden oluşan ve gelişigüzel, kimileri ise amaçlı ve planlı gerçekleştirilen etkinliklerdir. Bu nedenle eğitim süreçleri, kendiliğinden ya da amaçlı olarak oluşmasına göre formel ve informel eğitim olarak adlandırılmaktadır. Formel eğitim de örgün ve yaygın eğitim olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

İnformel (Formel Olmayan) Eğitim: Yaşam içinde kendiliğinden oluşan bir süreçtir. Belli bir plan ve program uygulanmadan yaşam içinde kendiliğinden ve gelişigüzel gerçekleşen eğitimdir. Kişi, karşılaştığı durum ve içinde bulunduğu toplumun diğer üyeleriyle etkileşimde bulundukça farkında olmadan bir şeyler öğrenir. Bu nedenle, informel eğitim, bireyin doğumundan ölümüne değin ailede, sokakta, okulda, iş yerinde ve kitle iletişim araçları yoluyla, yaşamın her alanında gerçekleşmektedir. O hâlde informel eğitim, “her an, her yerde, bir plana bağlı olmaksızın yapılan eğitim etkinlikleri” olarak tanımlanabilir. İnformal eğitim süreci plansız, gelişigüzel ve amaçsız olarak gerçekleştiği için bireyler, doğru ve istenilen davranışların yanı sıra doğru olmayan ve istenmeyen davranışlar da edinebilir.

Formal Eğitim: Okullarda ya da kurumlarda bir plan ya da program dâhilinde gerçekleştirilen eğitime formel eğitim denilmektedir. Formel eğitim sürecinde bireyde davranış değişikliği oluşturmak için bilinçli, planlı ve kasıtlı öğrenme ortamları oluşturulur. Formel eğitimde bireyin davranışları belli amaçlar doğrultusunda değiştirilir. Okul dışında, değişik alanlarda kişileri mesleğe hazırlamak, meslekte iken ilerlemesini sağlamak amacıyla yapılan etkinlikler, açılan kurslar, orduda asker yetiştirme vb. formel eğitime örnek olarak verilebilir. Bu tür eğitimin okulda yapılan eğitimden farkı, gereksinime dönük, kısa süreli olması, belli konularla sınırlandırılması ve eğitim isteyen bireylerin yaşa göre gruplandırılmamasıdır.

Formal ve informel eğitimi kesin sınırlarla birbirinden ayırmak olanaklı değildir. Aynı kurum içinde hem formel hem de informel eğitim birlikte verilebilir.

Formal eğitim süreci, okulda ve okul dışında gerçekleştirilmesine göre örgün ve yaygın eğitim olarak iki başlıkta incelenmektedir.

Örgün eğitim, belli bir yaş grubu içerisindeki bireylerin, çalışma yaşamına atılmadan önce belirlenen amaçlar doğrultusunda okul ya da okul niteliği taşıyan kurumlarda yapılan eğitimdir. Başka bir deyişle örgün eğitim, belli bir yaş grubundaki ve aynı düzeydeki bireylere, amaca göre hazırlanmış eğitim programları yoluyla okul çatısı altında düzenli olarak yapılan eğitimdir. Örgün eğitim; okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarından oluşmaktadır. Örgün eğitim, aşamalılık ve süreklik gösteren bir süreçtir ve her öğretim basamağı bir sonrakine temel oluşturur; bu nedenle bir eğitim basamağını başarıyla tamamlayamayan bir öğrenci, bir üst basamağa geçemez.

Yaygın eğitim, örgün eğitimden hiç yararlanmamış durumda olanlara, gittikleri okuldan erken ayrılanlara ya da örgün eğitim kurumlarında okumakta olanlara ve meslek dallarında daha yeterli duruma gelmek isteyenlere uygulanan eğitimdir. Başka bir deyişle yaygın eğitim, örgün eğitim sistemi içine hiç girmemiş, bu sistemin herhangi bir basamağında bulunan ya da bu basamaklardan birinden ayrılmış olan kişilere ilgi ve gereksinimleri doğrultusunda yapılan eğitimdir. Halk eğitim merkezlerinde çeşitli konularda verilen kurslar, resmî ve özel kurum ve iş yerlerinde düzenlenen hizmet içi eğitim etkinlikleri yaygın eğitim kapsamı içerisindedir.

Örgün eğitimle yaygın eğitim arasında farklılıklar vardır. Örgün eğitim belli ya da aynı yaş gruplarına yöneliktir, eğitim tamamlandığında diploma verilir, okul öncesi eğitimden yükseköğretime doğru aşamalılık özelliği gösterir ve uzun sürelidir. Buna karşılık yaygın eğitim farklı yaş gruplarına yöneliktir, eğitimin sonunda sertifika ya da katılım belgesi verilir, süreklilik özelliği göstermez, aşamalı değildir, gereksinim duyuldukça gerçekleştirilir, kısa sürelidir ve bireylerin ilgi ve gereksinimlerine yönelik olarak düzenlenir.

Öğrenme ve Öğretim

Öğrenme, bireyin çevresiyle etkileşimi sonucunda davranışta ya da potansiyel davranışta meydana gelen nispeten kalıcı izli davranış değişmeleri olarak tanımlanmaktadır. Daha yalın bir tanımla öğrenme “yaşantı ürünü ve nispeten kalıcı izli davranış değişikliği” olarak tanımlamaktadır.

Öğrenmenin üç temel özelliğinden söz edilmektedir (Gürkan, 2006, Erden, 1998):

Öğrenme sonucunda davranışlarda gözlenebilir bir değişme olması. Öğrenme sürecinin sonunda bir davranış değişmesinin oluşması gerekir; aksi durumda öğrenmeden söz edilemez. Söz konusu davranış değişikliği ise üç biçimde olabilir:

  • Bireyin hiç göstermediği bir davranışı göstermeye başlaması. Örneğin, toplama işlemini bilmeyen bir öğrencinin öğrenme sonucunda verilen toplama işlemlerini doğru olarak sonuçlandırması.
  • Bireyin kendinde var olan bir davranışı geliştirmesi. Örneğin, okuma-yazmayı öğrenen bir çocuğun daha güzel ve doğru okuyabilmesi.
  • Bireyin daha önce yanlış öğrendiği bir davranışı değiştirmesi. Örneğin, çocuğun daha önce yanlış telaffuz ettiği bir sözcüğü yeni öğrenme sonucu doğru telaffuz etmesi.

Bireydeki davranış değişikliğinin yaşantı ürünü olması. Öğrenme, bireyin çevreyle etkileşimi sırasında geçirdiği yaşantılar sonucu oluşur. Her bireyin geçirdiği yaşantılar farklı olduğundan öğrenme bireysel bir süreçtir.

Bireyin davranışındaki değişikliğin nispeten kalıcı izli olması. Öğrenmeden söz edilebilmesi için bireyin gösterdiği davranış değişikliğinin sürekli olması gerekir.

Birey, yaşam boyu eğitim kapsamında birbirine bağlı eğitim basamaklarında devletin eğitim sağlamak üzere açtığı okullarda eğitim görmektedir. Öğretim adı verilen bu planlı ve programlı süreçte ideal olarak çocuğun eğitimini olumsuz anlamda etkileyen çevre deneyimleri giderilmekte ve olumlu deneyimler pekiştirilmektedir.

Öğretim, öğrenmenin gerçekleşmesi ve bireyde istenilen davranışların gelişmesi için uygulanan süreçlerin tümüdür. Daha yalın bir tanımla öğretim, okullarda yapılan planlı, kontrollü ve örgütlenmiş öğretme etkinlikleridir. Başka bir deyişle öğretim, eğitim kurumlarında gerçekleştirilen planlı, denetimli ve örgütlenmiş etkinliklerdir. O hâlde öğretim kısaca “öğrenmeyi sağlama etkinlikleri” olarak tanımlanabilir.

Öğretim kavramıyla birlikte kullanılan bir diğer kavram öğretme kavramıdır. Öğretme, öğrenmenin kolaylaştırılması, öğrenmeye rehberlik edilmesi, öğrenene öğrenmeyi gerçekleştirmesinde yardımcı olunması sürecidir. Öğretme kısaca öğrenmeyi sağlama ve kılavuzlama etkinliğidir. Öğretme, bilinçli ve amaçlı bir etkinliktir. Öğretme, bireyde istenilen davranış değişikliklerini sağlayabilmek için önceden belirlenmiş amaçlar doğrultusunda yürütülür. Bireyin yaşam boyu süren eğitiminin, okulda, planlı ve programlı olarak yürütülen kısmına öğretim denilmekte, bu süreç birey açsından dile getirildiğinde öğrenim olmaktadır.

Öğretimi etkileyen iki temel değişken, öğrenci nitelikleri ve öğretim hizmetinin niteliğidir. Öğrenci niteliklerini belirleyen değişkenler ön koşul öğrenmeler olarak adlandırılan ve öğrencinin bir konu ya da beceriyi öğrenmesi için sahip olduğu bilişsel giriş davranışları ile öğrencinin okula, derse ve üniteye ilişkin ilgi tutumu ve öz güvenini içeren duyuşsal giriş özellikleridir.

Öğretim hizmetinin etkililiği ve verimliliği ise dört temel değişkene bağlıdır. Bunlar; ipuçları, katılma, pekiştirme ve dönüt-düzeltmedir. İpuçları öğrencilere neyin öğrenileceğini açıklayan mesajların tümü, pekiştirme bir davranışı gösterme eğiliminin güçlendirilmesi, katılım öğrencilerin öğrenme sürecinde kendilerine sunulan ipuçları ve yönergeler doğrultusunda bir şeyler yapması, dönüt öğrencilerin neyi öğrenip neyi öğrenmediklerini bildirme, düzeltme ise yanlışların düzeltilmesi ve eksikliklerin giderilmesidir.

Eğitim ile öğretim çoğu zaman birbiri yerine kullanılmakta ve anlamları da birbirine karıştırılmaktadır. Ancak öğretim daha kapsamlı olan eğitimin alt kesimlerinden biridir. Eğitim zaman ve mekân yönünden kapsamlı, sürekli ve çok boyutludur. Öğretim planlı ve programlıdır. Bu yönüyle öğretimde tüm öğrenme yaşantılarının eğitsel olması temeldir. Buna karşılık, eğitimde bilgi dâhil her türlü yaşantı üzerinde durulur ve öğrenme yaşantıları eğitsel olmayabilir.

Eğitim Programı

Eğitim programları şöyle tanımlanmaktadır: Program; okulda öğretilendir, konu listesidir, içeriktir, kaynaklar setidir, dersler dizinidir, performans amaçları setidir, günlük plandır, ilave sınıf etkinlikleri, rehberlik, kişiler arası ilişkiler gibi okulda gelişen her şeydir, okul personeli tarafından planlanan her şeydir, öğrenenler tarafından okul içinde deneyimlenen yaşantılar dizisidir, öğrencinin okulda öğrendikleridir.

Eğitimde farklı türde programlar kullanılmaktadır. Bu programlar kapsamı açısından genelden özele doğru hiyerarşik biçimde sınıflandırıldığı gibi işlevleri bakımından da sınıflandırılmaktadır. Kapsam açısından programlar hiyerarşik olarak eğitim programı, öğretim programı ve ders programı olarak sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflamaya ünite programı ve konu planı da dâhil edilmektedir.

Program hiyerarşisi içinde en kapsamlısı olan eğitim programı , bir eğitim kurumunun çocuklar, gençler ve yetişkinler için sağladığı millî eğitimin ve kurumun amaçlarını gerçekleştirilmesine dönük tüm etkinlikleri kapsayan programdır. Öğretim ders dışı kol etkinlikleri, özel günlerin kutlanması, geziler, kısa kurslar, rehberlik, sağlık vb. hizmetler ve işlevler bu çerçeve içine girer.

Öğretim programı , eğitim programı içinde ağırlık taşıyan, belli bilgi kategorilerinden oluşan, bir kısım okullarda beceriye ve uygulamaya ağırlık tanıyan, bilgi ve becerinin eğitim programının amaçları doğrultusunda planlı biçimde kazandırılmasına yönelik programdır. Öğretim programı eğitim programının amaçları doğrultusunda öğrenciye kazandırılması istenen bilgi, beceri, tutum ve davranışların ders kümeleri olarak planlanmasıdır.

Ders programı, öğretim programlarında yer alan bilgi kategorilerinin, disiplinlerin ve etkinlik alanlarının eğitim amaçları ile ilgili özel amaçlarını gerçekleştirmeleri için öğretim ilkelerini, konuların alt kategorilerini ve değerlendirme temellerini içeren, eğitim ve öğretim programındaki esasları öğrenci davranışına dönüştüren programdır. Ders programı, bir disiplinin (dersin) amacından içeriğine, içeriğinden öğretme-öğrenme süreçlerine ve değerlendirmeye kadar tüm ögelerini içeren programdır.

Eğitim programı, amaç ve işlevlerine göre de sınıflandırılmaktadır. Resmî eğitim programı; program kılavuzunu; hedefleri, ders planlarını, konuların işleniş sırasını, kullanılacak araç-gereçleri ve değerlendirmeyi içeren yazılı programdır. İşevuruk eğitim programı ; öğretmenin sınıfta öğrettikleri, bunların nasıl öğretildiği ve öğrencilerin öğrenme ürünlerini kapsayan programdır. Örtük eğitim programı ; resmî programda açık olarak belirtilmediği hâlde öğrencilerin yaşantılarını etkileyen, toplumun norm ve değerlerini içeren programdır. Öğretisiz eğitim programı ; resmî ya da işevuruk programa dâhil edilmeyen, öğretilmeyen konuları ve bu konuların öğretilmeme nedenini içeren programdır. Destekleyici (Ekstra) eğitim programı; resmî program dışında öğrencilerin ilgilerine ve gönüllülük esasına göre planlanmış öğrenme yaşantılarını destekleyen programdır.

Bir eğitim programı, birbiriyle dayanışma hâlinde bulunan dört temel ögeden oluşmaktadır. Bunlar sırasıyla amaçlar, içerik, öğretme-öğrenme süreci ve değerlendirmedir. Programın bu ögeleri birbirinden bağımsız değildir; her öge diğerini etkilemektedir.

Programın amaç (hedef) boyutunda bireyleri neden ve niçin eğitiyoruz? Sorusuna yanıt aranmaktadır. Amaçlar, bireylere eğitim yoluyla kazandırılmak istenilen özelliklerdir. Bir dersin amaçları o dersi alan öğrenciye kazandırılmak istenen yeni davranışlar ya da öğrencinin önceki davranışlarında oluşturulmak istenen değişikliklerdir.

Programın içerik boyutunda belirlenen hedeflere ulaşmak için “ne öğretelim?” sorusuna yanıt aranır. İçerik amaçlara ulaşmada bir araç olarak kabul edilir. “İçerik, eğitimsel amaçlar doğrultusunda seçilen olgu, kavram ve ilke ve genellemelerin kimi sistematik bağlarla birleşerek oluşturdukları bilgi ürünleridir.”

Programın öğretme - öğrenme süreci boyutunda “nasıl öğretelim?” sorusu yanıtlanmaya çalışılır. Öğretme durumları olarak da isimlendirilen bu süreç bireylere gerekli davranışları kazandıracağı düşünülen öğretme ortamlarıdır. Öğretme durumları sınıf içi uygulamalarda, hangi davranışları kazandırmak için hangi strateji, yöntem ve tekniklerin uygulanacağını, hangi araç-gereçlerden yararlanılacağını belirleyen tasarlanmış durumları içermektedir

Programın son boyutu değerlendirmedir . Sınama durumları da denilen bu süreçte “ne kadar öğretildi?” sorusu yanıtlanır. Değerlendirme eğitimin hedeflere ulaşma derecesini ortaya koyar. Programın bu boyutunda eğitimde hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığının kontrolü yapılır ve bu kontrol sonuçları sisteme geri dönüt sağlar.

Eğitim programlarından istenen verimin alınabilmesi için kimi özelliklere sahip olması gerekmektedir. Bu özellikler, işlevsellik, esneklik, toplumsal değerlere uygunluk, bilimsellik, uygulanabilirlik, amaçlara görelik ve yararlılıktır.

İşlevsellik : Eğitim programının işlevsel olması, programların bireyin ve toplumun gereksinimlerini karşılaması ve programda yer verilen konuların ve etkinliklerin gerçek yaşamla ilişkili, gerçek yaşamda geçerli ve gerçek yaşama hazırlayıcı olması anlamına gelmektedir.

Esneklik : Eğitim programının, öğrencilerin ilgi, istek ve beklentilerini karşılayıcı olması demektir. Başka bir deyişle eğitim programlarının öğrencilerin bireysel farklılıklarına yanıt verecek nitelikte olmasıdır. Öte yandan programlar uygulandığı bölge ya da yörenin koşullarına uygun olarak işlenebilecek özellikte; başka bir deyişle uyarlanabilir olmalıdır. Çerçeve program, ünite ya da konuların ülke genelindeki ortak gereksinimleri karşılamak üzere genel olarak belirlendiği, çevre özelikleri ve sınıf düzeyinin gerektirdiği diğer ayrıntıların öğretmenlere bırakıldığı programdır.

Toplumsal değerlere uygunluk: Eğitim kurumları toplumu meydana getiren bireylere, millî değerleri ve idealleri kazandırmakla görevli olduğundan, eğitim programlarında yer alan çeşitli dersler ve etkinliklerin, devletin dayandığı temel felsefe ve ülkülerin öğrencilere kazandırılmasına yönelik olması gerekmektedir.

Bilimsellik : İyi bir eğitim programının önemli bir özelliği de onun bilimdeki çağdaş gelişmeleri dikkate alarak düzenlenmiş olmasıdır. Bu kapsamda, eğitim programlarında öğrencilere kazandırılmak istenen bilgi ve becerilerin bilimsel ve güncel olması gerekmektedir.

Uygulanabilirlik : İyi bir eğitim programının bir özelliği de uygulanabilir olmasıdır. Programların hazırlanması kadar uygulanması da önemlidir.

Amaçlara görelik : Her eğitim programı belli amaçları gerçekleştirmeye dönük olarak hazırlanır. Amaçlar yol göstericidir.

Yararlılık : Eğitim programının öğrencilerin gereksinimlerini karşılayacak nitelikte olmasıdır.

Eğitim programlarının; genişlik, denge, uygunluk, ahenk, devamlılık, ilerleme ve farklılaştırma olmak üzere yedi farklı özelliğe sahip olması gerektiği de belirtilmektedir.