ÇOCUKLARI TANIMA VE DEĞERLENDİRME - Ünite 3: Çocukları Tanıma ve Değerlendirmede Gözlem Yöntemi Özeti :

PAYLAŞ:

Ünite 3: Çocukları Tanıma ve Değerlendirmede Gözlem Yöntemi

Gözlem

Gözlem, çocuk davranışlarını kaydetmek ve betimlemek amacıyla gerçekleştirilen ve genellikle gözlenenle iletişim kurmayı gerektirmeyen bir veri toplama yöntemidir. Gözlem çalışmalarında veri toplayan gözlemcinin rolü gözlenen olaya tanıklık etmek ya da olayla ilgili olarak süreli kayıt tutmaktır. Her iki durumda da gözlemin bilimsel bir sorgulama aracı olarak kullanılabilmesi için bazı şartları yerine getirmesi beklenir. Bunlar şöyle özetlenebilir:

  • Gözlem, çerçevesi belirlenmiş bir değerlendirme amacına hizmet eder.
  • Gözlem sistematik olarak planlanır ve kaydedilir.
  • Belirli bir plan dâhilinde gözlem insan ve/veya makineler aracılığıyla yapılır.
  • Gözlem geçerlik ve güvenirlik denetimlerine tabi tutulur.

Çocukları tanımak amacıyla gerçekleştirilen gözleme konu olan davranışlar şunlardır (S:64, Tablo 3.1):

  • Fiziksel Eylemler,
  • Sözel Davranışlar,
  • Anlamlı Davranışlar,
  • Mekânsal İlişkiler ve Konumlar,
  • Zamansal Desenler,
  • Fiziksel Nesneler,
  • Sözel ve Biçimsel Kayıtlar.

Gözlemin sınırlıkları şöyle özetlenebilir:

  • Tutum, motivasyon veya tercihler gibi doğrudan gözlenemeyen bilişsel fenomenler üzerine derinlemesine bilgi veremez.
  • Genellikle kısa sürelidir. Uzun süreli (birkaç gün veya haftalık) davranış değişikliklerini kapsayan gözlem araştırmaları hem zahmetli hem de yüksek maliyet gerektiren çalışmalardır.

Gözlemin aşamaları şöyle sıralanabilir:

  • Değerlendirmenin konusu ve amaçlarının belirlenmesi,
  • Gözlenecek çocukların, nesnelerin ve durumların tespit edilmesi,
  • Gözlenmesi tasarlanan durumun gözlenebilir ölçütlerinin belirlenmesi,
  • Gözlem ortamın (doğal veya yapay) seçilmesi,
  • Gözlem biçiminin belirlenmesi,
  • Eğer yapay ortamda gözlem gerçekleştirilecekse deney ortamının düzenlenmesi,
  • Gerekiyorsa gözlenecek çocuklarla önceden iletişime geçilmesi ve gerekli yerlerden onayların alınması,
  • Bir örnekleme stratejisinin belirlenmesi ve uygulanması.
  • Gözlemin gerçekleştirilmesi ve alan (saha) notlarının ve/veya kayıtların sistematik olarak (saat, gün, hafta, ay, yıl) kaydedilmesi,
  • Gözlemin sonlandırılması,
  • Verilerin analizi,
  • Bulguların düzenlenmesi ve raporlaştırılması.

Çocuk Gelişiminde Gözlem

Gözlem eğer iyi uygulanırsa oldukça güçlü ve anlamlı veriler sağlayan bir veri toplama yöntemidir. Ancak gözlem yönteminin tüm potansiyelinden yararlanabilmek için uzman ya da öğretmenlerin gözlem konusunda yetkin olması gerekir. Çünkü doğası gereği gözlem, bireysel görüşlerden etkilenebilir ve gözlem yoluyla elde edilen veriler gözlemcinin öznel (subjektif) yargıları sonucu yanlılık gösterebilir. Yanlı verilerle ulaşılan yanlı yargılar da çocukları yanlış tanımamıza neden olur ve dolayısıyla değerlendirme sonucu alacağımız kararları olumsuz yönde etkiler. O nedenle gözlem yöntemini etkili biçimde kullanmak için gözlemin amaçlarını, işlevlerini ve farklı türlerini bilmek gerekir.

Gözlemin çocuk gelişimi alanında kullanılmasının temel amaçları şöyle sıralanabilir:

  • Çocukların öğrenme ve gelişim düzeyini belirleme,
  • Ders ya da etkinlik sürecinin etkililiğinin incelenmesi.

Çocuk gelişiminde tanıma amaçlı gözlem yaparken gözlemcinin yapması gerekenler şöyle sıralanabilir:

  • Gözlem yönteminin temel ilkelerini kavramak.
  • Gözlem yapmak üzere hazırlanmak.
  • Gözlemi gerçekleştirmek. İyi bir gözlemci olabilmek için her bir öğrencinin belirlenen davranışı hangi sıklıkla ve hangi nitelikte gerçekleştirdiğini belirlemek gerekir.
  • Gözlem verilerini açık ve anlaşılır bir dille özetlemek.

Anekdot Kayıtları

Çocukların yaşamındaki önemli ve belirleyici olaylara yönelik yapılan gözlemleri betimlemek üzere tutulan kısa notlara Anekdot kaydı denir. Çocukların gösterdiği gelişimi belirlemek amacıyla sınıftaki her bir çocuk için düzenli aralıklarla anekdot kayıtları tutulmalı ve bu veriler çocukların bireysel gelişimini yönlendirmek amacıyla kullanılmalıdır.

İyi yapılandırılmış bir anekdot kaydı, doğrudan gözlenen bir olayın/davranışın kısa, açık, anlaşılır ve yargı içermeyen betimlemelerinden oluşmalıdır. Anekdot kaydının ilk bölümünde yargı ya da değerlendirme belirten ifadeler kullanılmadan sadece gözlemlenen davranış nesnel biçimde tanımlanmalıdır . Davranış betimlendikten sonra anekdot kaydının ikinci bölümünde gözlemi yapan öğretmen ya da uzmanın yargı ve değerlendirmelerini içeren yorumlara ve önerilere yer verilmelidir (S:69, Tablo 3.2). Ancak önemli ilkelerden biri sadece bir anekdot kaydına dayanarak yorum veya değerlendirmelere dayalı olarak çocuğun davranışı hakkında kararlar verilmemesidir. Her bir anekdot kaydı, çocuğa ait portfolyoya (ürün dosyası) katkıda bulunan ufak parçalardan biri olarak düşünülmelidir.

Bir anekdot kaydının ne kadar uzun olacağına ilişkin kesin bir kural yoktur. Önemli olan, gözlenen ve çocuğun gelişimini değerlendirmek için anlamlı olduğu düşünülen davranışın tüm boyutlarıyla betimlenmesidir. Ancak genellikle bir ya da iki paragraf uzunluğunda bir anekdot kaydı yeterli olur. Gazetecilikte kullanılan bir kural olan 5N-1K (Ne, Nerede, Ne Zaman, Nasıl, Neden, Kim) kuralı öğretmenler tarafından anekdot kayıtları geliştirirken kullanılabilir. İyi yazılmış bir anekdot kaydı gözlemin gerçekleştiği ortamı betimlemeli, davranışı kısaca özetlemeli ve gerekirse çocuğun konuşmalarından doğrudan alıntılar içermelidir. Gözlenen davranışın ne kadar ayrıntılı anlatılması gerektiğine ilişkin bir kural olmasa da bir anekdot kaydında mutlaka bulunması gereken temel ögeler şöyle sıralanabilir:

  • Gözlenen çocuğun adı, soyadı, yaşı (yıl ve ay olarak) ve sınıfı
  • Gözlemcinin adı, soyadı, görevi
  • Gözlemin yapıldığı ortam ve bağlam (evcilik köşesinde grup etkinliği, blok köşesi, bahçe vb.)
  • Gözlem tarihi ve zamanı (gün ve saat olarak)
  • Gözlenen davranışın tanımı
  • Gözlenen davranışa ilişkin yorum

Anekdot kayıtlarını tutmak için belirli bir form yoktur. Her öğretmen kendi ihtiyaçlarına göre ve yukarıda belirtilen ögeleri kapsayacak şekilde kendi formunu geliştirerek kullanabilir. Kayıtların nerede ve nasıl saklanacağına bağlı olarak karton not kâğıtları ya da birden fazla anekdot kaydını kapsayabilecek daha uzun formlar kullanılabilir (S:69, Tablo 3.2). Anekdot kayıtlarının üstünlükleri şöyle sıralanabilir:

  • Kullanımı kolaydır. Herkes tarafından kullanılabilir.
  • Ürüne değil sürece odaklanmayı sağlar.
  • Kısa anekdot kayıtları dahi verimli olabilir.
  • Hem öğretmen hem de yardımcı öğretmenler tarafından kullanılabilir.
  • Aynı anda birden fazla çocuk gözlenerek notlar alınabilir.
  • Öğretmen aynı anda gözlenen etkinliğe aktif olarak katılabilir.
  • Gözlenen davranış, olaydan kısa bir süre sonra da kayıt edilebilir.
  • Çocuğun gelişimindeki önemli aşamaların belgelenmesini sağlar.
  • Çocuğun gelişimine ilişkin geçmişe dayalı karşılaştırmalar yapmaya olanak tanır.
  • Velilerle ve okul yönetimiyle bilgi paylaşımına temel oluşturabilir.
  • Resmi işlemlerde kanıt olarak kullanılabilir.
  • Çocuk gelişimine uygun betimsel veriler sağlar.
  • Portfolyonun önemli bir parçasını oluşturur.

Anekdot kayıtlarının sınırlılıkları şöyle sıralanabilir:

  • Hangi davranışın gözlenmesi gerektiğine karar vermek zor olabilir.
  • Gözlenen davranışın unutulmadan ve kısa bir süre içinde kayıt edilmesi gerekir.
  • Gözlemcinin çocuğa ilişkin önceki deneyimleri nesnelliği olumsuz yönde etkileyebilir.
  • Kaydedilen davranışlarda örneklem hatası yanlış değerlendirmelere yol açabilir.
  • Bir gün içindeki çok kısa bir kesitten alınan gözlem sonuçları yanıltıcı olabilir.
  • Öğretmenin gün içindeki diğer sorumlulukları dolayısıyla bir çocuğun gelişiminde çok önemli olabilecek bir davranış gözlemlenemeden atlanabilir.
  • Öğretmen dışında başka bir yetişkinin de gözlemlere katılması gerekebilir.

Anekdot kayıtlarının kullanımında okulöncesi öğretmenlerin dikkat etmesi gerekenler şöyle sıralanabilir:

  • Gözlenen yaş grubundaki çocukların tüm gelişim alanlarındaki genel özelliklerini öğrenin ve gözlediğiniz bireysel davranışları bu temel becerilerle karşılaştırın.
  • Çocukların farklı gelişim aşamaları gösterebileceğini aklınızdan çıkarmadan, her bir çocuğun önceki becerilerini ölçüt alarak bireysel gelişimi değerlendirin.
  • Her bir çocuk için haftada en az bir ya da iki tane anekdot kaydı tutmaya özen gösterin.
  • Anekdot kayıtlarını saklamak ve daha sonra kolaylıkla kullanabilmek için düzenli bir dosyalama sistemi geliştirin ve kayıtları çocukların bireysel portfolyolarına belirli bir düzende ekleyin.
  • Portfolyoda yer alan anekdot kayıtlarının sadece belirli bir gelişim alanını değil fiziksel, bilişsel, sosyal-duygusal ve dil gibi tüm gelişim alanlarını eşit düzeyde temsil etmesine özen gösterin.
  • Diğer tüm ölçme sonuçları gibi, anekdot kayıtları sonucunda ulaştığınız değerlendirmeleri de öğretimi iyileştirmek ve bireysel gelişimi yönlendirmek için kullanın.
  • Her anekdot kaydının başında mutlaka çocuğun adını, yıl ve ay olarak yaşını, tarihi ve kısaca ortamın tanımını yazın.
  • Gözlemlenen davranışı öznel düşüncelerden arınarak kısa ve anlaşılır bir tarzda betimleyin.
  • Anekdot kayıtlarını, gözlenen olayın ayrıntılarını unutmadan kısa bir süre sonra yazın. Eğer diğer sorumluluklarınızdan dolayı bunu yapmak mümkün değilse, anahtar kelimelerle not tutmayı ve bunları daha sonra gerçek bir kayda dönüştürmeyi ya da yardımcı öğretmenle iş birliği yapmayı deneyin. Bir diğer yöntem de bir ses kayıt cihazı kullanmak ve kaydedilen sesleri gün sonunda dinleyerek anekdot kaydına dönüştürmek olabilir.
  • Çocuğa ilişkin daha önceki gözlemlerinizin ya da fikirlerinizin nesnelliğinizi etkilemesine izin vermeyin ve mümkün olduğunca objektif davranın.
  • Yorumlar kısmında, gözlenen davranışın çocuk için hangi gelişim alanında nasıl bir öneme sahip olduğuna değinin.
  • Gerekirse çocukların konuşmalarından doğrudan alıntılar yapın ya da gerçekleştirdiği ürününü tanımlayın.

Sistematik Gözlem Formu

Sistematik gözlem formları, çocuğun belirli bir alandaki gelişimini izlemek için önceden tasarlanmış planlı gözlem sonuçlarının tutulduğu değerlendirme araçlarıdır. Sistematik gözlemler öğretim yılının başında programın hedefleri ve kazanımları göz önünde bulundurularak planlanabileceği gibi, dönem ilerledikçe her bir çocuğa özgü olarak da planlanabilir. Sınıftaki tüm çocuklar için en az haftada bir sistematik gözlem formu (S:71, Tablo 3.3) doldurmaya özen gösterilmelidir. Sistematik gözlem sırasında özen gösterilmesi gereken kurallar şöyle sıralanabilir:

  • Olabildiğince nesnel olun. Çocuğa ilişkin ya da daha önceden tanınan kardeşlerine ilişkin görüşlerinizin gözlem sonuçlarını etkilemesine izin vermeyin.
  • Gözlenen davranışlara ilişkin yorum ve değerlendirmelerinizi daha sonra yapın.
  • Fark edilmeden gözleyin. Mümkün olduğunca, günlük sınıf rutinlerini bozmadan ve çocuklara fark ettirmeden gözlemi gerçekleştirmeye çalısın.
  • Sadece bir çocuğa ya da bir davranışa odaklanın. Eğer gözleminizi etkileyecekse, diğer sorumluluklarınızı sınıftaki yardımcı öğretmenle paylaşın ve tüm dikkatinizi gözleme ayırın.
  • Hem sözel hem de bedensel davranışları gözleyin. Gerekirse çocuğun söylediklerinden alıntıları gözlem formuna ekleyin. Sözlerin nasıl bir tonda ve vurguyla söylendiğini de not edebilirsiniz. Ayrıca jest, mimik ve beden durusu gibi sözel olmayan bedensel davranışları da kaydedin.
  • Gözlenecek etkinlik seçilirken ve planlanırken çocuğun bireysel ihtiyaçlarını ya da portfolyosunda yer alan diğer değerlendirme alanlarını göz önünde bulundurun. Dönem sonunda her bir çocuğun tüm gelişim alanlarına ilişkin değerlendirme yapabilmek için iyi bir örneklem yapılmış olmalıdır.

Anekdot kayıtlarını yazmak için sunulan tüm öneriler sistematik gözlem formu için de geçerlidir. Vurgulanması gereken en önemli konular ise sistematik gözlemlerin düzenli bir aralıkla gerçekleştirilmesi, tüm gelişim alanlarının hedeflenmesi ve yalnızca olumlu ya da olumsuz davranışlara odaklanmaksızın hem olumlu hem de olumsuz davranışların hedeflenmesidir. Elde edilen veriler ve değerlendirme sonuçları da öğretimi iyileştirmek ve çocuğun gelişimini etkileyecek bireysel etkinlikler tasarlamak amacıyla kullanılmalıdır.

Örnekleme Dayalı Gözlemler

Örnekleme ya da örneklem alma, belirli bir evrenden o evreni temsil yeterliği bulunan küçük bir küme seçmektir. Bir öğrencinin gelişim aşamalarını yansıttığı düşünülen çalışmaları seçilerek ürün dosyasına yerleştirilir ve değerlendirme yaparken kullanılır. Örneklem almaya dayalı gözlemler özellikle çocukların sergilediği davranışlarda sık tekrarlanan örüntüleri ve belirli davranışları tetikleyen etmenleri belirlemek amacıyla kullanılabilir. Bir diğer kullanım gerekçesi de önemli olduğu düşünülen temel davranışların tekrarlanma sayısı, süresi, bağlamı ve nedenlerini belirlemektir.

Gözlem sonuçlarını kaydetmeye yarayan örnekleme almaya dayalı gözlemler tekniği,

  • Zamana ve
  • Olaya dayalı olarak iki farklı biçimde gerçekleştirilir.

Zamana dayalı örneklem alma, daha önceden belirlenen önemli davranışların belirli bir zaman diliminde gözlenerek kaydedilmesi yöntemidir (S:74, Tablo 3.4). Burada belirlenen zaman diliminde, belirlenen davranışların çocuklar tarafından hangi sıklıkta gerçekleştirildiği ve ne kadar uzun sürdüğü önemlidir. Gözlem sırasında sadece bir çocuğa ve belirli bir davranışa odaklanılır ve diğer davranışlar göz ardı edilir. Davranışların hangi sıklıkla gözlenmesi ve kaydedilmesi gerektiği önemli bir konudur. Ancak bu konuda kesin kurallar yoktur ve zaman aralığı ortam, gözlenen davranışın doğası ve gözlemcinin çocuğa tanıdık olup olmaması gibi değişkenlere göre belirlenir. Genel kabul gören bir kural ise, çocukların yaşı küçüldükçe gözlem aralıklarının sıklaştırılması gerektiğidir. Zamana dayalı örneklem alma yoluyla ulaşılan veriler çok kısa zamanda kaydedilebilme, davranışa yönelik sıklık grafiği oluşturabilme, daha güvenilir olma ve pek çok farklı türde davranış için kullanılabilme gibi üstünlüklere sahiptir.

Olaya dayalı örneklem alma, olay adı verilen daha önceden belirlenen davranışları gerçekleştiği anda gözleme ve kaydetme yöntemidir (S:75, Tablo 3.5). Tüm davranışlar için kullanılabilse de bu yöntem genellikle sorun olduğu düşünülen davranışların incelenmesinde, nedenlerinin bulunmasında ve çözüm önerileri üretilmesinde kullanılır. Özellikle belirlenen davranış sadece belirli ortamlarda tekrarlanıyorsa zamana dayalı örneklem alma yerine olaya dayalı örneklem alma kullanılmalıdır. Belirlenen zaman aralıklarında gözlem yapmak yerine belirlenen olay ne zaman gerçekleşirse o zaman gözlem notları tutulur. Gözlemci hedeflenen davranışın ne zaman gerçekleşeceğini tahmin ederek beklemeye geçer. Sorun olduğu düşünülen davranışın aşağıdaki gibi farklı boyutları gözlenebilir:

  • Sıklık,
  • Süre,
  • Nedenler,
  • Önem derecesi ve
  • Tetikleyiciler.

Olaya dayalı örneklem alma yöntemi neden-sonuç ilişkilerini inceleyen bir gözlem olduğu için Öncül-Davranış-Ardıl formatının kullanılması önerilmektedir:

Öncül belirlenen olay gerçekleşmeden hemen önce gözlenen olay; davranış gözlenmek üzere belirlenmiş sorun, davranış; ardıl ise gözlenen davranışın sonunda ortaya çıkan olay, sonuç ya da yarattığı etkidir.

Denetim Listeleri

Denetim listeleri önceden belirlenmiş beceri ve yeterliklere sahip olunup olunmadığını belirlemek için kullanılan araçlardır. Gözlemci, belirlenen davranışları gözleme fırsatı bulduktan sonra ya da gözlem sırasında denetim listesinde bulunan ifadeleri işaretler. Bu listeler özellikle çocukların gelişim aşamalarını izlemek için çok faydalı araçlardır. Belirlenen becerileri değerlendirmek için hâlihazırda var olan akademik ya da profesyonel denetim listeleri kullanılabileceği gibi özel eğitsel ihtiyaçlar doğrultusunda yeni denetim listeleri de geliştirilebilir.

Anekdot kaydı, sistematik gözlem ve örneklem almaya dayalı gözlemlerle karşılaştırıldığında, denetim listelerinin daha nicel, yani sayısal, veriler sağladığı söylenebilir. Özellikle çocukların gelişim evrelerini takip etmek ve her evrede hangi becerilere sahip olduklarını belirlemek için denetim listelerinden yararlanılabilir (S:77, Tablo 3.6).

Denetim listeleri, psikomotor alan, sosyal-duygusal alan ve dil alanı gibi çeşitli alanlarda çocukların gelişimini değerlendirmek için kullanılabileceği gibi öğretim ortamını değerlendirme, öğretmenlik özelliklerini değerlendirme, öğretim materyallerini değerlendirme gibi farklı amaçlara yönelik olarak da kullanılabilecek, oldukça elverişli ve pratik araçlardır.

Denetim listelerinin değerlendirme ölçeği genellikle Evet-Hayır ya da Var-Yok gibi iki yönlü ifadelerden oluşur. Bir diğer sıklıkla kullanılan biçimi de sadece var olan özelliklere ? işaretinin konulmasıdır. Bu şekilde, belirlenen özelliklerden kaç tanesine sahip olunduğu sayısal olarak belirlenebilir. Bunlara ek olarak, üçlü bir ölçeklendirme de kullanılabilir. Kazanım Değerlendirme Formunda (+) işareti çocuğun belirlenen davranışı bağımsız olarak yapabildiğini, (^) işareti yardımla yapabildiğini ve (-) işareti de henüz yapamadığını belirtmektedir.

Denetim listelerini geliştirme ve hazırlık aşamaları görece yoğun bir çalışma gerektirir:

  • Öncelikle değerlendirilmek istenen yeterliğin doğasına ilişkin yeterince bilgiye sahip olmak gerekir.
  • Yeterliklere ilişkin belirlenen yaş grubunun gösterdiği genel gelişim özellikleri ve aşamaları konusunda yetkinleşilmiş olmak gerekir.
  • Listede kullanılan ifadelerin açık, anlaşılır ve doğrudan olması gerekir. İyi yazılmış bir denetim listesi maddesi, okuyan herkes tarafından aynı şekilde anlaşılmalı ve hiçbir soru işaretine yer bırakmamalıdır.
  • İyi geliştirilmiş bir denetim listesinin, geçerli ve güvenilir olması gerekir. Geçerlik, bir ölçme aracının sadece ölçülmek istenen özelliği ölçme derecesidir. Güvenirlik ise bir ölçme aracının belirlenen özellikleri tutarlı bir biçimde ölçmesidir. Bir diğer güvenirlik göstergesi de aynı aracı kullanan farklı gözlemcilerin birbirleriyle tutarlı işaretlemeler yapabiliyor olmasıdır.

Öyleyse, bir denetim listesi hazırlamanın aşamaları şöyle sıralanabilir:

  • Değerlendirmek istediğiniz gelişim alanını ya da özelliği seçin.
  • Seçtiğiniz konu hakkında derinlemesine bilgi sahibi olun. Bu amaçla kütüphanelerdeki akademik kitaplardan ya da çeşitli internet kaynaklarından yararlanabilirsiniz.
  • Açık, anlaşılır ve sadece tek bir özelliği belirten maddeler geliştirerek bir madde havuzu oluşturun.
  • Oluşturduğunuz madde havuzundaki tekrarlayan ya da gereksiz maddeleri atarak davranışa ilişkin tüm boyutları kapsadığını düşündüğünüz son madde listesini hazırlayın.
  • Değerlendirme ölçeğine karar vererek işaretlenebilecek kutular oluşturun.
  • Dilerseniz formun alt tarafında yorumlar için yeterli bir alan ekleyin.
  • Birkaç çocuğu gözleyerek bir pilot uygulama gerçekleştirin ve gerekirse maddeleri düzeltin.

Denetim listelerinin üstünlükleri şöyle sıralanabilir:

  • Kullanımı kolaydır.
  • Bireysel olarak her bir çocuk için ayrı ayrı kullanılabilir.
  • Çocukların gelişimini izlemeyi kolaylaştırır.
  • Öğretimi yönlendirmek için bilgi sağlar.
  • Nitel verileri destekleyecek zengin nicel (sayısal) veri sağlar.
  • Sonuçlar grafik ya da tablo gibi araçlarla kolayca görselleştirilebilir.
  • Tüm gelişim alanları için kullanılabilir.
  • Çocuklar dışında, öğretmen kalitesi, sınıf özellikleri ve yönetsel destek gibi eğitim sistemindeki farklı alanları değerlendirmek için de kullanılabilir.
  • Öğretmenin kullanım sırasında sınıftaki sorumluluklarını devretmesi gerekmeyebilir.
  • Aynı anda birden fazla çocuk için doldurulabilir.
  • Yeniden geliştirmek yerine, var olan geçerli ve güvenilir denetim listelerinden biri seçilebilir.
  • Çok geniş boyutlu beceri ve yeterlilikleri tüm aşamalarıyla değerlendirebilme olanağı sağlar.

Denetim listelerinin sınırlılıkları şöyle sıralanabilir:

  • Geliştirilme süreci zor ve zaman alıcıdır.
  • Geliştirilme süreci geçerlik ve güvenirlik gibi temel ölçme ve değerlendirme becerilerine sahip olmayı gerektirir.
  • Çocukların neleri yapabildiklerine değil, neleri yapamadıklarına odaklanmaya yol açabilir.
  • Genellikle bağıl değerlendirme yapmayı sağlar. İçeriğinde kapsanan maddeler o yaş grubundaki çocukların normal gelişim özelliklerini yansıtır.
  • Tek başına kullanıldığında, nitel verilerin eksikliği hissedilir. Anekdot kayıtları gibi diğer nitel veri sağlayan araçlarla bir arada kullanılmalıdır.
  • Bir beceriyi gözleme olanağı bulunamaması, o beceriye sahip olunmadığını göstermez.
  • Sonuçları, öğretimi bireyselleştirmek ya da yönlendirmek için değil, çocukları yerleştirme kararlarını (bir üst sınıfa geçme ya da mevcut sınıfı tekrarlama gibi) vermek için kullanılabilir.

Denetim listelerinin geliştirilmesinde ve kullanılmasında özen gösterilmesi gereken konulardan biri kullanım amacıdır. Denetim listeleri de diğer gözleme dayalı araçlar gibi öğretimi desteklemek ve her bir çocuğun ihtiyacına göre bireysel etkinliklere yön vermek amacıyla kullanılmalıdır. Ayrıca, denetim listelerinin genellikle nicel (sayısal) veriler sağladığı hatırlanarak tek başına kullanılmaları yerine, bir öğrencinin portfolyosundaki araçlardan biri olarak anekdot kaydı gibi nitel veriler sağlayan diğer araçlarla birlikte kullanılmalıdır.

Derecelendirme Ölçekleri

Derecelendirme ölçekleri, değerlendirilmek istenen beceri ya da özelliğin farklı düzeylerini belirlemek için kullanılan, gözleme dayalı araçlardır. Değerlendirilmek istenen özelliğin farklı düzeyleri yani dereceleri olduğu için bu aracın adı derecelendirme ölçeği olarak belirlenmiştir. Derecelendirme ölçeklerinde düzey belirten ölçek farklı büyüklükleri belirtebilir. Genellikle 5, 7 ya da 9’lu derecelendirmeler içerecek biçimde derece seçenekleri sunulur ve gözlemcinin bunlardan birini işaretlemesi istenir. Beş ya da yedi gibi tek sayılı bir derecelendirmenin olması, bir orta değer olması dolayısıyla önemlidir. Gözlemci, kararsız kaldığında bu orta değeri seçebilir. Ancak bazı durumlarda eğer gözlenen davranışın ya da özelliğin doğası gereği bir tarafı tutmak gerekirse, 4 ya da 6 gibi çift sayılı derecelendirmeler de kullanılabilir. Alanda sıklıkla kullanılan ve karşılaşabileceğiniz sayısal ve betimsel farklı derecelendirme ölçütlerden bazıları şunlardır:

  • Sıklık,
  • İfadeye katılma ve
  • Nitelik.

Bu örnekler kullanılabilecek derecelendirme ölçütlerinden sadece birkaçıdır. Bazı durumlarda öğretmen kendi ihtiyaçları doğrultusunda kendine özgü bir derecelendirme ölçeği geliştirmek isterse, bunlara benzer ifadeler kullanarak derecelendirme ölçeğini hazırlayabilir (S:81, Tablo 3.7).

Değerlendirme Tablosu

Değerlendirme tablosu (rubrik), bir davranış ya da ürünün farklı derecelerini betimsel olarak değerlendirmek amacıyla kullanılan gözleme dayalı bir araçtır. Okul öncesi eğitimde değerlendirme tabloları, sınıftaki öğrenci performansını ya da ürünlerini değerlendirmek için kullanılabilir. Değerlendirme tablosu da derecelendirme ölçeğinde olduğu gibi farklı düzeyleri yansıtır. Ancak aralarındaki en temel fark düzeylerin sayısal olarak değil ayrıntılarıyla betimlenerek nitel bir biçimde belirtilmesidir. Bir değerlendirme tablosunda bulunan iki temel öge;

  • (1) davranış ya da ürünün gözlendiği özellik ve
  • (2) bu özelliğin farklı derecelerini betimleyen tanımlayıcılardır.

Değerlendirme tablolarında genellikle 3-6 arasında performans düzeyi kullanılması önerilmektedir. Düzeylerin sayısından daha önemli olan nokta, her bir düzeydeki tanımlamanın bir diğerinden farklı olması ancak yine de aralarında çok büyük farklılıklar olmamasıdır. Her bir düzeydeki performans çok az bir artışla diğer düzeye taşınmalıdır (S:82, Tablo 3.8). Bir değerlendirme tablosu geliştirirken uyulması gereken genel ilkeler şöyle sıralanabilir:

  • Tanımlayıcılarda çok genel ölçütler kullanılmamalıdır.
  • Gereksiz ve tanımlamaya yardımcı olmayan detaylara yer verilmemelidir.
  • Tanımlayıcıların farklı düzeyleri arasındaki geçişler yumuşak olmalıdır.
  • Öğretim programındaki hedef ve amaçlar doğrultusunda ölçütler kullanılmalıdır.
  • Ölçütler gözlenebilir ve ölçülebilir olmalıdır.
  • Tanımlayıcıların sayısı altıdan fazla olmamalıdır.
  • Tanımlayıcıların dereceleri arasındaki uzaklık eşit tutulmaya çalışılmalıdır.
  • Tanımlayıcıların içinde “az, iyi, bazen” gibi belirsiz ifadeler yer almamalıdır.
  • Az sayıda gözlemde kullanılarak bir pilot çalışma yapılmalı ve gerekirse düzeltmeler yapılmalıdır.