ÇOKLU ENGELLİLERİN BAKIM VE REHABİLİTASYONU - Ünite 2: Çoklu Engellilerin Özellikleri Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 2: Çoklu Engellilerin Özellikleri
Giriş
Çok engelli bireylerin yetersizlik alanları ve bu yetersizlikten etkilenme dereceleri bireyden bireye farklılık göstermektedir. Çoklu engelliği şu kombinasyonlar çerçevesinde ele alabiliriz:
- Zihin yetersizliği + işitme yetersizliği
- Zihin yetersizliği + görme yetersizliği
- Zihin yetersizliği + bedensel yetersizlik
- Görme yetersizliği + işitme yetersizliği
- Görme yetersizliği + bedensel yetersizlik
Çoklu engellilerin özelliklerini anlamak bu bireylerin normal gelişim gösteren ve diğer engel gruplarındaki bireylerle gelişimsel olarak ne tür benzerlik ve farklılıklarının olduğunu anlamamıza ve bu sayede daha etkili öğrenme ortamları ve daha etkili öğrenme etkinlikleri sunmamızı olası kılar.
Çoklu Engellilerin Ortak Özellikleri
Çoklu engelliliği bulunan bireylerin ortak özellikleri şu maddeler halinde özetlenebilir:
- Tıbbi problemler
- Sözel dili anlamada güçlük
- Sınırlı ilgi
- Algılama ve hafıza güçlükleri
- Düşük benlik algısı
- Fiziksel hareketlerde güçlük
- Günlük yaşam becerilerinde desteğe ihtiyaç duyma
Sağlığa İlişkin Özellikler
Çoklu engellilerin yaşadıkları problemler; görme ve işitme problemleri, epilepsi nöbetleri, yarık damak/dudak, kalp hastalıkları diyabet, hemofili, multiple skleroz (MS), eklem hastalıkları, uyku bozuklukları, kabızlık, obezite, diş yapısının bozulması gibi birçok hastalık çeşitli araştırmalarda belirtilmiştir.
Çoklu engellilerle çalışan eğitimcilerin bu bireylerin yaşayabilecekleri sağlık problemleri konusunda hassas olmaları gerekmektedir. Aynı zamanda çoklu engelliler sağlık problemleri nedeniyle sık sık ameliyat olabilirler. Bu durumda hem ameliyat hem de iyileşme döneminde geçirilen sürede çok engelli bireyler eğitim ortamlarından uzak kalabilmektedir. Bu süreç hem eğitimciyi eğitimlerin planlanması aşamasında sıkıntı yaratmakta hem de bireyin gelişimini olumsuz etkileyebilmektedir.
Fiziksel Gelişim Özellikleri
Fiziksel gelişim bedeni oluşturan kas, beyin ve sinir, sindirim, dolaşım, boşaltım, solunum vb. sistemlerin gelişimini, kilonun artışını, kemiklerin gelişimini, dişlerin çıkmasını ve değişmesini kapsar.
Fiziksel gelişimin en hızlı olduğu dönem bebeklik dönemidir. Çoklu engellilerin bebeklik döneminde yaşadığı nöbetler, akciğer ve solunum sorunu gibi sağlık sorunları fiziksel gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durum da çok engelli bireylerin fiziksel gelişiminin normal gelişim gösteren bireylerden ve hatta diğer engel gruplarından geride seyretmesine yol açmaktadır. Çoklu engellilerin fiziksel yetersizliklerinden dolayı kas kontrolü sınırlıdır. Bu sınırlılık da yeme, giyinme, soyunma, diş fırçalama, saç tarama ve tuvalet becerileri gibi öz bakım becerilerini bağımsız gerçekleştirmelerini zorlaştırmaktadır.
Motor Gelişim Özellikleri
Bireyin çevresini keşfetmesi, fiziksel gelişimine paralel olarak ilerleyen motor gelişimi ile başlar. Motor gelişim, bireyin hayatı boyunca sergilediği motor davranışlarındaki değişikliktir. Bireyin fiziksel olarak büyümesi ve merkezî sinir sisteminin gelişimine paralel olarak organizması isteme bağlı hareketlilik kazanır. Birey hareketlilik kazandıkça çevresini tanımaya çalışır. Her tanıma fırsatında bireyin duyu organları, zihin becerileri ve kasları birlikte çalışır.
Bu süreçte birey hareketlerini tekrar ederek pratik yapar. Yaptığı pratikler sayesinde motor performansta kalıcı değişiklikler meydana gelir. Bu kalıcı değişikliklere motor öğrenme denir. Bireyin motor öğrenme seviyesi yaptığı pratikle artar ve bireyin motor performansının sürekli olarak gözlenmesi ile bu seviye anlaşılır. Ancak çok engelli bireylerin duyu organları, zihin faaliyetleri veya kasları normal seyrinde çalışmadığı için bu tanıma fırsatlarından yeterli düzeyde yararlanamaz. Bu yüzden hareket etme, yürüme, tutma, kavrama, beslenme gibi motor becerilerin sergilenmesi gereken durumlarda normal gelişim gösteren bireylerden düşük performans sergiler. Bu bireyler genellikle düzgün postür duruşunda ve bağımsız hareket etmede güçlük yaşarlar ve bu sebeple tekerlekli sandalye veya koltuk değneği kullanabilirler.
Motor performansta meydana gelen kalıcı değişikliklere motor öğrenme denir.
Davranışsal Özellikler
Çoklu engellilerin bir kısmı ilgi ve ihtiyaçlarını normal gelişim gösteren bireyler gibi gösteremedikleri için farklı davranış kalıplarıyla kendini ifade etmeye çalışabilir. Bu davranışlar kimi zaman sallanma, elini yüzünün önünde sallama, parmak emme, diş gıcırdatma gibi davranışlar olabilir. Kimi zaman ise ısırma, kendine sert bir cisimle vurma, kemirme gibi kendine zarar verici davranışlar olabilir.
Uygun olmayan davranışların azaltılmasında aile bireyleri kimi zaman çaresiz kalabilmektedir. Bu durumda eğitimcilerin davranışın ortaya çıkma nedenlerini araştırması gerekmektedir. Ayrıca eğitimcinin uygun azaltma tekniklerini kullanarak ve bunları aileye öğreterek aile yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olması gereklidir.
Sosyal-Duygusal Gelişim Özellikleri
Sosyal ve duygusal gelişimin temelleri bireyin dünyaya geldiği ilk yılda atılır ve tüm yaşam boyu devam eder. Sosyal ve duygusal gelişimin yaşam boyu devam eden bir süreç olmasına karşın en hızlı geliştiği dönem 0-3 yaş aralığıdır. Bu dönemde birey çevresindeki kişi ve olaylarla etkileşime girerek deneyim kazanır. Özellikle anne ile bebek arasında kurulan bağ bebeğin çevre ile etkileşimini yakından etkiler.
Bebeğin gelişimi üzerinde etkili olan şu iki önemli faktörden bahsedilebilir:
- Mizaç
- Bağlılık
Birey genetik altyapısında getirdiği mizacı ile günlük hareket seviyesini, düzenini, çevreye uyumunu ve sosyal etkileşimlerini belirler. İkinci faktör olan bağlılık aile ile çocuk arasında yaşanan bağdır. Bu bağ çocuğun çevre ile kurduğu iletişimini etkiler. Özellikle anne ile bebek arasında kurulan bağ bebeğin çevre ile etkileşimini yakından etkilemektedir.
Yaşamın ilk yılında başlayıp devam eden bir süreç olsa da çok engelli bireyler sosyal ve duygusal gelişimde güçlükler yaşamaktadırlar. Çok engelli birey çevresindeki sosyal etkileşim fırsatlarını görme, işitme, zihin yetersizliği veya bedensel yetersizlik gibi nedenlerden dolayı etkin kullanamayabilir. Bu sınırlılığı aşmak için çoklu engelliler dokunma, jest mimik ya da bilgisayar gibi alternatif yollarla iletişim kurabilirler.
Çoklu engellilerin bilişsel becerilerine paralel olarak ilerleyen iletişim ve dil becerileri, yetersizlikten etkilenme derecesine göre sınırlılıklar göstermektedir. Bu durum da çoklu engellilerin sosyal ve duygusal gelişimine olumsuz yansımaktadır. Bu nedenle ailelerin çok engelli bireyin sosyal ve duygusal gelişimini desteklemek için yapması gereken ortam düzenlemelerin, oyun fırsatlarının kullanımı hakkında bilgi sahibi olması gereklidir Çok engelli bireyle çalışan eğitimcilerin uyguladıkları bireyselleştirilmiş eğitim planlarında bireyin sosyal ve duygusal özelliklerini geliştirmeye yönelik akranlarıyla etkileşime girecekleri oyun etkinliklerine yer vermesi gereklidir.
Bunlara ek olarak çok engelli bireyin boş zamanlarını değerlendirmeye yönelik aktivitelerin planlanması hem ailelerin hem de eğitimcilerin unutmaması gereken bir konudur.
Bilişsel Gelişim Özellikleri
Bebeğin dünyaya gelişi ile dış dünyayı anlamlandırma çabası başlar. Bu çaba bebeğin duyu organları ve içsel zihin süreçleri olarak tanımlayabileceğimiz biliş ile yürütülür. Bilişin içeriği dikkat, algı, bellek, okumayazma, problem çözmeden oluşmaktadır.
Birden fazla yetersizlikten etkilenen çoklu engelli bireyler daha önce anlatılan gelişim alanlarında olduğu gibi bilişsel gelişimde de akranlarından daha düşük performans sergilemektedirler. Çok engelli bireylerin zeka puanlarının (IQ) genellikle 25-40 puan, ağır düzeyde çok engelli bireylerin zeka puanlarının ise 0-25 aralığında olduğu belirtilmektedir.
Bu durumda çoklu engellilerin yavaş öğrenmesi ve öğrendiklerini unutması ile sonuçlanmaktadır. Bu durumun sonucu olarak çok engelli bireyler bağımsız yemek yeme, giyinme, bağımsız olarak tuvalet ihtiyacını giderme gibi becerilerde desteğe ihtiyaç duymaktadırlar. Bağımsız yaşam becerilerine ek olarak çoklu engellilerin okuma ve yazma gibi akademik becerilerde de yaşıtlarından daha geride performans sergiledikleri belirtilmiştir.
Dil Gelişim Özellikleri
İnsanoğlu topluluk halinde yaşayan, gereksinimlerini karşılamak ve yaşamını sürdürmek için çevresindeki bireylerle iletişim kurmak zorunda olan sosyal bir varlıktır. Çoklu engellilerin iletişim kurmada kullanılan dil ve yüz ifadelerinde bozukluklar olabilir. Bu bozukluklar dilin gelişimi ve yapısından gerçekleştiğinde bireylerin çevresindeki kişilerle iletişim kurması daha da zorlaşır. Bu duruma ek olarak çok engelli bireylerin çevresindeki bireylerle az etkileşime girmesi onda bir deneyim eksikliği yaratmış olabilir. Bu iki durumda da çok engelli bireyler konuşmayı anlamlı bir şekilde kullanmada sınırlılıklar gösterebilirler. Bu sınırlılığı aşmak için de çok engelli bireyler göz hareketleri, dokunma, yüz ifadeleri, mimikler, bilgisayar ya da konuşmayı destekleyici cihazlar kullanabilmektedirler.
Çoklu engelliler yaşadıkları sınırlı dil gelişimi yüzünden kendileri de alternatif iletişim yolları geliştirebilirler. İfade edebildikleri birkaç sesi ya da kelimeyi farklı tonlarda söyleyerek farklı ihtiyaçlarını aktarmaya çalışırlar. Ayrıca el kol hareketleri, jest ve mimikleri ve işaretleri ile çevresine birçok mesaj verebilirler. Bu mesajların anlaşılması o bireyle ilk defa tanışan kişi için zor olsa da bireyin ailesi için çok kolaydır. Bu tür durumlarda ailenin bilgi kaynağı olarak kullanılması daha verimli eğitim programları planlanması için önemlidir.