ÇOKLU ENGELLİLERİN BAKIM VE REHABİLİTASYONU - Ünite 3: Çoklu Engellilerin Sağlık ve Bakım Gereksinimleri Özeti :
PAYLAŞ:Ünite 3: Çoklu Engellilerin Sağlık ve Bakım Gereksinimleri
Giriş
Bireyler doğuştan veya sonradan edindiği çeşitli bozukluklar nedeniyle işlev kayıplarına yol açan ve günlük yaşamı olumsuz etkileyen özür durumlarıyla hayatlarını sürdürmek zorunda kalabilmektedir. Çoklu yetersizlikleri olan bireylerin sağlık bakım gereksinimleri daha fazla bilgi, beceri, çevresel düzenleme ve teknoloji desteği gerektirdiğinden bu bireyler daha profesyonel ekip desteğine ve daha nitelikli bakım personeline ihtiyaç duymaktadır.
Çoklu Engellilerin Sağlık Sorunları ve Müdahale
“Çok engellilik” diğer bir ifade ile “çoklu yetersizlik” sadece bir bozukluğa yönelik özel eğitim programlarına yerleştirilerek çözülemeyen çoklu nedenlerin kombinasyonu veya “eşlik eden bozukluklar” olarak tanımlanmakta olup zihinsel, fiziksel veya iletişim bozukluklarına sahip bireylerin tek bir kategori yerine iki alanda gruplandırılmasıdır
En çok karşılaşılan ve çoklu yetersizliğe neden olan sendromlar arasında Rett sendromu, Angelman sendromu, Williams-Beuren sendromu, Prader-Willi sendromu, Cornelia de Lange sendromu, Sanfilippo sendromu, Fragile X sendromu, tuberoz sklerozis kompleksi ve diğerleri yer almaktadır.
Gelişimsel (zihinsel yetersizlik, OSB, serebral palsi vb.) veya sonradan edinilmiş nedenlerden dolayı (inme, omurilik yaralanmaları, Alzheimer vb.) çoklu yetersizliğe sahip olan bireylerde sağlık sorunları özellikle belirli vücut işlevleri ve yapılarında benzerlikler göstermektedir.
Epilepsi
Epilepsi, beyinde hızlı ve bozulmuş elektrokimyasal ateşleme sonucu davranış ve bilinç işlevlerinde, duyusal ve motor işlevlerde ani ve beklenmedik değişikliklerdir. Epilepsi için risk oluşturan durumlar genetik yatkınlık, doğum öncesi, doğum sırası ve sonrası çeşitli faktörlerdir (enfeksiyon, kafa travması, toksik maddelere maruz kalma, oksijen yetmezliği vb.).
Çoklu yetersizliği olan her bireyin kendine özgü epilepsi tablosu vardır ve şu aşamalarda epilepsinin yönetilmesi önerilir:
- Önleme aşamasında
- Koruma aşamasında
- İlk yardım tedbirleri aşamasında
Görme Sorunları
Görme sorunları özellikle motor bozukluğun şiddetli olduğu bireylerde görülmektedir. Ağır düzeyde zihinsel yetersizliği veya gelişimsel geriliği olan bireylerde görme güçlükleri eşlik etmektedir. Özellikle serebral palsiden şiddetli düzeyde etkilenen bireyler beyindeki görme merkezlerinin etkilenmesine bağlı olarak görsel bilgiyi işlemleme ve entegre etme sorunları yaşarlar (kortikal görme bozukluğu).
Çoklu yetersizliği olan bireylerin daha iyi görebilmelerine ilişkin bakım personeli şu stratejileri kullanabilir:
- Ürkütmeden bireye en doğru biçimde yaklaşma
- Bir oda içerisinde en uygun pozisyonu belirleme (örneğin arkalarına ışığı alarak oturma)
- Yapılan eyleme özgü ışıklandırma gibi uygun ışıklandırma türünü kullanma
- Daha yorgun ve iyi görmenin daha az olduğu zaman dilimlerinde aktivitelerden kaçınma
- Bağımsızlığı destekleyici dekoratif düzenlemeler yapma (örneğin merdiven ve koridorlarda yere yakın ilave ışık kaynağı yerleştirme)
İşitme Sorunları
Çoklu yetersizliği olan bireylerde işitme problemleri görülmekle birlikte şiddetli zihinsel yetersizlik veya motor bozukluklar gibi ana yetersizliklerden dolayı gölgelenebilmektedir. İşitme bozuklukları genel olarak şu dört başlık altında incelenebilir:
- İletimsel işitme bozukluğu
- Duyu-nöral işitme bozukluğu
- Miks (karışık) işitme bozukluğu
- İşitsel işlemleme bozukluğu
Gelişimsel yetersizlikten şiddetli düzeyde etkilenen bireyler doğuştan veya sonradan işitme bozuklukları için risk taşımaktadır. Risk taşıyan gruplar arasında serebral palsi, Down sendromu, gebelik dönemi kızamıkçığı, fragil x sendromu, yeni doğan sarılığı, hamilelikte sitomegalovirüs enfeksiyonu ve kırk yaş sonrası bireyler yer almaktadır.
İşitme bozukluklarına yönelik çeşitli müdahale yöntemleri kullanılmaktadır. Bunlar; işitmeye yardımcı cihazlar (kulak arkasına takılan cihazlar, kıyafete takılan cihazlar, kulak içerisine yerleştirilen cihazlar, kulak arkası kemiğe yerleştirilen cihazlar), koklear implantlar ve vibrotaktil cihazlardır.
Çevresel koşullar düzenlenerek işitmenin kolaylaştırılması da sağlanabilir:
- Arka plan gürültünün azaltılmalı.
- Ortam aydınlatmasının arttırılmalı.
- Bu tür kişilerle konuşmaya başlamadan önce kişinin dikkati çekilmeli ve göz-dudaklar görülebilecek biçimde konuşulmalı.
- Ses iletme özelliği düşük olan malzemeler kullanılmalı.
- İhtiyaç duyulmayan nesneler ortamdan çıkartılmalı ve sade bir düzenlemeye gidilmeli.
- Bu tür bireylerle iletişim kurarken orta hızda bir tempoyla ve yeterli bir tonda ve bağırmadan ifadeler oluşturulmalı.
Solunum Sorunları
Çoklu yetersizliği olan bireylerin solunum sorunları riski akranlarına göre daha fazla olup bu bireyler göğüs ve hava yollarıyla ilgili problemler yaşamaktadırlar. Bu nedenle bakım personelinin çoklu yetersizliği olan bireylerin beslenme öğünleri sırasında olası aspirasyon (besin parçalarının soluk borusuna kaçması) tehlikesine ilişkin belirtileri bilmesi önemlidir.
Aynı zamanda çoklu yetersizliği olan bireyler aspirasyon dışında pek çok nedenden dolayı tekrarlı göğüs enfeksiyonu ve zatürreye yatkın olabilirler. Özellikle güçlü öksürme kapasitesine sahip olmamaları ve akciğerlerini yeterince şişirerek genişletememeleri nedeniyle bu tür sorunlar tekrarlı olarak yaşanmaktadır.
Gelişimsel yetersizliğe bağlı çoklu engeli olan çocuklarda bir diğer solunum sorunu ise astımdır. Astım, genetik ve çevresel etkenlerin rol aldığı bronşların iltihaplanmasına bağlı geriye dönüşlü tıkanıklıkla kendini gösteren bir hastalıktır. Bu bağlamda bakım personelinin astımdan etkilenen ve çoklu yetersizliği olan bireylerde astımı tetikleyici unsurlara karşı dikkatli olması ve astım belirtilerini fark etmesi önemlidir.
Orta Kulak İltihabı
Gelişimsel yetersizliklerden etkilenen çocukların ortak kulak iltihabına ilişkin riski yüksek olup, üst solunum yolu enfeksiyonu gibi ilişkili olduğu durumlardan dolayı enfeksiyon orta kulağa taşınır. Down sendromu, OSB, fragile x sendromu, Williams sendromu, turner sendromu ve diğer bazı sendromlardan etkilenen çocuklar orta kulak enfeksiyonu için daha yüksek riske sahiptir. Orta kulak iltihabına bağlı diğer sağlık sorunları ortaya çıkabilir. Örneğin menenjit, vb. Orta kulak iltihabının tedavisinde enfeksiyonla mücadele için antibiyotik ve ağrı kesicilerin kullanılması, kalıcı ve tekrarlı sorunlarda kulaktan enfeksiyonun çekilmesi (dren edilmesi) söz konusudur.
Diş ve Ağız Sorunları
Çeşitli gelişimsel sorunlar veya sonradan edinilmiş bozukluklar ve özür durumları çeşitli sağlık sorunlarının yanı sıra ağız ve diş sağlığı sorunlarına da yol açmaktadır. Çoklu yetersizliği olan bireylerin temel günlük yaşam aktivitelerindeki bağımsızlık düzeyinin sınırlı olması diş ve ağız sağlığı bakımında da ebeveyn veya bakım personeline bağımlı olmalarına neden olmaktadır.
Down sendromlu bireyler büyük dil, doğuştan eksik diş veya şekil bozukluğu olan dişler, güçlü öğürme refleksi, yeterince aktif olmayan tiroit işlevleri gibi özelliklere sahiptir.
Serebral palsi gibi motor bozuklukları olan bireylerde diş ve ağız sorunları yaşanabilmektedir. Bu yetersizlik gurubundaki kas tonusu bozuklukları kas-iskelet sorunlarına ve bununla ilişkili olarak ağız ve diş sağlığı problemlerine yol açmaktadır.
Bakım personelinin çoklu yetersizliği olan bireylerin kasiskelet özelliklerini ve muhtemel ağız ve diş sağlığı sorunlarını bilmesi, bakım alan bireylerin beslenme ve diyet alışkanlıklarının ağız ve diş sağlığı üzerindeki etkilerini önemsemesi, diş-ağız sağlığı kontrollerinin düzenli yapılarak tedaviden ziyade önleyici tedbirlerin daha önemli olduğunun farkında olması ve gün içi bakım sorumluluklarının düzenli yerine getirmesi unutulmaması gereken hususlardır.
Yutma Güçlüğü ve Beslenme Sorunları
Yeme ve içme becerisi, beslenme sırasında gerekli olan anatomik yapıların pozisyonlarını koruması, sinir ve kas yapıları arasındaki kontrol ve koordinasyon, duyu-algı işlevleri, sindirim sistemi işlevleri, kalp-solunum sistemi işlevleri ve otonom sinir sistemi ile koordine olmayı içermektedir. Beslenme sırasında gereken bu pek çok alt işlev, özellikle zihinsel yetersizlik ve motor bozukluğun olduğu, çoklu yetersizliklerden etkilenen bireylerde sekteye uğramakta ve yutma güçlüğü olarak adlandırılmaktadır.
Yutma güçlüğüne bağlı pek çok acil müdahale gerektiren veya acil olmayan durumlar gerçekleşebilmektedir. Bu bakımdan çoklu yetersizliği olan bireyin yakın çevresindeki bakım personelinin yutma güçlüğüne bağlı belirtileri fark etmesi ve acil müdahale durumlarına karşı hazırlıklı olması gerekir. Çoklu yetersizliği olan bireylerin yutma sorunlarını yönetebilmek için bazı telafi edici stratejileri uygulamak yararlı olabilir. Bunlar:
- Güvenli yutmayı desteklemek üzere yetersizliği olan bireyde duruş değişiklikleri yapma
- Öğün zamanlarında fiziksel olarak bireyi destekleme
- Yiyeceklerin sertliğini ve kıvamını değiştirme
- İçilen sıvıları yoğunlaştırma
- Az ve sık yemek gibi öğün sürecini değiştirme
- Masa, sandalye yüksekliği, oturma açısı vb. konularda çevresel düzenleme yapma
- Çatal-kaşık gibi araçları kullanıcıya uygun olan biçimde değiştirme
Çoklu yetersizliği olan bireylerin yutma sorunlarına ilişkin müdahale yaklaşımlarının yeterli olmadığı şiddetli vakalarda olası yaşam tehdit edici durumlar tüple beslenme düşünülebilir. Tüple beslenme için tüp bireyin midesine veya bağırsaklarına yerleştirilir. Tüple beslenme burun yoluyla veya doğrudan mide üzerinden olmak üzere iki yolla gerçekleşebilmektedir.
Beslenme Bozukluğu
Beslenmenin yeterli ve dengeli olması vücut sağlığını geliştirici etkiler sağlarken kronik hastalıklara karşı koruyucu ve vücut bağışıklık sistemini güçlendirici sonuçlar doğurur. Yetersiz beslenme veya beslenme sorunları pek çok sağlık sorunu için zemin hazırlayıcıdır. Özellikle çoklu yetersizliğe sahip bireylerin kas-iskelet, sindirim, boşaltım, hareket, yutma vb. sorunları akranları gibi beslenme alışkanlıklarına sahip olmasını engellemektedir. Beslenmenin yetersiz oluşunun yanı sıra aşırı olması da beslenme bozukluğu olarak tanımlanmaktadır.
Çoklu yetersizliğe neden olan bazı gelişimsel sorunlarda bireylerin beslenme özellikleri, ortaya çıkan sorunlar ve çözüm için atılması gereken adımlar şu şekilde özetlenebilir:
Otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin yiyeceklerin çeşitliliğini sınırlandırmakta yarar vardır. Özel diyet uyarlamaları OSB’li bireyler için önerilmektedir.
Serebral palsi li bireylerin kas tonusu bozuklukları çiğneme, yutma ve bağırsak hareketlerini olumsuz etkileyerek beslenmeye bağlı büyüme sorunlarına yol açmaktadır. Yiyeceklerin dış yüzeyi ve sertlik özelliği uyarlanarak bireye uygun hâle getirilmeli, özellikle çocukların yaşam kalitesini, sağlığını koruma ve büyümesi için ilave yiyecek destekleri ve sonunda gerekirse tüple beslenme düşünülmelidir.
Down sendromlu bireylerin yiyeceklerden hoşlanma eğilimleri ve iştahları fazla olup bu bireylerde diyabet ve çölyak hastalığı daha yaygın görülmektedir. Kalp sağlıklarını geliştirmek amacıyla kilo kontrolüne ve omega 3 yağ asidi zengin besinlere gereksinimleri vardır.
Rett sendromlu bireylerde yiyeceklerin dış yüzeyi ile sertliğine ve içeceklerin kıvamına ilişkin değişikliklere gereksinim vardır. Kabızlık sorunlarına yönelik de lifli ve yumuşak yiyeceklerin olduğu menülere ihtiyaçları vardır.
Sıvı Kaybı (Dehidratasyon)
Çoklu yetersizliği olan bireyler ishal ve kusma nedeniyle sıvı kaybı riskiyle karşı karşıyadır. Özellikle zihinsel ve motor gelişim sorunu olan bireyler iletişim kuramadığı için susadığını iletemez veya bağımsız hareket edemediği için suya erişim sorunu yaşayabilirler. Sıvı kaybı olan bireylerin belirtileri konusunda bakım personelinin bilgi sahibi olması önleme ve tedavi sürecini başlatması için önemlidir.
Tuvalet Sorunları
Çoklu yetersizliği olan bireylerin sahip olduğu fiziksel, zihinsel, iletişimsel ve diğer sınırlılıkları tuvalet tutma becerilerini olumsuz etkilemektedir. Çoklu yetersizliği olan ve özellikle hareket güçlüğü ve zihinsel geriliği şiddetli olan bireyler için tuvalet becerisi yerine getirilmesi oldukça zor bir beceri hâlini almakta ve tuvaletini kaçırma veya tutamama gibi önemli bir soruna dönüşmektedir.
Bireyin boşaltım sırasında bağırsaklarda açılmayı ve kendine yeterli ıkınma kuvveti oluşturmayı sağlayan tuvalet oturma duruşu veya postürü alması önemlidir.
Aynı zamanda kabızlık ve boşaltım sorunlarına yönelik olarak lif içeriği zengin gıdaların (örneğin tam buğday ekmeği, kahverengi bulgur-makarna, fasulye, fındık, sebzeler ve meyveler) bireylerin günlük menülerinde olması gerekir.
Çoklu yetersizliği olan bireylerde, tuvalet tutma becerisiyle ilgili sorunların yönetilebilmesi şu yöntemlerle gerçekleştirilebilir:
- Düzenli aralıklarla tuvalete gitme
- Planlı alt bezi değişimi
- Fizyoterapistler tarafından öğretilen pelvik döşeme kaslarına yönelik egzersizler
- Diyetisyenler tarafından hazırlanan sıvı alımı ve diyet programı ilaç tedavisi
- Ergoterapistler tarafından yapılan tuvalet pozisyonlaması için çevresel düzenleme
Hareket ve Postür Sorunları
Doğuştan veya sonradan olan olaylara bağlı olarak ortaya çıkan sinir sistemi hasarları beyinde motor merkezlerin istemli hareket, denge ve duruş üzerindeki kontrol edici etkisini sekteye uğratmaktadır. Kas-iskelet sisteminde görülebilecek ilerleyici problemler arasında; eklemlerde şekil bozuklukları, eklem hareket açıklığında azalma, eklem çevresinde kalsifik birikintiler, deri ve deri altı dokularda kısalma, kemik kırılganlığında artışa yol açan metabolik hastalık (osteporoz), ağrı, kas kitlesinde azalma ve kas kuvvetinde düşüş görülebilir.
Özellikle fiziksel engeli şiddetli olan bireylerde hareket ve postür sorunlarına yönelik bakım personeli şu temel noktaları unutmamalıdır:
- Hareketsizlik kas-iskelet sistemi ve diğer sistemlerin (solunum, dolaşım, boşaltım vb.) sorunlarını artırır.
- Çoklu yetersizliği olan bireylerin duruş sorunlarına yönelik fizyoterapist tarafından önerilen pozisyonlamalar; deformite, ağrı, eklem hareket kısıtlılığı ve diğer kas-iskelet sorunlarının ilerleyişini engelleyici olmaktadır.
- Çoklu yetersizliği olan bir bireyin duruş sorunlarına yönelik bir pozisyon değişikliği veya hareket için ihtiyaç duyacağı fiziksel yardım oldukça önemlidir.
- Disiplinler arası iş birliğinin önemli olduğu unutulmamalıdır. Ekip içerisinde çeşitli branşlardan doktorlar (ortopedi uzmanı, nöroloji uzmanı, beyin ve sinir cerrahisi uzmanı, fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı ve diğer), fizyoterapist, ergoterapist, hemşire, ortez-protez teknikeri, hemşire ve bakım personeli yer almalıdır.
Uyku Sorunları
Çoklu yetersizliği olan bireylerin yaşadığı sorunlardan biri de uyku sorunlarıdır. Uyku sorunları ile depresyon, endişe ve benzeri belirtilerin ilişkili olduğu ve bu nedenle duygu durum bozukluklarının ve genel ruh hâlindeki olumsuz değişikliklerin uyumayı bozucu etkilere yol açtığı bilinmektedir. Çoklu yetersizliği olan bireylerin iletişim ve kendini ifade etme gibi becerilerde sınırlıkları olması nedeniyle uyku sorunlarını sağlık personeline veya bakıcısına aktarması güçtür. Bu nedenle bakım personelinin bireyin uyku düzenini bozan olası nedenleri gözlemlemesi ve bireyi sosyal-duygusal yönden izlemesine ihtiyaç vardır. Uyku düzenini ve kalitesini sekteye uğratan faktörlerin olası tespiti sonrası bu bireylerin psikiyatrist veya nöroloji uzmanına götürülerek ayrıntılı değerlendirme, teşhis ve tedavisi başlatılmalıdır.
Çoklu Engellilerin İyilik Hâlini Destekleme ve Geliştirme
Günümüzde çoklu engellilerin sağlık koşulları bireyin biyopsikososyal özellikleri göz önünde bulundurularak değerlendirilir ve bunun sonuçlarına göre bireye müdahale edilmektedir. Güncel temel sağlık bakımı; koruyucu sağlık hizmetleri - önleme - iyilik halinin geliştirilmesi, aile üyeleri - bakım personelinin eğitimi ve bütünleşik temel sağlık bakımından oluşmaktadır. Dolayısıyla çoklu yetersizliği olan bireylerin sağlığını ve psikososyal iyilik hâlini geliştirici unsurlardan bazıları şunlardır:
- Hareket ve egzersiz
- Hoşa giden aktiviteler
- Duyusal uyarımlar
- Sosyal etkileşim ve pozitif ilişki
- Seçim fırsatlarının oluşturulması
- Bakım personeli ve aile üyelerini destekleme
Hareket ve Egzersiz
Çoklu yetersizliği olan bireylerin harekete olan gereksinimi pek çok vücut sistemi için önemli olup özellikle kas-iskelet sistemi, solunum ve dolaşım sistemleri için daha önemlidir.
Hareket ; vücudun herhangi bir kısmının pozisyonunda gözle görülür değişikliği ifade eder.
Fiziksel aktivite; istirahat düzeyinin üzerinde enerji harcanarak iskelet kasları tarafından ortaya çıkarılan vücut hareketleridir (örneğin merdiven inip çıkma).
Egzersiz ; belirli bir amaç (örneğin sağlık) için belirli bir zaman boyunca yapılan tekrarlı, yapılandırılmış bir fiziksel aktivite biçimidir (örneğin su içi egzersizler).
Çoklu yetersizliği olan bireyler için yararlı olabilecek fiziksel aktivite ve egzersiz türleri arasında su içi egzersizler, dans, çeşitli pozisyonlarda vücut hareketleri (kalkma- oturma, dönme vb.) ve aktif video oyunları örnek olarak sıralanabilir.
Hoşa Giden Aktiviteler
Çoklu yetersizliği olan bireyleri akranları gibi günlük aktivite ve katılıma teşvik edici düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Çeşitli nedenlerden dolayı güdülenme sorunu olan bu bireylerin yakın çevresindeki aile üyeleri veya bakım personelinin, bireyi motive edici etkinliklere ve topluma açık ortamlarda hoşa giden aktivitelere erişimini sağlamaları gerekir.
Duyusal Uyarımlar
Günlük yaşam içerisindeki istemli davranışların ilk basamağı çevrede veya vücudun içerisinde olup bitenlere ilişkin beyne iletilen duyusal (görsel, işitsel, dokunsal duyular ve tat, koku ve hareket duyuları) uyarımlardır. Duyusal uyarımlara ilişkin bilgiler oldukça önemli olup çoklu yetersizliği olan bireyler bu basamakta çeşitli zorluklarla karşı karşıyadır.
Yetersizliği olan bireylerin bireysel özellikleri ve gereksinim duyduğu duyular temelinde hazırlanan duyusal müdahale teknikleri ergoterapist tarafından planlanan bir program ile bireylere uygulanır. Amaç bireylerin aşırı hassasiyet gösterdiği ve bu nedenle günlük yaşam aktivitelerine katılımını kısıtlayan durumları aşamalı olarak ortadan kaldırmaktır.
Sosyal Etkileşim ve Pozitif İlişki
Çoklu yetersizliği olan bireylerin yakın çevresindeki bakım personeli ile sosyal etkileşim içerisinde olması ve kurulacak olumlu ilişki ile sosyal- duygusal yetersizliğin yol açtığı diğer sorunların (sağlık, gelişim vb.) azaltılması mümkündür. Çoklu yetersizliği olan bireylerle sosyal etkileşimi geliştirmek ve pozitif bir ilişki sağlayabilmek için yoğun etkileşim terapisi, doğrudan iletişim yöntemi, sosyal faaliyetler ve yetersizliği olan bireyin yapabildiği ve tercih ettiği aktiviteleri yaparak birlikte zaman geçirme yöntemlerinden yararlanılabilir.
Seçim Fırsatlarının Oluşturulması
Çoklu yetersizliği olan bireylerin iyilik halini geliştirmede bağımsızlık ve kendini yönetme becerileri kazandırma oldukça önemlidir. Bireyin iyilik hâlini destekleyici uygulamalar arasından bireyin seçim yapmasını sağlamaya yönelik fırsatlar ve alternatifler oluşturmaya gereksinim vardır. Yetersizliği olan bireyi, ihtiyacı olan ile talep edilenler arasından sadece tek tip seçimler yapması yerine dengeli bir dağılım yapmaya yönlendirmek gerekebilir
Bakım Personeli ve Aile Üyelerini Destekleme
Çoklu yetersizliği olan bireylerin bakım konusu olunca bakım hizmet kalitesi daha da önemli bir hâl almaktadır. Güncel bakım hizmet modellerinin ön plana çıkardığı konu başlıkları arasında; bütünleşik sağlık bakımına erişimi artırma, bakım hizmeti sunanlar arasında bakım kalitesini iyileştirme, yetersizliği olan bireyler için sağlığı geliştirmeye yönelik adımlar atma, yetersizliği olan bireylerin sağlık bakımına duyduğu gereksinime ilişkin farkındalığı artırma ve yetersizliği olan bireye uygun sağlık bakım modeli geliştirme gibi konular yer alır. Böylelikle bilgi ve beceri düzeyi artan bakım personelinin yetersizliğe bağlı yaşadığı çaresizlik, kaygı ve endişe gibi durumları yönetebilmesi de kolaylaşabilmektedir.